1-) Kaptan Jack Sparrow’un efsanevî gemisi. 2-) Bir hikâyenin adı. Simsiyah bir at. Küçükken okumuşsunuzdur mutlaka. 3-) Meşhur futbolcu Pele’nin lâkabı.
Bir Hababam Sınıfı, Holywood’da çekilmiş olsaydı, kim ne düşünürse düşünsün, iddia ediyorum, bugün beyazperdenin mihenk taşlarından biri olurdu. Bizim için öyle zaten, o ayrı.
Beğendiğim filmlerden bir kaçını yazayım: Canım Kardeşim.
İnsanları kalplerinden vuran Yaşar Usta’lı Aile Şerefi.
Cüneyt Arkın ile Hülya Koçyiğit’in oynadığı İstasyon isimli film. Bu filmi herkes beğenmez, esasen çok iyi bir film de değil. Fakat Gırgır Ali’nin vurdumduymazlığı, köpeği Çarşaf’a olan sevgisi filme dramatik bir hava katıyor. Bu da benim hoşuma gidiyor.
Kadir İnanır ve Türkân ablamızın beraber rol aldıkları Selvi Boylum Al Yazmalım, Bodrum Hâkimi, Dilâ Hanım…
İsmini sayamadığım daha çok film var elbet. Bunlar ilk aklıma gelenlerdi.
Hiçbir zaman medya maymunu olmadı. Hep şarkılarıyla gündeme geldi. Öğretmenlik yaptığını da duymuştum. Candan Erçetin’in, takdiri fazlasıyla hak eden, ülkenin gerçek sanatçılarından biri olduğuna inanıyorum.
Son derece mücadeleci, sağlam ve özgürlüğüne düşkün bir hayvandır. İyi avcılardır. Zor şartlara ayak uydurmasını bilirler.
Kimse kolay-kolay bir kurdu sağ olarak ele geçiremez. Ve hiç kimse kolay-kolay bir kurda tasma takamaz. Sirklerde, «kral» olan aslan bile, devasa büyüklükteki fil bile kamçıya boyun eğer, ama kurt hiçbir zaman kendisine hükmedilmesine izin vermez.
Şüphesiz; Marlon Brando, Al Pacino, Robert De Niro ve Andy Garcia gibi efsane oyuncuların yer aldığı, Godfather (Baba) isimli film, tam mânâsı ile bir efsanedir.
Hâlâ türlü anketler yapılmakta ve Godfather, bugün bile hâlâ yüz yılın en iyi filmi seçilmektedir.
57. ALAY iyi eğitilmiş ve çok disiplinli askerlerden kuruluydu.
Atatürk’ün “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum! ” buyruğunu harfi harfine yeri getirmişlerdir. Çünkü kanlı çarpışmalar sonucunda 57. ALAY Komutanı Yarbay Hüseyin Avni bile şehit düşmüştür.
Can Dündar imzalı, yarı belgesel yarı sinema filmi tarzında bir yapım.
Atatürk’ümüzün «bilinmeyen» yönlerinin anlatıldığı söyleniyor. Müzikleri çok hoş. Şu âna dek tek yadırgadığım (veya hayal kırıklığına uğradığım) kısım, Atatürk’ün küçüklüğünü Yunanlı bir çocuğun canlandırması oldu. Pekâla bir Türk bulunabilirdi bunun için. Yine de heyecanla ve sabırsızlıkla gösterime girmesini bekliyorum.
Black Pearl (Siyah veya Kara İnci) .
1-) Kaptan Jack Sparrow’un efsanevî gemisi.
2-) Bir hikâyenin adı. Simsiyah bir at. Küçükken okumuşsunuzdur mutlaka.
3-) Meşhur futbolcu Pele’nin lâkabı.
Gültekin Onay’a has bir «futbol deyimi» diyelim.
“İyi orta gol getirir… Bir kafa gol..! ”
“Cüceler erken emekli olur. Bilinen bir gerçektir.”
Bkz: “Hayatın İçinden.”
Çok sağlam filmler var.
Bir Hababam Sınıfı, Holywood’da çekilmiş olsaydı, kim ne düşünürse düşünsün, iddia ediyorum, bugün beyazperdenin mihenk taşlarından biri olurdu. Bizim için öyle zaten, o ayrı.
Beğendiğim filmlerden bir kaçını yazayım: Canım Kardeşim.
İnsanları kalplerinden vuran Yaşar Usta’lı Aile Şerefi.
Cüneyt Arkın ile Hülya Koçyiğit’in oynadığı İstasyon isimli film. Bu filmi herkes beğenmez, esasen çok iyi bir film de değil. Fakat Gırgır Ali’nin vurdumduymazlığı, köpeği Çarşaf’a olan sevgisi filme dramatik bir hava katıyor. Bu da benim hoşuma gidiyor.
Kadir İnanır ve Türkân ablamızın beraber rol aldıkları Selvi Boylum Al Yazmalım, Bodrum Hâkimi, Dilâ Hanım…
İsmini sayamadığım daha çok film var elbet. Bunlar ilk aklıma gelenlerdi.
Hiçbir zaman medya maymunu olmadı. Hep şarkılarıyla gündeme geldi. Öğretmenlik yaptığını da duymuştum. Candan Erçetin’in, takdiri fazlasıyla hak eden, ülkenin gerçek sanatçılarından biri olduğuna inanıyorum.
Son derece mücadeleci, sağlam ve özgürlüğüne düşkün bir hayvandır. İyi avcılardır. Zor şartlara ayak uydurmasını bilirler.
Kimse kolay-kolay bir kurdu sağ olarak ele geçiremez. Ve hiç kimse kolay-kolay bir kurda tasma takamaz. Sirklerde, «kral» olan aslan bile, devasa büyüklükteki fil bile kamçıya boyun eğer, ama kurt hiçbir zaman kendisine hükmedilmesine izin vermez.
Yaradılıştan ötürü.
Şüphesiz; Marlon Brando, Al Pacino, Robert De Niro ve Andy Garcia gibi efsane oyuncuların yer aldığı, Godfather (Baba) isimli film, tam mânâsı ile bir efsanedir.
Hâlâ türlü anketler yapılmakta ve Godfather, bugün bile hâlâ yüz yılın en iyi filmi seçilmektedir.
57. ALAY iyi eğitilmiş ve çok disiplinli askerlerden kuruluydu.
Atatürk’ün “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum! ” buyruğunu harfi harfine yeri getirmişlerdir. Çünkü kanlı çarpışmalar sonucunda 57. ALAY Komutanı Yarbay Hüseyin Avni bile şehit düşmüştür.
Can Dündar imzalı, yarı belgesel yarı sinema filmi tarzında bir yapım.
Atatürk’ümüzün «bilinmeyen» yönlerinin anlatıldığı söyleniyor. Müzikleri çok hoş. Şu âna dek tek yadırgadığım (veya hayal kırıklığına uğradığım) kısım, Atatürk’ün küçüklüğünü Yunanlı bir çocuğun canlandırması oldu. Pekâla bir Türk bulunabilirdi bunun için. Yine de heyecanla ve sabırsızlıkla gösterime girmesini bekliyorum.
Ata’mıza dair her çalışmaya dikkat kesilmeliyiz.
Şairliğin yanı sıra postahanede memur olarak da görev yapmış ve bir ara çeviriciliğe de el atmıştır. Geçim sıkıntısından mıdır, emin değilim.
Orhan Veli, kültürlü ve çok bilgili bir insandı. Fransızca’sı mükemmeldi. Öyle ki, La Fontane Masallarını Türkçe’ye ilk Orhan Veli çevirmiştir.