çok enteresan valla beş dakika önce eczaneye 3 yaşında felaket sevimli sapsarı bi kız çocuğu girdi.. - benim adım yıldız.. senin ki ne dedim... hiç nazlanmadan yanıtladı -ben kıs - nası yani belkıs mı - yok kıs annesi; -adını sevmiyorda dedi.. o yüzden söylemiyor.. - adı ne peki dedik.. -buse dedi annesi.. ve ufaklıktan bir feryat - hayııırr kıs eczaneden çıkana kadar kız diye seslendiğimizde cevap verdi.. buse dediğimizde ya duymamazlıktan geldi ya da feryad etti.. hala şoktayız eczanecek.. :)))))
niyeyse baba evini çağrıştırdı.. Dedem babaannem halam amcam annem babam..... kalabalık güzel bir telaş.. çok güzel bir sıcaklık.. akşam sohbetlerinin başlangıcı...
elimden tut yoksa düşeceğim yoksa bir bir yıldızlar düşecek eğer şairsem beni tanırsan yağmurdan korktuğumu bilirsen gözlerim aklına gelirse elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni
geceleri bir çarpıntı duyarsan telaş telaş yağmurdan kaçıyorum sarayburnu'ndan geçiyorum akşamsa eylülse ıslanmışsam beni görsen belki anlayamazsın içlenir gizli gizli ağlarsın eğer ben yalnızsam yanılmışsam elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni
bir yağmur mevsimi sevişmeliyiz seninle o kapkara o deliniş gökkubbenin altında çılgınlar gibi ıslak çimenlerin üstünde boylu boyunca
yağmur altında saatlerce günlerce hep benim olmalısın böyle serin, böyle soğuk baksana çıplak atlar üşüyor mu ne boyunlarinda atkı ne üstlerinde yağmurluk
bir yaz elbisesi giy öyle gel benimle yağmur altına ayakların çamurlu elbise tenine yapışmış olsun hep böyle kadın hep böyle istekli ve gözyaşların yağmura ıslanmış olsun.
Ahanda bu da şiiri... :))))
Ian Anderson
vokal, akustik gitar ve flütte ben
şarkı söylüyorum sizlere sakıncası yoksa
tuğla kadar sağlam örüyorum
ölenlerle çoğalan ömrümü yeniden
şarkılarla emziriyorum
bağımsızlığı bir İrlanda kıyısından
ağaçları bile görebiliyorum inan
ömrümün önünü kaplasa bile orman
gece uçuşunu deniyor
pilotu olsam diyorum geleceğin
ne diğerleri şarkı söyleyecek bana
ne de ben dinleyeceğim onları oysa
ışığa doğru koşuyor olacak çünkü
sonuncu oyuncu silahlarıyla sevginin
sizlere bir elem oyunundan şarkılar söylüyorum
hem dünyayı bile değiştirebiliyorum giziyle flütümün
öldürülsem bile sonunda
bir dansör olarak
sahnenin ortasında.
(1984)
Halim Yazıcı
vardı ya bu terim dee
efsanevi jetrotull grubunun solisti.. flütçü hatta adına yazılmış bir şiir vardı.. daha önce bu terime eklediğim...! ! .? ? ?
çok enteresan valla
beş dakika önce eczaneye 3 yaşında felaket sevimli sapsarı bi kız çocuğu girdi..
- benim adım yıldız.. senin ki ne dedim...
hiç nazlanmadan yanıtladı
-ben kıs
- nası yani belkıs mı
- yok kıs
annesi;
-adını sevmiyorda dedi.. o yüzden söylemiyor..
- adı ne peki dedik..
-buse dedi annesi..
ve ufaklıktan bir feryat
- hayııırr kıs
eczaneden çıkana kadar kız diye seslendiğimizde cevap verdi.. buse dediğimizde ya duymamazlıktan geldi ya da feryad etti..
hala şoktayız eczanecek.. :)))))
kaz dağları... :)) Körfezin üzerinde ikinci bir deniz... gri yeşil zeytin ağaçlarının denizi...
niyeyse baba evini çağrıştırdı.. Dedem babaannem halam amcam annem babam..... kalabalık güzel bir telaş.. çok güzel bir sıcaklık.. akşam sohbetlerinin başlangıcı...
Çok yararlı bi kuştur... :)) yoksa yaramasa derdik... :))
Araya kimler neler girmeye çalışırsa çalışsın...
şah damarından yakın...
Fazla bişey sığmaz zaten bu kadar mesafeye.. :))
Ve tabi ki Attila İlhaaannn... :)))
Yağmur Kaçağı
elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek
eğer şairsem beni tanırsan
yağmurdan korktuğumu bilirsen
gözlerim aklına gelirse
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
geceleri bir çarpıntı duyarsan
telaş telaş yağmurdan kaçıyorum
sarayburnu'ndan geçiyorum
akşamsa eylülse ıslanmışsam
beni görsen belki anlayamazsın
içlenir gizli gizli ağlarsın
eğer ben yalnızsam yanılmışsam
elimden tut yoksa düşeceğim
yağmur beni götürecek yoksa beni
Attila İlhan
Trakya'nın uçsuz bucaksız sarı tarlalarını.... :))
Yağmurcu
bir yağmur mevsimi sevişmeliyiz seninle
o kapkara
o deliniş gökkubbenin altında
çılgınlar gibi
ıslak çimenlerin üstünde boylu boyunca
yağmur altında saatlerce günlerce
hep benim olmalısın böyle serin, böyle soğuk
baksana çıplak atlar üşüyor mu
ne boyunlarinda atkı
ne üstlerinde yağmurluk
bir yaz elbisesi giy
öyle gel benimle yağmur altına
ayakların çamurlu
elbise tenine yapışmış olsun
hep böyle kadın
hep böyle istekli
ve gözyaşların yağmura ıslanmış olsun.
----------
Ümit Yasar Oğuzcan