Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Yıldız Demirel
Yıldız Demirel

‎ 'BİR ANLAM GELSE, NE VARSA ALSA GİTSE......' ÖZDEMİR ASAF

  • hedef08.11.2006 - 17:31

    Aya yükselmeyi hedefle,
    Ulaşamasan bile
    -yıldızların altına düşersin... :))

    Les Brown

  • ekmeğin emrindeyim08.11.2006 - 16:43

    Bu da ekmeği emrine alan simitçinin hikayesi sanırım... :))


    Ankaralı Simitçi

    Son bir yıldır öğle yemeklerini dışarıda yemek durumunda kaldığımızdan
    işyerinden iki ağabeyimle Tunalı civarlarındayemeğimizi yiyor ve öğleden
    sonrası için de Tunalı Pasajı karşısındaki köşeden simit alıyoruz.
    Yaklaşık on-on beş gündür tezgahın başka birisi tarafından işletildiğini
    fark etmiştim. Dün bu sefer simidi ben alacağım diyerek, tezgaha
    gittiğimde simitçi ortalıkta görünmüyordu. Ben de her tezgahın başında
    simitçi olmadığında, Türklerin yaptığı refleks ile tezgahın camını açacak
    ve parayı koyarak iki tane simit alacaktım. Öyle de yaptım tezgahın
    sürgülü camını açtım 1 YTL' yi rafa koydum ve tam simitleri alacaktım ki,
    orada
    üstüne el yazısıyla bir şeyler yazılmış, müsvedde kağıtları gördüm. Beni
    iyi tanıyanlar ne kadar meraklı olduğumu bilirler; 'Yahu bu da nedir, ne
    yazmış bu adam acaba, bir bakayım,' dedim:
    8:10 - 2
    8:15 - 1
    8.21 - 1
    8.22 - 2

    Anlayacağınız bu listede öğleye kadar hangi dakikada kaç simit satıldığı
    yazıyordu.
    Sonra bu listenin altına 13:55 - 2 yazıp, ne yazdığıma dikkat etsin diye
    2'nin üstüne bir de yıldız koydum ve simitleri aldım.

    Veritabanı tutmaya bayılırım. 'Allahım adamdaki bilince bak, veritabanı
    tutuyor! ' dedim. Ama emin
    değildim. Belki de belediye böyle bir şeyler istemiştir falan... dedim.
    Neyse uzatmayayım, bugün yine aynı simitçiye uğradım, bu sefer oradaydı.
    Nasılsın, iyi misin, hoşbeşinden sonra' 13:55 simitlerini toplama
    ekledin mi? ' diye sorunca: 'Abi sen miydin o? ' diye gülümsemeye
    başladı. 'Neden böyle bir liste tutuyorsun? ' diye sordum, 'Belediye mi
    istiyor? ' ' Yok abi, ben 15 gün önce aldım bu tezgahın işletmesini, henüz
    yabancısıyım müşterinin dedi. Bunları dakika dakika yazıyorum, hangi
    saatlerde müşteri yığılıyorsa, ona göre sıcak
    simit getireceğim, o gün sabahın simidi akşama kaldı, utandım müşteriden'
    dieyince ellerine sarılıp öpmek geldi içimden. Yaa işte böyle...

    İster CRM (Customer Related Management) deyin, ister PR (Public Relation) ,
    isterseniz de Market Research...
    Ben simitçinin yaptığı işten kendime mesaj çıkarmazsam ölürdüm. Ne mi
    çıkardım? ... Yoo, o kadar uzun boylu değil her şeyi de yazacak değilim
    ya! ...
    'Herkesin Mesajı Kendine...' Artık her simit aldığımda aklıma VERİTABANCI
    SİMİTÇİ gelecek. Zekâ,işine saygı, kâr arttırma bilinci... Hepsinin
    sonucunda yaratılan gerçek katma değer ve farklılaşarak rakiplerinden
    ayrılma...
    Bunları öğretmek için yıllarca insanları yüksek ücretli okullarda
    okutuyorlar. Sonuç ' veritabancı simitçinin ' yanından bile geçemeyecek
    olanlar bakın her yerde yüksek maaşlar alıp, endam gösteriyorlar.

    Mehmet TURNACIOĞLU

  • menemen08.11.2006 - 15:12

    men- e - men
    erkek erkeğe yenen yemek oluyo yani... :)))

  • nedir bölümü 08.11.2006 - 13:41

    sıkı yönetim... :))

  • murathan mungan07.11.2006 - 18:43

    uşşak şarkıdır ooooo
    Murathan mungan alıntı yapmış olabilir.. bu sözler ona ait değil......

  • gazel07.11.2006 - 18:24

    tomurcuk gül gazel olur
    vaktinde derilmeyince....
    demiş bir de Karacaoğlan... :))

  • güzel07.11.2006 - 18:15

    Manada güzel, ruhda güzel, tende güzelsin
    Ey sevgili sen elde değil, bende güzelsin
    demiş Sadi Işılay bir şarkısında...

    E Karacaoğlan da aynı fikirde... :))
    O da diyo ki;
    ben güzele güzel demem güzel benim olmayınca...

    Güzellik bu kadar mülkiyet konusu olmamalı sanki... mi? ?

  • hatırla sevgili07.11.2006 - 15:07

    Hatırla Margıreeeeeet
    O mesut giiceyiiiiii...
    diye söylerdi bunu rahmetli dedecim... :)))

  • adolf hitler 06.11.2006 - 14:14

    Şimdinin Almanyasında yaşası idiiii... Kesinlikle ilk hedefi Almanyayı türklerden temizlemek olurdu..

  • Bülent Ecevit06.11.2006 - 12:03

    Yasa

    Elmalarda diş izi
    senindir bu dişlem
    yapıldı hanene
    gereken işlem

    melekler de tanık
    suçlusun
    işbu yasa hükmünce
    sen bir insanoğlusun

    insanoğlu


    MADDE BİR
    dünyaya gelmelidir

    MADDE İKİ
    sevmeli sevilmeli
    dünyayı cennetin
    kendisi bilmelidir

    MADDE ÜÇ
    yaşama sevgisinin
    kökleri gönlünde
    insanoğlu günün birinde
    ölmelidir

    dönmelidir dudaklarına
    buruk bir elmanın tadı

    (DÖRDÜNCÜ MADDE OKUNAMADI)

    işbu yasayı
    kim yürütür bilinmez
    bilinmeyen ellere
    karşı gelinmez

    Bülent Ecevit