Acıya minnet eden bir cocuğun ellerine tutuşturulmuş ekmek gibi bereketli yüzün..Su gibi aziz, hayat kadar elzem ve nefes kadar sonsuz bir cansın sen...Akşam kuytularında yalnızlığın ayak dibinde düşmüş benliğimin gözlerinde tekrar hayatı kazanmasıydı..Takâtim, dayanağım, sabrımsın sen..Soğuk ve yapay cocuklarla bastırılmamış cocuksu düşlerimin yeniden sabırla örülüşüydü yüzündeki tebessümler..Ezberimsin. evvelim, ezelim ve ebedimsin...Sebebim, nefesim ve ahirim..Sen, çaresizliğin ayak uçunda demlenen yüreğime armağan edilen sonsuzluk hediyesi..Sen, göğsümde taşıdığım eşsiz paye...Sen benim acıya dayanma gücüm, sen benim yüreğime işlenmiş sabrımsın...
Umutsuzlukta kaybettiğim yılların geleceğe giden zamanısın sen..Tozlu yollarımsın sana uzanan...Adımlarımsın bastığım her izinde adını sayıklayan...Rüzgar koynumda sana geliyorum..Dudaklarımda senin en sevdiğin şarkı....Bir de bohçamda sevgi azığım...Kilitledim geçmişimi karanlığa...Ben sana koşuyorum..Hem de yalınayak...Bilirim ki yollardaki dikenlerin çıplak ayaklarımın kanamasından korkarsın sen...Dudaklarınla öpme sakın yollarıma serilmiş dikenleri..Bırak kanasın ayaklarım....Yollarımsın bâd- ı saba ile yıkanmış..Bulut bulut gölgelerinde ilerlediğim varlığının bayram arifesindeyim.. Sana kavuşmak, bir bayram sabahı... Toprak yağmuru sağarken dudaklarıyla sen benim vuslatımsın hasretin omuzlarına vurulmuş...Sen benim yollarımsın adınla onurlandırılmış..Gözlerini mavi ufuklara çevir..Toz bulutuyla sana gelmekteyim...Ellerimde mavi bilyelerim nefes nefese sana koşuyorum.Bekle beni..Daraldı zaman..Yaz yağmuru kadar mesafem kaldı sana..Geliyorum....Kaybolan yılların cilasız zamanlarından senin için yollara koyuldum..Zamansızlığın patikalarını geçmişken bir dağ kaldı aramızda...Üzüm bağlarından geliyorum sana..Az kaldı sevgili..Yollarımsın, adımlarıma ömür diye sunulmuş...
Fecri aydınlatan sözlerimsin sen...Karanlığın odalarına süzme ışıktır gözlerin..Ceplerinde hüzün taşıyan adamın avuçlarında sakladığı mavi bilyelerin içinde yaşayan can...Sen perdelerime düşen günaydınımsın..Sen yarım yamalak sözlerimin tamamlandığı yersin...Durma oralarda, gecemi gündüze çeviren adam..Günebakan çiçekleri gibi yüzünü bana çevir..Soluğunu rüzgar, suskunluğunu bahar yaptım kendime..Gözlerinin sağnaklarındayım bulut bulut düşüyorum Yeşil Cennetin kuruyan topraklara...Kalem oluyorsun yüreğimde demlenen...Yeşil gözlerim gibi yeşil gözlerinle ısık dağıtıyorsun şehrime..Alnıma vuran ışıksın..Cünkü sen günaydınım, sen benim yaşamımsın sabahıma kanatlanan...
bak,Palandöken dağlarında karlar erimiş teknelerde kol kola bahar sulara inmiş dağlar için,sular için bana bir gül ver avuttuğum düşler için bana bir gül ver...
yıllarım sırılsıklam yağmurlar giymiş günlerin avlusuna yeni yeni çocuklar inmiş dağlar için, sular için bana bir gül ver avuttuğum düşler için bana bir gül ver
ben bütün yeşillerimi inatçı ayazlara çaldırdım sen kendinin ellerinden tut kendine benim için bir gül ver
Kim senin yasalarını çiğnemedi ki söyle Günahsız bir ömrün tadı ne ki söyle Yaptığım kötülüğü, kötülükle ödersen sen Sen ile ben aramda ne fark kalır ki söyle
Düşlerin parlayıp söndüğü yerde buluşmak seninle bir akşam üstü Umarsız şarkılar dudağımda bir yarım ezgi Sığınmak, gözlerine sığınmak bir akşam üstü Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış...
SABRIM' sın..
Acıya minnet eden bir cocuğun ellerine tutuşturulmuş ekmek gibi bereketli yüzün..Su gibi aziz, hayat kadar elzem ve nefes kadar sonsuz bir cansın sen...Akşam kuytularında yalnızlığın ayak dibinde düşmüş benliğimin gözlerinde tekrar hayatı kazanmasıydı..Takâtim, dayanağım, sabrımsın sen..Soğuk ve yapay cocuklarla bastırılmamış cocuksu düşlerimin yeniden sabırla örülüşüydü yüzündeki tebessümler..Ezberimsin. evvelim, ezelim ve ebedimsin...Sebebim, nefesim ve ahirim..Sen, çaresizliğin ayak uçunda demlenen yüreğime armağan edilen sonsuzluk hediyesi..Sen, göğsümde taşıdığım eşsiz paye...Sen benim acıya dayanma gücüm, sen benim yüreğime işlenmiş sabrımsın...
YOLLARIM'sın...
Umutsuzlukta kaybettiğim yılların geleceğe giden zamanısın sen..Tozlu yollarımsın sana uzanan...Adımlarımsın bastığım her izinde adını sayıklayan...Rüzgar koynumda sana geliyorum..Dudaklarımda senin en sevdiğin şarkı....Bir de bohçamda sevgi azığım...Kilitledim geçmişimi karanlığa...Ben sana koşuyorum..Hem de yalınayak...Bilirim ki yollardaki dikenlerin çıplak ayaklarımın kanamasından korkarsın sen...Dudaklarınla öpme sakın yollarıma serilmiş dikenleri..Bırak kanasın ayaklarım....Yollarımsın bâd- ı saba ile yıkanmış..Bulut bulut gölgelerinde ilerlediğim varlığının bayram arifesindeyim.. Sana kavuşmak, bir bayram sabahı... Toprak yağmuru sağarken dudaklarıyla sen benim vuslatımsın hasretin omuzlarına vurulmuş...Sen benim yollarımsın adınla onurlandırılmış..Gözlerini mavi ufuklara çevir..Toz bulutuyla sana gelmekteyim...Ellerimde mavi bilyelerim nefes nefese sana koşuyorum.Bekle beni..Daraldı zaman..Yaz yağmuru kadar mesafem kaldı sana..Geliyorum....Kaybolan yılların cilasız zamanlarından senin için yollara koyuldum..Zamansızlığın patikalarını geçmişken bir dağ kaldı aramızda...Üzüm bağlarından geliyorum sana..Az kaldı sevgili..Yollarımsın, adımlarıma ömür diye sunulmuş...
AYDINLIĞIM'sın...
Cemaline sinen nurlu gözlerine esir düşüm ben..Esrik bir rüyayım karanlıktan aydınlığına saçılan..Tut sevgili..Mihrabına al beni..Gökyüzüne kanatlandır beni.Kutsa beni yüreğinle..Kutsal mabedinde yaşamama izin ver...Duam olsun nefesin..Nefesim olsun gözlerin..Katılaşmış karanlığımı erit yüzünde soluklanan güneşle..İlmekle beni ışığına..Kollarına al cocuksu sevinçlerımi...Ört üzerimi ışığınla...Saçlarımın köklerinde doğsun gözlerin..Alnı pak sevdalara kazılsın adın..Tıpkı karanlıklarıma bırakılan aydınlık gibi...Sen hep burada kal.Gecemin sabaha gebe kalan aydınlığı ol...Kuşluk vaktim olsun sözlerin..Perdelerim seninle gülümsesin...Şehrim seninle ısınsın..Sen geleceğe yürüdüğüm yollara mevzilenmiş çiçeklerin gökyüzüne bakan yanısın...Sen pencerelerime süzülmüş apaydınlığımsın....
GÜNAYDINIM' sın...
Fecri aydınlatan sözlerimsin sen...Karanlığın odalarına süzme ışıktır gözlerin..Ceplerinde hüzün taşıyan adamın avuçlarında sakladığı mavi bilyelerin içinde yaşayan can...Sen perdelerime düşen günaydınımsın..Sen yarım yamalak sözlerimin tamamlandığı yersin...Durma oralarda, gecemi gündüze çeviren adam..Günebakan çiçekleri gibi yüzünü bana çevir..Soluğunu rüzgar, suskunluğunu bahar yaptım kendime..Gözlerinin sağnaklarındayım bulut bulut düşüyorum Yeşil Cennetin kuruyan topraklara...Kalem oluyorsun yüreğimde demlenen...Yeşil gözlerim gibi yeşil gözlerinle ısık dağıtıyorsun şehrime..Alnıma vuran ışıksın..Cünkü sen günaydınım, sen benim yaşamımsın sabahıma kanatlanan...
yaşamak ne güzel şey...
Anlıyarak bir usta kitap gibi
bir sevda şarkısı gibi duyup
bir çocuk gibi şaşarak yaşamak...
-Nazım Hikmet-
KENDİNE BENİM İÇİN BİR GÜL VER
kendimin ellerinden tutunca
içimden nehirler gibi akmak geliyor
yollara çıkmak,yolculuklara bakmak geliyor
geberesiye içip salaş meyhanelerde
buralardan böyle ceketsiz kaçmak geliyor
bak,Palandöken dağlarında karlar erimiş
teknelerde kol kola bahar sulara inmiş
dağlar için,sular için bana bir gül ver
avuttuğum düşler için bana bir gül ver...
yıllarım sırılsıklam yağmurlar giymiş
günlerin avlusuna yeni yeni çocuklar inmiş
dağlar için, sular için bana bir gül ver
avuttuğum düşler için bana bir gül ver
ben bütün yeşillerimi inatçı ayazlara çaldırdım
sen kendinin ellerinden tut
kendine benim için bir gül ver
Yılmaz ODABAŞI
Bazen dönülmez kararlar almaya çok yakında duruyorsam
Anla anla aşksın sen
Cansın sen
Uykusuzluğum dalgınlığım hep bu yüzden
Aşksın sen, cansın sen..
-Yalın-
Kim senin yasalarını çiğnemedi ki söyle
Günahsız bir ömrün tadı ne ki söyle
Yaptığım kötülüğü, kötülükle ödersen sen
Sen ile ben aramda ne fark kalır ki söyle
Ömer Hayyam
Hissetmek
Yaşamak
Sevgilide can bulmak...
Düşlerin parlayıp söndüğü yerde buluşmak seninle bir akşam üstü
Umarsız şarkılar dudağımda bir yarım ezgi
Sığınmak, gözlerine sığınmak bir akşam üstü
Gözlerin bir çığlık, bir yaralı haykırış...