çocukluğumda bi cenaze çeşidi sanırdım..öyle çok 'şehit cenazesi' lafı duyardım ki..daha anlamadan alışmıştım bu kelimeye..bu 'şehit cenazesi' bi yerden bi yere gelir..annelerinin ayakta duramadığını babalarının metanetini korumaya çalıştığı söylenirdi haberlerde..hep bi köye giderdi bu 'şehit cenazesi'..annem ağlamaklı olr babam sinirlenirdi..işte o zaman niye annelerinin ayakta duramadığını anlardım... şehit anneleri derneği başkanının dediği gibi 'bizim çocuklarımızı eve döndürecek bi yasa var mı? '
krş rumuzu ile başıma gelenler.. antolojinin algı dünyası.. -kurşun musun sen beni de vur! ! ! ! ! ! (ergenlik çağında olduğunu düşündüğüm bi vatandaşın mesajı) -konyadan kürşat mı? (genç bi bayan; kürşat bunu ekmiş sanırsam?) -karşıt? (en çok bunu sevdim..protestan abimiz :)) -karış mı demek bu? (içimden 'hahaha kim adına karış der be yaaaa' dediğim mesaj) -krş ne demek? kız mısın erkek mi? (direk soran cins bu..cinsiyetimi de sormuş ki boşa kürek çekmesin :)
'usta sanatçıya kefen yakışmadı' 'ölüm ona yakışmadı' 'güzel sanatçının zamansız ölümü' -kefen yakışan kimse var mıdır? -ölüm yakışan bişey midir? -zamanlı ölüm nedir; kadının ölümü bile güzellik ifadesi ile mi anlatılmalı?
eğer iş bahane bulmaya kadar düşmüşse fenadır.. hatun sıkılmıştır yani.. -artık eskisi gibi değilsin değiştin.. -aynı evde iki yabancı gibiyiz.. -biraz düşünmek istiyorum... -zamana ihtiyacım var.. -daha çok genciz.. -seni seviyorum ama eksik bişeyler var.. -sen tanıdığım en iyi insansın ama biz farklı dünyaların insanıyız..
:) çocukluğumu yaşadığım yer..günlerce yağmur yağdığı olur sokakları sel basardı..çok güzel sarmaşıklı bi sokağı vardı akılalmaz derecede çok salyangoz olurdu..herşey ne çabuk değişiyor yahuu..
dedem kızdığı kimselere söyler durur..'madrabaz oyuncu' der hatta :)
hilekar gibi bişey sanırım?
çocukluğumda bi cenaze çeşidi sanırdım..öyle çok 'şehit cenazesi' lafı duyardım ki..daha anlamadan alışmıştım bu kelimeye..bu 'şehit cenazesi' bi yerden bi yere gelir..annelerinin ayakta duramadığını babalarının metanetini korumaya çalıştığı söylenirdi haberlerde..hep bi köye giderdi bu 'şehit cenazesi'..annem ağlamaklı olr babam sinirlenirdi..işte o zaman niye annelerinin ayakta duramadığını anlardım...
şehit anneleri derneği başkanının dediği gibi
'bizim çocuklarımızı eve döndürecek bi yasa var mı? '
krş rumuzu ile başıma gelenler..
antolojinin algı dünyası..
-kurşun musun sen beni de vur! ! ! ! ! ! (ergenlik çağında olduğunu düşündüğüm bi vatandaşın mesajı)
-konyadan kürşat mı? (genç bi bayan; kürşat bunu ekmiş sanırsam?)
-karşıt? (en çok bunu sevdim..protestan abimiz :))
-karış mı demek bu? (içimden 'hahaha kim adına karış der be yaaaa' dediğim mesaj)
-krş ne demek? kız mısın erkek mi? (direk soran cins bu..cinsiyetimi de sormuş ki boşa kürek çekmesin :)
bana bi güzellik daha yap..
izlendiklerini bilenler daha iyi rol yaparlar..
rol yapanları izlemeyin!
en sıradan hayvanların bile yavrularını korumak için canları pahasına kavgaya giriştiklerini görürüz belgesellerde..işte annelik tam da budur..
'usta sanatçıya kefen yakışmadı'
'ölüm ona yakışmadı'
'güzel sanatçının zamansız ölümü'
-kefen yakışan kimse var mıdır?
-ölüm yakışan bişey midir?
-zamanlı ölüm nedir; kadının ölümü bile güzellik ifadesi ile mi anlatılmalı?
baskı altındadır ;)
eğer iş bahane bulmaya kadar düşmüşse fenadır..
hatun sıkılmıştır yani..
-artık eskisi gibi değilsin değiştin..
-aynı evde iki yabancı gibiyiz..
-biraz düşünmek istiyorum...
-zamana ihtiyacım var..
-daha çok genciz..
-seni seviyorum ama eksik bişeyler var..
-sen tanıdığım en iyi insansın ama biz farklı dünyaların insanıyız..
:)
çocukluğumu yaşadığım yer..günlerce yağmur yağdığı olur sokakları sel basardı..çok güzel sarmaşıklı bi sokağı vardı akılalmaz derecede çok salyangoz olurdu..herşey ne çabuk değişiyor yahuu..