Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Zülfü Livaneli'nin yazıp yönettiği,Türkan Şoray'ın başrolünü oynadığı ilginç ve güzel bir film.

Sen
sen esirliğim ve hürriyetimsin,
çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,
sen memleketimsin.
Sen ela gözlerinde yeşil hareler,
sen büyük, güzel ve muzaffer
ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin...

Müslüman bir ülkede doğmamış olsaydım benimde aralarında bulunacağım tanrıtanımaz kulübü. din kavramına ve bir yaratıcı olduğu düşüncesine inanmazlar. Sadece bilimsel olarak kanıtlanan,belli bir mantalite de açıklanabilen ve somut olarak görülen şeylere inanırlar.Yaşamın başlangıcı evrim teorisidir ateistler için.Siyasal görüş olarak Marksist komünizmi benimserler ve Karl Marx, Engels ve Charles Darvin onlar için çok önemlidir bütün görüşlerini istisnasız kabul ederler. Çok kitap okurlar, çok araştırma yaparlar. Dinimiz hakkında birçok müslümandan daha bilgilidirler. Kuran’ı birçoğumuzdan daha iyi bilip daha çok okumuşlardır. Bu birçok kişinin yaptığı gibi yüzeysel bir okumada değildir. Bir hata bulmak için defalarca ve inceleyerek okurlar. Senin bilmediğin ayetleri bilirler ve seni bunlar hakkında şüpheye sevk ederler. Kesinlikle basit sorularla onlarla tartışmaya kalkmayın, dini bilginiz yetersizse en iyisi bir ateistten uzaklaşmaktır. Çünkü büyük ihtimalle siz onun değil, o sizin aklınızda soru işaretleri bırakacaktır. Ateist olmak bir süreçtir yani bir sabah kalktığınızda ben ateist oldum diyemezsiniz.Yıllarca okuduğunuz kitaplar, dinlediğiniz kişiler(ki bunlarda ateistse kesin) aklınızda şüpheler oluşturmaya başlar.Ve genellikle ateistlik ergenlik döneminde ortaya çıkar yani lise döneminde.. İşte kitaplar, kişiler, felsefeye birde o dönemim anarşistliği, hiçbir şeyi kendinden üstünde görememe ve isyan duygularıyla birleşince ortaya ateist olunur. Aslında bu ülkede yaşıyorsanız şöyle rahat bi şekilde ateistte olamazsınız çünkü sürekli dil alışkanlığı olarak da olsa “eyvallah, Allahaısmarladık vb.” deyimleri kullanmak zorundadırlar.……. burnumun dibinde bir tane var bundan o yüzden bir kitap bile yazarım haklarında neyse..

Kapitalizmin eğitim sistemindeki uzantısı.Çan eğrisi yüzünden öğrenciler birbirleriyle rekabete zorlanıyor ve birbirlerini ezerek önde olmaya çalışıyorlar.Karşındaki ne kadar kötü durumda olursa sen o kadar iyi olursun.Bunun uygulandığı derslerde kimse kimseye bildiğini söylemez,aldığı notları falan vermez.gereksiz bir uygulama..Allah tan bizim hocalar yapmıyor..

ilk okuduğum Amin Maalouf kitabı.çok güzeldir..

vakti zamanında ben bu dolunay yüzünden bir fizik dersinden atılmıştım.Şöyle ki; ay dolunay olduğu zaman, dünyaya daha çok çekim uyguluyormuş.Bu çekimden dolayıda insanlar daha sinirli olduğundan dolunay süresinca işlenen cinayetlerde artma görülüyormuş.Hocam bunları anlatıyordu tabi bana da pek inandırıcı gelmedi sonra bir arkadaşta bişeyler söyledi ve biz gülmeye başladı.Akabinde hocamda inanmıyor musun diye bana sordu bende yok inanmıyorum falan dedim....sonra hocamla aram kötüydü o da beni fırsattan istifade dersten attı.en acayibide hocanın bana kızmaya direkt sen zaten bana gıcık oluyorsun diye başamasıydı.haksızda değildi hani.

Gökten Meg Ryan yağsa bize er Ryan düşer, onu da kurtarırlar..sözüne konu olan sempatik ve güzel aktrist

RTE'nin kaybettiği davalar geldi aklıma şimdi...

Vedat Türkali 'Bir Gün Tek Başına'

“Dün gece sen uyurken yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana” gibi bir mısrayı içeren çok güzel bir Lale Müldür şiiri. Ayrıca en sevdiğim Yeni Türkü şarkılarından birisi. İçinde huzur,hüzün ve en önemlisi isyan var bu şarkının. Sevdiğiniz ve sevildiğiniz halde sevgilinizden ayrıldıysanız dinlemeyin çok ağlatıyor insanı…yaşamdan çok ölüme yakın olmak...