rahatlatıcı, sakinleştirici, naif bir sesten hüzne dalmak fena fikir olmaz.. ben bunu seçtim, buyurunuz:
sanma solmaz aklar düşmez yüzün eskimez oy yıllar oy sen gidince ay kararır çığlıklar bitmez zaman geçer kabuk bağlar sızı diner yara sağalır sesin gelir gecelerin içinden Ah hayalin yıllarımın içinden Hasret gelir kapılara dayanır Kar yağıyor sokaklarda üşürsün
şahsen itikatım yok, batıl bir inanış gibi geliyor..hiç bir bilimsel dayanağı olmamakla birlikte, fal bakmaktan farkı olmadığını düşünüyorum...
ama inanan birileri var, ben inanıyorum derseniz ihtisas alanı burçlar olan fî-yakalı'ya başvurunuz; ona burcunuzu söyleyin, size kim olduğunuzu söylesin...
ondan dinlemeyi tercih ettiğim şarkılardan bir tanesi, buyurunuz:
Ne bir ses ne de haber Gelmiyor artık senden Öylece kalakaldım da deli hasretinle ben Bir yabancı selamı ile hüzünlere daldım Kendi ellerimle ben beni kederlere saldım Sonunda bir oyuncak kara sevda aldım senden Yani değişmedim hala öyle biraz çocuk kaldım
Yok öyle el gibi durma gül biraz Sana gülmeler yaraşır Yok öyle güz gibi soğuk olma Güz ayrılık taşır
'isteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü' sözüne inat, söz konusu olan kitapsa vermemeyi tercih edenlerden olup, bu bencilliğimden de hiç utanmayanlardanım ayrıca...
Fârığ olmam eylesen yüzbin cefâ sevdim seni Böyle yazmış alnıma kilk-î kazâ sevdim seni Ben bu sözden dönmezem devreyledikçe nüh felek Şâhid olsun aşkıma arz u semâ sevdim seni.
Şeyh Galip
Yüzbin cefâ etsen vazgeçmem, bir kere sevdim seni. Kazâ ve kader kalemi alnıma böyle yazmış; seni sevdim bir kere. Dokuz gök döndükçe bu sözden dönmem Sevdim seni; yer ve gök aşkıma şâhid olsun.
gönül rahatlığı ve vicdan huzuru….bunlarsız saadet namümkün…saadet ki, ruhun her türlü dünyevi engelden kurtularak dağ başlarındaki başı boş ve zinde ağaçlar gibi semaya doğru dal budak sarması demektir; saadet ki insandaki mütemadiyen üreten dehanın rakipsiz, art niyetsiz, kinsiz, aşk ve muhabbetle dolu, gizli, tek başına ve ezelî bir sükûn ve durgunluk içinde durmaksızın yaratması demektir….kibir, haset, düşmanlık ve hırs gibi menfi duygular hayatı karmaşık ve çapraşık bir şekle sokmaktan ve/de bu hayatı ağır kâbuslara benzetmekten başka hiç bir şeye yaramaz…tehlikeli hırslar hasedin anasıdır; huzurun ve rahatın düşmanıdır…her ruh bir kanundur…demem o ki; kendi kudretimiz nispetinde o kanunu tatbike çalışalım…
rahatlatıcı, sakinleştirici, naif bir sesten hüzne dalmak fena fikir olmaz.. ben bunu seçtim, buyurunuz:
sanma solmaz aklar düşmez
yüzün eskimez oy yıllar oy
sen gidince ay kararır
çığlıklar bitmez
zaman geçer kabuk bağlar
sızı diner yara sağalır
sesin gelir gecelerin içinden
Ah hayalin yıllarımın içinden
Hasret gelir kapılara dayanır
Kar yağıyor sokaklarda üşürsün
şahsen itikatım yok, batıl bir inanış gibi geliyor..hiç bir bilimsel dayanağı olmamakla birlikte, fal bakmaktan farkı olmadığını düşünüyorum...
ama inanan birileri var, ben inanıyorum derseniz ihtisas alanı burçlar olan fî-yakalı'ya başvurunuz; ona burcunuzu söyleyin, size kim olduğunuzu söylesin...
;)
ondan dinlemeyi tercih ettiğim şarkılardan bir tanesi, buyurunuz:
Ne bir ses ne de haber
Gelmiyor artık senden
Öylece kalakaldım da deli hasretinle ben
Bir yabancı selamı ile hüzünlere daldım
Kendi ellerimle ben beni kederlere saldım
Sonunda bir oyuncak kara sevda aldım senden
Yani değişmedim hala öyle biraz çocuk kaldım
Yok öyle el gibi durma gül biraz
Sana gülmeler yaraşır
Yok öyle güz gibi soğuk olma
Güz ayrılık taşır
http://www.plak1.com/dinle/zuhal-olcay/el-gibi/2515.html
'anne şevkati' dir en hâkikisi... her hâlükârda sokulursunuz o eşsiz şevkatin görünmez sınırları içine... ondandır içimizdeki huzur kırıntısı..
'isteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü' sözüne inat, söz konusu olan kitapsa vermemeyi tercih edenlerden olup, bu bencilliğimden de hiç utanmayanlardanım ayrıca...
iktidar sahibi, kudretli...
Fârığ olmam eylesen yüzbin cefâ sevdim seni
Böyle yazmış alnıma kilk-î kazâ sevdim seni
Ben bu sözden dönmezem devreyledikçe nüh felek
Şâhid olsun aşkıma arz u semâ sevdim seni.
Şeyh Galip
Yüzbin cefâ etsen vazgeçmem, bir kere sevdim seni.
Kazâ ve kader kalemi alnıma böyle yazmış; seni sevdim bir kere.
Dokuz gök döndükçe bu sözden dönmem
Sevdim seni; yer ve gök aşkıma şâhid olsun.
Şüphe başlangıçtır, karar nihayet
Zamanı zamana etme şikayet
Kaçmak kurtuluştur diyorsan şayet
Beraber kaçalım tut ellerimden
ama ama (! ?)
:'(
gönül rahatlığı ve vicdan huzuru….bunlarsız saadet namümkün…saadet ki, ruhun her türlü dünyevi engelden kurtularak dağ başlarındaki başı boş ve zinde ağaçlar gibi semaya doğru dal budak sarması demektir; saadet ki insandaki mütemadiyen üreten dehanın rakipsiz, art niyetsiz, kinsiz, aşk ve muhabbetle dolu, gizli, tek başına ve ezelî bir sükûn ve durgunluk içinde durmaksızın yaratması demektir….kibir, haset, düşmanlık ve hırs gibi menfi duygular hayatı karmaşık ve çapraşık bir şekle sokmaktan ve/de bu hayatı ağır kâbuslara benzetmekten başka hiç bir şeye yaramaz…tehlikeli hırslar hasedin anasıdır; huzurun ve rahatın düşmanıdır…her ruh bir kanundur…demem o ki; kendi kudretimiz nispetinde o kanunu tatbike çalışalım…
vesselâm