BİR DİZİ ADI BELKİ AMA BEN BU KELİMEYİ DUYUNCA ÖNCELİKLE MASUM SICACIK YAŞANTIMI ÇOCUKLUĞUMU HATIRLIYORUM. YARINLARA UMUTLA BAKIŞIMI. DERDİN DERT OLMADIĞI YILLARIMI. ANAMIN BABAMIN ARKAMDA KALE GİBİ DURUŞUNU.ULU ÇINARLARIN GÖLGESİNDE HUZURLA GEÇEN SICACIK YAŞAMLARI. SEVGİYİ SAYGIYI, HÜRMETİ,BİRLİĞİ DİRLİĞİ. GÜÇLÜ OLMAYI. VAR OLDUĞU SÜRECE ONLARDAN UZAKTA OLSAMDA DİMDİK AYAKTA DURMAYI. AMA ANA BABA TOPRAK OLUNCA O KAPI KAPANINCA. TÜTMEYEN O OCAĞIN NE BÜYÜK DEĞERDE OLDUĞUNU GÖRÜYOR İNSAN, YÜERİĞNDE DERİN SIZILARLA.
fikirlerin çarpışması sonucu dahiyane fikirler ortaya çıkarmaktır asıl maksat. ama hazımsızlığımız hep kavgalara götürür bizi. o zamanda beyin kasırgası olur.insan oğlu zaten beyninin çok az bir bölümünü kullanır. çok dahi dediklerimiz bile yarısına ulaşamaz. gerçekten yaradan ne muhteşem bir mekanızma bahşetmiş insan oğluna.
kına çeşit çeşit acemi, hint, yemen ve bezemeleri. sevincin, mutluluğun adanmışlığın simgesi. saçı beslediği söylenir, öldürmediği kesin. bazı deri rahatsızlıklarına iyi geldiği söylenir. ayağa yakılır.yöreler göre değişir şekli şemali. ama simgelediği şey mutluluk ve sevinç. bazende kızgınlığın ifadesidir ama oda olumsuz sevinçtir,
kimbilir ömürlerini, biray derler, yirmidört saat derler, bir hafta..........hepsi gönlünü bir şeye takmış. ömürleri uçar gider. doğanın tüm renkleri armonidir kanatlarında. oysa kanatları küçük bir darbede solar gider. tıpkı vefasız aşklar gibi.
aşk-ı muhabette darbe yiyenler, kendilerini vurgun yiyen dalgıçlara benzetirler. çünkü umutsuzluk vardır. özellikle sünger avcıları en fazla vurgun yiyenlerdir. çoğu kez ölüm yada felç vardır. sonuç halkalarında.ani basınç değişikliği başlıca nedendir. her nekadar tedavi imkanı var densede. esaslı vurgunlar, umutsuz vakadır. aşk hüsranları benzetmelerinde isabetli edebiyat yaparlar. vurgunsuz aşklara.
onlar şehadet mertebesine ulaşmış yiğitler. ama bu gün o tür olaylardan ders almayıp aynı saçmalıkları yapan yöneticilere ne demeli.işgüzarlık yapmayı. komutanlık sayanlar.hak etmediği makama uçarak oturanlar, bu milletin canını daha çok yakar.işte asiıl suçlular, onları o makama uçuranlar vebal onların şehidlere saygıyla.
BİR DİZİ ADI BELKİ AMA BEN BU KELİMEYİ DUYUNCA ÖNCELİKLE MASUM SICACIK YAŞANTIMI ÇOCUKLUĞUMU HATIRLIYORUM. YARINLARA UMUTLA BAKIŞIMI. DERDİN DERT OLMADIĞI YILLARIMI. ANAMIN BABAMIN ARKAMDA KALE GİBİ DURUŞUNU.ULU ÇINARLARIN GÖLGESİNDE HUZURLA GEÇEN SICACIK YAŞAMLARI. SEVGİYİ SAYGIYI, HÜRMETİ,BİRLİĞİ DİRLİĞİ. GÜÇLÜ OLMAYI. VAR OLDUĞU SÜRECE ONLARDAN UZAKTA OLSAMDA DİMDİK AYAKTA DURMAYI. AMA ANA BABA TOPRAK OLUNCA O KAPI KAPANINCA. TÜTMEYEN O OCAĞIN NE BÜYÜK DEĞERDE OLDUĞUNU GÖRÜYOR İNSAN, YÜERİĞNDE DERİN SIZILARLA.
fikirlerin çarpışması sonucu dahiyane fikirler ortaya çıkarmaktır asıl maksat. ama hazımsızlığımız hep kavgalara götürür bizi. o zamanda beyin kasırgası olur.insan oğlu zaten beyninin çok az bir bölümünü kullanır. çok dahi dediklerimiz bile yarısına ulaşamaz. gerçekten yaradan ne muhteşem bir mekanızma bahşetmiş insan oğluna.
kına çeşit çeşit acemi, hint, yemen ve bezemeleri. sevincin, mutluluğun adanmışlığın simgesi. saçı beslediği söylenir, öldürmediği kesin. bazı deri rahatsızlıklarına iyi geldiği söylenir. ayağa yakılır.yöreler göre değişir şekli şemali. ama simgelediği şey mutluluk ve sevinç. bazende kızgınlığın ifadesidir ama oda olumsuz sevinçtir,
kimbilir ömürlerini, biray derler, yirmidört saat derler, bir hafta..........hepsi gönlünü bir şeye takmış. ömürleri uçar gider. doğanın tüm renkleri armonidir kanatlarında. oysa kanatları
küçük bir darbede solar gider. tıpkı vefasız aşklar gibi.
aşk-ı muhabette darbe yiyenler, kendilerini vurgun yiyen dalgıçlara benzetirler. çünkü umutsuzluk vardır. özellikle sünger avcıları en fazla vurgun yiyenlerdir. çoğu kez ölüm yada felç vardır. sonuç halkalarında.ani basınç değişikliği başlıca nedendir. her nekadar tedavi imkanı var densede. esaslı vurgunlar, umutsuz vakadır. aşk hüsranları benzetmelerinde isabetli edebiyat yaparlar. vurgunsuz aşklara.
bana göre en güzel görevi üstlenen melek.ALLAHIN EN SEVGİLİ KULU PEYGAMBERİMİZİ(s.v.s) gören ona eşlik eden.haber getiren.
onlar şehadet mertebesine ulaşmış yiğitler. ama bu gün o tür olaylardan ders almayıp aynı saçmalıkları yapan yöneticilere ne demeli.işgüzarlık yapmayı. komutanlık sayanlar.hak etmediği makama uçarak oturanlar, bu milletin canını daha çok yakar.işte asiıl suçlular, onları o makama uçuranlar vebal onların şehidlere saygıyla.
hem emeği var hem tadı güzel. malesef herkes aynı tadı vermiyor. herşeyden önce ayvası güzel olmalı.
karşılıksız yardım nakti olarak yapılır.ama neden hala bu kelimeleri yeşertiyoruz anlayamıyorum hani dil kurumu yeni kelime üretimi yapıyordu ya.
ruha külliyen zarar, maddiyatı boşa harcar.adam gibi adamsan, sende kibir ne arar.