Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Volkan Yanardağ
Volkan Yanardağ

HÜZÜNLÜ DEĞİLİM BEN MİZACIM BÖYLE

  • serbest kürsü28.12.2016 - 23:51

    Hem neden hüzünlendirmiyor artık Elaziz türküleri? Yoksa Hafo taşındı mı kaya başındaki evinden? Yoksa Ahçik techire mi kurban verdi memleketinin topraklarını...

  • serbest kürsü28.12.2016 - 23:38

    Neden bahar, neden bu kadar özletiyorsun her defasında kendini? Açmazlarım neden senin yanımda olmadığın zamanlarıma denk geliyor hep? Sonra neden sigarasını tam bitirmeden ruj izini izmarite bırakarak savuruyor karşı balkondaki kadın?

  • serbest kürsü18.12.2016 - 17:36

    Üşüdüğün halde ayrılmıyorsan ordan ve ondan, hala beklediğin bi şeyler vardır

  • serbest kürsü18.12.2016 - 17:24

    Bazen öylesine bakar, öylesine konuşur, öylesine susarsın....

  • sivas20.11.2016 - 21:03

     Onlar bilmez, aslında bahar geldi diye değil,onlar geldiği için çiçek açar ağarların dalları ve onlar bilmez güz oldu diye değil, onlar gidiyor diye gazel döker yaprakları Sivas’ın.

  • sivas20.11.2016 - 18:32

     Sonra dağlarda bir doğum sancısı gibi yavaş yavaş, ağrılı ağrılı açar nevruz çiçekleri. Baharın müjdecisidir bu mavili, beyazlı, morlu çiçekler. nihayet bahar bilmez dağlarımıza bahar gelmiştir. Yıllar kadar uzun süren soğukların ardından ne zamandır yolu gözlenen sıla mektubu gibi iyi gelir çorak dudaklarımıza.

  • sivas19.11.2016 - 15:13

    İzler yollarda mahsur kalan yolcuları, evlerine kapanıp soba başlarında anılarını anlatan köylüleri, genzi yakan is kokusunun havada oluşturduğu sis tabakasını, okul çıkışı yüzleri soğuktan kıpkırmızı kesmiş kayarak evlerine giden üstü başı ıslak neşeli memleket çocuklarını.

  • sivas18.11.2016 - 11:02

     Sonra nereden çıkarsa çıkar, bembeyaz yorgun bulutlar görünür uzaklardan. Sivas’ın üzerinden aheste aheste, kendini yormadan geçip durur; ihtiyarları gençliğinden, gençleri aşklarından vurur. Diner sonra çocukların çığlıkları, uçurtmaların coşkusu bir bir söner. Yorgun bulutlar kaybolur bunun ardından, gökyüzü  o berrak maviliğini kaybeder

  • sivas17.11.2016 - 13:02

     gelip geçer durmadan yüreğinden. Sivas, bolca insan hammadesi verir dişarıya onlarla, karşılığında ise işlenmiş yalnızlık ve ıssızlık satın alır. Sadece gurbet yolcularını  taşımaz vagonlar, yürekten kalkan bir “ah” ile Veysel’in, Pir Sultan’ın ve de nice memeleket ozanının ezgilerini taşır onların dillerinde. Üçüncü mevkide başını cama yaslamış özlemler ve hayaller taşır.

  • sivas16.11.2016 - 22:10

     Sivas! .. Tarihin şanlı başkenti, şimdilerin kendi halindeki taşra şehri… Dünyanın tam ortasında, dünyaya uzak bir coğrafyadır Sivas, yer kürenin yanağında kuruyup kalmış bir damla gözyaşı... Kızılırmak bir bıçak yarası gibi gibi yarıp geçer yüzünü. Sivas’ın kanayan yarasıdır o bilmezler, rengi o yüzden kırmızıdır.