Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • Çocuklar Duymasın20.09.2004 - 09:07

    bu dizi ilk olarak tgrt de başlamış, sonrasında atv de devam etmişti.. tgrt nin elinde topu topu 8 bölüm olmasına rağmen, bilmem kaç sezondur adamlar döne döne bu 8 bölümü veriyorlar.. ve hala yurdum insanı reyting rekorları kırdırıyor.. ne demeli ki sevgili yurdum insanı sana.. hele o taş fırın erkeği tiplemesi bu kadar tuttu ya, diyecek sözüm yok.. ilk kez birinden sırf rolunden dolayı nefret ettim.. gerçi adamın orjinali de oradaki tip gibi ya.. nursuz herif... ceyar bile daha şirindi şerefsizim.. neyse, bakalım pınar hanım konusunda ahlak abidesi kesilen, kadını zoraki evimizin 'bacısı' yapıp, özel hayatına burnunu sokan yurdum insanı, taş fırıncı muhtereme ne edecek?

  • koca19.09.2004 - 16:04

    anneannemin bir sözü: 'maşa kadar kocası olanın, paşa kadar gönlü olur' :))))
    haydi kadınlar, anneannem yanılmış olamaz, sevin kocalarınızı :))

  • ölüm11.09.2004 - 13:30

    eğer bu dünyaya ait kavgalarınızı bitirmişseniz, ölüm huzurun başladığı yerdir..

  • fahişe11.09.2004 - 13:02

    'iki asker arkadaşı 20 yıl sonra yolda karşılaşır.. birbirlerine hayatlarını, işlerini, ailelerini anlatmaya başlarlar.. biri başlar: benim de 19 yaşında kızım var seninki gibi, sorma amcası önceleri umutsuzduk bir baltaya sap olamayacak diye.. liseyi zar zor bitirdi, sonra bir şirkete sekreter olarak girdi, ama akıllı kızım tez zamanda yükseldi.. patronu onu yanından ayırmaz oldu, genel müdür maaşı kadar maaş bağladı, hatta gece mesaileri yüzünden daha rahat çalışsın diye şirket yakınında daire aldı, şimdi çantası gibi heryere taşıyor kızımı.. nasıl gururlansak azdır.. ya senin kız ne oldu, okudu mu?
    öteki sözü alır, 'ah sorma birader, bizimkinin gurur duyulacak bi yanı yok, okumadı, iş de bulamadı.. fahişe oldu geziyor..'
    -
    şimdiii sevgili yurdum insanı, gelelim bu fıkranın asıl fahişelerine.. cinsiyet gözetmeksizin bulup çıkarın bakalım, kaç tane bulacaksınız.. hepinize ev ödevi..

  • ezginin günlüğü04.09.2004 - 14:26

    'Ben kuslardan da küçüktüm bir gece vaktiydi
    Ask tuttu elimden beni
    Geçtim düsler sokagindan bir gece vaktiydi
    Ceplerimde haciyatmazlar
    Yagmur yagsa uykum kaçsa
    Bir kus konsa badi parmagima
    Aglardim bir basima
    Sevdadandir, sevdadandir
    Sevdadandir dedi annem aldirma
    Aldirma gel yanima '

  • vadideki zambak04.09.2004 - 14:19

    okunmalı, muhakkak okunmalı..

  • şamanist03.09.2004 - 08:03

    şamanizm insanlığın en eski dinlerinden biridir, temel olarak sihir ve büyüye inanır. kurucusu ve kitabı yoktur, dolayısıyla ortaya çıkış tarihi de kesin olarak bilinmez. temel olarak anaerkil dönemde ortaya çıktığı sanılır, yakutlarda erkek şamanlar özel cübbeleri bulunmadığı zamanlarda kadın entarisi giyerek ayin yaparlarmış, şamanların çoğunun saçını uzatma sebebi de bundandır.. günümüzde rusyada hakasya türklerinin hemen hepsi şamandır.
    şaman geleneklerinin izleri,islamiyete geçen türklerin yaşantılarında da görülür, dilek ağaçlarına çaput bağlanması, adak adanması, çocukların uzun ömürlü olması için yaşar,satı, durmuş gibi isimlerin konması birer örnektir.

  • sabetayist03.09.2004 - 07:49

    Sabetay Sevi, 1626 da İzmirde yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğmuş, 39 yaşında kendini mesih ilan etmiştir.. Hristiyanlar arasında etkileşime, müslümanlar arasında da tepkilere yol açmış, tutuklanmış, sonunda Sultan Dördüncü Mehmet uzun süren yargılama sonunda Sabetay Sevi'nin önüne iki seçenek koymuştur: İddialarından vazgeçmezse öldürülecek, Müslümanlığı kabul ederse, hayatı bağışlanacaktır. Sevi: 'Bu can bu bedende olduğu sürece Müslüman'ım.' der, Aziz Mehmet Efendi adını alır. Taraftarlarının bazıları bu ihaneti kabullenmez ve intihar ederler. Çoğunluk ise Müslümanlığı kabul eder. Mesih, yâni kurtarıcı, kendisini kurtarabilmek için dinini değiştirmiştir. Bir müddet sonra da taraftarları arısındaki intiharları durdurabilmek ve insanları kendisine çekebilmek için bir çıkış yapar: Cübbesinin içine bir kuş yerleştirerek topluluğunun huzuruna çıkar. Burada cübbesinin önünü açarak sakladığı kuşu uçurur. 'Can bedenden çıktı.' Diyerek, eski dinine döndüğünü îma eder.

    Sabetay Sevi ve yandaşlarına, dinlerinden döndükleri için, 'dönme' veya 'avdeti' denilir.

  • yedi03.09.2004 - 07:02

    Pisagor felsefesinde evrende herşey bir sayıya bağlıdır. % rengin, 6 soğuğun, 7 sağlığın, 8 aşkın nedenidir.

  • yedi24.08.2004 - 10:13

    iki anlamı var, biri yemek fiilinin -di'li geçmiş zamanda, 3. tekil şahıs tarafından yapılmış olanı,
    diğeri ise kendi halinde gariban bir sayı.. 'asal' olması onu azıcık 'asil' yapıyor gibi görünse de, çarpım tablosundaki yeri pek sevimli sayılmaz.. yeni öğrenenler için beladır.. kimi inançlara göre mübarek bir sayıdır, 'yedi kere okumak, yedi kere üflemek' deyimleri sıkça kullanılır.. misal; aklıma küçükken birinin kabahatini gördüğünde ve olayı ele güne duyurmadan önce emin olmak gerektiği konusunda şunun söylendiğini hatırlarım, 'durun günahını almayın, gözünü yedikere ovuşturup ovuşturup bakacaksın, yedisinde de aynı manzarayı görürsen emin olup, yaftayı yapıştıracaksın'.. hukuken de böyle güvenilirliği vardır işte..
    yine bu asil ve de asal sayının bir başka önemi de, bir grup yurdum insanı tarafından 'uğurlu sayı' adledilmesidir.. kime ne zaman ve de nasıl uğur getirdiği bize karanlık olsa da, ısrarla tutup dururlar bu sayıyı.. bir sayı tut deseniz, ya da hadi bi sayı söyle de sana hediye çekelim deseniz, ortaya fırlarlar 'aman yedi olsun, uğurlu sayımdır' diye.. oysa bilmezlerki yedinin bundan haberi bile yoktur..

    amaaaaan yedinin derdi, bizi mi gerdi allasen? on dakikadır aklımı yedi yahu..