Önde zeytin ağaçları arkasında yar Sene 1946 Mevsim Sonbahar Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim Dalları neyleyim. Yar yollarına dökülmedik dilleri neyleyim.
Yar yar! ..Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar Değirmen misali döner başım Sevda değil bu bir hışım Gel gör beni darmadağın Tel tel çözülüp kalmışım. Yar yar Canımın çekirdeğinde diken Gözümün bebeğinde sitem var
Men mende şudem bende şudem bende şudem Men mende bedahet beşer efgende şudem Men bende şeved şad ki azad şeved Men şad ezanem ki türa bende şudem
Ben kul oldum kul oldum kul oldum Ben abd-i zaif kulluğumu hakkı ile ifade edemediğim için utandım ve başımı önüme eğdim.Her köle azad edilince sevinir,İlahi ben ise sana kul olduğum için seviniyorum.
Acaba insan neden bir yaratıcıya inanır ya da yaratıcıyı inkar eder?
Kişinin bundan menfaati ne olabilir?
Arkadaşın ayet ve hadislerle! süslediği yaratıcıyı inkar yazısı beni ciddi ciddi düşündürdü....
Hz. Ali inkar eden adama son olarak şöyle demişti ' Ben Allah'a inanıyorum.Nazam kılar,oruç tutrar,zekat veririm ve hayatımı dinimin kurallarına göre yaşarım. (Haşa) Farzedelim ki bir yaratıcı yok,ben ne kaybederim...Peki eğer varsa? ....'
Evet arkadaş bu mantıktan da büyük ihtimalle rahatsız olacak çünkü kesinlikle yaratıcının olmadığını ispat etmesi gerek... Niye mi? ..
İşte en kritik nokta bu.... İnsan neden bir yaratıcı olmamasını arzular acaba? ...
Belki gerçekten inanmıyordur fakat bu kadar muntazam bir kainatı tesadüflerin kucağına bırakacak kadar saf olmadıkları ortada...
Aslında inkar fikrinin temelinde ahiret inancı yatar... Yani hesap verme.. Bu fikir dini yaşamakta zorlanan insanlar için ölümden daha zordur..Cennet,Cehennem falan burada olmalıdır..Sonrası karanlık bir şerit...
Gözünün önünde nice sevdikleri ölür fakat o bunun tabiatın evrim sürecinde bir halka olduğuna inanmak ister...
Ayrıca nasıl bir ilaha inandığınız da çok mühim.Bu insanlara çocukluktan itibaren korkunç bir yaratıcı portresi çizildiyse bu kaçışın sebebini anlamak zor olmamalı...
Mevzu çok su götürecek cinsten ama yine tekrarlıyorum.Bir insanın ateist olmasına diyecek birşeyim yok bakın garip olan başka insanların da inanmaması için uğraşması... Kendisi böyle bir risk almışken yalnız olmak istemez kimse değil mi?
Dinin hiçbir emri vicdan ile çelişmez... Yani mesela haftada bir hırsızlık veya ayda bir zina farz olsaydı vicdanla çelişirdi ve yapılamazdı ama bu kadar fıtri ve insan hayatına uygun bir inanç sistemi bile bazı kimselere rahatsızlık veriyorsa demek ki bunun altında ciddi bir kaygı var...
Ben ateist başlığı altında yazı yazmıyorum...
Allah'a inanmayan kimseler lütfen zahmet edip burada yazmasınlar..
Bırakın biz kendi cennet ve cehennemimizle oyalanalım siz de inandığınız hayatınızı yaşayın....
Tarih boyunca başımıza gelen felaketlerin hep kendi içimizdeki çekişmelerden geldiğini....bu yüzden çok pişman olduğumuzu fakat yine ders almadığımızı bilyor muydunuz? ....
Senle beraber olsak da sevgilim Ayrılsak da ölsek de bu yolda Hep yalnızlık yavrum, yalnızlık ömür boyu Yalnızlık ömür boyu Senle beraber olsak da sevgilim Hiç görmesek birbirimizi özlesek Ömür boyu bağlansak da, sevinsek de üzülsek de Yalnızlık ömür boyu
Birden sen gelsen aklıma, seni unutsam bazı bazı Meraklansam gizlice, delice kıskansam seni Hep yalnızlık var sonunda, yalnızlık ömür boyu Hep yalnızlık var sonunda, yalnızlık ömür boyu
Senle beraber olsak da sevgilim Hiç görmesek birbirimizi özlesek Ömür boyu bağlansak da, sevinsek de üzülsek de Yalnızlık ömür boyu
Birden sen gelsen aklıma, seni unutsam bazı bazı Meraklansam gizlice, delice kıskansam seni Hep yalnızlık var sonunda, yalnızlık ömür boyu Hep yalnızlık var sonunda, yalnızlık ömür boyu
1-Efendimsin cihanda i’tibârım varsa sendedir
Miyân-ı âşıkanda istihârım varsa sendedir
2-Benim feyz-i hayâtım hâsılı rûh-i revânımsın
Eğer sermâye-i ömrümde kârım varsa sendedir
3-Felekten zerre mikdar olmadım devrinde rencîde
Ger ey mihr-i münevver âh ü zârım varsa sendedir
4-Senin pervâne-i hicrânımın sen şem’-i vuslatsın
Beher şeb hâhiş-i bûs ü kenârım varsa sendedir
5-Sanadır ilticâsı Gaalib’in yâ Hazret-i Mollaa
Başımda bir külâh-ı iftihârım varsa sendedir
Şeyh Galib
Günümüz Türkçesiyle:
1–Efendimsin, dünyada itibarım varsa sendedir; âşıklar arasında ünüm varsa sendedir.
2–Benim hayatımın mutluluğusun, kısacası, ruhumun ruhusun; eğer ömrümün sermayesinde kârım varsa sendedir.
3–Feleğin devrinde ondan zerre kadar incinmedim; ey parlak güneş (yani: güneş yüzlü güzel) ! eğer âh edip inliyorsam sendedir.
4–Sen kavuşma mumusun, ben senin ayrılığının pervanesiyim: her gece öpme ve kucaklama istediğim varsa sendedir.
5–Ey “Hazret-i Mollaa” (Mevlânâ) ! Galip sığınmıştır; başımda övündüğüm bir külâh varsa sendedir.
Ger derse Fuzûlî ki güzellerde vefâ var
Aldanma ki şâir sözü elbette yalandır
Fuzulî
(Fuzuli eğer “güzellerde vefa var” derse, aldanma ki şair sözü elbette yalandır.)
Günde bir taş-ı bina-yı ömrümün düşdi yere
Can yatar gafil binası oldı viran bi-haber
Dil bekası Hak fenası istedi mülk-i tenim
Bir devasız derde düştüm ah ki Lokman bi-haber
Bir ticaret kılamadım nakd-i ömür oldı heba
Yola geldim lakin göçmüş cümle kervan bi-haber
Kös-i rihlet çaldı mevt amma henüz can bi-haber
Asker-i azaya lerze düşdi sultan bi-haber
Ağlayıp nalan edip düştün yola tenha garib
Dide giryan sine püryan akıl hayran bi-haber
Azığum yok yazığum çok,yolda dürlü korku var
Yolımu alursa n'ola ger div ü şeytan bi-haber
Yol erü yolda gerekdür çağ-u çıplak aç-u tok
Mısri'ye gel didi sana çünkü canan bi-haber
Niyazi Mısri
GİZLİ SEVDA
Hani bir sevgilin vardı
Yedi sekiz sene önce,
Dün yolda rastladım
Sevindi beni görünce.
Sokakta ayaküstü
Konuştuk ordan burdan,
Evlenmiş, çocukları olmuş
Bir kız, bir oğlan.
Seni sordu
Hiç değişmedi, dedim,
Bildiğin gibi...
Anlıyordu.
Mesutmuş, kocasını seviyormuş,
Kendilerininmiş evleri..
Bir suçlu gibi ezik,
Sana selâm söyledi.
BEHÇET NECATİGİL
SİTEM...
Önde zeytin ağaçları arkasında yar
Sene 1946
Mevsim
Sonbahar
Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
Dalları neyleyim.
Yar yollarına dökülmedik dilleri neyleyim.
Yar yar! ..Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni darmadağın
Tel tel çözülüp kalmışım.
Yar yar
Canımın çekirdeğinde diken
Gözümün bebeğinde sitem var
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU
AĞIR HASTA
Üfleme bana anneciğim korkuyorum
Dua edip edip, geceleri.
Hastayım ama ne kadar güzel
Gidiyor yüzer gibi, vücudumun bir yeri.
Niçin böyle örtmüşler üstümü
Çok muntazam, ki bana hüzün verir.
Ağarırken uzak rüzgarlar içinde
Oyuncaklar gibi şehir.
Gözlerim örtük fakat yüzümle görüyorum
Ağlıyorsun, nur gibi.
Beraber duyuyoruz yavaş ve tenha
Duvardaki resimlerle, nasibi.
Anneciğim, büyüyorum ben şimdi,
Büyüyor göllerde kamış.
Fakat değnekten atım nerde
Kardeşim su versin ona, susamış.
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA
Men mende şudem bende şudem bende şudem
Men mende bedahet beşer efgende şudem
Men bende şeved şad ki azad şeved
Men şad ezanem ki türa bende şudem
Ben kul oldum kul oldum kul oldum
Ben abd-i zaif kulluğumu hakkı ile ifade edemediğim için utandım ve başımı önüme eğdim.Her köle azad edilince sevinir,İlahi ben ise sana kul olduğum için seviniyorum.
MEVLANA
Acaba insan neden bir yaratıcıya inanır ya da yaratıcıyı inkar eder?
Kişinin bundan menfaati ne olabilir?
Arkadaşın ayet ve hadislerle! süslediği yaratıcıyı inkar yazısı beni ciddi ciddi düşündürdü....
Hz. Ali inkar eden adama son olarak şöyle demişti ' Ben Allah'a inanıyorum.Nazam kılar,oruç tutrar,zekat veririm ve hayatımı dinimin kurallarına göre yaşarım. (Haşa) Farzedelim ki bir yaratıcı yok,ben ne kaybederim...Peki eğer varsa? ....'
Evet arkadaş bu mantıktan da büyük ihtimalle rahatsız olacak çünkü kesinlikle yaratıcının olmadığını ispat etmesi gerek... Niye mi? ..
İşte en kritik nokta bu.... İnsan neden bir yaratıcı olmamasını arzular acaba? ...
Belki gerçekten inanmıyordur fakat bu kadar muntazam bir kainatı tesadüflerin kucağına bırakacak kadar saf olmadıkları ortada...
Aslında inkar fikrinin temelinde ahiret inancı yatar... Yani hesap verme..
Bu fikir dini yaşamakta zorlanan insanlar için ölümden daha zordur..Cennet,Cehennem falan burada olmalıdır..Sonrası karanlık bir şerit...
Gözünün önünde nice sevdikleri ölür fakat o bunun tabiatın evrim sürecinde bir halka olduğuna inanmak ister...
Ayrıca nasıl bir ilaha inandığınız da çok mühim.Bu insanlara çocukluktan itibaren korkunç bir yaratıcı portresi çizildiyse bu kaçışın sebebini anlamak zor olmamalı...
Mevzu çok su götürecek cinsten ama yine tekrarlıyorum.Bir insanın ateist olmasına diyecek birşeyim yok bakın garip olan başka insanların da inanmaması için uğraşması... Kendisi böyle bir risk almışken yalnız olmak istemez kimse değil mi?
Dinin hiçbir emri vicdan ile çelişmez... Yani mesela haftada bir hırsızlık veya ayda bir zina farz olsaydı vicdanla çelişirdi ve yapılamazdı ama bu kadar fıtri ve insan hayatına uygun bir inanç sistemi bile bazı kimselere rahatsızlık veriyorsa demek ki bunun altında ciddi bir kaygı var...
Ben ateist başlığı altında yazı yazmıyorum...
Allah'a inanmayan kimseler lütfen zahmet edip burada yazmasınlar..
Bırakın biz kendi cennet ve cehennemimizle oyalanalım siz de inandığınız hayatınızı yaşayın....
Tarih boyunca başımıza gelen felaketlerin hep kendi içimizdeki çekişmelerden geldiğini....bu yüzden çok pişman olduğumuzu fakat yine ders almadığımızı bilyor muydunuz? ....
Elbette biliririz ama.............
Senle beraber olsak da sevgilim
Ayrılsak da ölsek de bu yolda
Hep yalnızlık yavrum, yalnızlık ömür boyu
Yalnızlık ömür boyu
Senle beraber olsak da sevgilim
Hiç görmesek birbirimizi özlesek
Ömür boyu bağlansak da, sevinsek de üzülsek de
Yalnızlık ömür boyu
Birden sen gelsen aklıma, seni unutsam bazı bazı
Meraklansam gizlice, delice kıskansam seni
Hep yalnızlık var sonunda, yalnızlık ömür boyu
Hep yalnızlık var sonunda, yalnızlık ömür boyu
Senle beraber olsak da sevgilim
Hiç görmesek birbirimizi özlesek
Ömür boyu bağlansak da, sevinsek de üzülsek de
Yalnızlık ömür boyu
Birden sen gelsen aklıma, seni unutsam bazı bazı
Meraklansam gizlice, delice kıskansam seni
Hep yalnızlık var sonunda, yalnızlık ömür boyu
Hep yalnızlık var sonunda, yalnızlık ömür boyu
MFÖ - Yalnızlık Ömür Boyu