Yeşilaycı bir profesör, 'içkinin zararları' konulu bir konferans veriyormuş.Konuşmasının bir yerinde dinleyicilere sormuş: ' iki kovadan birine rakı diğerine su doldurup bunları bir eşeğin önüne koysak, eşek hangisinden içer acaba ' Dinleyiciler hep bir ağızdan ' Suyu ' demişler. ' Neden suyu içer' demiş profesör, Neyzen hemen atılmış ' Eşekliğinden.... '
Karanlıkta kavga olmaz. ideolojiler, uçurumları aydınlatan hırsız fenerleri. İstemesek de onlara muhtacız. Kaosu kosmos yapan insan zekâsı, tecrübelerini ideolojilerde sergilemiş. İdeolojiye düşmanlık, tek izm'e teslimiyettir. opskürantizme ideolojiler siyaset dünyasının haritaları. Haritasız denize açılınır mı? Ama harita tehlikeli bir yolculukta tek klavuz olamaz, pusulaya da ihtiyaç var. Pusula: Şuur. Tarih şuuru, milliyet şuuru, kişilik şuuru. İdeolojilerin peşine takılanlar pusulasızdırlar. Gemi ya kayalara çarptı ya batağa saplandı. İdeolojilerin ışığına göz yumanları sloganlar yönetir. Karanlık kinlerin birbirine saldırttığı çılgın sürülerin savaş çığlıdır, slogan. İlkelin, budalanın, papağanın ideolojisidir. (Bu Ülke, s.93)
Bir memlekette, nüfuzlu kişilerden birinin mahkemeye işi düşer. Bu adamın gayet güzel katırı varmış. Kadı, rüşvet olarak katırını ister. Adam vermez, kadı da işi görmez. Nihayet, katırın sahibi hile ve desiseyle kadıyı teker-meker azlettirir. Bir gün her ikisi bir yerde buluşurlar. Kadı şöyle der:
-Bize gelen bu tekme kimin tekmesidir anlayamadım! Adam şu cevabı verir: -Kimin olacak, bizim katırın tekmesi.
Kırmızı sakallı bir kral, bir gün sarayının bahçesinde dolaşırken, akağalar gibi tüysüz bir bahçıvan gözüne ilişir. Kral latife kastıyla, 'Sen erkek misin, kadın mısın? Erkeksen hani sakalın, bıyığın? ' deyince bahçıvan şu cevabı verir:
-Efendimiz! Ezelde, sakal-bıyık dağıtıldığı zaman, bendeniz nasılsa geride kalmışım. Herkes beğendiğini alıp gitmiş, geride yalnız bir kırmızı sakal ile bıyık kalmış. Bunları almaktansa tüysüz kalmayı tercih ederim.
Akrep nokta nokta ruhumu sokmuş
Mevsimden mevsime girdim böylece
Gördüm ki ateşte cımbızda yokmuş
Fikir çilesinden büyük işkence.......
N.F.K.
Bir aşk masalı...
Bir kuş uçmuş bu daldan
Çiçekte sesi kalmış
Üç yıl geçmiş aradan
Çiçek birden sararmış
Bir kız almış çiçeği
Koklayıp yaralanmış
Kız koşup dala gelmiş
Dal onu ağırlamış
Beklerken kuşu dalı
Yüreği rüzgârlanmış
Uçup dönmüş o dala
Çiçekler şarkılanmış
O günden beri dallar
Rüzgârla arkadaşmış.
Nihat Behram (Ayışığı yana yana)
Gitme kal
Nefes al
Emir tez
Bekletmez
Ve O nur
Bulunur
İşte iz
Gelniz
Toprak post
ALLAH DOST.....
N.F.K.
Dilde gam var şimdilik lutfeyle gelme ey sûrur
Olamaz bir hânede mihmân mihmân üstüne...
Rasih
(Gönülde hüzün var şimdilik lutfeyle gelme ey neşe
Bir ev içerisinde misafir misafir üstüne ağırlanmaz..)
Ne hoş bir yorum... ne kadar tatlı bir ifade....
Hiç trafik kazası yaptınız mı?
İşte onun gibi bir şey...
Son hızla giderken çarparsınız, ardından pişmanlık duyulur...
İlk şok...sonra zamanla alışırsınız..ufak tefek hasarla atlatılırsa ne güzel....
Galiba mevsimden mevsime de değişiyor.....
Hangisini içer
Yeşilaycı bir profesör, 'içkinin zararları' konulu bir konferans veriyormuş.Konuşmasının bir yerinde dinleyicilere sormuş:
' iki kovadan birine rakı diğerine su doldurup bunları bir eşeğin önüne koysak, eşek hangisinden içer acaba ' Dinleyiciler hep bir ağızdan ' Suyu ' demişler. ' Neden suyu içer' demiş profesör, Neyzen hemen atılmış
' Eşekliğinden.... '
'Sanat yok, sanatkâr yok, hareket, hararet, kıyamet yok. Yeni nesil kuvvetsiz, gayesiz, nizamsız... Nerede beklenilen sanatkâr? ' Beklenen sanatkâr yolda! Eğer fazla yaklaşınca göreceği manzaranın dehşetinden ürküp geriye dönmezse... (N.Fazıl Kısakürek)
Karanlıkta kavga olmaz. ideolojiler, uçurumları aydınlatan hırsız fenerleri. İstemesek de onlara muhtacız. Kaosu kosmos yapan insan zekâsı, tecrübelerini ideolojilerde sergilemiş. İdeolojiye düşmanlık, tek izm'e teslimiyettir. opskürantizme ideolojiler siyaset dünyasının haritaları. Haritasız denize açılınır mı? Ama harita tehlikeli bir yolculukta tek klavuz olamaz, pusulaya da ihtiyaç var. Pusula: Şuur. Tarih şuuru, milliyet şuuru, kişilik şuuru. İdeolojilerin peşine takılanlar pusulasızdırlar. Gemi ya kayalara çarptı ya batağa saplandı. İdeolojilerin ışığına göz yumanları sloganlar yönetir. Karanlık kinlerin birbirine saldırttığı çılgın sürülerin savaş çığlıdır, slogan. İlkelin, budalanın, papağanın ideolojisidir. (Bu Ülke, s.93)
Kadıyı Uçuran Tekme
Bir memlekette, nüfuzlu kişilerden birinin mahkemeye işi düşer.
Bu adamın gayet güzel katırı varmış. Kadı, rüşvet olarak katırını ister.
Adam vermez, kadı da işi görmez. Nihayet, katırın sahibi hile ve
desiseyle kadıyı teker-meker azlettirir. Bir gün her ikisi bir yerde
buluşurlar. Kadı şöyle der:
-Bize gelen bu tekme kimin tekmesidir anlayamadım!
Adam şu cevabı verir:
-Kimin olacak, bizim katırın tekmesi.
Kırmızı Sakal
Kırmızı sakallı bir kral, bir gün sarayının bahçesinde dolaşırken,
akağalar gibi tüysüz bir bahçıvan gözüne ilişir. Kral latife kastıyla,
'Sen erkek misin, kadın mısın? Erkeksen hani sakalın, bıyığın? '
deyince bahçıvan şu cevabı verir:
-Efendimiz! Ezelde, sakal-bıyık dağıtıldığı zaman, bendeniz
nasılsa geride kalmışım. Herkes beğendiğini alıp gitmiş, geride yalnız
bir kırmızı sakal ile bıyık kalmış. Bunları almaktansa tüysüz
kalmayı tercih ederim.