erich fromm' a göre sevmek sanattır. bu sebeple sevgiyi öğrenmek için emek harcanmalıdır. insanlar sevgiye çok önem vermelerine rağmen sevginin öğrenilecek bir şey olduğunu düşünemezler. bunun üç sebebi vardır:
birincisi; insanlar sevmeyi sorun olarak görmezler, sevilmeyi sorun olarak görürler. yani insanlar sevmek için değil de sevilmek için çaba harcarlar ve sevgi sorununun bu şekilde çözüleceğine inanırlar. bu şekilde düşünen insanlar diğerleri beğensin diye güzel giyinir, kabul görmek için güler yüzlü davranır. fromm'a göre ise esas olan sevmektir.
ikincisi; insanlar sevmeyi bir yeti sorunun olarak değil de nesne sorunu olarak görürler. çağımız insanı sevmek için gerekli nesneyi bulması gerektiğine inanır. halbuki erich fromm'a göre sevmek bir yetidir ve nesnesinin ne olduğu da o kadar önemli değildir.
üçüncüsü; çağımız insanı aşık olma gibi geçici bir duyguyla sevgi içinde olma gibi uzun süreli birlikteliği aynı şey sanır. halbuki aşık olmak, kişiler arasındaki geçici bir cinsel dürtüyü temsil eder ve fromm'a göre bu tarz bir cinsel birleşme kişileri birbirlerine daha da yabancı ve uzak yapmaktan başka bir işe yaramaz.
bir zamanlar ben: yağmur altında ıslanmayı severdim, şimdi ise özlüyorum yağmuru.
kim istemezdi ki bu yağmurda kaçmadan, altında yürümeyi. yağmur bile tek başına yağmıyor, neyi paylaşsam kendime, hep bir eksik. neyi özlesem, eziliyor içimde. ezelden beri böyle miydi selvi ağaçları, yoksa ben mi bir başka gördüm hayatı!
hayatıma giren insanlara hep bir şeyler vermişim onların hayatlarına değer katarak. yalnızlığı paylaşmak, dertlere ortak olmak, duygu, sevgi, ilgi, sex ve onların rahatlama duygusuyla, bazen başarıda bazen iyi haberlerini duyduğumda mutlu oldum.
lakin hep önce giden kazanır, sana da böyle yazılar yazmak kalır.
trafik polisleri yolda radar kontrolü yapıyolarmış bakmışlarr hacı amca eşekle gidiyor kendi aralarında hacı amcayı durdurup şaka yapalım demişler amcayı durdurmuşlar ehliyet sormuşlar hacı amca yok demiş o zaman ceza yazmam gerek sana yazmıyalım eşşeğe yazalım demişler hacı amca yok evladım eşşeğe yazmayın sicili bozulmasın o büyüyünce polis olacak demiş.
Aşk zamanı; bir fısıltı gibi gelir, fırtına BORAN a dönüşür ve sen savrulurken içinde, senin durgunluğun anında zevkin mutluluğa ve hayatın umuda karşılaşıyor olmasıdır.
Hayatı aşk ile seviyorsan.içinde sevgiyi barindirdiginda ulasamasanda içinde hissettigindir. Içinde bir yerde varsa genel anlamda sevgi duygusu onu bir bedenden öte sevebilmektir aşk. Aşk: hissettigindir yaşadığın ise sevgi ise süreklilik arz eder ve içindeki aşk hiç bir zaman Ölmez. Kişiye olan bir aşk olsa dahi ve o bunu oldurse dahi devam eder aşk.
genellikle at, sığır gibi hayvanların bileklerinde, tırnak köklerinde oluşan sulu yara.
erich fromm' a göre sevmek sanattır. bu sebeple sevgiyi öğrenmek için emek harcanmalıdır. insanlar sevgiye çok önem vermelerine rağmen sevginin öğrenilecek bir şey olduğunu düşünemezler. bunun üç sebebi vardır:
birincisi; insanlar sevmeyi sorun olarak görmezler, sevilmeyi sorun olarak görürler. yani insanlar sevmek için değil de sevilmek için çaba harcarlar ve sevgi sorununun bu şekilde çözüleceğine inanırlar. bu şekilde düşünen insanlar diğerleri beğensin diye güzel giyinir, kabul görmek için güler yüzlü davranır. fromm'a göre ise esas olan sevmektir.
ikincisi; insanlar sevmeyi bir yeti sorunun olarak değil de nesne sorunu olarak görürler. çağımız insanı sevmek için gerekli nesneyi bulması gerektiğine inanır. halbuki erich fromm'a göre sevmek bir yetidir ve nesnesinin ne olduğu da o kadar önemli değildir.
üçüncüsü; çağımız insanı aşık olma gibi geçici bir duyguyla sevgi içinde olma gibi uzun süreli birlikteliği aynı şey sanır. halbuki aşık olmak, kişiler arasındaki geçici bir cinsel dürtüyü temsil eder ve fromm'a göre bu tarz bir cinsel birleşme kişileri birbirlerine daha da yabancı ve uzak yapmaktan başka bir işe yaramaz.
bir zamanlar ben: yağmur altında ıslanmayı severdim, şimdi ise özlüyorum yağmuru.
kim istemezdi ki bu yağmurda kaçmadan, altında yürümeyi.
yağmur bile tek başına yağmıyor,
neyi paylaşsam kendime, hep bir eksik.
neyi özlesem, eziliyor içimde.
ezelden beri böyle miydi selvi ağaçları, yoksa ben mi bir başka gördüm hayatı!
olumlu veya olumsuz, öncesi ve sonrası siz in anlatımıdır.
önceden daha neşeliydim her şeye rağmen ve mutlu olacak bir şey buluyordum kendime.
şimdi ise nazenin her yer ve her şey.
senin beklentin bir diğerinin isteği ile örtüşüyor ise olunan şeydir.
bir diğeri yok ise, hayatında hırs yapıp bir şeyleri kazanma güdüsünün seni mutlu ettiğini düşünürsün içsel yalnızlığının içinde
yağmur yağar, toprağa değer kokusu,
korkusu olmadan düşer her damla,
tenine değdiğinde irkilme damlalar,
o seni yenileyecek hayata coşkusu.
hayatıma giren insanlara hep bir şeyler vermişim onların hayatlarına değer katarak. yalnızlığı paylaşmak, dertlere ortak olmak, duygu, sevgi, ilgi, sex ve onların rahatlama duygusuyla, bazen başarıda bazen iyi haberlerini duyduğumda mutlu oldum.
lakin hep önce giden kazanır, sana da böyle yazılar yazmak kalır.
kendine dair içsel bilgilendirmedir.
trafik polisleri yolda radar kontrolü yapıyolarmış bakmışlarr hacı amca eşekle gidiyor kendi aralarında hacı amcayı durdurup şaka yapalım demişler amcayı durdurmuşlar ehliyet sormuşlar hacı amca yok demiş o zaman ceza yazmam gerek sana yazmıyalım eşşeğe yazalım demişler hacı amca yok evladım eşşeğe yazmayın sicili bozulmasın o büyüyünce polis olacak demiş.
Aşk zamanı; bir fısıltı gibi gelir, fırtına BORAN a dönüşür ve sen savrulurken içinde, senin durgunluğun anında zevkin mutluluğa ve hayatın umuda karşılaşıyor olmasıdır.
Hayatı aşk ile seviyorsan.içinde sevgiyi barindirdiginda ulasamasanda içinde hissettigindir. Içinde bir yerde varsa genel anlamda sevgi duygusu onu bir bedenden öte sevebilmektir aşk. Aşk: hissettigindir yaşadığın ise sevgi ise süreklilik arz eder ve içindeki aşk hiç bir zaman Ölmez. Kişiye olan bir aşk olsa dahi ve o bunu oldurse dahi devam eder aşk.