benim gibi solak olduğu ve dünyada herşeyin sağ elini kullananlara göre yapıldığını gördüğü için kahramanını aynadan geçirip herşeyin ters olmasını sağlar. böylece kendi dünyasını, solakların dünyasını kurar..
garip bir biçimde ortadoğu halklarının -anadolu dahil- en sevdiği çatışma biçimi.. neden düello geleneği yoktur bizde.. neden illaki kalleş bi pusuyla hasımlarımızı yokederiz. bu konuda Nihat Genç çok eskiden bi yazı yazmıştı. şimdi arasam bulabilir miyim acep? ?
ben portakal suyu sıkıp içiyorum. duvarda kopya bir munch.. dayı çizmiş.. çığlık.. ses ve inanç.. firuze güzel isim sanki.. öyle bir parça vardı.. nükhet duru mu söylüyordu ne.. belki de sezen aksu.. dışarıda dün gece yağan yağmurun kokusu.. güllerden bir çoğunun yaprağı düşmüş ama.. üzünç.. bine yakın gül var bahçede.. ödemişten almıştık tohumlarını.. bide japon gülleri vardı.. tek mevsimlik çiçeklermiş. geçen kış öldüler.. uzun zaman atmadım saksılarını.. az önce attım:(
sene 89-90 gibi.. üniversite yıllarım. sağlıkçılar bi eylem hazırlığı içinde. yaka kartları basmışlar ve 'açlıkla kahramanlık olmaz' yazıyor.. eylemdem sonra o kartlardan biri elime geçti. haftalarca o kartı yakama takıp doktor ve hemşire arkadaşların evine gidip yemek yedim. sonra bi daha o sloganı hiç kullanmadılar..
çok sık rüya görürüm.. ve en çok aklıma ne takılır biliyor musunuz? ? ya uyuduğumu ve rüya gördüğümü rüyamda görüyorsam. ya hiç bişeyin gerçekliği yoksa.. ya az sonra annem seslenecek ve '-kalk oğlum. okula geç kalacaksın' dicekse. ve ben bi anda sekiz yaşında bi velet olarak uyanacak ve bu gördüklerimin hepsinin bir rüya olduğuna şaşırarak kalacaksam.. delircem yaa.. yine kafam bi dünya sabahın bu saatinde.. bak şimdi buda rüyaymış. uyanıyom ki ne antoloji var ne nedir bölümü..
rüyamda; iki bacaklı garib yaratıklar köpükler ve dumanlar çıkaran canavarın üzerinde yanımdan geçiyorlar,yaratıkların sadece çocukları,yaşlıları ve delileri beni farkediyor şaşkın anlamlı gözleriyle beni işaret edip.bak! bak! kız kulesi diyorlar...
kader diyemezsin sen kendin ettin..
haa? ?
benim gibi solak olduğu ve dünyada herşeyin sağ elini kullananlara göre yapıldığını gördüğü için kahramanını aynadan geçirip herşeyin ters olmasını sağlar. böylece kendi dünyasını, solakların dünyasını kurar..
garip bir biçimde ortadoğu halklarının -anadolu dahil- en sevdiği çatışma biçimi.. neden düello geleneği yoktur bizde.. neden illaki kalleş bi pusuyla hasımlarımızı yokederiz. bu konuda Nihat Genç çok eskiden bi yazı yazmıştı. şimdi arasam bulabilir miyim acep? ?
eşkiya saklanbacı
ben portakal suyu sıkıp içiyorum. duvarda kopya bir munch.. dayı çizmiş.. çığlık.. ses ve inanç.. firuze güzel isim sanki.. öyle bir parça vardı.. nükhet duru mu söylüyordu ne.. belki de sezen aksu.. dışarıda dün gece yağan yağmurun kokusu.. güllerden bir çoğunun yaprağı düşmüş ama.. üzünç.. bine yakın gül var bahçede.. ödemişten almıştık tohumlarını.. bide japon gülleri vardı.. tek mevsimlik çiçeklermiş. geçen kış öldüler.. uzun zaman atmadım saksılarını.. az önce attım:(
Okudunuz mu bilmem ama Alice Harikalar Diyarında'da, Caroll Lewis (yazım hatası olabilir) tavşanla Alice'in ilk karşılaşmasını şöyle diyaloglar..;
tavşan: nereye gidiyorsun? ?
Alice: bilmiyorum.. kayboldum..
tavşan: nereye gittiğini bilmiyorsan kaybolmuş sayılmazsın! ! ! ! !
sene 89-90 gibi.. üniversite yıllarım. sağlıkçılar bi eylem hazırlığı içinde. yaka kartları basmışlar ve 'açlıkla kahramanlık olmaz' yazıyor.. eylemdem sonra o kartlardan biri elime geçti. haftalarca o kartı yakama takıp doktor ve hemşire arkadaşların evine gidip yemek yedim. sonra bi daha o sloganı hiç kullanmadılar..
çok sık rüya görürüm.. ve en çok aklıma ne takılır biliyor musunuz? ? ya uyuduğumu ve rüya gördüğümü rüyamda görüyorsam. ya hiç bişeyin gerçekliği yoksa.. ya az sonra annem seslenecek ve '-kalk oğlum. okula geç kalacaksın' dicekse. ve ben bi anda sekiz yaşında bi velet olarak uyanacak ve bu gördüklerimin hepsinin bir rüya olduğuna şaşırarak kalacaksam.. delircem yaa.. yine kafam bi dünya sabahın bu saatinde.. bak şimdi buda rüyaymış. uyanıyom ki ne antoloji var ne nedir bölümü..
rüyamda; iki bacaklı garib yaratıklar köpükler ve dumanlar çıkaran canavarın üzerinde yanımdan geçiyorlar,yaratıkların sadece çocukları,yaşlıları ve delileri beni farkediyor şaşkın anlamlı gözleriyle beni işaret edip.bak! bak! kız kulesi diyorlar...