ilkokulda fransada laik bir okuldaydım (dinle ilgisiz) öğretmenler insanların maymundan deforma uğrayarak meydana geldiğini anlatırlardı evde babamdan duyduğum ve inandığım ise insanların atası Adem peygamber ve onuda Allah topraktan yarattığı idi şimdi bu çelişkili iki bilgiyi çocuk kafasıyla harmanlamaya çalışıyordum sonunda buldum: biz müslümanlar adem peygamberin nesliyiz bu gavurlarda maymunların devamı :) :)
bende o tüccarlardan biriyim çok şükür acından ölecek din yoksunlarına bu dini satmaya çalışıyoruz ücretimizi bu Dinin Sahibinden almak üzre.. malum din Ona ait olunca Onun adına çalışıyorsun maaşında haliyle Ona ait oluyor ne güzel ticaret ne büyük kazanç
nan = ekmek, niğmet, iyilik. kör = görmemek nankör = iyilik bilmez, iyilikten anlamaz, iyiliğe kötülükle mukabele eder
Rasulullah s.a.s. efendimiz: İylik ettiğin kişinin şerrinden sakın.
kanati acizanemce bunun sebebi adam iyilik edilmeye layık değil iyiliğin altında kalacak, iyliksevere minnet edecek bir ahlaktan yoksun kibirli bir şahsiyettir. iyiliğe iyilikle mukabele temek gibi bir güzele ahlaka da sahip olmayınca iylik sahibi ile arasında oluşan minnet bağını kötülük ederek koparır ve o minnetin altından kendince bu şekilde sıyrılır.
En çirkin nankörlük Allaha karşı yapılan nankörlüktür. Onu saymamak, emrini tutmamak, ibadetten kaçınmak nankörlüktür.
Ergenekon'un savunuculuğuna soyunan ve kendisini 'sıkı bir Atatürkçü' ilan eden Yalçın Küçük, kitabında Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunu 'sevgisiz ve acımasız' diye nitelendiriyor. Küçük, kitabında Atatürk'ü kompleksli ilan ediyor ve şu cümlelere yer veriyor: 'Eğer bir kimse Mustafa Kemal'i 'sevecen' gösterirse bir başkasının filmini yapmış olur. Mustafa Kemal çok vesveseli, hep kıstırılmışlık kompleksi içinde yaşayan, sevgisiz bir insandır. Annesini sevmez... Annesinin cenazesine gitmiyor. Sevgisiz ve acımasızdır. Maliye Nazırı Mehmet Cavit'i astırdığı akşam bir balo düzenlemeye dikkat ediyor.'
Atatürk, aydınlanmamacı bir despot!
Daha da ileri giderek Atatürk'ü, 15. yüzyılda Rusya'da yaşayan ve 20 yıl boyunca halkına zulüm çektiren, bu uğurda oğlunu dahi öldüren Korkunç İvan'a benzeten Küçük, bir de 'aydınlanmamacı despot' benzetmesi yapıyor: 'Sevgiyi bilmeyen, acımayı bilmeyen, kimseye güvenmeyen, herkesi kendine karşı komplo hazırlayıcısı olarak gören, bir 'aydınlanmamacı despot' olan Mustafa Kemal'i hiçbir romancı ya da yönetmenin sevimli yapabileceğine ihtimal vermiyorum. En gerçekçi film, müthiş İvan'ın başarısız bir kopyası olabilir.'
Atatürk'ün İngiliz yanlısı olduğunu iddia eden Küçük, 'Kemal, çok küçük istisnadan birisidir ve ordu içinde İngiliz politikasını temsil ediyor. Londra bu dönemde, bu bölgede, en büyük tehlike olarak birbirleriyle iç içe saydığı Bolşeviklerle İttihatçılığı görüyor. Kemal Paşa bunlara karşı misyonla ve gayet açık olarak, Büyük Britanya işgal kuvvetlerinden vize alarak gidiyor. Örnek olsun, İngilizlerin kendilerine karşı direnen Altıncı Ordu Kumandanı Ali İhsan Sabis'i görevden alarak yerine Mustafa Kemal'i atamak istedikleri belgelerle kesindir.' ifadelerini kullanıyor. Küçük, bu hakaretine bir de Amerikan mandacılığını ekliyor ve, 'M. Kemal, kurtuluş vekaletini Amerika'ya verme kararı alıyor.' diyor. (zaman.haber)
Bozuk fetvaları abuk sabuk beyanları sebebiyle ilgili merci tarafından Süleymaniye kürsüsünden cebren indirilen müftiyi mahcur. Çalışmalarını hak tarikatın önlenemez geçerliliğini frenlemeye adamış bir talihsiz.
Ehli tarikat ile gönüllü olarak giridiği bir tartışmadan me'yus ve makhur bir surette ayrılıp bunu yayınladığı kitabının ilk baskısında tek kalmasına bağlayan ama kitapçıkta geçen tartışmayı 'şimdi olsaydı şöyle derdim' tarzında sunan sonraki baskılarda bu açıklamayıda gizleyip sanki tartışma aktarıldığı şekilde cereyan etmiş vehmini okuyucuda hasıl ettiren ve buna benzer bir çok ilimsel hilelere başvurmaktan çekinmeyen bir bilgi hokkabazı
Kur'anı ve Kur'an tilavetini dünyaya sevdiren adam. Kuran tilavetinde yeni bir çağ açan İmam. Allah razı olsun
Hafızı kurra Abulbasıt Muhammed Abussamed hocaya tilavet esnasında bakın, dış dünya ile ilgisini kesmiş, mübarek sözlerini ağzından seslendirdiği Zatı Akdesi ezelinin manevi huzuruna ermiş görürsünüz.
Nitekim Kuran dinleyen her kişinin bu itikat ve hissiyat içinde olması gerekmektedir; Allah'ı dinlemekteyim.. Yoksa tilavetten nasbiniz bir hazin ses ve üç beş makam olur.
Taklid: tahkike açılan kapı.
men gallede alimen * lakıyallahe salimen
bir alimi taklid eden * Allaha salimen kavuşur
zararı faydasından çok fazla olan bir dergi
ehli sünneti anlalamış okumamış ilim tahsili etmemiş adamların
tolanıp bir heves çıkardıkları dergi
başından sonuna kadar okumaya tahammül edemediğim hatalar yığnı..
kendilerinden başka hakiki müslüman olmadığına inanan saplıntılı adamların geçim organı
bir şey hakkında zihnin yargısı:
1.kesindir
2.tereddütlüdür
1.kesin yargı:
a) gerçeğe uygun = ilim
b) gerçeğe uygun değil = cehalet
2. zihni tereddütün iki tarafından
a) çoğu = zann
b) azı = vehim
c) eşit olursa = şek / şüphe
ilkokulda fransada laik bir okuldaydım (dinle ilgisiz)
öğretmenler insanların maymundan deforma uğrayarak meydana geldiğini anlatırlardı
evde babamdan duyduğum ve inandığım ise insanların atası Adem peygamber
ve onuda Allah topraktan yarattığı idi
şimdi bu çelişkili iki bilgiyi çocuk kafasıyla harmanlamaya çalışıyordum
sonunda buldum: biz müslümanlar adem peygamberin nesliyiz
bu gavurlarda maymunların devamı :) :)
bende o tüccarlardan biriyim çok şükür
acından ölecek din yoksunlarına bu dini satmaya çalışıyoruz
ücretimizi bu Dinin Sahibinden almak üzre..
malum din Ona ait olunca Onun adına çalışıyorsun
maaşında haliyle Ona ait oluyor
ne güzel ticaret ne büyük kazanç
nan = ekmek, niğmet, iyilik. kör = görmemek
nankör = iyilik bilmez, iyilikten anlamaz, iyiliğe kötülükle mukabele eder
Rasulullah s.a.s. efendimiz: İylik ettiğin kişinin şerrinden sakın.
kanati acizanemce bunun sebebi adam iyilik edilmeye layık değil iyiliğin altında kalacak, iyliksevere minnet edecek bir ahlaktan yoksun kibirli bir şahsiyettir. iyiliğe iyilikle mukabele temek gibi bir güzele ahlaka da sahip olmayınca iylik sahibi ile arasında oluşan minnet bağını kötülük ederek koparır ve o minnetin altından kendince bu şekilde sıyrılır.
En çirkin nankörlük Allaha karşı yapılan nankörlüktür. Onu saymamak, emrini tutmamak, ibadetten kaçınmak nankörlüktür.
Unutmanın en kötüsü, Allahı unutmak, ahireti, hesabı kitabı unutmaktır.
beyt: Afetül ilmi ennisyan ** ennaşi minel isyan (anonim)
yani: ilmin afeti unutmaktır ki oda isyan (günahtan) neşet eder.
İslam Alimleri: unutmanın en büyük sebebi bugün, harama bakmaktır.
unutmak bazen iyidir; yapılan kötülüğü unutman gibi
İmamı Şafi r.a: unutmakmı! o nasıl bir şey! ?
.
Ergenekon'un savunuculuğuna soyunan ve kendisini 'sıkı bir Atatürkçü' ilan eden Yalçın Küçük, kitabında Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunu 'sevgisiz ve acımasız' diye nitelendiriyor. Küçük, kitabında Atatürk'ü kompleksli ilan ediyor ve şu cümlelere yer veriyor: 'Eğer bir kimse Mustafa Kemal'i 'sevecen' gösterirse bir başkasının filmini yapmış olur. Mustafa Kemal çok vesveseli, hep kıstırılmışlık kompleksi içinde yaşayan, sevgisiz bir insandır. Annesini sevmez... Annesinin cenazesine gitmiyor. Sevgisiz ve acımasızdır. Maliye Nazırı Mehmet Cavit'i astırdığı akşam bir balo düzenlemeye dikkat ediyor.'
Atatürk, aydınlanmamacı bir despot!
Daha da ileri giderek Atatürk'ü, 15. yüzyılda Rusya'da yaşayan ve 20 yıl boyunca halkına zulüm çektiren, bu uğurda oğlunu dahi öldüren Korkunç İvan'a benzeten Küçük, bir de 'aydınlanmamacı despot' benzetmesi yapıyor: 'Sevgiyi bilmeyen, acımayı bilmeyen, kimseye güvenmeyen, herkesi kendine karşı komplo hazırlayıcısı olarak gören, bir 'aydınlanmamacı despot' olan Mustafa Kemal'i hiçbir romancı ya da yönetmenin sevimli yapabileceğine ihtimal vermiyorum. En gerçekçi film, müthiş İvan'ın başarısız bir kopyası olabilir.'
Atatürk'ün İngiliz yanlısı olduğunu iddia eden Küçük, 'Kemal, çok küçük istisnadan birisidir ve ordu içinde İngiliz politikasını temsil ediyor. Londra bu dönemde, bu bölgede, en büyük tehlike olarak birbirleriyle iç içe saydığı Bolşeviklerle İttihatçılığı görüyor. Kemal Paşa bunlara karşı misyonla ve gayet açık olarak, Büyük Britanya işgal kuvvetlerinden vize alarak gidiyor. Örnek olsun, İngilizlerin kendilerine karşı direnen Altıncı Ordu Kumandanı Ali İhsan Sabis'i görevden alarak yerine Mustafa Kemal'i atamak istedikleri belgelerle kesindir.' ifadelerini kullanıyor. Küçük, bu hakaretine bir de Amerikan mandacılığını ekliyor ve, 'M. Kemal, kurtuluş vekaletini Amerika'ya verme kararı alıyor.' diyor. (zaman.haber)
Bozuk fetvaları abuk sabuk beyanları sebebiyle ilgili merci tarafından Süleymaniye kürsüsünden cebren indirilen müftiyi mahcur. Çalışmalarını hak tarikatın önlenemez geçerliliğini frenlemeye adamış bir talihsiz.
Ehli tarikat ile gönüllü olarak giridiği bir tartışmadan me'yus ve makhur bir surette ayrılıp bunu yayınladığı kitabının ilk baskısında tek kalmasına bağlayan ama kitapçıkta geçen tartışmayı 'şimdi olsaydı şöyle derdim' tarzında sunan sonraki baskılarda bu açıklamayıda gizleyip sanki tartışma aktarıldığı şekilde cereyan etmiş vehmini okuyucuda hasıl ettiren ve buna benzer bir çok ilimsel hilelere başvurmaktan çekinmeyen bir bilgi hokkabazı
Kur'anı ve Kur'an tilavetini dünyaya sevdiren adam. Kuran tilavetinde yeni bir çağ açan İmam. Allah razı olsun
Hafızı kurra Abulbasıt Muhammed Abussamed hocaya tilavet esnasında bakın, dış dünya ile ilgisini kesmiş, mübarek sözlerini ağzından seslendirdiği Zatı Akdesi ezelinin manevi huzuruna ermiş görürsünüz.
Nitekim Kuran dinleyen her kişinin bu itikat ve hissiyat içinde olması gerekmektedir; Allah'ı dinlemekteyim..
Yoksa tilavetten nasbiniz bir hazin ses ve üç beş makam olur.