benim için hiç bir önemi yok 10 yıl önce kurulsaydı belki bir önem arzederdi ama şu an için bir önemi yok.çünkü uydu üzerinden kürtçe yayın yapan bir sürü kürt kanalı var programları falan daha kaliteli...
ıron maıdenin çok hareketli ve manyak bir gruptur buda onların en güzel parçalarından bitanesidir...
Trooper (Turkçesi) Iron Maiden
Sen benim hayatimi aldin ama ben de seninkini alacagim Sen bana ates edeceksin ama ben sana dogru kosacagim Bu yuzde diger saldiriyi beklerken Orada kalmalisin cunku geri donus yok
Borozan sesleri ve savas baslar Ama bu savas alaninda kimse kazanamaz Dumanin ve at nefesinin kokusu Ben kesin olumun icine firlarken
At geri donmek icin korkuyla terler Rus silahlarinin guclu kukremesi Biz insan duvarina dogru kostugumuz sirada Dusen yoldaslarimin aci cigliklari gelir
Engel vucutlar yolda yatiyor Ve Ruslar bir kere daha ates ediyor Hala hem cok uzak hem cok yakiniz Baska gun savasmak icin yasayamayacagiz
Ates etmek icin yeterince yaklasiyoruz Ve bu sirada bir Rus beni menziline aliyor Tetigi cekiyor ve patlamayi hissedyorum Bir el patlama atimi dusuruyor
Ve orada uzanip gokyuzune bakarken Vucudum uyusuk ve bogazim kuru Orada unutulmus ve yanliz yatarken Gozyasi olmadan inliyorum
ben merak ediyorum aceba baurada durmadan bu grup hakkında durmadan atıp duranlar aceba rok sitelerine girip bunlar hakkında ve diğer gruplar hakında araştırma yapmıştır çünkü marilyn mansona satanist(bu arada kendisi bir ateistir.ve şeytana ininmmadığını kendisi söylemiştir) dediler yalan çıktı emineme kaburgalarına aldırdı dediler yalan çıktı ve daha bi sürü palvara ve şimdide s.o.a.d...geçenlerdede eurovisiondada ermenistanı temsil edeceklerini söylediler dergide okudum şu anda grubun voklistiyle gitaristi ayrı ayrı çalışıyormuş ve birleşme içinde en az iki yıl gerekiyormuş. bilmiyorum kim bunları uyduruyor yada şöyle bişiy biri ortaya yem atıyor balıkları yakalamak için.
sevdiğim grupların başında gelir özellikle byob adlı parçları çok güzeldir tabi klibide ve bidiğer parçasıda Violent Pornograph. tabi bi sürü güzel parçası var ama...ermeni olup olmamaları beni hiç ilgilendirmiyor yaptıkları işe bakarım. ermenileride severim ve ermeni iddillarınada inanırım neyse burası yeri değil.
ben bişiy yaptığımda hiç eskiyi düşünmem önemli olan içinde bulunduğum andır gerisi fasa fiso okadar atalarımın ne yaptığıda beni hiç ilgilendirmez(atalarımı sevip saymadığım anlamına gelmesin) .ha bu arada bazen buraya çok fuzuli şeyler yazılıyor lütfen lütfen yazmıyalım çünkü yazılanlardan kimin ne olduğu hemen anlaşılıyor...
ARKADAŞLAR GERÇEKTEN ÖĞRENMEK İSTEYENLER OKUYABİLİR Herhangi bir siyasi kaygı taşımadan sadece NEDİR... 1/1
Kürtçenin Yapısı Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde, Kürtçeden ve Kürtçenin lehçelerinden söz eder. Kürtçenin zengin ve kadim bir dil olduğunu; Farça, İbranice ve “Derice”den ayrı olduğunu vurgular. Şemsettin Sami Kamus’ül Alâm adlı eserinde, Ziya Gökalp de çeşitli makalele ve demeçlerinin yanı sıra Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler adlı eserinde, Kürtçenin diğer dillere benzemediğini ve bağımsız, zengin bir dil olduğunu söyler. Öte yandan Kürtler ve Farslar Ari kökenlidirler. Dilleri aynı grup içinde yer alır, ama her biri bağımsız bir dildir. Kürtler geçmiş dönemlerde kendi dilleriyle eğitim ve öğretim yapmışlardır. Medreselerde matematik, mantık, gramer, fıkıh ve benzeri konularda eğitim ve öğretim, Kürtçe ve Arapça yapılırdı. Ama öğretim birliği (tevhidi tedrisat) kanunuyla bu medreseler kapatıldı ve yeni sistemde Kürtçe öğretim ve eğitime yer verilmedi. Kürtçede lehçe ve şivelerin varlığı bir gerçekliktir. Bu gerçeklik yalnızca Kürtçeye ait bir özellik de değildir. Tüm dillerde lehçe, şive ve ağızlar vardır. Dilde standartlaşmadan söz ediliyorsa bu, yazı dilinde aranır. Hangi dilde hem konuşma, hem de yazı dilinde birlik sağlanmıştır ki! Standart bir dil için ise her açıdan elverişli koşullara ve zamana, modern kurum ve kuruluşlara ihtiyaç vardır. Kürtler Mezopotamya’nın yerleşik halkı olup zengin bir kültüre sahiptirler. Kürtlerin atalarından birçok kültürel ve tarihi miras kalmıştır. Bu tarihi miras ve kalıntıların bir kısmı da yazılı belgelerdir. Mevcut belgelerden anlaşılıyor ki Kürtler, öteden beri yazıyı kullanagelmişlerdir. Kürtlerin Kullandığı Alfabeler* Sümerlerin çivi yazisini m.ö. 3000 yılından millata yakın zamanlara kadar dünyadaki bir çok millet tarafından kullanıldı. Kürtler de örneğin Hurri, Mitanni, Kaşi ve Med devletleri döneminde çivi yazısını kullanmışlar ve kendi fonetiklerine göre ses ve harflere eklemeler yada düzeltmeler yapmışlardır. Mesela Medler bu yazıyı kulanmaya başlayınca 36 harfliydi. Medler kendi fonetiklerine göre 6 harf eklemişler. Bununla harf sayısı 42’ye çıkmış. Çivi yazısı bütün kürtçe seslere elverişli ve uygun olmuştur. Çünkü önce bu sistemi bütün seslerine göre kullanmışlar. sümerlerin kelimeleri bazıları tek hece bazıları birden fazla sözcükten meydana geliyor. Sümerlerin bu kelimeleri ile bu günkü kürtçe sözcükler arasında bazı ortak noktalar var. Biraç örnek: sümerce bugünkü kürtçe ile Ga-meş Gamêş Pa-bil-ga Bapîr Lu-kal Mêrê kal A-nê-nê Awane Gu Guh, go Gal Gel Mi Mê Nuh Tufanı Tabletleri Hazim Hacani arapça kitabında “Sefehatun Min Tarîxi'l-Kurd we Kurdistan” şöyle nakleder: Nuh tufanından bahseden çivi yazısı ile Kürtçe yazılmış ve günümüze gelmiş en eski belgelerden diyebileceğmiz tabletler var. Bu tabletler şu an londra müzesinde korunuyor. Bu alanda “Sewtu'r-Rafideyn” gazetesinde bir makale yayınlandı. Ama günümüzde kullanılan bir dil ile yazılmış bir çivi yazısı belgesi çok büyük bir olaydır(yeteri kadar tanıtılmaması ise talihsiz bir olaydır) . Bu kürtçenin tarihinin, kadimliğinin göstergesidir. Arami ve Yunan alfabeleri Kürtler M.Ö. 4. yüzyılın sonlarında Ixmînî imparatorluğunun çöküşünden sonra çivi yazısını kullanmayı bırakıp Yunan ve Arami alfabesini kullanmışlar. Bu alfabelerle yazılıp günümüze gelen Kürtçe tekstler “Hewramî Kitabeler”dir. Bazı kürt ve avrupalı tariçiler bu konuda çok önemli tespitlerde bulunmuşlar: 1909 senesinde Hewramanda bir mağaranın içinde Kürtçenin hawramani lehçesiyle yunan ve arami yazısı ile yazılmış kitabeler bulunmuştur.bunlar çok eski tarihlere dayanır ve genelde ceylan derisi özerine yazılmışlardır. Dr. Se’id el-Kurdistani bunlardan 3 tane kitabeyi İngiltereye götürüp Prof. Minns’e teslim etmiştir. Bu 3 kitabe m.ö. 88,22,11 de Aşkaniler zamanında yazılmış. Bunlardan biri arami alfabesi ile diğer ikisi ise yunan alfabesi ile yazılmış. Prof. Minns yunan alfabesi ile kürtçe yazılmış iki kitabe hakında araştırma yapmış ve sonuçlarını 1915’de “Helenistik Araştırmalar” dergisinde yayınlamış. Prof. Minns arami alfabesi ile yazılanı ise 1919’da “JRAS” dergisinde yayınlamış. Aşağida da vereceğim 8 satırlık ticaret anlaşması niteliğindeki belgenin hem arapça alfabesine göre hemde orijinalini Cemal Reşîd Ehmed “Zuhûru’l-Kurd Fi’t-Tarîx” eserinde vermiş. Kitabede bağ ve bahçelerin kiralanması ve satın alınmasından bahseder. Ayrıca bu anlaşmaya şahit olanlarında isimleri tek tek metinde geçiyor. Aşağıdaki tabloda hem eski tablonun orijinaline yakın telafuzunu hemde kürmanci lehçesine çevirisi verilmiş. Orjinal kitabeye yakın telafuz: 1) Şenet /// Qi Yerexa Erwetet Meybenû Pitispik berî Turîn. 2) /// 1.. û? yekî kerma esmek men Ebîkuşkun Piliz yat. 3) Rezbenû Erîl berî Bişnîn dad ehî kula zewzen 10, 20, 20, 5. 4) Me men Bûmxûtî E…X hemî edlû qedemte 5) Şehdîn: Tîrîk berî Epînî berî Reşno berî Eriştet 6) Berî Ebnû Gerîpnehî berî Mitrapedî Sînik berî Matbeng 7) …Kerma esmetin kerma zînet? Erîl men 8) Pitispik kula zewzen 10, 20, 20, 5 Günümüz Kürmanci’siyle: 1) Sal 3000, meh Erwetet, havîn. Xwediyê şeravê Pitispik kurê Turîn 2) 201 wekî buhayê yek rezê tirî da ku nîvê malê wî bê zivirandin. 3) Xwediyê rez Erîlê kurê Bişnîn e. Temamê pere ku 55 zewzîn e da wî 4) Da xwediyê erdê. Vî kesî ev tişt qebûl kiriye di hizûra şahidan de. 5) Şahid ev in: Tirîk kurê Epînî, kurê Reşno kurê Eriştet 6) Kurê Ebnû û Gerîpnehî kurê Mîtrapedî, Sînik kurê Matbeng 7) Pereyê rezê tirî yê Esmetin. Ew ê rez ji Erîl re bê dayîn ji aliyê 8) Pitispik ve. Hemû li ser hev 55 zewzen e. Bînû Şad û Masîsûratî Alfabesi Bu alfabe kürtlere ait bir alfabedir.Alfabe 37 harften meydana geliyor ve sağdan sola doğru yazılıyor. Arap alfabesinde olmayan “P, Ç, J, G' harfleri bu alfabede bulunur. Celadet Bedirxan’ın latin alfabesinde olmayan 'Ğ' harfi bu afabede vardır. İki tane “k” iki tane “ç” iki tane de “p” harfleri vardir bu alfabede. Kürtlerden başka kimse Bînû Şad û Masîsûratî alfabesini kullanmamıştır. Bînû Şad ve Masîsûratî iki Kürt aşiretidir. Kürtlerin bu alfabesinden bahseden en eski kitap arapça olan 'Şewqu'l-Musteham Fî Ma'rifeti Rumûzi'l-Eqlam' dir. Kitabın yazarı İbn-i Wehşiye’dir. Kendisi keldanidir ve Kürtçede biliyordu. Bu kitabını Endülüs hükümdarı Abdurrahman oğlu Abdulmelikin isteği üzerine yazmıştır. Abdulmelik kendi zamanına kadar kaç alfabe yazıldığını öğrenmek istemiş. İbnu Wahşiye bu istek üzerine hicri 241/ miladi 856’da yazmıştır. Yazar 'Sifetu qelemin axere mine'l-eqlami'l-qedîmeti' (eski kalem şekillerinden başka bir kalem) başlılı yazısında şöyle der: “Bînu Şad ve Masîsuratî Kürtleri bütün bilimsel ve sanatsal eserlerini bu alfabeyle yazmışlar. Bu alfabede olan harf ve şekiller çok yabancı ve eskidirler ve başka alfabelerde bulunmazlar. Bağdatta isevilerin makberlerinde bu alfabeyle yazılmış 30 kitap buldum ve iki tanesi şuan da yanında Şam’da. Bunlarda biri üzüm ve hurma toplamak biri de yerin altından su çıkarmakla ilgilidir. İnsanlar faydalansın diye Kürtçeden Arapçaya çevirisini yaptım” der İbn-i Wehşiye. Ayrıca alfabenin orijinalini de adı geçen kitabında kaydetmiştir. Muhemmed Mela Ebdulkerîm el-Muderris bu kitaptan bir nusha ele geçirmiş ve 134 ve 135 sayfalarının fotokopisini apça “Gülan” dergisinde bir makale ile yayınlamış. Söz konusu 134 ve 135 sayfalarında bu alfabeden bahsedilir. Makalenin ismi şudur: 'Kane li'l-ekradi eyden hurûfun yektubûne biha'(Kürtlerinde alfabesi ve harfleri vardı ve bunlarla yazarlardı) . Hogir Tahir Tewfîq’de “el-Elifbau'l-Kurdiyye”(kürtlerin alfabeleri) bazı bilgilerle beraber adı gecen sayfaları alfabeyle kaydeder. Avesti Alfabe A  Πi u û i İ İ O Ö ü a e k x xw G Ğ İ i ç c z j s T S d Z n p f b w M Y y R v v s ş ş H Avesta kürtçenin mukri lehçesine çok yakın bir dille yazılmış. Bundan dolayı Mukri’ye Avestayi lehçesi de denir. 44 harften meydana gelir. Kürtler ve Farslardan başka diğer irani topluluklarda kullanmış olabilirler bu alfabeyi. Arapçada olmayan 'P, Ç, J, G' harfleri bu alfabedeb yer alır. Pehlevi alfabesi Sasaniler Devletinde Kürtçenin Feyli lehçesi resmiydi. Miladi üçüncü ve yedinci yüzyılları arasında çok sayıda eser ve arşiv bu lehçeyle yazıldı. Birkaç örnek: Zend Avesta, Dinkerd (Soranî dinkerd) , Bondhişın, Pendnamegi Zaraduşt ve Minoki Xired bu lehçeyle yazılmışlar. Abasiler döneminde Feyli lehçesinden arapçaya çevrilen ama asılları yanlışlıkla Farsça kabul edilen eserler şunlardır:. Denizin Sinbadı, Bin Bir Gece, Xudayname, Karname,Ayiname, Kelile ve Dimne(Kereteke û Demeneke) . Sır Alfabesi 30 harften meydana geliyor. a (e) -b-p-t-c-ç-h-x-d- z -r-j-s-ş- s-d- t- z-e-ğ-f-q-k-g-l-m-n-w-h-y bu alfabe Yezidi (Êzidi) kürtler arasında kullanılmış. Başta yezidi olmayan Kürtler, Araplar ve Farslar bu alfabenin harflerinden bir şey anlamadıkları için bu alfabeye “alfabeya sır” (sır alfabesi) denilmiş. Yezidilerin kutsal kitapları Mıshefa Reş ile Cêlve ‘nin bu alfabeyle yazıldıkları soylenir. Alfabe sağdan sola doğru yazılır ve okunur. “j” harfi bazen “z” harfiyerine kullanulır ve bu özellik halada kürtler arasında var bu harfleri birbirinin yerine kullanırlar. Örnek “e ji” bazıları “e zi” aynı şekilde “v” yerine “w”, “û” yerine “y” kullanılır. Arapçada olmayan 'P, Ç, J, G” harfleri bu alfabede bulunur. Kiril-Kürtçe alfabesi Bu alfabelerin dışında, İran’ın Kürdistan eyaletindeki Zêwê mıntıkasında, gümüş bir tepsi üzerinde bir çeşit yazıya rastlanmıştır. Araştırmacılara göre bu yazı milattan önce 8.yüzyıldan kalmadır ve Medler tarafından kullanılmıştır. Arap harflerinden oluşan Kürtçe alfabesi. Latin-Kürtçe Alfabesi Kürtçenin Dünya Dilleri İçindeki Yeri Birçok dilbilimci ve Kürdoloğun belirttiği gibi, Kürt dili Hint-Avrupa dil ailesi içinde yer almaktadır. Bu ailede yer alan İran dil grubu, Kürtçeyi de içermektedir. Kürtçe, bu grubun kuzeybatı bölümünde yer almaktadır. Bu dil grubunda yer alan bazı dilleri şöyle sıralayabiliriz: Farsça, Kürtçe, Belucice, Osetçe, Yexnubçe, Peştûca, Pamirce vd. Dilbilimciler,genel olarak dili iki yönden; biçimine (morfolojik) ve akrabalık ilişkilerine (genetik) göre ayırırlar. Kürtçe de bükümlü bir dil olduğu için, büküm üzerine birkaç şey söylememiz gerekir3. Dilbilimciler bükümü şöyle ifade ederler: “Çekim sırasında kökün, özellikle de fiil kökündeki ünlünün değişmesi.” Bükümlü diller için Arapça iyi bir örnektir. Arapçada ünsüzler (konsonant) değişmeyip, sözcüğün başına ve ortasına gelen ünlülerden sözcükler oluşur. Örneğin “ktp” ünsüzlerinden kitap, mektep, kâtip vb sözcükler ünlülerin değişmesiyle oluşurlar. Yine “chl” ünsüzlerinden cahil, cehele sözcükleri oluşur. Kürtçede sözcükler yüklendikleri göreve göre değişkenlik gösterirler ve bükülürler. Bu kurala göre, değişiklik bazen fiilin köküne kadar yansır. Örneğin, “kirin” fiili birinci tekil şahıs takısını alıp şimdiki zaman kipine göre çekimlendiğinde, di-k-im (yapıyorum) olur. Bu örnekte görüldüğü gibi, fiil kökünden sadece “k” sesi değişmiyor. Bir başka örnekle, “parastin” (korumak) fiilini şimdiki zaman birinci tekil şahısa göre çekimlediğimizde, ez diparêz- im durumuna geliyor. Ez birinci tekil, yalın şahıs zamiridir; di- şimdiki zaman takısı; parêz, emir halindeki fiil kökü; -im, birinci tekil şahıs zamiri ekidir. Aynı fiili di’li geçmiş zamana göre çekimlediğimizde, min parast oluyor. Min, birinci tekil, bükümlü şahıs zamiri; parast, geçmiş zaman halindeki fiil köküdür. Örneklerden anlaşıldığı gibi, Kürtçede yalnızca ünsüzler değil, ünlüler de değişip bükülmektedirler. “Parastin” fiili şimdiki zaman kipinde çekimlendiğinde, fiilin kökünde (p a r a s t) bulunan “a” “ê”ye; “s” de “z”ye dönüşüyor. Türkçede çekim sırasında fiil kökü değişmez ve böyle bir vakaya rastlamayız. Örneğin Türkçedeki “gitmek” fiilini değişik zaman köklerine göre çekimlediğimizde, fiilin sonuna birçok çekim eki gelir ama, kurallı olarak bir ünlü veya ünsüz bükümüne rastlamayız. Gittim, gidildi, gidecek, gitmişlerdi: Örneklerde sadece ünsüz yumuşamasına rastlamaktayız. Hint-Avrupa dil grubu incelendiğinde, bu gruba dahil dillerde birçok ortak ve yakın sözcük görülür. Bu durum aynı dil grubunda yer alan tüm diller için söz konusudur. Bu yakınlık için, hazırladığımız örnek tabloya bakmakta yarar vardır: Kürtçe İngilizce Almanca Fransızca Farsça Grekçe stêr star stern astre sitare astron kurt short kurz court - - lêv lip lippe levre leb - jenû - - geneou - - dilop dropp tropfen - - - nav name name nom name - no/na no nein non - - tu - du tu/te - - nû/niwe new neu neu - - neh nine neun neuf - - dot douther - - - - bira brother - - brader - Bu konuyla ilgili olarak Minorsky şöyle der: “Kürtçe de Farsça gibi Batı İran dillerinden biridir. Andreas, Salamann, O. Monn, Meillet, Lent ve T. Tedesco da Batı İran dillerinin iki gruba ayrıldığını söylerler. Bunlar Güney ve Kuzeybatı İran dilleridir ki, iki grup da birbirlerinden çok etkilenmişlerdir. Bu etkileşim ve benzerliklere rağmen, günümüz İran dillerinin birbirlerine yabancı gelen birçok özellikleri vardır. Kürtçe ve Farsça özgün niteliklere sahiptirler. Kürtçe Kuzeybatı İran kolunda yer almaktadır.” Kürtçe ve Farsça Arasındaki Farklılıklar En belirgin ayrılık Kürtçede olup da Farsçada olmayan “cinsiyet”liktir. Kürtçeyi Farsçadan ayıran önemli özeliklerden biri olan “cinsiyet” özelliğine çalışmamızın ileriki aşamalarında ayrıntılı olarak değineceğiz. Kürtçede iki grup şahıs zamiri bulunmasına rağmen, Farsçada böyle bir özellik görmüyoruz. Bu iki grup şahıs zamiri geçişli fiillerde farklıca kullanılmaktadır. Bu özelliğinden dolayı Kürtçe ergatif bir dildir. Kurmanci için örnek: Min nan xwar (Ben ekmek yedim) . Ez nên dixwim (Ben ekmek yiyorum) . Kirmancki (Zazaki) için örnek: Min nan werd (Ben ekmek yedim) . Ez nanî wena (Ben ekmek yiyorum) . Kısacası, Kürtçede şahıs zamirlerinde erillik ve dişillik vardır ama, Farsçada böyle bir durum yoktur. Ayrıca Kürtçede iki grup işaret zamiri vardır. Ama Farsçada böyle bir özellik bulunmaz. Bu iki dilin birçok ayrı özelliğinden söz edebiliriz, ancak biz sözü Vlademir Minorsky’ye bırakırsak daha yerinde olur. Kürdolog Minorsky, Kürtçe ve Farsçanın birbirlerinden ayrı ve bağımsız diller olduğunu söyleyerek bu ayrılıkları beş başlık altında toplar: 1) Fonetik bakımdan: Kürt dilinin fonetiği Farsçanınkinden ayrıdır. 2) Ses değişmeleri: Farsça ve Kürtçede bulunan ortak kelimeler ses bakımından büyük bir değişime uğramışlardır. 3) Şekil ayrılıkları: Zamirlerden tutalım fiil çekim ve bükümlerine, aitlik takılarından isim tamlamalarına kadar birçok ayrılık mevcuttur. 4) Sözdizimi farkları. 5) Kelime ayrılıkları. (08.12.2008 21:39)
benim için hiç bir önemi yok 10 yıl önce kurulsaydı belki bir önem arzederdi ama şu an için bir önemi yok.çünkü uydu üzerinden kürtçe yayın yapan bir sürü kürt kanalı var programları falan daha kaliteli...
aynen...
ben bunları yazarken bir taraftanda'bir nehirki ölüm' adlı parçasını dinliyorum ve ne kadar büyük bir sanatçıyı kaybetiğimizi daha iyi anlıyorum...
ıron maıdenin çok hareketli ve manyak bir gruptur buda onların en güzel parçalarından bitanesidir...
Trooper (Turkçesi)
Iron Maiden
Sen benim hayatimi aldin ama ben de seninkini alacagim
Sen bana ates edeceksin ama ben sana dogru kosacagim
Bu yuzde diger saldiriyi beklerken
Orada kalmalisin cunku geri donus yok
Borozan sesleri ve savas baslar
Ama bu savas alaninda kimse kazanamaz
Dumanin ve at nefesinin kokusu
Ben kesin olumun icine firlarken
At geri donmek icin korkuyla terler
Rus silahlarinin guclu kukremesi
Biz insan duvarina dogru kostugumuz sirada
Dusen yoldaslarimin aci cigliklari gelir
Engel vucutlar yolda yatiyor
Ve Ruslar bir kere daha ates ediyor
Hala hem cok uzak hem cok yakiniz
Baska gun savasmak icin yasayamayacagiz
Ates etmek icin yeterince yaklasiyoruz
Ve bu sirada bir Rus beni menziline aliyor
Tetigi cekiyor ve patlamayi hissedyorum
Bir el patlama atimi dusuruyor
Ve orada uzanip gokyuzune bakarken
Vucudum uyusuk ve bogazim kuru
Orada unutulmus ve yanliz yatarken
Gozyasi olmadan inliyorum
herşeyimizi yahudiler üretiyorken ve bunların karşısına alternatifler üretmedikçe siz ne kadar söylerseniz söyleyin kimse takmaz...
ben merak ediyorum aceba baurada durmadan bu grup hakkında durmadan atıp duranlar aceba rok sitelerine girip bunlar hakkında ve diğer gruplar hakında araştırma yapmıştır çünkü marilyn mansona satanist(bu arada kendisi bir ateistir.ve şeytana ininmmadığını kendisi söylemiştir) dediler yalan çıktı emineme kaburgalarına aldırdı dediler yalan çıktı ve daha bi sürü palvara ve şimdide s.o.a.d...geçenlerdede eurovisiondada ermenistanı temsil edeceklerini söylediler dergide okudum şu anda grubun voklistiyle gitaristi ayrı ayrı çalışıyormuş ve birleşme içinde en az iki yıl gerekiyormuş. bilmiyorum kim bunları uyduruyor yada şöyle bişiy biri ortaya yem atıyor balıkları yakalamak için.
sevdiğim grupların başında gelir özellikle byob adlı parçları çok güzeldir tabi klibide ve bidiğer parçasıda Violent Pornograph. tabi bi sürü güzel parçası var ama...ermeni olup olmamaları beni hiç ilgilendirmiyor yaptıkları işe bakarım. ermenileride severim ve ermeni iddillarınada inanırım neyse burası yeri değil.
ben bişiy yaptığımda hiç eskiyi düşünmem önemli olan içinde bulunduğum andır gerisi fasa fiso okadar atalarımın ne yaptığıda beni hiç ilgilendirmez(atalarımı sevip saymadığım anlamına gelmesin) .ha bu arada bazen buraya çok fuzuli şeyler yazılıyor lütfen lütfen yazmıyalım çünkü yazılanlardan kimin ne olduğu hemen anlaşılıyor...
devlet denetiminde olan bişiyden şu ana kadar bir hayır gelmedi inşallah bunda sonra hayır gelir...
ARKADAŞLAR GERÇEKTEN ÖĞRENMEK İSTEYENLER OKUYABİLİR
Herhangi bir siyasi kaygı taşımadan sadece NEDİR...
1/1
Kürtçenin Yapısı
Evliya Çelebi, Seyahatname’sinde, Kürtçeden ve Kürtçenin lehçelerinden söz eder. Kürtçenin zengin ve kadim bir dil olduğunu; Farça, İbranice ve “Derice”den ayrı olduğunu vurgular.
Şemsettin Sami Kamus’ül Alâm adlı eserinde, Ziya Gökalp de çeşitli makalele ve demeçlerinin yanı sıra Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler adlı eserinde, Kürtçenin diğer dillere benzemediğini ve bağımsız, zengin bir dil olduğunu söyler.
Öte yandan Kürtler ve Farslar Ari kökenlidirler. Dilleri aynı grup içinde yer alır, ama her biri bağımsız bir dildir. Kürtler geçmiş dönemlerde kendi dilleriyle eğitim ve öğretim yapmışlardır.
Medreselerde matematik, mantık, gramer, fıkıh ve benzeri konularda eğitim ve öğretim,
Kürtçe ve Arapça yapılırdı. Ama öğretim birliği (tevhidi tedrisat) kanunuyla bu medreseler
kapatıldı ve yeni sistemde Kürtçe öğretim ve eğitime yer verilmedi.
Kürtçede lehçe ve şivelerin varlığı bir gerçekliktir. Bu gerçeklik yalnızca Kürtçeye ait
bir özellik de değildir. Tüm dillerde lehçe, şive ve ağızlar vardır. Dilde standartlaşmadan söz
ediliyorsa bu, yazı dilinde aranır. Hangi dilde hem konuşma, hem de yazı dilinde birlik
sağlanmıştır ki! Standart bir dil için ise her açıdan elverişli koşullara ve zamana, modern
kurum ve kuruluşlara ihtiyaç vardır.
Kürtler Mezopotamya’nın yerleşik halkı olup zengin bir kültüre sahiptirler. Kürtlerin
atalarından birçok kültürel ve tarihi miras kalmıştır. Bu tarihi miras ve kalıntıların bir kısmı
da yazılı belgelerdir. Mevcut belgelerden anlaşılıyor ki Kürtler, öteden beri yazıyı
kullanagelmişlerdir.
Kürtlerin Kullandığı Alfabeler*
Sümerlerin çivi yazisini m.ö. 3000 yılından millata yakın zamanlara kadar dünyadaki bir çok millet tarafından kullanıldı.
Kürtler de örneğin Hurri, Mitanni, Kaşi ve Med devletleri döneminde çivi yazısını kullanmışlar ve kendi fonetiklerine göre ses ve harflere eklemeler yada düzeltmeler yapmışlardır.
Mesela Medler bu yazıyı kulanmaya başlayınca 36 harfliydi. Medler kendi fonetiklerine göre 6 harf eklemişler. Bununla harf sayısı 42’ye çıkmış. Çivi yazısı bütün kürtçe seslere elverişli ve uygun olmuştur. Çünkü önce bu sistemi bütün seslerine göre kullanmışlar.
sümerlerin kelimeleri bazıları tek hece bazıları birden fazla sözcükten meydana geliyor. Sümerlerin bu kelimeleri ile bu günkü kürtçe sözcükler arasında bazı ortak noktalar var.
Biraç örnek:
sümerce bugünkü kürtçe ile
Ga-meş Gamêş
Pa-bil-ga Bapîr
Lu-kal Mêrê kal
A-nê-nê Awane
Gu Guh, go
Gal Gel
Mi Mê
Nuh Tufanı Tabletleri
Hazim Hacani arapça kitabında “Sefehatun Min Tarîxi'l-Kurd we Kurdistan” şöyle nakleder: Nuh tufanından bahseden çivi yazısı ile Kürtçe yazılmış ve günümüze gelmiş en eski belgelerden diyebileceğmiz tabletler var. Bu tabletler şu an londra müzesinde korunuyor. Bu alanda “Sewtu'r-Rafideyn” gazetesinde bir makale yayınlandı. Ama günümüzde kullanılan bir dil ile yazılmış bir çivi yazısı belgesi çok büyük bir olaydır(yeteri kadar tanıtılmaması ise talihsiz bir olaydır) . Bu kürtçenin tarihinin, kadimliğinin göstergesidir.
Arami ve Yunan alfabeleri
Kürtler M.Ö. 4. yüzyılın sonlarında Ixmînî imparatorluğunun çöküşünden sonra çivi yazısını kullanmayı bırakıp Yunan ve Arami alfabesini kullanmışlar. Bu alfabelerle yazılıp günümüze gelen Kürtçe tekstler “Hewramî Kitabeler”dir. Bazı kürt ve avrupalı tariçiler bu konuda çok önemli tespitlerde bulunmuşlar: 1909 senesinde Hewramanda bir mağaranın içinde Kürtçenin hawramani lehçesiyle yunan ve arami yazısı ile yazılmış kitabeler bulunmuştur.bunlar çok eski tarihlere dayanır ve genelde ceylan derisi özerine yazılmışlardır. Dr. Se’id el-Kurdistani bunlardan 3 tane kitabeyi İngiltereye götürüp Prof. Minns’e teslim etmiştir. Bu 3 kitabe m.ö. 88,22,11 de Aşkaniler zamanında yazılmış. Bunlardan biri arami alfabesi ile diğer ikisi ise yunan alfabesi ile yazılmış. Prof. Minns yunan alfabesi ile kürtçe yazılmış iki kitabe hakında araştırma yapmış ve sonuçlarını 1915’de “Helenistik Araştırmalar” dergisinde yayınlamış. Prof. Minns arami alfabesi ile yazılanı ise 1919’da “JRAS” dergisinde yayınlamış.
Aşağida da vereceğim 8 satırlık ticaret anlaşması niteliğindeki belgenin hem arapça alfabesine göre hemde orijinalini Cemal Reşîd Ehmed “Zuhûru’l-Kurd Fi’t-Tarîx” eserinde vermiş. Kitabede bağ ve bahçelerin kiralanması ve satın alınmasından bahseder. Ayrıca bu anlaşmaya şahit olanlarında isimleri tek tek metinde geçiyor.
Aşağıdaki tabloda hem eski tablonun orijinaline yakın telafuzunu hemde kürmanci lehçesine çevirisi verilmiş.
Orjinal kitabeye yakın telafuz:
1) Şenet /// Qi Yerexa Erwetet Meybenû Pitispik berî Turîn.
2) /// 1.. û? yekî kerma esmek men Ebîkuşkun Piliz yat.
3) Rezbenû Erîl berî Bişnîn dad ehî kula zewzen 10, 20, 20, 5.
4) Me men Bûmxûtî E…X hemî edlû qedemte
5) Şehdîn: Tîrîk berî Epînî berî Reşno berî Eriştet
6) Berî Ebnû Gerîpnehî berî Mitrapedî Sînik berî Matbeng
7) …Kerma esmetin kerma zînet? Erîl men
8) Pitispik kula zewzen 10, 20, 20, 5
Günümüz Kürmanci’siyle:
1) Sal 3000, meh Erwetet, havîn. Xwediyê şeravê Pitispik kurê Turîn
2) 201 wekî buhayê yek rezê tirî da ku nîvê malê wî bê zivirandin.
3) Xwediyê rez Erîlê kurê Bişnîn e. Temamê pere ku 55 zewzîn e da wî
4) Da xwediyê erdê. Vî kesî ev tişt qebûl kiriye di hizûra şahidan de.
5) Şahid ev in: Tirîk kurê Epînî, kurê Reşno kurê Eriştet
6) Kurê Ebnû û Gerîpnehî kurê Mîtrapedî, Sînik kurê Matbeng
7) Pereyê rezê tirî yê Esmetin. Ew ê rez ji Erîl re bê dayîn ji aliyê
8) Pitispik ve. Hemû li ser hev 55 zewzen e.
Bînû Şad û Masîsûratî Alfabesi
Bu alfabe kürtlere ait bir alfabedir.Alfabe 37 harften meydana geliyor ve sağdan sola doğru yazılıyor. Arap alfabesinde olmayan “P, Ç, J, G' harfleri bu alfabede bulunur. Celadet Bedirxan’ın latin alfabesinde olmayan 'Ğ' harfi bu afabede vardır. İki tane “k” iki tane “ç” iki tane de “p” harfleri vardir bu alfabede. Kürtlerden başka kimse Bînû Şad û Masîsûratî alfabesini kullanmamıştır. Bînû Şad ve Masîsûratî iki Kürt aşiretidir. Kürtlerin bu alfabesinden bahseden en eski kitap arapça olan 'Şewqu'l-Musteham Fî Ma'rifeti Rumûzi'l-Eqlam' dir. Kitabın yazarı İbn-i Wehşiye’dir. Kendisi keldanidir ve Kürtçede biliyordu. Bu kitabını Endülüs hükümdarı Abdurrahman oğlu Abdulmelikin isteği üzerine yazmıştır. Abdulmelik kendi zamanına kadar kaç alfabe yazıldığını öğrenmek istemiş. İbnu Wahşiye bu istek üzerine hicri 241/ miladi 856’da yazmıştır. Yazar 'Sifetu qelemin axere mine'l-eqlami'l-qedîmeti' (eski kalem şekillerinden başka bir kalem) başlılı yazısında şöyle der: “Bînu Şad ve Masîsuratî Kürtleri bütün bilimsel ve sanatsal eserlerini bu alfabeyle yazmışlar. Bu alfabede olan harf ve şekiller çok yabancı ve eskidirler ve başka alfabelerde bulunmazlar.
Bağdatta isevilerin makberlerinde bu alfabeyle yazılmış 30 kitap buldum ve iki tanesi şuan da yanında Şam’da. Bunlarda biri üzüm ve hurma toplamak biri de yerin altından su çıkarmakla ilgilidir. İnsanlar faydalansın diye Kürtçeden Arapçaya çevirisini yaptım” der İbn-i Wehşiye. Ayrıca alfabenin orijinalini de adı geçen kitabında kaydetmiştir. Muhemmed Mela Ebdulkerîm el-Muderris bu kitaptan bir nusha ele geçirmiş ve 134 ve 135 sayfalarının fotokopisini apça “Gülan” dergisinde bir makale ile yayınlamış. Söz konusu 134 ve 135 sayfalarında bu alfabeden bahsedilir. Makalenin ismi şudur: 'Kane li'l-ekradi eyden hurûfun yektubûne biha'(Kürtlerinde alfabesi ve harfleri vardı ve bunlarla yazarlardı) . Hogir Tahir Tewfîq’de “el-Elifbau'l-Kurdiyye”(kürtlerin alfabeleri) bazı bilgilerle beraber adı gecen sayfaları alfabeyle kaydeder.
Avesti Alfabe
A Â Î i u û i İ İ
O Ö ü a e k x xw G
Ğ İ i ç c z j s T
S d Z n p f b w M
Y y R v v s ş ş H
Avesta kürtçenin mukri lehçesine çok yakın bir dille yazılmış. Bundan dolayı Mukri’ye Avestayi lehçesi de denir.
44 harften meydana gelir. Kürtler ve Farslardan başka diğer irani topluluklarda kullanmış olabilirler bu alfabeyi. Arapçada olmayan 'P, Ç, J, G' harfleri bu alfabedeb yer alır.
Pehlevi alfabesi
Sasaniler Devletinde Kürtçenin Feyli lehçesi resmiydi. Miladi üçüncü ve yedinci yüzyılları arasında çok sayıda eser ve arşiv bu lehçeyle yazıldı. Birkaç örnek: Zend Avesta, Dinkerd (Soranî dinkerd) , Bondhişın, Pendnamegi Zaraduşt ve Minoki Xired bu lehçeyle yazılmışlar. Abasiler döneminde Feyli lehçesinden arapçaya çevrilen ama asılları yanlışlıkla Farsça kabul edilen eserler şunlardır:. Denizin Sinbadı, Bin Bir Gece, Xudayname, Karname,Ayiname, Kelile ve Dimne(Kereteke û Demeneke) .
Sır Alfabesi
30 harften meydana geliyor.
a (e) -b-p-t-c-ç-h-x-d- z -r-j-s-ş- s-d- t- z-e-ğ-f-q-k-g-l-m-n-w-h-y
bu alfabe Yezidi (Êzidi) kürtler arasında kullanılmış. Başta yezidi olmayan Kürtler, Araplar ve Farslar bu alfabenin harflerinden bir şey anlamadıkları için bu alfabeye “alfabeya sır” (sır alfabesi) denilmiş. Yezidilerin kutsal kitapları Mıshefa Reş ile Cêlve ‘nin bu alfabeyle yazıldıkları soylenir.
Alfabe sağdan sola doğru yazılır ve okunur. “j” harfi bazen “z” harfiyerine kullanulır ve bu özellik halada kürtler arasında var bu harfleri birbirinin yerine kullanırlar. Örnek “e ji” bazıları “e zi” aynı şekilde “v” yerine “w”, “û” yerine “y” kullanılır. Arapçada olmayan 'P, Ç, J, G” harfleri bu alfabede bulunur.
Kiril-Kürtçe alfabesi
Bu alfabelerin dışında, İran’ın Kürdistan eyaletindeki Zêwê mıntıkasında, gümüş bir
tepsi üzerinde bir çeşit yazıya rastlanmıştır. Araştırmacılara göre bu yazı milattan önce 8.yüzyıldan kalmadır ve Medler tarafından kullanılmıştır.
Arap harflerinden oluşan Kürtçe alfabesi.
Latin-Kürtçe Alfabesi
Kürtçenin Dünya Dilleri İçindeki Yeri
Birçok dilbilimci ve Kürdoloğun belirttiği gibi, Kürt dili Hint-Avrupa dil ailesi içinde
yer almaktadır. Bu ailede yer alan İran dil grubu, Kürtçeyi de içermektedir. Kürtçe, bu
grubun kuzeybatı bölümünde yer almaktadır. Bu dil grubunda yer alan bazı dilleri şöyle
sıralayabiliriz:
Farsça, Kürtçe, Belucice, Osetçe, Yexnubçe, Peştûca, Pamirce vd.
Dilbilimciler,genel olarak dili iki yönden; biçimine (morfolojik) ve akrabalık ilişkilerine (genetik) göre ayırırlar.
Kürtçe de bükümlü bir dil olduğu için, büküm üzerine birkaç şey söylememiz gerekir3.
Dilbilimciler bükümü şöyle ifade ederler: “Çekim sırasında kökün, özellikle de fiil kökündeki
ünlünün değişmesi.”
Bükümlü diller için Arapça iyi bir örnektir. Arapçada ünsüzler (konsonant) değişmeyip,
sözcüğün başına ve ortasına gelen ünlülerden sözcükler oluşur. Örneğin “ktp” ünsüzlerinden
kitap, mektep, kâtip vb sözcükler ünlülerin değişmesiyle oluşurlar. Yine “chl” ünsüzlerinden
cahil, cehele sözcükleri oluşur.
Kürtçede sözcükler yüklendikleri göreve göre değişkenlik gösterirler ve bükülürler. Bu
kurala göre, değişiklik bazen fiilin köküne kadar yansır. Örneğin, “kirin” fiili birinci tekil
şahıs takısını alıp şimdiki zaman kipine göre çekimlendiğinde, di-k-im (yapıyorum) olur. Bu
örnekte görüldüğü gibi, fiil kökünden sadece “k” sesi değişmiyor. Bir başka örnekle,
“parastin” (korumak) fiilini şimdiki zaman birinci tekil şahısa göre çekimlediğimizde, ez diparêz-
im durumuna geliyor. Ez birinci tekil, yalın şahıs zamiridir; di- şimdiki zaman takısı;
parêz, emir halindeki fiil kökü; -im, birinci tekil şahıs zamiri ekidir.
Aynı fiili di’li geçmiş zamana göre çekimlediğimizde, min parast oluyor. Min, birinci
tekil, bükümlü şahıs zamiri; parast, geçmiş zaman halindeki fiil köküdür.
Örneklerden anlaşıldığı gibi, Kürtçede yalnızca ünsüzler değil, ünlüler de değişip
bükülmektedirler.
“Parastin” fiili şimdiki zaman kipinde çekimlendiğinde, fiilin kökünde (p a r a s t)
bulunan “a” “ê”ye; “s” de “z”ye dönüşüyor.
Türkçede çekim sırasında fiil kökü değişmez ve böyle bir vakaya rastlamayız. Örneğin
Türkçedeki “gitmek” fiilini değişik zaman köklerine göre çekimlediğimizde, fiilin sonuna
birçok çekim eki gelir ama, kurallı olarak bir ünlü veya ünsüz bükümüne rastlamayız. Gittim,
gidildi, gidecek, gitmişlerdi: Örneklerde sadece ünsüz yumuşamasına rastlamaktayız.
Hint-Avrupa dil grubu incelendiğinde, bu gruba dahil dillerde birçok ortak ve yakın sözcük görülür. Bu durum aynı dil grubunda yer alan tüm diller için söz konusudur. Bu yakınlık için, hazırladığımız örnek tabloya bakmakta yarar vardır:
Kürtçe İngilizce Almanca Fransızca Farsça Grekçe
stêr star stern astre sitare astron
kurt short kurz court - -
lêv lip lippe levre leb -
jenû - - geneou - -
dilop dropp tropfen - - -
nav name name nom name -
no/na no nein non - -
tu - du tu/te - -
nû/niwe new neu neu - -
neh nine neun neuf - -
dot douther - - - -
bira brother - - brader -
Bu konuyla ilgili olarak Minorsky şöyle der:
“Kürtçe de Farsça gibi Batı İran dillerinden biridir. Andreas, Salamann, O. Monn,
Meillet, Lent ve T. Tedesco da Batı İran dillerinin iki gruba ayrıldığını söylerler. Bunlar
Güney ve Kuzeybatı İran dilleridir ki, iki grup da birbirlerinden çok etkilenmişlerdir.
Bu etkileşim ve benzerliklere rağmen, günümüz İran dillerinin birbirlerine yabancı
gelen birçok özellikleri vardır. Kürtçe ve Farsça özgün niteliklere sahiptirler. Kürtçe
Kuzeybatı İran kolunda yer almaktadır.”
Kürtçe ve Farsça Arasındaki Farklılıklar
En belirgin ayrılık Kürtçede olup da Farsçada olmayan “cinsiyet”liktir. Kürtçeyi
Farsçadan ayıran önemli özeliklerden biri olan “cinsiyet” özelliğine çalışmamızın ileriki
aşamalarında ayrıntılı olarak değineceğiz.
Kürtçede iki grup şahıs zamiri bulunmasına rağmen, Farsçada böyle bir özellik
görmüyoruz. Bu iki grup şahıs zamiri geçişli fiillerde farklıca kullanılmaktadır. Bu
özelliğinden dolayı Kürtçe ergatif bir dildir.
Kurmanci için örnek:
Min nan xwar (Ben ekmek yedim) .
Ez nên dixwim (Ben ekmek yiyorum) .
Kirmancki (Zazaki) için örnek:
Min nan werd (Ben ekmek yedim) .
Ez nanî wena (Ben ekmek yiyorum) .
Kısacası, Kürtçede şahıs zamirlerinde erillik ve dişillik vardır ama, Farsçada böyle bir
durum yoktur. Ayrıca Kürtçede iki grup işaret zamiri vardır. Ama Farsçada böyle bir özellik
bulunmaz.
Bu iki dilin birçok ayrı özelliğinden söz edebiliriz, ancak biz sözü Vlademir
Minorsky’ye bırakırsak daha yerinde olur. Kürdolog Minorsky, Kürtçe ve Farsçanın
birbirlerinden ayrı ve bağımsız diller olduğunu söyleyerek bu ayrılıkları beş başlık altında
toplar:
1) Fonetik bakımdan: Kürt dilinin fonetiği Farsçanınkinden ayrıdır.
2) Ses değişmeleri: Farsça ve Kürtçede bulunan ortak kelimeler ses bakımından büyük
bir değişime uğramışlardır.
3) Şekil ayrılıkları: Zamirlerden tutalım fiil çekim ve bükümlerine, aitlik takılarından
isim tamlamalarına kadar birçok ayrılık mevcuttur.
4) Sözdizimi farkları.
5) Kelime ayrılıkları. (08.12.2008 21:39)
(ALINTIDIR)