Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • Haydar Baş21.04.2005 - 00:41

    Gulen terimindeki karalamalara bakip ibret almayan kardeslerim ayni hataya dusmekten geri kalmadiklari bir terim.

    Kotuluge kotuluk ile cevap veren cocuklar gibi durumu dengelendigi saniliyor amayaniliyorlar. Ofkeniz sagduyunuzu golgelerse sizi de mahveder. Ne demisler seytanla yatan seytanla kalkar. Ne de olsa camur savasini yeneyim derken her iki tarafta bu adamin bedavadan reklamini yapmasi tesaduf degil.

    Farkinda degiliz ama dinimiz ne guzel ogutluyor bize: Ya hayrli bir sey soyle ya da sus... Insallah hayirli bir seyler iletebilmisimdir...

  • sızıntı20.04.2005 - 22:04

    collestirilmeye calisan bir ulkede, ister duvardan ister bozuk musluktan olsun, her temiz suya ihtiyac var.

  • dellamorte dellamore (cemetery man)20.04.2005 - 21:58

    Ölüm ve Aşk Hakkında

    A.B.D 'Cemetery man' (1996) , uluslararası 'Of Death, Of Love' (1994) , olarak adi geciyor.

    Seneryosu Gianni Romoli ve Michele Soavi tarafından yönetilen,105 dakikalık,1994 Fansız-İtalyan yapımı olan İtalyanca film, Tiziano Sclavi'nin romanındandır.

    Kısaca, Buffalora Mezarlığının bekçisinin (Rupert Everett - filmde Francesco Dellamorte) mezarlıktan çıkan ölüleri, zombi olmadan kafadan vurması lazım...

    (Filmi izlemeyenlerin bu kısmı okumaması tavsiye edilir :)

    Basitçe ele alınırsa yaşayan ölüler tarzı filmlere yeni bir yorum getiren, felsefik, hatta romantik diyebileceğimiz kara mizahlı (Black Comedy) bir korku filmi.

    Film, esasında kahramanın 'aşk hakkındaki' yani dellammore ve 'ölum hakkındaki' yani dellamorte ikilemini çok zor yoldan oğrenmesini anlatır. Scalvi felsefisiyle çekilmesi filmi daha da gizemli kılmıştır. Mesala bekçinin soyadının “Dellamorte” yani 'ölüm' hakkında olması fakat 'aşık' olduğu kızın (Anna Falchi'nin) filmde adının ve soyadının bilinmemesi gibi…

    Aşkın ve ölümün günlük hayatın bir parçası olduğunu ve her geçen gün öldüğümüzün (çürümemizin) sıradanlaşmasını çok iyi anlatan bir film.

  • ninni20.04.2005 - 21:56

    uyusunda buyusun nenniii dinazorlarda girmis bostana :)

  • Fifth Element20.04.2005 - 21:53

    filme daha da hayran kalmama saglayan ise tabii ki o mavi yaratigin (Inva Mulla Tchako) soyledigi ''Diva Dance'' opera-trance mix parcasi... Eric Serra'nin kendisini astigi beste...

    Sadece sarki olarak degil, filmde video klip olacak kadar kaliteli cekilen bolumu agizlari acik birakacak kadar etkileyeci.

  • Fifth Element20.04.2005 - 21:47

    Beşinci Güç - 1998

    Super demeye gerek yok Luc Besson'un filmi desek yeterli.

    Daha da super oldugunu belirtmek icin de oyunculari belirtmem yeterli:
    Gary Oldman ve Ian Holm gibi dev isimler. Seksi sempaze Milla Jovovich (Luc Besson'la sonra Joan of Arc filminde calismisir.) Dunyayi kurtarmaktan bikmayan Bruce Wills. Hollywood'un Tecavuzcu Coskun (TC) u Brion James. Kralin soytarisi Chris Tucker bile var. Ingiliz Stand-Upkomediyenlerinden Lee Evans'da unutmayim. Hatta Luke Perry bile oynuyor:P (Tek Jean Reno eksik)

    Muhtesemligi daha bitmiyor cunku muziklerini Eric Serra yapmistir...

  • Nikita20.04.2005 - 21:20

    'La Femme Nikita 1990

    enteresandir (orjinal) adi Nikita, A.B.D. ise fransizca olarak ''La Femme Nikita'' olarak gosterime girmis.

    Hircin kizlarin kacirmamasi gereken bir film :) Hircin olmayin haa yoksa derin devlet sizi kacirir:P

    Bu filmde (orjinal) cleaner'i oynayan ise Jean Reno. Nostradamus'dan taniyacaginiz Tcheky Kary da Bob'u oynuyor.

    Bir de filmi bir daha izlerken bir sey daha dikkati mi cekti. Filmde, Nikita'nin nisanlisi yemege arkadasini (mi yoksa amcasini mi neyse) cagiracagini soyluyor, filmde gorunmuyor ama bilin bakalim adi ne :)

    cevap: Leon
    (ve Leon bu filmden 4 yil sonra gosterime giriyor... valla Leon olarak Jean Reno gelseydi film ucardi, Leon'a super bir referans olurdu ama iste beni senarist yapmayanlar yansin :)

  • Nikita20.04.2005 - 21:03

    Bu filmin bir de 1993 yapimi Amerikan versiyonu var: Point of No Return

    Cogu seyi aynen uyarlamislar ama orjinali kadar etkileyci olamaz yine de o filmde de Bridget Fonda, Harvey Keitel, Gabriel Byrne gibi baya dev isimler oynuyor.

    Hatta Pulp Fiction da cleaner (temizlikciyi) oynayan Harvey Keitel bu filmde de cleaner rolunu canlandiriyor.

  • Nikita20.04.2005 - 20:50

    Pulp Fiction* gibi cok filme ilham olmus, turleri arasinda en iyisi olan, siradisi ve etkileyici ve tabii ki fransiz ve tabii ki luc besson film. (ve tabiii ki muzikler eric serra)

    *Ornek: Pulp Fiction'daki temizliyeci (cleaner) fikri Nikita filminden alinmistir.

  • Brotherhood of the Wolf / kurtların kardeşliği20.04.2005 - 20:44

    Le Pacte Des Loups

    2002 yapimi dopdolu bir film; tarih, politika, entirika, aksiyon, gerilim, gore (kanlı irinli) , B-movie (buyuk canavarli film) , kung fu (kavga-dogus) , mistik, dini, korku, romantik, yeralti, fantezi, sira disi, super super oyuncular ve tabi ki gercek oykuden uyarlanma bir Fransiz filmi oldugunu ozellikle belirtmek lazim.

    Tek sorun TV filmi degil, sinema da izlenmesi daha iyi cunku TV'de efektler pek etkili olmuyor ve canavarimizin bilgisayardan oldugu cok belli ama sinema da bambaska bir film, gumbur gumbur.