Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • morintihar13.05.2007 - 12:28

    en sevdiğim intihar biçimi.

  • selim ışık12.05.2007 - 00:19

    Tutunamayanlar - Selim Işık'ın Günlüğünden


    Hastaneden dönerken Günseli'ye uğradım. Beni görünce sarardı. Onbeş gündür
    sakalımı kesmiyordum. Saçlarım da uzamış. İsa'ya benzeyip benzemediğimi
    sordum ona. Birden kapısını çalıvermiştim işte. Onu sevdiğimi sanıyorum.
    Heyecanlanıyorum Günseli'yi görünce. Ona durmadan Günseli demeyi seviyorum.
    Günseli, Günseli. Korkularımı ve hastalığımı unuttum onun yanında...
    ....


    Bu şehirde tanıdıklar var ama onlara gitmek geçmiyor içimden. Onlara neyden
    bahsedebilirim. Düşünmek bile beni yoruyor... Galiba ölmeliyim ben.
    Öleceğimi anladığım için mi korkuyorum. Belki de sadece korkularım ayakta
    tutuyor beni. Geceleri beni uyandıran, her anımı büyük bir gerginlik içinde
    yaşatan şey, 'o' belki de ölüme karşı uyarıyor beni. Beni korkutarak bir
    bakıma yaşamaya zorluyor. Neden yaşamalıyım? sorusunu sormamı engellemek
    istiyor. Bu nedenle Kafka'yı okutmuyor bana. Günseli'ye aşkımı, hayatın
    anlamnı düşünmemi önleyerek beni ayakta tutmak istiyor. Beni bir cehennemde
    yaşatmak pahasına düşüncelerimden uzaklaştırmaya çalışıyor. Küçümsüyor
    elbette beni. Sen Kafka'yı okuyarak dayanamazsın bu hayata, diyor. Kafanın
    böyle bir gücü yok. Meselelerin derinine inince beklediğini bulamazsan
    yıkılırsın. Bu nedenle sevmiyorum 'onu'. Ölüm pahasına da olsa güçsüzlüğü
    kabul etmek ağırıma gidiyor. Zarar yok, diyorum. Uğrunda ölmek bile güzel...


    .....
    Beni kötü yetiştirdiler. Annem de babam da bana gerekli eğitimi vermediler.
    Yaşamak için demek istiyorum. Banba yaşamasını öğretmediler. Daha doğrusu,
    bana herşeyin öğrenilerek yaşanacağını öğrettiler. Yaşanılırken
    öğrenileceğini öğretmediler. Ben de kolayca razı oldum bana öğretilen bu
    yanlışlara.


    ....
    Uyuyamıyorum. Uykuda değişeceğimden korkuyorum. Oswald gibi uyanmaktan
    korkuyorum. Kendimi yormamaya çalışırken bekliyorum yatakta. Oysa asıl bu
    bekleyiş yoruyor beni...


    .......
    Beni hayata bağlayan tek şey bu günlük. Onun için yazıyorum. yazdıklarımı da
    okumuyorum...


    ......


    Günseli beni görünce şaşırdı. İnsanlar neden şaşırırlar beni görünce? Sonra
    neden kendilerini toparlarlar? Hiçolmazsa şaşkınlığınızı sürdürün. Size
    sürekli bir duygu vermesini hiç bilmeyecek miyim? ...


    ......

  • biraz daha zeki olsaydım11.05.2007 - 23:31

    bu kadarıyla başedemezken, biraz daha zeki olsaydım her halde bakırköyde olurdum....

  • Servet i Fünun11.05.2007 - 23:19

    içekapanık edebiyat. dışa doğru savrulur. mai ve siyah...

  • awaara (avare)11.05.2007 - 23:18

    awaara hu diye meşhur hint filmi. türkler de bir versiyonunu yapmıştı. oradaki şarkı gerçekten çok keyifli...

  • ziverbey köşkü11.05.2007 - 23:17

    üniversite durağından iki durak geride beyaz bir köşktür; sevimli istanbul hanfendisi osmanlıca hocamız meriç hanım bize '80 döneminde o köşkten inildeme sesleri, bağırtılar, çığlıklar duyduğunu' söylemişti. Daha sonra araştırdım ki; seksen döneminde birçok siyasi tutuklu orada sorgulanmış olduğunu gördüm...

  • korsan edebiyat09.05.2007 - 19:52

    lanetli bir merkezdir...
    http://groups.google.com/group/korsanedebiyat/ adında bir de mail grubu vardır...
    reklam gibi olmasın ama herkes alınmamaktadır...

  • mehmet butakın02.05.2007 - 14:45

    İki Ulusun Şarkısı

    I.
    durumu tramvatik kulmanın anlamı yok. Senin tarihin olsa gelir alırdım ellerindeki yaz kokusunu. Uzaktan neye benzettiğimi hep unuturum ama benzer birşeylere, adını bilmediğim şeylere mesela. Saray kapısında padişah lapası yiyen devşirme devler,ağaç gölgeleri, nüfuzlu köleler. Bir gün üzülürsün beni göre diyen ellerinin kanını gösterdin, aldım. Gün olur anlarsın bir cerrah-ı gayb. Gören göz, ayan ve reaya; tükenir bahir telli tutanaklar tutan o titrek namlulu devlet, tarihini değişmez bişeye. Cirit iyidir mesela, anlamsız da olsa mühimdir bir yarım gün dinlen! ve ölür nânüvis bir vaka'da yedi cihan şeyhi, yalgın ve pusarık gözlerinde deruni bir aşk. Kim sever sonra seni! Bunlarla kandırılır bir çocuk değilsin söyle tabi, haykır! Sözlerini hatırlayacağımdan kuşkuluyum zaten. Müziği ayrı.
    Son şiirini yazan bir tanrı duyulmamıştır ama olsun.
    Esasa ilişkin bilmediğin şeylerdir bunlar:
    Belli başsız aşka koşulmuş atlar, ihmale gelmez yont ve güre beylerin dibinde yer yer soluksuz. Acıyan bir yerleri
    O zaman ne istediğini hatırla.
    At dediğin böyle m'olur.

    Mehmet Butakın - Yaylılar İçin Dörtlü
    Avesta Yayınları

  • mehmet butakın02.05.2007 - 01:14

    en son kitabı yaylılar için dörtlü olan şairimiz gerçekten taşı gediğine koyarcasına şunu söylemektedir

    bana dün demeyin!
    dün dediler mi kalbime bir hüzün çöker
    bana yarın demeyin!
    bana hiçbir şey demeyin!

  • beyrut30.04.2007 - 23:56

    alıp sevgilimi, beraber gezmek istediğim şehirdir beyrut. ben beyrut diye de üzerine yazılmış kitap vardır...