kitaptan aklımda kalan bir cümle: neden gerçekleri çocuklara bu kadar erken anlatmalı.....eee ne de olsa okuduğumuzda bizde çocuktuk ve kendi gerçeklerimizle tanışmıştık belki zeze den de evvel...
fazla aramak aradığımı bulmayı doğurmayı hiç..tersine aradığımın yerine bulduğumla yetinmek zorunda kaldım....arayışıma inat bulduğum bulmak istediğimin hep en uzağıydı..
var eşrefoğlu rumi bil hakikat vucudü fani etmektir adı aşk
varın gidin siz de öyleyse düşün yollara hakikati bilmek için hakikat adına aşk adına aşkın adına...mecali kalmamış ellerinizi hiç değilse son bir defa kaldırın da kapı yüzünüze kapanmadan evvel o kapıyı siz kendi yüzünüze kapamayı deneyin! ! varlığa gelen her ademin kendini varlığa getirene ihtiyacı iki cihettendir..ilki varlığa getirdiği için ikincisi varlığını sürdürmesini sağladığı için...evet varlığa gelmenin bir sebebi olduğu gibi var kalmanın varlıklı olmanın da bir sebebi vardır..iki farklı sebbeten değil bir sebebin iki cihetinden sözediyoruz aslında..varolabilmemeiz için muhtaç olduğumuza varlığımızı sürdürebilmemiz için de muhtaç olmaktan...böylelikle varolanların tümü iki sıfatla muttasıf olmak zorunda: vucud ve beka... demekki aşk vucudu baki kılmak için çırpınanların değil vucudu fani kılmak için çabalayanların mesleği... o halde Cenab-ı Aşk yâriniz ve yardımcınız olsun efendim! !
aşk değil mi adı o halde dile gelmekten dilde ikamet etmekten niçin kaçınsın niçin yaresini dil-i yâra göstermekten utansın? öyle ya aşk almadan vermenin verdikçe yücelmenin yaşamak için vermeyi ibadet bilmenin adı değil mi? dil-harab olan derviş-i dilriş hiç dilşad olur mu?
kitaptan aklımda kalan bir cümle: neden gerçekleri çocuklara bu kadar erken anlatmalı.....eee ne de olsa okuduğumuzda bizde çocuktuk ve kendi gerçeklerimizle tanışmıştık belki zeze den de evvel...
seyredebilmek için zirveleri koynunda gecelemek zorunda kalınır eteklerin..
fazla aramak aradığımı bulmayı doğurmayı hiç..tersine aradığımın yerine bulduğumla yetinmek zorunda kaldım....arayışıma inat bulduğum bulmak istediğimin hep en uzağıydı..
abdulhakim arvasi hazretleri demiş ki: veli mevzûunu bulamaz ki ben desin........................çok derin söz
mevzîyi terketmek mevzûyu terketmektir..
bir bilsen a güzelim nice yüzsuları döktüm ardından...demiş aşık
var eşrefoğlu rumi bil hakikat
vucudü fani etmektir adı aşk
varın gidin siz de öyleyse düşün yollara hakikati bilmek için hakikat adına aşk adına aşkın adına...mecali kalmamış ellerinizi hiç değilse son bir defa kaldırın da kapı yüzünüze kapanmadan evvel o kapıyı siz kendi yüzünüze kapamayı deneyin! !
varlığa gelen her ademin kendini varlığa getirene ihtiyacı iki cihettendir..ilki varlığa getirdiği için ikincisi varlığını sürdürmesini sağladığı için...evet varlığa gelmenin bir sebebi olduğu gibi var kalmanın varlıklı olmanın da bir sebebi vardır..iki farklı sebbeten değil bir sebebin iki cihetinden sözediyoruz aslında..varolabilmemeiz için muhtaç olduğumuza varlığımızı sürdürebilmemiz için de muhtaç olmaktan...böylelikle varolanların tümü iki sıfatla muttasıf olmak zorunda: vucud ve beka...
demekki aşk vucudu baki kılmak için çırpınanların değil vucudu fani kılmak için çabalayanların mesleği...
o halde Cenab-ı Aşk yâriniz ve yardımcınız olsun efendim! !
...........................................................................................................
bela ayğmur gibi gökten yağarsa
başını âna tutmaktır adı aşk
bu alem sanki oddan bir denizdir
âna kendini atmaktır adı aşk
cihanı hiçe satmaktır adı aşk
döküp varlığı gitmektir adı aşk
elinde sükkeri(şeker) ayruğa sunup
ağuyu(zehir) kendi yutmaktır adı aşk
aşk değil mi adı o halde dile gelmekten dilde ikamet etmekten niçin kaçınsın niçin yaresini dil-i yâra göstermekten utansın? öyle ya aşk almadan vermenin verdikçe yücelmenin yaşamak için vermeyi ibadet bilmenin adı değil mi? dil-harab olan derviş-i dilriş hiç dilşad olur mu?