© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
...insanoğlunun, insanına yapacağı en büyük yeryüzü zulümüdür...bu zulmü yapan zalimlere ne kadar insan denirse tabi....kardeşi kardeşe kırdır sonra onların cesetleri üzerinden insanlık dersi vermeye çalış..işte darbe zihniyetinde zalimliğin en büyüğü bu olsa gerek...
...Zamanın durduğu, düşüncelerin tek'e indiği, baş'ın ve son'un olmadığı, çok uzakların yakın, çok yakının uzak olduğu...an'dır özlemek....
..meselelere rasyonel değilde, tek düze, ön yargıyla,bununla birlikte ilmi değerlerden yoksun, bilinç altındada kin ve nefretle bakmak 'ahmaklık' buna kayıtsız kalmakta 'nankörlük'tür...
..Kur'an-ı Kerim ayetlerini sadece meal üzerinden değerlendirerek, kendi anlayışını ortaya koymak ve bununla amel etmek en büyük cehalet olsa gerek...
..Eğer sözlerinizde samimi iseniz bu mutlaka yaşamınızada etki eder...bu bağlamda Allah ve O'nun pak peygamberlerine hakaret edercesine iftira edenler dönüp kendi yaşantılarına ve onun sonuçlarına baksınlar....göreceklerdir ne kadar zillet içinde olduklarını....
...Vuslat; beklemenin sonu kavuşmanın başladığı andır...özlemlerin son bulduğu, umutların artık hiç solmayacak olarak açmasıdır...yokuşun inişi, elemin ve kederin bitmesidir...Vuslat; aşık'ın maşukuna kavuşmasıdır....
..Uyutulan ve uyuyan bir ırkın yada kavmin uyanışı ise arap baharı yüzeysel açıdan doğrudur. Ancak benim bildiğim bahar mutlaka biter o zaman tekrar uyumak yada uykuya dalmak anlamına gelecekse bu uyanış uyanış değil, bu baharda sanılan bahar değil...Kapitalizm ve onun aktörlerinin uydurduğu bu kavram, bu ırk için bence zul'dür...Eğer ölçü kendine gelmekse, bilinsinki bu uyanışa karşın sunulan uyanıklık çöldeki serap gibidir...Hiç senin dinine, inancına, değer yargına her türlü hakareti ve saldırıyı bununla birlikte küfrü reva gören bir zihniyet senin uyanmanı ve gerçekleri görmeni ister mi..? ...Bu uyanışa karşın sunulan ne..? ..lütfen derin düşünelim....
..Tefekkürün tek ve engüzel anlamı 'Kelime-i Tevhid'de' saklı..aslında ayen beyan ortada...'Allah tektir ondan başka ilah yoktur' yani eşi, benzeri ve ortağı yoktur..' gözlerin ve gönüllerin gördüğü görmediği, algıladığı algılşamadığı herşey bunun ispatıdır...yani bakmak ayrı,görmek ayrıdır...tefekkür baktığını gerçekte görebilmenin adıdır....
...Malesef ülkemizde cumhuriyetin kurulmasında bu yana bazı değerlerimiz, bu vatanın öz evletlerı olmayan bazı oryantalist ve müsteşriklerin etkisiyle bazende bilfiil bu şahsiyetlerin eliyle, bu vatanın öz evlatlarına yanlış tanıtılmıştır. Hatta yanlış tanıtılmakla yetinilmemiş, kötülenmiş karalanmış ve iftiralarla dolu beyanlarla anlatılmıştır..Muhterem Fetullah Gülen hoca efendide bunlardan biridir... Bir kişi veya oluşumla alakalı ön yargılı olmak kadar şahsiyetsiz bir eylem olamaz... Bu anlamda Kuran-ı Kerim'de 'HUCURAT' suresinin çeşitli tefsir kitaplarından okunmasını tavsiye ederim...'..Ben Fetullahçıyım yada değilim' demek Kuran-i ruha aykırı bir durum olduğununda bilinmesini isterim...Bu meyanda Muhterem Fetullah Hoca Efendi'nin eserlerinin dikkatli ve özenli okunmasının bu denli ön yargıların ne kadar hakkaniyetten uzak olduğu ve pak dinimiz islama ne kadar zarar verdiğinin anlaşılması hususunda yararlı olacağına da inanıyorum...O dinimizin çok değerli bir temsilcisi ve pek güzel bir öncüsüdür...insandır ve hatadan haşa münezzeh değildir...
...Eğer bir kavramın herkese istisnasız herkese göre farklı bir anlamı varsa, bence o kavramın geçerliliğine ve önemine ihtiyaç yoktur.İşte 'AŞK' böyle bir kavramdır...Yani '..kime göre neye göre..? ' diye sordurtan her kavram izahı zor olduğundan ve temeli kaygan olduğundan bana göre 'Yok' hükmündedir...Mesela aşk, bir çiftin birbirine karşı duyduğu sevgi duygularının bütünü olarak kabul edersek, partnerlerin birbirlerini mutlu ederken aşk var, biribirlerini üzdüklerinde ise aşk yokmu oluyor...o zaman aşkın varlığını istek, arzu, tercih gibi duygu unsurları belirliyor...Hayır hayır aşk beşerin beşerde bulacağı birşey değil..kastteğim 'ilahi aşk' olarak anlaşılmasın lütfen...ilahi aşk denilen kavramında bence tartışılması gerekir...demek istediğim doğumundan ölümüne kadar birçok eksik ve kusurla örülü olan insanın,
aşk gibi kusur ve hata kabul etmeyen, eksikliği hiçmi hiç içinde barındırmayan bir duygu alemini ve iklimini yaşaması mümkün değil...Kısacası bana göre 'aşk' biz insanoğlunun dünyası değildir bize ait bir duygu değildir dolayısıyla 'aşk' yoktur....Buna karşılık bizim alemimizde 'sevgi' vardır. BİZ SEVGİYE SARILALIM VE ONU EN YÜCELERE ÇIKARTIP TÜM HAYATIMIZA HAKİM KILALIM....
..Araf kelime ve kavramının en güzel ve gerçek manasını Kuran-ı Kerim'de aynı isimle yani 'Araf' suresini okuyarak anlamak mümkündür...Siz değerli dostlara bu sureyi çeşitli tefsir kaynaklarından okumanızı tavsiye ederim...