Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • manav19.01.2010 - 06:46

    Türkiyede etnik tartışma çıkaran insanların bizi birbirimize düşürmek için çaba gösterdiğinin göstergelerinden biride manavların türk olmadığını savunmaktır. Batı anadolunun çoğu bölgesinde yerleşik halk olan büyük te bir çoğunluğa sahip olan manavlar hakkında kimlik bunalımına sokacak ifadeler kullanılmaktadır. Bu tartışmayı yapanların Türkiyede yaşayıp kökeni türk olmayan insanların türkleri azınlık gibi gösterme çabalarından kaynaklanmaktadır. Neden Osmanlı Cumhuriyeti değilde Türkiye Cumhuriyeti? diye tartışma çıkarmak isteyenlerin düşünceleridir. Zaten günümüzde de etnik kökeni Türk olmayanların sanki kendi dillerini adetlerini koruyamadıkları düşüncelerini ortaya atmışlardır. Ancak Türkiyede etnik kökeni türk olmasada başbakan, cumhurbaşkanlarımız olmasına rağmen üzerlerinde Türk kimliğini taşımaktan utananlar bulunmaktadırlar. Aynı zihniyetteki insanlar açılım politikaları altında tartışmalarla Türk soylu insanların azınlıkta olmasını adeta ispatlamaya çalışarak Anayasadaki Türk kimliğini kaldırmaya çalışmaktadırlar. Ekonomiyi iyi yönetemeyip işsizlikten bunalıma düşmüş insanları türk kimliğinden kurtarmak karınlarını mı doyuracaktır. Ama kendi yönetim başarısızlıklarını kamufle etmek ve hatta unutturmak için dolayısıyla da oy toplamaya devam etmek için insanları Türk kimliğinden kurtarmak gibi bir hayal içine sokmuşlardır. İşte bu zihniyet özde Türk olan manav milletinin türklüğünü tartışmaktadırlar. Yarın yörüklerinde dadaşlarında türk olmadıklarını savunarak bu memlekette türk kavramını ortadan kaldırmak isteyenlerin zihniyetidir. Manavlar hakkında doktora mastır ve birçok akademik araştırma yapılmış ve kesin Türk oldukları bilinmektedir. Ama birilerinin işine gelmiyor diye manavları türk değil diyemezler. Onlar bu topraklarda türkleri silmek isterlerken esas kendilerinin adları silinip gidecektir.

    Manavlar sessizdirler ama çok akıllıdırlar. Manav türkü olduğum için gurur duyuyorum

  • manav31.05.2007 - 19:25

    Türk kökenli vatandaşların aslında Türk olmadıklarına dair bazı iddialarla Türkiye'de yaşayanların sadece % 10'nun Türk olduğu olduğunu söyleyen bazı kişiler internet sitelerinde dayanaksız bir şekilde bunu ısrarla savunmaktadırlar. Bu kişiler ısrarla bu tezi savunmaktadırlar. Amaçları Türkiye Cumhuriyeti'ndeki 'Türk' kelimesini kaldırmaktır. Bu düşüncelerde olan kişiler aynı zamanda Manav Türklerinin Türk olmadığını savunmaktadırlar. Bu tür iddaalar hiçbir bilimsel kaynaga dayanmayan ve de hakemli dergi olmayan ve akademik değeri olmayan bazı rastgele kitaplarda yine aynı art niyetli insanlar tarafından yazılmıştır.
    Manavların Türk olduğuyla ilgili ancak akademik çalışma olan yüksek lisans ve doktora tezleri kabul edilebilir ve bunlarda mevcuttur. Akademik değeri olmayan bazı kimin tarafından yazıldığı belli olmayan bu kitapları dayanarak ısrarla aksini kanıtlamaya çalışan kişilerin amacı Türkiyeyi bölmek ve ortalığı karıştırmaktır. Bu tür iddialarda bulunan tarihci ve akademisyen olmayanlar kişilerdir.
    Hem anne hem de babası bir Manav Türkü olan biri olarak bu konudaki akademik olmayan hicbir iddaanın kabul edilemiyeceğini belirtmek isterim.Manavların kullandığı Türkçe içinde hiçbir rumca ve kürtçe kelime bulunmamaktadır. Bunun en canlı şahidi şahsım ve ailemdir.Ayrıca Manav Türkleri'nin açmış olduğu sitede Türkiyeden birçok şehirdeki manav kendilerinin Türk olduğunu ve gelenek ve göreneklerini tartışmaktadırlar.

  • karamürsel31.05.2007 - 00:15

    Karamürsel Kocaeli'ne bağlı bir ilçedir. Kocaeli körfezinin güneyinde yer alır. Gölcük ile Yalova arasındadır. Karamürsel sahilinin güzelliğiyle tanınmıştır. Ayrıca balık lokantaları, meyva bahçeleri (kiraz, erik, şeftali, armut, incir vb) ve zeytinciliğiyle bilinir. Karamürsele ait olan ve başka bir benzeri olmayan Karamürsel sepeti mevcuttur. Karamürsel sepeti ' Ufacık tefecik gördünde Karamürsel sepetimi sandın' ifadesiyle çok kullanılan bir nama sahiptir.Ayrıca Karamürsel'e ait sadece Karamürsel'lilerin bildiği kendine özgü yemeği de (özellikle ramazan ayında yapılır) simit dolmasıdır. Yıllardır 4 Temmuz Karamürsel'in Kurtuluşunun yıldönümünde her sene yapılan şenlikleriyle bilinir. Ayrıca Karamürsel'de Osmanlı zamanında ilk kurulan kumaş fabrikasına ait bir baca bulunur. Bu tarihi baca günümüze dek yıkılmadan kalabilmiştir. Bu kumaş fabrikasının kurucularının daha sonra kurdukları Yeni Karamürsel Mağazaları adını buradan almıştır.

  • manav30.05.2007 - 14:22

    Manavlar

    Anadolu'ya ilk yerleşen Türkler'e verilen addır.Batı Anadolu yöresine, Manavların (Yerli Türklerin) ilk yerleşimin 1291 tarihinden olduğu bilinmektedir.
    Balıkesir, Çanakkale, Bursa, İstanbul, Tekirdağ, Kocaeli, Sakarya, Eskişehir, Bilecik, Manisa, İzmir, Antalya-Manavgat, Konya,Afyon, Uşak, Kütahya,Düzce, Bolu, Ankara-Nallıhan, Zonguldak, Kastamonu, Mersin, Isparta ve bu şehirlerin birçok köyünde kendilerini manav olarak ifade eden türkler yaşamaktadırlar.

    Manav Türkleri Batı Anadolu'da uzun yıllar rum köyleri ile komşuluk yapmışlar ve uyumlu kişilikleriyle onlarla iyi geçinmeyi başarabilmişlerdir. Ancak kız alıp verme konusunda son derece tutucu davranıp rumlarla kaynaşmamış ve kendi geleneklerini koruyabilmişlerdir. Ancak Kurtuluş savaşından sonra rum köylerindeki yaşayanların mübadele ile Yunanistana göç etmelerinin ardından bu köylere Boşnak, Çerkez, Laz, Gürcü gibi anadili Türkçe olmayan göçmenler yerleştirilmişlerdir. Manavlar geleneklerine bağlı olduklarından ve dışa açılmayı pek tercih etmediklerinden uzun yıllar bu göçmenlerle de evlilk yapmamışlardır. Ancak son yıllarda dışa açılmaya başlamışlar ve diger göçmenlerle kız alıp vermeleriyle onlarla da kaynaşmışlardır. Manavlar daha çok köy yaşamını tercih ettiklerinden köylerinden pek dışarıya çıkmamışlardır. O yüzden şehirlerde manav sayısı daha azdır.
    Son derece çekingen, uysal, mülâyim ve başkası tarafından söylenenlere fazla karşı çıkmayarak yani tartışmayarak geleneksel yaşamlarını sürdüren Manavlar kendi ifadeleri ile; “yedi kez düşünmeden adım atmayan”(yavaş davranan) bir yapıya sahiptirler. Bu uyumlu ve uysal yapıları, başkalarına “sen bilirsin” ya da “siz bilirsiniz” ifadesinin sık kullanılmasında da kendini göstermektedir. Çekingen yapıları nedeniyle köylerinden pek çıkmayan ve geleneklerini koruyabilmiş bir topluluktur. Manav köylerinde özellikle Bursa'ya yakın köylerde Orta Asyadan gelen alışkanlıklarıyla ipek böceği üreticiliği yapılmaktadır. Bursa'daki ipek kumaşların üretiminde bu ipek böceği üretimini yapan manav köylerinin payı büyüktür.Manav sözcüğünün; Türkistan’daki Kazak-Kırgız ve Sibirya’daki Yakut (Saha) Türkleri’nde kullanılan, koruyucu soylu kişi ve boy beyi anlamına gelen “Manap” ve “Manag”dan geldiği sanılmaktadır. Eski Türkçe’de “v” sesinin olmamasından dolayı, “Manap” sözcüğündeki “p” ve “Manag” sözcüğündeki “g” sesinin yumuşayarak “Manav” sözcüğünün ortaya çıktığı düşünülmektedir. (Örneğin; berim=verim, takuk=tavuk, kagun=kavun vb gibi.) “Manap”ın; Çağatay Türkçesi’nde “asilzâde, asâlet, beyzadelik”, Kırgız Türkçesi’nde “feodal kabilelik üst tabakasının mümessili” veya “Kırgız Lideri”, Kazak Türkçesi’nde “ağa, bey” ile “Manag”ın; Yakut (Saha) Türkçesi’nde “koruyucu, güdücü, bakıcı” anlamlarını taşıması ve de Türkistan’ın kuzey bozkırlarında yaşayan Kırgız ve Kazakların boy ve oymak başlarına “Manap” demeleri ile 1860’larda Kırgızlar’dan Bugu (Geyik) kabilesi ve Sari Bağış boylarının başlarında Manapların yer alması olguları da, “Manavlar=Yerli Türk/Türkmen” görüşünü desteklemektedir.Kırgızistandaki Manas destanında yer alan ve soylu beylere verilen Manap ifadesi Manavların Manas destanıyla ilgili olduklarını da gösterir. Manav deyimine 'Orhun hitabeleri'nde de rastlanmaktadır.

  • manav04.02.2007 - 13:51

    Halil İbrahim YAVUZ'a ait yüksek lisans tezinden alınmıştır:

    http://www.sosyalsiyaset.com/documents/tarakli.htm

    Osmanlı Devleti’nin kurulduğu bölge olan Taraklı-Göynük ve çevresi, kültürel miras yönünden çok zengindir. Bu bölgenin insanları, Osmanlı’nın kültür varlıklarını bugüne kadar koruyup yaşatabilmişlerdir. Bununla beraber kökü Eski Türk İnançlarına dayanan ve İslâm’la çatışmayan örf, âdet, gelenek ve göreneklerini yaşatmakta mahir davranmışlardır. Bayramlar, doğum, düğün, ölüm âdetleri gibi kültür unsurları, geçmiştekine benzer bir şekilde devam etmektedir.

    Taraklı, Göynük ve köylerinde yaşayan insanlara verilen ad olan Manav kelimesini ve Manavları kısaca açıklayalım. Manav bir yere sonradan gelenleri, yerleşik olanlardan ayırt etmek için kullanılan ve önceden yerleşmiş olan yerlileri ifade eden yöresel bir mefhumdur. Kırsal bölgelerde yaşayan Manavlar, genelde epey çekingen, uysal, mülayim ve başkası tarafından söylenenlere fazlı karşı çıkmayan sosyal uyumu ağır basan insanlardır. Kendi ifadelerine göre, “yedi kez düşünmeden adım atmayan, yavaş davranan, gereksiz tartışmalara girmeyen” temkinli bir insan portresi çizmektedirler [İşsever, 1994: 23-31].

    Manavlar, Osmanlı Devletinin kurulduğu bölge sayılan Aşağı Sakarya, Batı Anadolu’da Bursa çevresi, Batı Karadeniz de Kastamonu ve çevresine yaşamaktadırlar. Özellikle Aşağı Sakarya kesiminin Taraklı, Geyve, Pamukova çevresinde yoğun olarak yerleşmişlerdir. Buralarda kendilerine has yaşam süren manavlar örf ve adetlerini devam ettirmektedirler. Manav köylerinde eski Türk kültürüne ait izler çoktur. Bu bölgelerin hala tarım ve hayvancılıkla uğraşmasından, Bayat, Emirler, Demirler, Yahyalı, Akpınar gibi Türkmen boy ve oymaklarının isimlerini taşımasına barındırdıkları maddî ve manevî kültür kadar pek çok örnek verilebilir. Manavlar Türkmen gruplarında olup çok eskiden beri köy hayatına hatta şehir hayatına geçmiş yerlilerdir. Buna göre manav adının etnik bir manası yoktur, manavlardan Oğuz Türklerinden gelmektedirler [Yaşa, 1999: 293].

    Sakaya ve çevresindeki manavlar, bu bölgenin 1290’larda Osman Gazi tarafından fethedilmesiyle buralara yerleşmişlerdir. İlk Türk yurdu olan bu bölgenin yerli Türklerine hep “manav” denilmektedir ve bu bölgede manav, “yerli Türk” manasında kullanılmaktadır [Yaşa, 1999: 288].

    Manav sözcüğünün; Türkistan’daki Kazak-Kırgız ve Sibirya’daki Yakut Türklerinde kullanılan koruyucu soylu kişi ve boy beyi manasına gelen “manap” ve “manag”dan geldiği tahmin edilmektedir. Eski Türklerde “v” sesi olmadığı için “manap”taki “p” ve “manag” daki “g” sesleri yumuşayıp “manav” kelimesini oluşturmuşlardır [Yaşa, 1999: 289].

    Çağatay Türklerinde “asilzade” manasına gelen manap, Kırgız Türkçesi’nde ağa, bey anlamında kullanılmaktadır. Türkçe dışında dil bilmeyen topluluk üyelerine yerli Türk anlamında manav denilmektedir [Aktaş,2002: 10].

    Batı Anadolu’ya ve Taraklı’ya Türklerin ilk yerleşimi 1291’den hemen sonradır. Yıldırım Bayazıt döneminde İstanbul Sirkeci’de kurulan Türk mahallesinin halkı Taraklı ve Göynük’ten götürülmüş manavlardır [Aktaş, 2002:12].

    Taraklı ve Göynük köylerinde yaptığımız araştırmalar neticesinde İslâmlaştırılmış olmakla beraber bir çok eski Türk inancının izlerini görmek mümkündür. Konuşma dilindeki ortak birçok kelime davranışlardaki, giyinişlerdeki bir çok benzerlik manavların oğuz Türklerinden olduğunun işaretleridir. Yerli Türk sanılan manavlar daha Osmanlı devleti kurulmadan bu bölgelere yerleştirilmişlerdir.

    Taraklı ve Göynük, Manav denilen yerli halkın kendi kültür ve geleneklerine bağlı olarak yaşadığı göçmen bulunmadığı Sakarya İli açısından istisnaî bir bölgedir. Manav kültürünün korunduğu ve yaşatıldığı bu bölgenin dilleri, beslenme, giyim, kuşam, müzik ve eğlence biçimi tamamen kendi örf ve âdetlerine uygun olarak devam etmektedir [Sakarya Valiliği; t.y.: 130]. Dikkatle incelenir ve araştırılırsa, yöreye mahsus örf ve âdetlerin perde arkasında da Eski Türk İnançlarının gizli olduğu görülebilir.

  • manav04.02.2007 - 13:45

    MANAV TÜRKLERİ

    Manav Türkleri Anadolu� ya 11.y.yılda gelmiş ve yerleşmiş yerleşik Türklerdir.Manavlar ilk geldiklerinde göçebe olarak yaşıyordu.Yani önceki adı YÖRÜK idi.Bu özelliğini kaybetmemiş Türkler şu an EGE bölgesinde ve Akdeniz bölgesinde mevcuttur. Hiç bozulmamış MANAV bölgeleri; � AKÇAKOCA,GÖYNÜK, MUDURNU, GEYVE, TARAKLI,ZONGULDAK (tamamı) ,YIĞILCA, BİLECİK � dır.Ancak 1980 den sonra hızlanan doğudan batıya göç hareketleri başta AKÇAKOCA olmak üzere diğer bölgelerimizi de tehdit etmektedir.İzmit,İzmir,İstanbul,Bursa,Muğla,Antalya,Düzce gibi şehirlerimiz önceleri sade manav kültürüne sahip idi.Ancak bu göçler sebebiyle kültürü yavaş yavaş yozlaştı ve hala yozlaşmaya devam ediyor.Bu sorunu benden başka gören yada sorun olduğunu kabul eden var mı acaba merak ediyorum. Ancak ben bir yerli Türk olarak bu durumdan çok rahatsızım. Akçakoca� lı manavların bir kısmı (Altunçay köyü, Çayağzı köyü) oğuzların Bozok koluna mensup Günhan aşiretındendir.Bu köyler 1234 (1.Aleaddin keykubat zamanında) kurlmuştur.Diğer manav köyleri ise Balatlı köyü bayat boyundan,Kınık köyü Kınık boyundan,Beğveren köyüde Oğuz boylarından biridir.Bu beş köy Akçakoca� nın en eski köyleridir.Hatta Bolu,Sakarya,Akçakoca,Yığılca,Düzce,Ereğli Bizans� ın elinde iken kurulmuştur.

    ALİ YETKİN'e ait yazıdır

    Ayrıca manav türklerini bir araya toplamaya çalışan bir site vardır:
    http://www.manavturkleri.tr.cx/