Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • küçük iskender19.02.2007 - 21:50

    neyse ki sevdim
    neyse ki incindim
    çok yıkılmadım
    sadece yoruldum
    gözlerini akıttım son sevgilimin
    ve hayata böyle el koydum!

  • hayat19.02.2007 - 21:44

    Öyle anlamsızki yaşadığım hayat. Her şey az sonra gerçekleşecekmiş gibi duruyor, elimi uzatıyorum tutmak için, kayboluyor

  • fahişe19.02.2007 - 21:42

    artık ticarete atılabilir ruhun
    artık ihanete kafiye olabilirsin ancak
    adını küfür sayıyorum sevdama

    k.i.

  • yalnızlık19.02.2007 - 21:39

    Yalnızlığa dair kırık dökük mısralarım dışında, dairliğim kalmadı hayata.
    Tat yok, koku yok, haz yok... bu kimsesizlik y(ç) ok bana.

  • ağlatmak30.01.2007 - 03:42

    Musevilerin, Tanrı ile insanın konuşmasını anlatan kitapları Talmud'da geçen bir yazıda ağlatmak;

    '... bir kadını ağlatırken çok dikkat edin,
    çünkü Tanrı gözyaşlarını sayar!
    Kadın erkeğin kaburgasından yaratıldı,
    ayaklarından yaratılmadı,
    öyle olsaydı ezilirdi;
    üstün olmasın diye başından da yaratılmadı.
    Ama göğsünden yaratıldı, eşit olsun diye...
    kolun biraz altından, korunsun diye...
    kalp hizasından, SEVILSIN diye.'

  • küçük iskender30.01.2007 - 03:23

    çalıntı bir aşktan alıntı

    hacivat adamlar zülfikar kemiğiyle lades tutuşurdu
    denize kusarlardı; yosun tutuşur, karides tutuşurdu
    elele tutuşurduk, kimse susmazdı, susmak olmazdı
    istanbul’da bir asit şişesi kırılırdı
    bir çocuk kapıyı açıp laciverde girerdi

    dudaklarından öperdim, başım derde girerdi
    ve bir ayna şarkı söylemeye başlardı olduğu yerde

    örneğin sarıyer’de: bir börekçi aniden küçümsenirdi
    çay bardaklarıyla asya’nın en eski haritası çizilirdi
    seni düşlerdik tüm belleğimizle
    acı çizilirdi, et çizilirdi, kafatası çizilirdi!

    bir vapura binerdik, yüzümüz üstümüz limon ağacı
    her iskele biraz daha uzak, her aşk biraz daha latince
    iki parmak daktilo yazar gibi kopuk kopuk
    iki sözcükle gözlerine yazardım kendimi
    acemice!
    ve bayram harçlıklarımı, açlıklarımı düşürmüş olurdum böylece...!

    sen ise
    gençliğini, hep çocukluğunu düşürmüşsün
    diyelim gece, diyelim alelacele yalnızsın
    diyelim ki oturup beni düşünmüşsün
    ağlamışsın gride biraz siyah, biraz beyaz arar gibi
    yeşilde mavi yok oysa, sarı hiç yok!

    beni düşünmüşsün saçlarını akordeonlarla tarar gibi
    küçücük bir kız gibi
    küçücük bir delikanli gibi
    küçük bir yaradaki büyük bir kabuk gibi
    büyük bir yaradaki küçük bir kabuk gibi
    kanar gibi, kanatır gibi, birlikte kanar gibi beni düşünmüşsün!

    ecel olur gelirim sana artık adressiz bir zarf gibi
    zarfı yalayıp kapatırken dudaklarımı kağıtla keser gibi
    çünkü ben orda celladım, biraz katil
    seri haldeyim sana, paralel haldeyim

    bütün suçlar üstüme yıkıldı, hataların altında kaldım
    hayatım hayatına düşüp patlamayan
    hayali bir bomba gibi...!

  • küçük iskender30.01.2007 - 03:01

    radyo oyunlarına benzer insan hayatı
    hep
    arkası yarın!
    arkası yarın!
    arkası yarın!
    sanki hep arkalarda kalmışçasına yarın!
    sanki hep arkalarda kalması gerekirmişçesine yarın
    bölük pörçük yaşanırken
    aşklar,
    acılar,
    nefretler
    başka insanların dillerinde, başka oyuncuların yeteneğinde
    radyo oyunlarına benzer insan hayatı
    efektler kimin elinden, seslendirenler kim, konu ne
    bir dinleyici gibi oturursunuz kendi hayatınızın önüne
    meraklanırsanız,
    heyecanlanırsınız,
    sinirlenirsiniz de
    oysa kahramanı olduğunuz oyunda
    habersizken olanlardan, olacaklardan
    ağlarken ince ince siz, titrerken yarım yarım..
    radyo oyunlarına benzer insan hayatı
    hep
    arkası yarın!
    arkası yarın!
    arkası yarın!

  • el30.01.2007 - 02:53

    Yürek kemiğiyle lades tutuşuyor iki çocuk!
    misafir oyuncu bir terkediş biçimi
    ile ellerim vücudunun prömiyeri!
    Aynı ahır adına koşan acılarımız var bizim!
    amatör balıkçının leğeninde iki istavritiz seninle
    ölüme beş kala ölümle canlı telefon bağlantısı kuran!
    dibi senin aşkında gizlenen kırılgan bir aysberg bu tufan!
    k.i.

  • kadınlar30.01.2007 - 01:26

    Söylediği: 'Sinirli değilim.'

    Demek istediği: 'Sinirliyim.'

    Eğer dudaklarını sıkarak 'Sinirli değilim' diyorsa, sizin başınıza öreceği çorabı düşünüyordur. Sinirini geçirmek için, soru sormayı bırakıp bir an önce yüzünü güldürecek bir şeyler yapmanız gerekir. İşin zor yanı, kadınlar sinirlendikleri konuları asla unutmazlar. Bu yüzden sinirlerini yatıştırdıktan sonra konuyu sakince çözmeye çalışmanız yerinde olur.

    Söylediği: 'Seni kardeşim gibi görüyorum.'

    Demek istediği: 'Senden hoşlanmıyorum.'

    Muhtemelen sizden hoşlanmıyor ya da hayatında başka biri var. 'Bunu bana doğrudan söyleyebilirsin' ruh haline hiç kapılmayın, çünkü kadınlar bu tarz bir söylemin daha kırıcı olduğunu düşünürler. Böylesi durumlarda ona karşı bir adım daha atmamanız gerekir, yoksa kaçan kovalanır durumu yaşanacaktır!

    Söylediği: 'Arkadaşlarını seviyorum ama...'

    Demek istediği: 'Arkadaşlarını sevmedim.'

    Arkadaşlarınızın hareketlerinden hoşlanmıyor belli ki... Onlarla zaman geçirmenize karışmak istemiyor. Siz de bilinçli bir erkek olarak onu peşinizden her yere sürüklemeyin. Yanlış anlaşılmasın, 'Gelir misin' diye sormayı da ihmal etmeyin.

    Söylediği: 'Benimle yeteri kadar ilgilenmiyorsun! '

    Demek istediği: 'Benim ve ilişkimiz hakkındaki düşüncelerini merak ediyorum.'

    Çok konuşmayan erkekler hakkında kadınların düşüncesi de sabittir. Bu yüzden farklı yollar deneyerek ağzınızdan laf almaya çalışırlar. Cımbızla da olsa! Bu cümle ile aklındaki soruyu yanıtlamanızı isterler, ama tabii ki böyle bir şey asla olmaz! Yapmanız gereken bu gizli soruya bir şekilde yanıt vermenizdir, aksi halde aynı soruyu farklı şekillerde sormaya devam eder.

    Söylediği: 'Nasıl görünüyorum.'

    Demek istediği: 'Daha çok ilgiye ihtiyacım var! '

    İlişkiniz hakkında aklına takılan soru işaretleri var ve kesinlikle kendisiyle yeterince ilgilenmediğinizi, ondaki değişiklikleri fark etmediğinizi düşünüyor! Böyle düşünen bir kadın ilgisizlikten sıkılmıştır. Yapmanız gereken beğenmemiş olsanız bile 'Üzerindeki sana çok yakışmış' demenizdir. Tabii bu sözcükler biraz da gerçeğe dayanmalıdır, çünkü samimiyetinizi test ediyor olacaktır.

  • ingilizce30.01.2007 - 01:07

    Stand up durma ·orada·
    Kalk oğlum black board'a
    Do you speak Engilish?
    Hayır hocam bu zor iş

    Söyle oğlum 'What is this? '
    Kolay hocam ask please
    Peki yavrum what is it?
    Düşüneyim fine minutes

    Oğlum çabuk be quik
    Hocam bunlar çok lirik
    Duraklama oğlum raksa
    Ah bu ders bi kalksa

    Thank you very much nedir?
    O ne? İngilizce midir?
    You shuld take a medicine
    Ya hocam sen ne diisin?

    Don't make funme you fool
    Hocam bu sorular very cool
    What do you know a bout a than
    Sıkıldım Hocam come an men

    Hocam I don't know the answer
    O zaman karnene yansır
    Bu windowstur bu da door
    Otur Oğlum İşin Zor...