bide hadımköy muhtarını var... eğer rüyanızda hadımköy muhtarını gördüyseniz,muhakkak sizde ters giden bir şeyler vardır… hemen bir psikologa görünün,ayrıca bu acayip rüyanın tabirini bulabilirseniz ne olur bana da haber verin… :))
Rüyasında herhangi bir Cezmi’nin kabadayısını görenler,ev sahiplerini hunharca katlettikten sonra olaya kaza süsü verirler; ama bir şanssızlık eseri olay mahallinde cüzdanlarını düşürürler…
Emniyet teşkilatı önce kimlik bilgilerine,daha sonra ikamet adreslerine,son olarak da bizzat kendilerine ulaşırlar…
Ardından bu kişilerin hayatları kayar,doğduklarına doğacaklarına pişman olurlar ve hiç kira vermeyecekleri bir yere yerleştirirler… :)
Rüyasında balatayı sıyıranlar,sevdikleri kızların ailesine gidip kızlarını isterler….
Aile kızı verir; ama gelin namzedi düğün günü mahallenin fırıncısı ile Malta’ya kaçar…Damat adayına da yazdığı bir mektupla ‘’ ben zımba gibi bi fırıncıyla kaçtım,buranın adı malta,yoksa seninle evleneceğimi mi zannediyordun,muşmula suratlı balta.’’ Der bve adamın hayatını karartır…
Bu olayın ardından damat adayı kendini içkiye verir,ne yaptığını bilemez hale gelir,cinsel kimliğinde sapmalar olmaya başlar ve ilerleyen zamanlarda sosyetenin uğrak yeri olan bir barda ‘’ Tarto ‘’ takma ismiyle sahne alır…
Gördüğünüz Hayırlı Rüyayı anlatmamanız Gereken Kişiler...! !
1) Mahalle bakkalınızın kayınbiraderi 2) Avrupa insan hakları komisyonu üyeleri 3) Odalar ve borsalar birliği başkanı 4) Dördüncü hakemler 5) Ürdün kralı 6) ikinci dereceden yanığı olanlar 7) Fifadan gelen gözlemciler 8) Erkinet bağlarını görmeyi kafasına takanlar 9) Emmoğlunuzun sıkı fıkı olduğu kişiler 10) Giyinik gördüğümüzde tanıyamadığımız bazı manken ve sanatçılar :))
Başı çatlayacakmış gibi ağrıyan şahıs,tedavinin ilk adımı olarak dama çıkar… (laf aramızda bu kocakarı ilaçlarına iyi sardım) …
damda komşuları ile müşterek olarak kullandığı uydu antenini mahallenin bakkalına doğru döndürür… daha sonra evine varan çileli vatandaş kayısı pestili ve laksafonel kabız ilacını yanına alarak evin penceresini açmadan camdan dışarıya çıkmaya çalışır ve bu zorlu işlemi bir şekilde gerçekleştirir…:P
aynı şahıs daha sonra rastgele bir belediye otobüsüne biner ve otobüsteki bilet kutusuna bilet yerine bir parçacık kayısı pestili sokuşturur… Başından rahatsız kişi bu işlem sırasında üç defa ‘' Umha, umha can Hatice,şoför bey gözlerin fal taşı gibi oldu pestili görünce '’ der ve bir süre belediye otobüsü ile seyahat eder..ardından evine dönmek için taxi ye binen hasta şahıstan bir daha haber pardon baş ağrısı görülmez…
Korkmamak, ne yanlızlıktan,ne karanlıktan vazgeçmemek hiç bir durumda kurduğun dünyadan kopmamak...
ne gelirse gelsin ölüm bile yani bir olmak sonsuz olmak aile olmak sen ağladığında senden çok ağlıyorsa annen sen biraz daha iyi hayat sür diye canını vere biliyorsa baban
her kavgadan,sevgiyle çıkıyorsa kardeşin
ne mutlu sana
kocaman bir ailesin
şimdi ne elini tutamaman saçına dokunamaman önemli annenin ne evi sarmayan taze kurabiye kokusu
şimdi ne akşam olduğunda pencerede beklediğin halde gelmeyen babanın arabası önemli
ne korkusuzca başını gömdüğün kucağın olmayışı sevilmişsen en derinden tadını biliyorsan şevkatin
şanslısın demektir...
o ağacın bir dalıysan eğer yaprağını döksende baharda yine yeşereceksin demektir
korkma...! ailen varsa yanında ne olursa olsun yalnız yürümeyeceksin demektir...
Rüyada kazak,yani Kazakistan vatandaşı görmek,rüyada kayın biraderle isim-şehir oynamakla aynı anlama gelir…
şimdilik bu kadarını bilir yeter…. :))
bide hadımköy muhtarını var...
eğer rüyanızda hadımköy muhtarını gördüyseniz,muhakkak sizde ters giden bir şeyler vardır…
hemen bir psikologa görünün,ayrıca bu acayip rüyanın tabirini bulabilirseniz ne olur bana da haber verin… :))
Cezminin Dayısı
Rüyasında herhangi bir Cezmi’nin kabadayısını görenler,ev sahiplerini hunharca katlettikten sonra olaya kaza süsü verirler; ama bir şanssızlık eseri olay mahallinde cüzdanlarını düşürürler…
Emniyet teşkilatı önce kimlik bilgilerine,daha sonra ikamet adreslerine,son olarak da bizzat kendilerine ulaşırlar…
Ardından bu kişilerin hayatları kayar,doğduklarına doğacaklarına pişman olurlar ve hiç kira vermeyecekleri bir yere yerleştirirler… :)
Rüyasında balatayı sıyıranlar,sevdikleri kızların ailesine gidip kızlarını isterler….
Aile kızı verir; ama gelin namzedi düğün günü mahallenin fırıncısı ile Malta’ya kaçar…Damat adayına da yazdığı bir mektupla ‘’ ben zımba gibi bi fırıncıyla kaçtım,buranın adı malta,yoksa seninle evleneceğimi mi zannediyordun,muşmula suratlı balta.’’ Der bve adamın hayatını karartır…
Bu olayın ardından damat adayı kendini içkiye verir,ne yaptığını bilemez hale gelir,cinsel kimliğinde sapmalar olmaya başlar ve ilerleyen zamanlarda sosyetenin uğrak yeri olan bir barda ‘’ Tarto ‘’ takma ismiyle sahne alır…
(ay bu rüya tabiri işini çok tuttum)
Gördüğünüz Hayırlı Rüyayı anlatmamanız Gereken Kişiler...! !
1) Mahalle bakkalınızın kayınbiraderi
2) Avrupa insan hakları komisyonu üyeleri
3) Odalar ve borsalar birliği başkanı
4) Dördüncü hakemler
5) Ürdün kralı
6) ikinci dereceden yanığı olanlar
7) Fifadan gelen gözlemciler
8) Erkinet bağlarını görmeyi kafasına takanlar
9) Emmoğlunuzun sıkı fıkı olduğu kişiler
10) Giyinik gördüğümüzde tanıyamadığımız bazı manken ve sanatçılar :))
Rüyanızda genetik şifrenizin değiştiğini gördüyseniz,
şans kapınızı çalacak; ancak o gün evde olmayacaksınız demektir... :)
Dandini dandini dastana
danalar girmiş bostana
sür bostancı danayı
yemesin lahanayı
Bu ne biçim ninni,çocuğun uyuyacağı varsa bile uyumaz...
Bu ninni en küflenmiş beyinleri bile düşünmeye sevk eder...
Dandini ne?
Dastana ne?
kardeşim ben uyucam,bostana giren danadan bana ne?
Çocukların bu ve benzeri ninnilerle uyumalarının sebebi,annelerin bu ninnileri söylerken sallamalarıdır....
Ben bu yönteme salaklaştırarak uyutma diyorum..
Çocuk bakıyor tavandaki avize bir var :)) bir yok :)))
Başı çatlayacakmış gibi ağrıyan şahıs,tedavinin ilk adımı olarak dama çıkar…
(laf aramızda bu kocakarı ilaçlarına iyi sardım) …
damda komşuları ile müşterek olarak kullandığı uydu antenini mahallenin bakkalına doğru döndürür…
daha sonra
evine varan çileli vatandaş kayısı pestili ve laksafonel kabız ilacını yanına alarak evin penceresini açmadan camdan dışarıya çıkmaya çalışır ve bu zorlu işlemi bir şekilde gerçekleştirir…:P
aynı şahıs daha sonra rastgele bir belediye otobüsüne biner ve otobüsteki bilet kutusuna bilet yerine bir parçacık kayısı pestili sokuşturur…
Başından rahatsız kişi bu işlem sırasında üç defa ‘' Umha, umha can Hatice,şoför bey gözlerin fal taşı gibi oldu pestili görünce '’ der ve bir süre belediye otobüsü ile seyahat eder..ardından evine dönmek için taxi ye binen hasta şahıstan bir daha haber pardon baş ağrısı görülmez…
Korkmamak,
ne yanlızlıktan,ne karanlıktan
vazgeçmemek
hiç bir durumda
kurduğun dünyadan
kopmamak...
ne gelirse gelsin
ölüm bile
yani bir olmak
sonsuz olmak
aile olmak
sen ağladığında
senden çok ağlıyorsa annen
sen biraz daha iyi hayat sür diye
canını vere biliyorsa baban
her kavgadan,sevgiyle çıkıyorsa kardeşin
ne mutlu sana
kocaman bir ailesin
şimdi ne elini tutamaman
saçına dokunamaman önemli annenin
ne evi sarmayan
taze kurabiye kokusu
şimdi ne akşam olduğunda
pencerede beklediğin halde
gelmeyen babanın arabası önemli
ne korkusuzca
başını gömdüğün
kucağın olmayışı
sevilmişsen
en derinden
tadını biliyorsan şevkatin
şanslısın demektir...
o ağacın bir dalıysan eğer
yaprağını döksende
baharda yine yeşereceksin demektir
korkma...!
ailen varsa yanında
ne olursa olsun
yalnız yürümeyeceksin demektir...
(yanımda yalnızlığım yürüyorum sonsuzluğuma)
Kuzu,sürü psikolojisinin vazgeçilmezidir...