Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı. Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım. Kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya. Manzaraysa ayrılığa sıfır! İşte her şey hazır. Acılarımla iki lafın belini kırdık. Yokluğunda bir kuş sütü eksik. Yalnızlığım ve ben. Seni çok bekledik...
Bizim senle hukukumuz var... Avukatımız var, suçumuz var... Bizim senle bir ömrü paylaşmaya andımız; Bu andı çiğneyip iç yüzümüzü ifşa eden ihanetlerimiz, Birbirimizi kolayca harcamanın lüksü, Bu lükse sığan baş önde boş boş oturuşlarımız var. Konuşamayışlarımız, hiçbir şeyi açıklayamayışlarımız, Kaçıp gitmeyi erdem sayışlarımız var.
Dünlerden bir demet yapsam içlerinden acıyı kederi hüznü çıkarsam kalmaz ki geriye mutluluklarım... Mutluluğun bir adı acı olmuşsa düne ait günlerimde söyle neyi hatırlayıp gülümseyeyim? Her gülümsememe binlerce gözyaşı dökmek için mi? Oysa çoktan kurudu göz pınarlarım... Artık ağlamak kanatıyor... Yaralarım derin/di, derinliğimi kapatacak bir merhem istiyorum bugün...
Aslında,
Ne kadar uzun ve sensiz bir kelimeymiş 'Zaman'..
Özlediğimi zaman'la anladım en sonunda...
İçimdeki sesin 'sen tektin, bir kalpteki 3. kişi olmadın hiç.' deyişini...
İnanıyorum,biliyorum da...
Ama neden demekten de kendimi alamıyorum.
Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı.
Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım.
Kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya.
Manzaraysa ayrılığa sıfır!
İşte her şey hazır.
Acılarımla iki lafın belini kırdık.
Yokluğunda bir kuş sütü eksik.
Yalnızlığım ve ben.
Seni çok bekledik...
'Küçükken Nasıldı? ' diye sordu Anneme;
'-Küçükken yaramazdi...'dedi Annem,
Tebessüm etti;
......Doğru mu dedi gözlerime bakarak; '-Doğru' dedim.
Ve aynen tekrarladım Annemin sözlerini ' Küçükken Yaram Azdi...'
...
Bizim senle hukukumuz var...
Avukatımız var, suçumuz var...
Bizim senle bir ömrü paylaşmaya andımız;
Bu andı çiğneyip iç yüzümüzü ifşa eden ihanetlerimiz,
Birbirimizi kolayca harcamanın lüksü,
Bu lükse sığan baş önde boş boş oturuşlarımız var.
Konuşamayışlarımız, hiçbir şeyi açıklayamayışlarımız,
Kaçıp gitmeyi erdem sayışlarımız var.
' Geceler kısalıp..gündüzler uzuyor öyle olunca..
Daha az seviyorum seni..
Kendini iyileştiren bir yara gibi..
Daha az..
Ve zamanla..'
Murathan Mungan
Terkedişlere alışık bünyem...
Hangi söz veren gitmedi ki?
...
Arkadaşım olmak istedikçe kaçıyorum.
Git benden...
+ 5 ben...
Dünlerden bir demet yapsam içlerinden acıyı kederi hüznü çıkarsam kalmaz ki geriye mutluluklarım...
Mutluluğun bir adı acı olmuşsa düne ait günlerimde söyle neyi hatırlayıp gülümseyeyim?
Her gülümsememe binlerce gözyaşı dökmek için mi?
Oysa çoktan kurudu göz pınarlarım...
Artık ağlamak kanatıyor...
Yaralarım derin/di, derinliğimi kapatacak bir merhem istiyorum bugün...