Bir konuda kendisine fikri sorulduğu zaman,sanki konu hakkında doktora tezi hazırlamışcasına yorum yapan kişilerin,bilmediği kadar konuşmaması gerektiğini anlaması için gösterilen insani davranış...
GERİ DÖNMEK... Bazı durumlarda; insanoğlu insanların, insan oldukları için sahip oldukları insani davranışlarından birisi de, almış olduğu kararların kendisi için ne ifade ettiğini, yaşayarak öğrenmesi gereken durumlar vardır.İşte böyle durumların içerisinde, yoğun duygu etkileri altında bulundukları ortamdan gitmek isterler...Sadece kendiyle yalnız kalmak ve durum değerlendirmesi yapmak içindir belki de? Eğer; geri dönmenin, kendisine ve insanlara birşeyler kazandırması adına kalması gerektiğini ANLAMIŞ ise, ihtiyaç molası tadında kalacak şekilde geri gelmesidir diyebilmekteyim...ve o kişiye teşekkür etmesidir..! (O değerli kişi kendisini biliyor...) =0))
Sizi gidi kakalaklar... Breh breh breh...Var ya..siz bakmayın onun öyle sıradan bir böcük olduğuna...o ööle bir zeka küpü, ööle bi kurnazlık pıtırcığı, sormayın...Bi keresinde,baktım konvoy oluşturmuş bi halde tek sıra vaziyetleri,antenlerinin dikine seyirtiyorlar.hemen kaptım detanşörü sıktım üstlerine adeta yağmur yağdırdım.hepsi bi anda ters dönüverdiler.işlem tamam deyip fırça ile enkazlarını kaldırayım dedim.döndüğümde bi baktım zıplayan kalkıp kaçıyo,nooluyo dememe fırsat kalmadı çil yavrusu gibi dağıldılar.iki-üç kayıpla kurtardılar.Sonra,bir yerde okudum,karınlarının altında trake denilen soluk delikleri varmış.zehir zemine çökünce ters dönüp etkisinin geçmesini bekleyip kirişi kırıyorlarmış...böyle bir durumda ters dönünce karınlarına da sıkmak gerektiğini anladım...bilginize.! ! !
Bu şahsiyet,okul dönemlerinde bol miktarda puzzle ile oyalanmış belli ki? ondan mütevellit kafayı da şifreyle falan bozmuş,yazdığı kitapları okuyan alemi şahsiyetler de,arkadaşın şifresini çözmeye hevesli galiba? netice nedir? çocuklarımızı fazla puzzle ile oyalamıyacağız...netekim çocuklar zaten çözülecek birer şifredirler...
-nin kırk yıl, bir fincan nescafe'nin otuzdokuz yıl hatırı olurmuş...Neden? çünkü; kahve olabilmesi için,değirmende biraz öğütülmeye ihtiyacı olur da ondan...birfincankahveiçinbirpenny...
Şimdi; çanak benim bildiğim kadarıyla,eski tabir ile tabak benzeri şeylerin bütününe deniyor.Amma velakin,ben küçükken mahallenin bilumum kuçularının peşinde, elimizde böyle bir Çanak'la koşuştururduk.Neymiş,kuçulara mama yedirecekmişiz...fakat,kaşıkla mümkün olmuyor.! biz denedik...siz boşuna uğraşmayın...Valla...işte öyle...=0P
Yaaa....bizler canlıyız.Doğru...ama evrim konusuna gelince,işte akan suların kesintiye uğrama sebebi...şöyle etrafıma birazcık bakınca hala Darwin'e inanmayan ben bile,sanki elin Darwin'i biliyomuşta söylemiş arkadaş diyorum kendime...adama haksızlık yapmıycam artık..çünkü,hala tırtıl pozisyonunda ve kozasını örmeye çalışan canlı var...........Valla...! (Ben olayı farklı bi evrime getirdim galiba? ?)
Hindistan....Evet evet Hindistan...başka nerden bulabiliriz envayi çeşit baharatı.? Ah bir de hintli fukaralar köri köri kokmasalar daha bi mis olur du ya? neyse konumuz baharat tı değil mi? ? ?
Bak işte bu terimi sevdim....Koç (Vehbi Koç deel.) gibi bir terim (Fatih Terim deel.) şimdi; yaşam güzel, güzel olmasına da,bunun koçla ne alakası var? artı; koçun kendine hayrı olsaydı,kurban bayramlarından nasıl yırtabilirim diye kendisine bir 'Yaşam Koçu '.! ! ! ! ! tutma durumu sözkonusu olabilirdi..Velev ki; koç, koçluğunu bilmeli...Yaşamı bize bırakmalı..Ben,şahsen,bizzat,kendim allahın verdiği zekama güveniyorum...Koç'a ne gerek var ki..? ? ? ? =0))))))))
Bir konuda kendisine fikri sorulduğu zaman,sanki konu hakkında doktora tezi hazırlamışcasına yorum yapan kişilerin,bilmediği kadar konuşmaması gerektiğini anlaması için gösterilen insani davranış...
GERİ DÖNMEK...
Bazı durumlarda; insanoğlu insanların, insan oldukları için sahip oldukları insani davranışlarından birisi de, almış olduğu kararların kendisi için ne ifade ettiğini, yaşayarak öğrenmesi gereken durumlar vardır.İşte böyle durumların içerisinde, yoğun duygu etkileri altında bulundukları ortamdan gitmek isterler...Sadece kendiyle yalnız kalmak ve durum değerlendirmesi yapmak içindir belki de? Eğer; geri dönmenin, kendisine ve insanlara birşeyler kazandırması adına kalması gerektiğini ANLAMIŞ ise, ihtiyaç molası tadında kalacak şekilde geri gelmesidir diyebilmekteyim...ve o kişiye teşekkür etmesidir..! (O değerli kişi kendisini biliyor...) =0))
Sizi gidi kakalaklar...
Breh breh breh...Var ya..siz bakmayın onun öyle sıradan bir böcük olduğuna...o ööle bir zeka küpü, ööle bi kurnazlık pıtırcığı, sormayın...Bi keresinde,baktım konvoy oluşturmuş bi halde tek sıra vaziyetleri,antenlerinin dikine seyirtiyorlar.hemen kaptım detanşörü sıktım üstlerine adeta yağmur yağdırdım.hepsi bi anda ters dönüverdiler.işlem tamam deyip fırça ile enkazlarını kaldırayım dedim.döndüğümde bi baktım zıplayan kalkıp kaçıyo,nooluyo dememe fırsat kalmadı çil yavrusu gibi dağıldılar.iki-üç kayıpla kurtardılar.Sonra,bir yerde okudum,karınlarının altında trake denilen soluk delikleri varmış.zehir zemine çökünce ters dönüp etkisinin geçmesini bekleyip kirişi kırıyorlarmış...böyle bir durumda ters dönünce karınlarına da sıkmak gerektiğini anladım...bilginize.! ! !
Bu şahsiyet,okul dönemlerinde bol miktarda puzzle ile oyalanmış belli ki? ondan mütevellit kafayı da şifreyle falan bozmuş,yazdığı kitapları okuyan alemi şahsiyetler de,arkadaşın şifresini çözmeye hevesli galiba? netice nedir? çocuklarımızı fazla puzzle ile oyalamıyacağız...netekim çocuklar zaten çözülecek birer şifredirler...
-nin kırk yıl, bir fincan nescafe'nin otuzdokuz yıl hatırı olurmuş...Neden? çünkü; kahve olabilmesi için,değirmende biraz öğütülmeye ihtiyacı olur da ondan...birfincankahveiçinbirpenny...
Şimdi; çanak benim bildiğim kadarıyla,eski tabir ile tabak benzeri şeylerin bütününe deniyor.Amma velakin,ben küçükken mahallenin bilumum kuçularının peşinde, elimizde böyle bir Çanak'la koşuştururduk.Neymiş,kuçulara mama yedirecekmişiz...fakat,kaşıkla mümkün olmuyor.! biz denedik...siz boşuna uğraşmayın...Valla...işte öyle...=0P
Yaaa....bizler canlıyız.Doğru...ama evrim konusuna gelince,işte akan suların kesintiye uğrama sebebi...şöyle etrafıma birazcık bakınca hala Darwin'e inanmayan ben bile,sanki elin Darwin'i biliyomuşta söylemiş arkadaş diyorum kendime...adama haksızlık yapmıycam artık..çünkü,hala tırtıl pozisyonunda ve kozasını örmeye çalışan canlı var...........Valla...! (Ben olayı farklı bi evrime getirdim galiba? ?)
Hindistan....Evet evet Hindistan...başka nerden bulabiliriz envayi çeşit baharatı.? Ah bir de hintli fukaralar köri köri kokmasalar daha bi mis olur du ya? neyse konumuz baharat tı değil mi? ? ?
Bak işte bu terimi sevdim....Koç (Vehbi Koç deel.) gibi bir terim (Fatih Terim deel.) şimdi; yaşam güzel, güzel olmasına da,bunun koçla ne alakası var? artı; koçun kendine hayrı olsaydı,kurban bayramlarından nasıl yırtabilirim diye kendisine bir 'Yaşam Koçu '.! ! ! ! ! tutma durumu sözkonusu olabilirdi..Velev ki; koç, koçluğunu bilmeli...Yaşamı bize bırakmalı..Ben,şahsen,bizzat,kendim allahın verdiği zekama güveniyorum...Koç'a ne gerek var ki..? ? ? ? =0))))))))
'Forbidden' bir durum desem...zaten,dünya üzerinde yasak olan şeyler ilgi çekmez mi? herkes nasibini alıyor...bence ' Legal ' olmalı herşey...