Şarkılarını ilk dinlediğimde uçuk kaçık, saçı sakalı birbirine girmiş, delidolu bir adam olduğunu düşündüğüm fakat bir tv kanalının programında ilk kez karşılaştığımda şaşkınlıktan bir süre kendime gelemeyip, bu utangaç, sevimli, mütevazi adam mı söylüyor o şarkıları dediğim, hayal ettiğim gibi çıkmadığına memnun olduğum, s harfini bir türlü telaffuz edemeyen ama yine de bu haliyle daha doğal, cool hatta soğuk ama takdir edilesi insan.
Bu ülkenin yüzleşmek istemediği karanlık yüzünün aynasıdır Ogün... Eleştirel düşünmeyi, sorgulamayı, farklılığı nerdeyse yasaklayan, katı ezberci bir eğitim sisteminin, düşünce yapısının bir ürünüdür... Yaşamanın temel bir hak olduğunu ve bu hakkın hiçbir şekilde (farklı düşünse bile,sizinle aynı fikirde olmasa bile, Ermeni olsa bile yada Müslüman olmasa bile) insanın elinden alınmaması gerektiğini bu ülkenin insanlarının bir gün içselleştirmesini dilemekten başka yapacak bir şey yok artık.
Chicago Bulls maçında attığı yirmi iki sayıyla kariyer rekorunu kırmıştır.(Tabii NBA'deki kariyer rekoru bu :) Çok iyi basketbolcu, sağda solda kendisi hakkında güzel şeylere hep değiniyorum ama yok hala ters birşeyler var bu adamda, yazmakla değişmiyor duygular...
'Memleketim. Memleketimi seviyorum. Çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım. Hiçbir şey dindirmez iç sıkıntımı memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.
Memleketim, Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve 30 Ağustos kurşun kubbeler ve fabrika bacaları benim o kendinden bile gizleyerek sarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir.
Memleketim; Memleketim ne kadar geniş dolaşmakla bitmez tükenmez gibi geliyor insana. Edirne, İzmir, Ulukışla, Maraş, Trabzon, Erzurum. Erzurum yaylasını yalnız türkülerinden tanıyorum. ve güneye pamuk işleyenlere gitmek için Toroslarından bir kere olsun geçemedim diye utanıyorum.
(...)
Memleketim; sen dünyanın en güzel en haklı kavgalarından birini yapansın. Ve ben o kavgayı ve ben seni sevenim.' NAZIM HİKMET-1939
Nazım Hikmet ile aynı ideolojiyi paylaşmıyor olabilirsiniz. Onunla hayata bakış açılarınız farklı olabilir. Ama sırf sizinle farklı düşündüğü veya farklı ideolojiyi paylaştığı için adını, sanatını karalamadan; en az onun kadar, onun gibi bu memleketi sevebilirsiniz....
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü hocası. Belki de hayatım boyunca ismini hayırla anmayacağım hoca. Tamam profesör olmuş, çok entelektüel bir adam, her düşüncesine katılmasam da saygı duyarım ama bir insana kendini kötü ve köşeye sıkışmış gibi hissettirme konusunda üstüne yok...Derslerde ettiği küfürler de cabası... misal kim s... valideyi köhne pederden başka... :))
Küçük prens'e tilkinin söyledikleri benim için unutulmazlar arasındadır.. -Gülünü senin için değerli kılan, onun için harcadığın zamandır.. -Evcilleştirdiğin şeyden sen sorumlusun.. Bunları okuduğunda anlayabilen hala o kadar az insan var ki...
kibarlıktan ve efendilikten yakında kırılıp dökülecek olan basketbolcu... ya hem ailenin maddi durumu iyi, hem okuyorsun,hem de iyi bir not ortalaman var, hem süper basketbol oynuyorsun, hem akıllısın, hem dört dil biliyorsun, hem efendisin, hem yakışıklısın....nesin sen insan mısın yaaa?
Sevdiğinin seni sevmediğini bilmene rağmen sevmekten vazgeçmemek, hatta sevdiğinin en boktan taraflarını bile açık seçik görüp ondan soğuyacağına ona daha çok bağlanmak...bir gün karşısına geçip o büyük itirafı yaptığında seni bir an önce unutabilmesi ve eski huzurlu yaşantısına geri dönebilmesi için ondan kaçarcasına uzaklaşmak...o seni unutsun diye...sen de onu hiç unutamayasın diye...
Son Milwaukee maçında süre bile alamayan basketbolcu, bu herifi biz mi gözümüzde büyütüyoruz yoksa bu takımın koçu mu basketbolcudan anlamıyor artık bilmiyorum....Ama eğer şans verilirse ve tecrübelerini arttırırsa çok şey başarabilecek milli(!) gururumuz. Birileri için gurur kaynağı olacak ama hangi millet için orası da tartışılır tabii.
Müjdat Gezen Biri Bana Anlatsın programında annesi ile ilginç bir diyaloğunu aktarmıştır: M.G.-Anne, ben Avustralya'ya gidiyorum.. Annesi-Tamam oğlum, yavaş git...
Şarkılarını ilk dinlediğimde uçuk kaçık, saçı sakalı birbirine girmiş, delidolu bir adam olduğunu düşündüğüm fakat bir tv kanalının programında ilk kez karşılaştığımda şaşkınlıktan bir süre kendime gelemeyip, bu utangaç, sevimli, mütevazi adam mı söylüyor o şarkıları dediğim, hayal ettiğim gibi çıkmadığına memnun olduğum, s harfini bir türlü telaffuz edemeyen ama yine de bu haliyle daha doğal, cool hatta soğuk ama takdir edilesi insan.
Bu ülkenin yüzleşmek istemediği karanlık yüzünün aynasıdır Ogün... Eleştirel düşünmeyi, sorgulamayı, farklılığı nerdeyse yasaklayan, katı ezberci bir eğitim sisteminin, düşünce yapısının bir ürünüdür... Yaşamanın temel bir hak olduğunu ve bu hakkın hiçbir şekilde (farklı düşünse bile,sizinle aynı fikirde olmasa bile, Ermeni olsa bile yada Müslüman olmasa bile) insanın elinden alınmaması gerektiğini bu ülkenin insanlarının bir gün içselleştirmesini dilemekten başka yapacak bir şey yok artık.
Chicago Bulls maçında attığı yirmi iki sayıyla kariyer rekorunu kırmıştır.(Tabii NBA'deki kariyer rekoru bu :) Çok iyi basketbolcu, sağda solda kendisi hakkında güzel şeylere hep değiniyorum ama yok hala ters birşeyler var bu adamda, yazmakla değişmiyor duygular...
'Memleketim.
Memleketimi seviyorum.
Çınarlarında kolan vurdum, hapishanelerinde yattım.
Hiçbir şey dindirmez iç sıkıntımı
memleketimin şarkıları ve tütünü gibi.
Memleketim,
Bedreddin, Sinan, Yunus Emre ve 30 Ağustos
kurşun kubbeler ve fabrika bacaları
benim o kendinden bile gizleyerek
sarkık bıyıkları altından gülen halkımın eseridir.
Memleketim;
Memleketim ne kadar geniş
dolaşmakla bitmez tükenmez gibi geliyor insana.
Edirne, İzmir, Ulukışla, Maraş, Trabzon, Erzurum.
Erzurum yaylasını yalnız türkülerinden tanıyorum.
ve güneye
pamuk işleyenlere gitmek için
Toroslarından bir kere olsun geçemedim diye
utanıyorum.
(...)
Memleketim;
sen dünyanın en güzel
en haklı kavgalarından birini yapansın.
Ve ben o kavgayı
ve ben seni sevenim.'
NAZIM HİKMET-1939
Nazım Hikmet ile aynı ideolojiyi paylaşmıyor olabilirsiniz. Onunla hayata bakış açılarınız farklı olabilir. Ama sırf sizinle farklı düşündüğü veya farklı ideolojiyi paylaştığı için adını, sanatını karalamadan; en az onun kadar, onun gibi bu memleketi sevebilirsiniz....
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü hocası. Belki de hayatım boyunca ismini hayırla anmayacağım hoca. Tamam profesör olmuş, çok entelektüel bir adam, her düşüncesine katılmasam da saygı duyarım ama bir insana kendini kötü ve köşeye sıkışmış gibi hissettirme konusunda üstüne yok...Derslerde ettiği küfürler de cabası... misal kim s... valideyi köhne pederden başka... :))
Küçük prens'e tilkinin söyledikleri benim için unutulmazlar arasındadır..
-Gülünü senin için değerli kılan, onun için harcadığın zamandır..
-Evcilleştirdiğin şeyden sen sorumlusun..
Bunları okuduğunda anlayabilen hala o kadar az insan var ki...
kibarlıktan ve efendilikten yakında kırılıp dökülecek olan basketbolcu... ya hem ailenin maddi durumu iyi, hem okuyorsun,hem de iyi bir not ortalaman var, hem süper basketbol oynuyorsun, hem akıllısın, hem dört dil biliyorsun, hem efendisin, hem yakışıklısın....nesin sen insan mısın yaaa?
Sevdiğinin seni sevmediğini bilmene rağmen sevmekten vazgeçmemek, hatta sevdiğinin en boktan taraflarını bile açık seçik görüp ondan soğuyacağına ona daha çok bağlanmak...bir gün karşısına geçip o büyük itirafı yaptığında seni bir an önce unutabilmesi ve eski huzurlu yaşantısına geri dönebilmesi için ondan kaçarcasına uzaklaşmak...o seni unutsun diye...sen de onu hiç unutamayasın diye...
Son Milwaukee maçında süre bile alamayan basketbolcu, bu herifi biz mi gözümüzde büyütüyoruz yoksa bu takımın koçu mu basketbolcudan anlamıyor artık bilmiyorum....Ama eğer şans verilirse ve tecrübelerini arttırırsa çok şey başarabilecek milli(!) gururumuz. Birileri için gurur kaynağı olacak ama hangi millet için orası da tartışılır tabii.
Müjdat Gezen Biri Bana Anlatsın programında annesi ile ilginç bir diyaloğunu aktarmıştır:
M.G.-Anne, ben Avustralya'ya gidiyorum..
Annesi-Tamam oğlum, yavaş git...