yanında tuzlu fıstıkla anılmadığında ya işbilmezliğe ya da parasızlığın had safhasına yorulan içki. Yemek üzerine içildiğinde şişkinlik yapar. Tercihen aç karna içilmelidir. Susadığınızda içerseniz gerçek tadına varmanız daha mümkün.
En güzeli onu eski 45'likler eşliğinde içmektir. Sanat müziği eşliğinde içenler 'RAKI'ya saygısızlık etmiş olurlar bunu da unutmasınlar. Tüm anasonların gazabı onlar üstünde olacaktır.
Türk şiirini evrensel düzeye taşıyan ve 'yeni şiir'in kendi dilini, sesini ve biçimini bulmasında öncü şairimiz. Ona 'Vatan Haini' de dediler, sürgüne gönderdiler, her şeyden çok sevdiği vatanından kopardılar, ama gittiği yerde, mesela karşı yakadan seslenmeden edemedi yine, yine düşündü 'o şimdi ne yapıyor' diye...
Yeats, genç yaşta hastalanır ve ölüm kaçınılmaz olur. O da bunun üzerine son bir isteğini yerine getirmek ister ve bir gemi yolculuğuna çıkar. Bu yolculuk sırasında yazdığı bir şiir geldi aklıma. Şimdi aynen aklımda değil, şiir tarihi üzerine yazılmış bir kitapta okumuştum bunu. Yıldızlara bakarak iç çekmektedir. Ve acı içinde kaçınılmaz olanı, ölümü düşünmektedir. Yıldızlar sonsuzluğu, ölümsüzlüğü simgelediği için onlara soneler döktürür. Varoluşun güzelliğini, yaşamdan duyulan sevinci dillendirir.
bilinmeyen ama gizi bir yerlerde buluınmayı bekleyen, gelişmenin temel ilk sorusu.
yanında tuzlu fıstıkla anılmadığında ya işbilmezliğe ya da parasızlığın had safhasına yorulan içki. Yemek üzerine içildiğinde şişkinlik yapar. Tercihen aç karna içilmelidir. Susadığınızda içerseniz gerçek tadına varmanız daha mümkün.
En güzeli onu eski 45'likler eşliğinde içmektir. Sanat müziği eşliğinde içenler 'RAKI'ya saygısızlık etmiş olurlar bunu da unutmasınlar. Tüm anasonların gazabı onlar üstünde olacaktır.
Türk şiirini evrensel düzeye taşıyan ve 'yeni şiir'in kendi dilini, sesini ve biçimini bulmasında öncü şairimiz. Ona 'Vatan Haini' de dediler, sürgüne gönderdiler, her şeyden çok sevdiği vatanından kopardılar, ama gittiği yerde, mesela karşı yakadan seslenmeden edemedi yine, yine düşündü 'o şimdi ne yapıyor' diye...
'En acayip gücümüzdür yaşam
öleceğimizi bilip, öleceğimizi mutlak'
Eskiden Türk tarihinin bir dönemini konu alan ancak günümüzde gladyo örgütlenmesi bir çeteye karşı yapılan operasyonu hatırlatan o ad: ERGENEKON
Yeats, genç yaşta hastalanır ve ölüm kaçınılmaz olur. O da bunun üzerine son bir isteğini yerine getirmek ister ve bir gemi yolculuğuna çıkar. Bu yolculuk sırasında yazdığı bir şiir geldi aklıma. Şimdi aynen aklımda değil, şiir tarihi üzerine yazılmış bir kitapta okumuştum bunu. Yıldızlara bakarak iç çekmektedir. Ve acı içinde kaçınılmaz olanı, ölümü düşünmektedir. Yıldızlar sonsuzluğu, ölümsüzlüğü simgelediği için onlara soneler döktürür. Varoluşun güzelliğini, yaşamdan duyulan sevinci dillendirir.