Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Şüphesiz en başarılısı ikinci seri idi. Terminator, proje aşamasındayken aslında mr. olympia arnold şıvayzenewxzgrl(ne zor bi soy ismi var bu adamın ya) düşünülmüyordu. İlk başta akla gelen isim Lance Henriksen idi. Eminim şu an google'dan bu adamın resimlerini aratıyorsunuz. Aratın aratın aferim. Neyse, yönetmenin amacı insanların içine karışabilecek, fazla göze çarpmayacak normal boyutlarda bir insan(robot) bulmak idi. Bazı görüşmelerden sonra Arnold'un baş rolü oynamasına karar verildi.

İlk film nispeten düşük bir bütçeyle yapıldı, fakat beklenilenin üzerinde bir ilgiyle karşılaştı. Ardından ikincisi çekildi. Burda Arnold, Gelecekte insan gücünün lideri John'un başını ufakken ezmek için gelen T-1000 ile kapıştı. Ama ne kapışma. T-1000'i canlandıran Robert Patrick insanda ciddi anlamda korku yaratıyor.

Bu seri(Kıyamet Günü) özellikle başarılı müzikleriyle de anıldı. Üçüncüsü ve en kötüsü ise The Rise Of The Machines(Makinelerin Şaha Kalkışı) idi. Önceleri bayan robot rolünde WWE güreşçisi Chyna düşünüldü ama olmadı. Bu filmde kullanılan gereksiz matrix özentisi bilgisayar efektleri tüm terminator endamını 'fuck'tı suladı.

Bu aralar dördüncüsü düşünülmekte. Sanırım 2007'de gelecek. Umarım yönetmen yine Cameron olur ve dağılan hikayeye çeki düzen verir.

Parkinson hastası olan Michael J. Fox ve Çılgın doktor rolünde Cristopher Lloyd'un oynadığı içinde zor farkedilir detaylar saklanmış amerikan yapımı film.

Bu önemli eserden bazı göz yaşartıcı bilgiler;

* Proje başından beri üç bölüm olarak tasarlanmıştır. İlk bölüm 1985'te, ikincisi 1989'ta, sonuncusu ise 1991 de vizyona fışkırtılmıştır.
* Konusu oldukça ağır olmakla birlikte inanılmaz bir sadelikte anlatılmaya çalışılmıştır. (Halen bile anlamadığım kısımlar yok değil)
* Terimatik konuşmak gerekirse şöyle açıklayabilirim; Elimizde evrenin sonsuz olduğu inancı var. Buna bir alternatifde aslında sonsuz olmadığı, görülen yıldızlar, gezegenlerin...vs hepsi sonsuz yansımadan ibaret olduğu. Film ikinci teori üzerinde yoğunlaşıyor ve bu sebeple başka Elvis Presley'ler, başka Deniz Gezmiş'ler olabileceğini savunuyor. Daha doğrusu bunların sonsuz yansımaları. Bu da bize zamanda yolculuğun kapısını aralıyor.
* Filmde doktor Elmot Brown aslında gayet global bir sorunun yanıtını bulmak için çabalıyor.(Tabi işler sonra tersine dönüyor) . 'Neden' Hayat Var? . Asıl soru bu iken bi anda ilgimiz neden Martin'le anası ensest bir ilişki yumağına dahil oluyora kaydırılıyor.
* Yönetmen, bu teorinin temellerini atan ünlü fizikçi Albert Einstein'a büyük bir kıyak yapıyor. Cristopher Lloyd tartışmasız mükemmel uymuş.
* En iyi gerçekleştirilmiş Türkçe Dublaj örneği (Alf'ten sonra) . Özellikle filmi orijinal dilinde izleyenler, bir anda 'biz daha iyi yapmışız lan? ! ? ' diyeceklerdir. Seslendirmenler ve karakterlere uyumları süper.
* Fakat filmin acı ama gerçek bir noktası da var. O da 2015 yılında ortamın uçan arabalar, süper-sonik evler ve uçan kaykaylarla tasvir edilmesi ki burda sıçtılar. Önümüzdeki 30 yılda zor gerçekleşecek bir hadise.
* Filmin 'pekiyi' alan diğer bir ayrıntısı ise 2015 yılında gençlerin punk müzik takılmasıdır. Bu nasıl yerinde ve inanılmaz ilerici bir mantıktır. Gidiş o yönde zati.
* Filmde hiç sivil savaş dönemine değinilmedi.


Özet olarak eğer insan 'öküz' veya anti-amerikan değilse üzerinde ciddi düşünülmesi gereken bir film.

Zamanın koşullarından bir nebze payını almış, şamarı yemiş, daha sonra inziva dönemine geçmiş güzel insan.

Bir beste makinası olmasının yanında içi ciddi anlamda dolu şarkılarla da THM tarihine geçmiştir. Saz çalmasın diye hapisteyken tırnakları sökülmüştür. Allah rahmet eylemiştir.

İlk yerleşen insanların çağlarının fazlaca ilerisinde olduğuna inandığım, hayatın zor, bir o kadar da fırsatlarla dolu olduğu, binbir çeşit insan topluluğunu barındıran küçük devletler topluluğu.

Tahminim de bir yamulma olmazsa bundan 1000 yıl sonra tek devlet altında toplanan 50 milyar nüfuslu dünyanın geriye bakıp andığı bir ülke olacak.

hakkında ünlü bir dj'in şarkı yaptığı ailemizin çocuğu.

http://www.hemenpaylas.com/download/1430678/Galatasaray_-_Master_Blaster_-_Hakan_Sukur.mp3.html

Verse 1:
I've challenged the difficulties,
I've always been patient and think that was destiny.

I am what I am today with pains and hanks.

I've challenged the difficulties,
I've always been patient and think that was destiny.

I am what I am today with pains and hanks.

I am not down yet,
I am alive, facing my matters,
I never lost to cruels and evils,
I am still here!

I am not down yet,
I am alive, facing my matters,
I never lost to cruels and evils,
I am still here!

(Chorus) I am not down yet,
not to pains!
(Chorus) I am not down yet,
not to poverty!
(Chorus) I am not down yet,
not to loneliness!
I am not down yet!
I am not down yet!

(Chorus) I am not down yet,
not to hanks!
(Chorus) I am not down yet,
not to you!
(Chorus) I am not down yet,
not to damn matters!
I am not down yet!
I am not down yet!

Verse 2:
I will be fulfilled of pains with non-ending
tomorrows.
And I am the son of longing who cries with every ballad.

I will be fulfilled of pains with non-ending
tomorrows.
And I am the son of longing who cries with every ballad.

I am not down yet,
I am alive, facing my matters,
I never lost to cruels and evils,
I am still here!

I am not down yet,
I am alive, facing my matters,
I never lost to cruels and evils,
I am still here!

(Chorus) I am not down yet,
not to pains!
(Chorus) I am not down yet,
not to poverty!
(Chorus) I am not down yet,
not to loneliness!
I am not down yet!
I am not down yet!

(Chorus) I am not down yet,
not to hanks!
(Chorus) I am not down yet,
not to you!
(Chorus) I am not down yet,
not to damn matters!
I am not down yet!
I am not down yet!

Talking:
I've always walked those ways full of pains...
I am the son of that longing, that land and I cry with every single ballad.
I am not down yet!
Facing my matters!
I never lost cruels, evils, and motherfuckers,
I am still damn here! ! !