Kültür Sanat Edebiyat Şiir

Duygularıyla değil. Mantığıyla hareket eden kaba kuvvet yerine kelimelerini kullanan yaşam formudur.

İnsanları din yoluyla sömüren damarlarında bir damla türk kanı olmayan araplaşmış bir devlet isteyen bir takım zihin fukarası insanlar. Beden gücü yerine zihin gücü kullanılmaya başlandığında çöken bir devlet. Taşdevrinden kalma zihniyetlerle ilerlemeye çalışan padişahlar. Ellerinde zamanın en iyi vurdulu kırdılı silahları olduğu halde istanbulu zar zor alan fukaralar. 5 Yaşındaki çocuktan zar zor birazda dayak yiyerek döven 4 tane yetişkin insan...

Arap şeyhlerini ve zenginlerini,osmanlıdan kalan insanları seksepalliğiyle eğlendiren bayan kişi.

Günümüz zamanında arabesk ve onun getirdiği kültürler empoze edilmektedir. Birde din özellikle islamik güçler ve hristiyanlar.

Tbular ilkeldir. Yıkılması gerekir ve topluma değil kendi gerçeklerinle hareket edilmelidir. Ama bu gerçeklerinde heryerde söylenmemesi gerekir ve kimseye empoze etmemek. Aynen din gibi kişinin içinde yaşamalıdır.

Çok sıkıcı, boş,anlamsız. Eğlence anlayışı yok kültür çerçevesi yok. Sanat yok sanatçı yok. Ama şu özelliği vardır. Bu insanlar sanat ve kültürden yoksun olsalarda uzun saçlı ve piercingli bir insanın düşüncelerine bakarlar dış görünüşüne değil.

Bundan yaklaşık 15 sene öncesinde gerçekten yandan çarklıydı. Yani kemanlar,darbukalar pek bir güzel eğleniliyordu. Tam bir cümbüştü. Yolcular çalanlara eşlik ede ede herkes şarkılar söyleyip yolculuk etmenin keyfini yaşıyordu. Tabii göçler yüzünden bu kültürde yok oluyor. Küçükken dedelerimiz anlatıyordu bizde ada vapurunda şu şekilde eğleniyorduk ama yavaş yavaş ölmeye başladı diyorlardı.İyiki kültür tam ölmeden görebildim. Şimdi vapurlarda arabesk çalıyorlar. Orayıda ele geçirdiler.

Nev; Türkçeye ingilizceden geçen bir kelimedir(New) . Özellikle bazı şairler ve o zamanki bazı insanlar ilkbahar yerine nevbahar kullanmayı tercih ediyorlarmış(Söylenmesi daha zor ve türkçeye fon olarak uymadığı halde) . Sırf bu da değil tabii günümüzde olduğu gibi geçmişimizde de kroluk varmış. Yabancı kelimeleri güzel türkçemizin arasına sıkıştırarak komik ve iğrenç bir duruma düşürmüşlerdir.
Günümüzden örnek : Geçenlerde biryerlerde bir drink içtim.
Geçmişimizden örnek: Buraların en first soup'u burada.

Ülkeyi bambaşka yere sokmaya çalışan misyonları sadece Mustafa Kemal'e hakaret etmek olan bir grup çapulcu.

Felsefe, objektif yani tarafsız bilgilerin en iyisidir. Ancak Din Felsefesi diye bir şey var. Bu felsefeyi yaparken nasıl tarafsız olunduğunu hala anlayamıyorum. Din katı kuralları olan irdelenmemesi gereken bir kavramdır. Yani Din felsefesi objektif felsefe değildir. Din kavramı felsefenin içinde olursa ya felsefeye objektif demiyeceğiz ya da Din felsefesi diye birşey yoktur diyeceğiz.