Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • hz.muhammed24.08.2006 - 10:34

    'LEVLAKE LEVLAK LEMA HALKTUL EFLAK'
    '(habibim sen olmasaydın alemleri yaratmazdım) '

    Bu söz bir ayet değildir. Kuranda böyle bir ayet yoktur.

    ALLAH'A İFTİRA ATMAK ÇOK BÜYÜK BİR GÜNAHTIR.

  • yaşar nuri öztürk23.08.2006 - 00:32

    Günümüzde, Allah'tan başkasından korkmayıp DOĞRULARI DOBRA DOBRA SÖYLEYEN çok az sayıdaki 'gerçek din alimlerimizden' en meşhuru.

    Allah'tan korktuğundan daha fazla 'İNSANLARIN KARŞI ÇIKMASINDAN KORKANLAR, gerçekten İslam âlimi ve aydını' sayılabilir mi?

  • zekeriya beyaz23.08.2006 - 00:27

    İlahiyatçılar onun söylediklerine neden mi susuyorlar?

    Doğru söylediğini bildikleri için, tabii ki. Ama bunu da 'sizlere' açıklamaktan korkuyorlar, çünkü 'sizler' onları da bu cahilliğinize bakmadan alaya almaya kalkışırsınız da, ondan...

  • başörtüsü21.08.2006 - 15:12

    Başörtüsü bazı kadınların başlarını örtmek için kullandıkları bir giysidir.

    Başörtüsü Allah'ın emridir diyenler çok kesin konuşup Allah'a iftira
    atmasınlar. Nur suresindeki 31. ayette 'baş' veya 'saç' anlamına gelecek bir kelime yoktur. Allah bu kelimelerin Arapçasını -hâşâ- bilmiyor muydu ki kullnmadı?

    'Başörtüsü' anlamında olduğu iddia edilen ve ayette geçen 'humur' kelimesi 'hımar'ın çoğuludur. Bu kelime Arapça sözlüklere göre 'başörtüsü' anlamına gelebileceği gibi 'örtü' anlamına gelmektedir. Ve kelimenin sözlükteki ilk anlamı da zaten 'örtü' dür.

    Eğer 'başörtüsü' anlamı kastedilseydi o ayette 'baş' veya 'saç' kelimesi de geçmeliydi ki Allah'ın 'apaçık kitabında' (Kitab-ı mübin) kapalı bir anlam olmasın.

    Ayette (E.B.) 'vedrubu humurihinne ala cüyubihinne' ifadesi geçmektedir ki net anlamı 'örtülerini yakalarının üzerine vursunlar' dır. Allah'tan ve Peygamberden DAHA ÖNDE(!) olmaya çalışan şeriat yanlısı kişiler, Hz. Muhammed döneminde tamamen başka sosyal sebeplerle ve sadece 'hür müslüman kadınların' başının örtülmesini, ondan sonraki yüzyıllar için de gerekli görmeyi kendilerine en büyük dini vazife saymaktadırlar adeta.

    Onlara göre İslamiyetin ilk dönemindeki her uygulama aynen daha sonraki yüzyıllarda da kıyamete kadar devam etmelidir.

    Halbuki her büyük devrimden sonra o yeni anlayışın yerleşmesi için bazı GEÇİCİ DEVRİM KANUNLARI olur. Sonraki yıllarda, sistemin ideolojisi artık yerleştikten sonra onlar uygulamadan kaldırılır.

    Dört kadınla evlenme, köleliğe izin verme, hırsızın elinin kesilmesi, müşriklerin yakalandığı yerde öldürülmesi gibi 'hür müslüman kadınların' başlarının örttürülmesi o gün için gerekli bir husustur ve uygulanmıştır. Kur'an'ın açık emri olmadığı halde Resulüllah'ın emriyle. Ve bunda bir anormallik yoktur.

    Anormallik, o geçici 'sünnetin' farz gibi gösterilerek bugün de uygulanmaya kalkılmasıdır.

    Ama şeriatçılar 'başörtüsünün' Allah emri olduğu konusundaki ısrarlarından vazgeçip, 'bizim görüşümüze göre Allah'ın emri' deseler, inanıyorum ki ülkemizin üniversitelerinde hatta diğer okul ve tüm devlet dairelerinde başörtü serbestliği kolayca sağlanabilecektir.

    Çünkü o zaman 'başörtüsü'takmak isteyenler ŞERİATÇILIKTAN VAZGEÇMİŞ olacaklardır. Ama onlar maalesef buna yanaşmıyorlar.

    Onların İslam anlayışına göre 'İslam=Şeriat demektir. Başka türlü yorumları yapanlar kafirdir, onların kanları canlarını almak(öldürmek) helaldir. Her müslüman şeriatçı olmalıdır, olmayan dinden çıkmış sayılır.'

    Bu anlayıştan vazgeçmedikleri sürece, 'başörtüsü okullarda serbest olsun isteği', fitne ve terör çıkartmaktan başka bir şeye yaramayacaktır.

  • hayreddin karaman21.08.2006 - 04:48

    Şeriatçı mı laik mi olduğunu bir türlü söyleyemeyen bir muhterem ilahiyat profesörü.

    Gerçek islam alimi Allah'tan başka hiç bir kimseden ve güçten korkmayıp, düşüncesini dobra dobra açıklayabilen kimsedir.

    İmam-ı Azam Ebu Hanife, yaşadığı ülkeyi yöneten devletin verdiği 'kadılık' görevini kabul etmediği için hapse atılmış ve bu hapis hayatı bitmeden vefat etmiş örnek bir şahsiyetdir. Keşke herkes onu örnek alabilse...

  • zekeriya beyaz21.08.2006 - 04:40

    Zekeriya Beyaz, çok sayıda kitabı olan bir ilahiyat profesörüdür.Onu tanımak için TV kültürü değil kitap kültürü gerekli.

    Hiç OKUMAKLA, BAKMAK aynı şey olur mu?

    Bazı kişiler açmışlar ağızlarını, dikmişler gözlerini televizyona...Hiç kitap okumadan TVnin verdikleriyle yetinmeye çalışıyorlar.

    Kur'an'ın OKU emrini de görmezden gelip her şeyin TV'den öğrenilebileceğini savunuyorlar.

    Böyle müslümanlık olmaz. Bu şekilde ancak magazincilerin seyircisi olunur. Televizyon kültürüyle insanları değerlendirip bir de onları MÜNAFIK ilan edenlere Allah selamet versin.

  • Celal Yeniçeri19.08.2006 - 18:48

    Celal Yeniçeri benim en değer verdiğim hocalarımın başında gelir.

    Onu çok çalışkan ve adaletli bir öğretmen (sonra öğretim üyesi oldu) , gayretli ve yılmaz bir araştırmacı, aynı zamanda gerçek bir İslam alimi-aydını olarak tanıdım.

    İslamı onun gibi SEVDİREN ilahiyatçılara çok ihtiyaç var, tüm İslam dünyasında...

  • Süleyman Ateş19.08.2006 - 18:37

    Cumhuriyet Türkiye'sinde yetimiş en büyük İSLAM ALİM VE AYDINLARINDAN biridir.

    İslam alimi denince binlercesini bulabilirsiniz, tarihte ve günümüzde...Ama bunların içinde aynı zamanda İslam AYDINI olabilenler ne yazık ki çok azaldığı için bugün, İslam dünyası hurafecilerin ve İslam'ı terörle özdeş kılmak isteyen ULEMA ÇÖMEZLERİNİN eline kaldı. Bu yüzden artık müslüman halklar, içinde TERÖRİST ŞERİATÇILAR yetişen bataklıklara dönüştü.

    Süleyman Ateş, gibi İslam 'aydınlarına' sahip çıkalım. İslam'ı, insanları müslümanlıktan soğutan 'EZBERCİ ULEMA ÇÖMEZLERİNE' çömezlerine TERKETMEYELİM.

  • türk17.08.2006 - 21:02

    'Türklüğün unutulmuş büyük medenî vasfı, âtînin yüksek medeniyyet ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktır' diyen M.K.Atatürk'ün bahsettiği günler yaklaşıyor...

  • yaşar nuri öztürk16.08.2006 - 01:19

    Yaşar Nuri Öztürk'ten Allah razı olsun. Türkiye'de milyonlarca insana dinden soğumaya yüz tutmuşken, tekrar İslam'ı sevdirdi.

    Sadece dini kendi tekellerinde tutup mevlit okumalarla, (anlaşılmasın diye) arapça Kuran okumalarla ve daha bir çok anlamsız gösteriyi sevap sayarak bu işlerden PARA KAZANANLARI çok kızdırdı, onları çok üzdü. Ve onlar da kendisini 'münafık' ilan ederek AFOROZ ettiler.