Dünya tarihine baktığımızda görüyoruz ki, gelmiş geçmiş 'istisnasız'bütün büyük insanların(ve tabii büyük peygamberlerin) başına gelen ve onların kendilerini bunun şerrinden kurtaramadıkları bir saldırı var. O saldırı onları güya 'çok sevenlerden' gelmekte ve o büyük ÖLÜMSÜZ insanları GERÇEKTEN ÖLDÜRMEKTEDİR. Nedir bu saldırı? .
Onları tanrılaştırmaktır, onlar tanrı olmadıklarına göre PUTLAŞTIRMAKTIR.
Budizmin kurucusu Buda, dinini kurarken ilk yaptığı şek 'putları ortadan kaldırmaktır'. Ama o öldükten sonra bir süre geçmiş ve onu sevenler, ona duydukları 'sevginin fazlalığından' dolayı, Buda'yı gerçekten de putlaştırıp ona tanrılık atfetmeye başlamışlardır. Atatürk için de bazı kişiler benzer şeyleri düşünüp onu tarılaştırmaya şalışmışlardır.Bu da herkesin malumu...
Hz.İsa aynı şekilde; önce 'Allahın oğlu' ilan edilmiş, sonra da hrıstiyanların kendisine yalvarıp dua ettiği, her şeyi kendisinden istediği Tanrı olup çıkmıştır, onların gözünde...
Peki son peygamber Hz.Muhammed için durum nedir, diye baktığımızda, durumun HİÇ DE FARKLI OLMADIĞINI görüyoruz. Onu (haklı olarak) canından bile fazla seven bazı müslümanlar, daha sonra işin ölçüsünü kaçırıp ALAH'TAN DA FAZLA SEVMEYE(!) başlamışlar ve o yüce insanı Allahın SEVGİLİSİ ilan etmişlerdir. Halbuki Allahın eşi benzeri olamayacağı için, oğlu-kızı, anası-babası da olmayacağı gibi (HÂŞÂ) 'sevgilisi-karısı- kocası' da ASLA olamaz. (Bakınız İhlas suresine ve Kur'an-ı Kerim'in tamamına)
İslamı rayından çıkaran o müslümanlar(!) bu iddialarına dayanak olarak Kur'an'da hiçbir ayet bulamadıkları için işin kolayına kaçarak Yüce Peygamberimizin ağzından 'hadisler de uydurmuşlar' ve bu hadislerde onu, ' Ben Allah'ın habibiyim(sevgilisiyim) , benim şefaat etmediğim müslüman da olsa CENNETE GİREMEZ' demiş gibi göstermişlerdir.
Buna göre, demek ki insanları cennete veya cehenneme koymada asıl yetkili güç Allah değil Hz.Muhammed'dir. Onların buna gerekçeleri ise, Allah'ın (haşâ) 'bir zaafı'dır, YANİ HZ. MUHAMMED'E DUYDUĞU 'ÂŞK' TIR.
Hiç böyle bir şey olabilir mi? ....Allah (hâşâ) sapık bir varlık mı ki peygamberine âşık olsun? ..Bir müslüman nasıl böyle bir şeyi düşünebilir? ...Allahın böyle bir 'zaafı' olabilir mi? Tanrılıkla zaaf nasıl bağdaşır? Aşik bir zaaf değil midir?
Bunlar gerçek olsaydı Kur'an'ın hiç olmazsa bir tek ayetinde 'Hz.Muhammedin Allah'ın habibi olduğu ve onun şefaatı ile cennete girileceği' açıkça belirtilmez miydi? Kur'an, 'Kitab-ül Mübin' değil mi?
Şeriat sözlük anlamıyla 'kanunlar' demek. Dini terminolojide ise 'dinin koyduğu kanunlar' anlamındadır..
Bu 'dini hukuk sistemi' İslamiyetin ilk yıllarında Hz.Peygamber ve Dört Halife döneminde biraz değişerek uygulanmış. Fakat daha sonraki yıllarda ve yüzyıllarda bir daha hiç bir zaman (genel anlamda) UYGULANMAMIŞTIR.
Yalnız müslüman ülkelerde her zaman bazı kanunlar bu ilk şeriat kanunlarıyla benzerlik göstermiş, çoğu uygulama ise değişen zamanın şartlarına göre yeniden ve insan aklının ürünü olarak belirlenmiştir.
GÜNÜMÜZDE DE HİÇ BİR İSLAM ÜLKESİ BU ANLAMDA GERÇEK BİR ŞERİAT ÜLKESİ DEĞİLDİR. Ve olamaz da...
İslamiyetin 'hukukla' ilgili hükümleri ŞERİATI meydana getirir. Bu hükümlerin kıyamete kadar AYNI KANUNLARLA uygulanması mümkün olmadığı gibi İSLAMIN BİR GEREĞİ DE OLAMAZ.
Bugün en iyi müslüman ŞERİATÇI DEĞİL, ÖZGÜR DÜŞÜNCEYE İNANAN, LAİK VE DEMOKRAT BİR KİŞİ OLABİLENDİR.
Eğer böyle olmasaydı, Allah, Hz Musa'ya gönderdiği TEVRAT'I BOZULMAKTAN KORUR ve 'musevilik şeriatını' kıyamete kadar geçerli kılardı. Hiç bir din şeriatının kıyamete kadar geçerli olması AYNI GEREKÇEYLE, ilahi iradeye UYGUN DÜŞMEZ. Allah'ın peşpeşe dinler ve kitaplar gönderirken onlardaki ESKİ ŞERİATLARI HEP GEÇERSİZ KILMASI, bunu açık bir şekilde ifade ediyor.
Benimsemdiğim bir düşünceye, Komünizm'e inanıp onu savunmuş da olsa, bu onun vatansever ve milleti için kendini adamış bir büyük Türk şairi olduğu gerçeğini değiştirmez. Bütün Türk aydınlarına olduğu gibi Nazım Hikmet'e de saygı duyuyorum.
Allah ile kul arasında Kur'an ve peygamberden başkasını tanımayan, müslüman Türk milliyetçisi, Kur'anı anlama, anlatma ve hayatında uygulama kararlısı ve İslam alimi olanlara yakın olun. İşte onlardan biri ZEKERİYA BEYAZdır. Ama bu yüzden çok düşman kazanmıştır. Bazılarının ellerinden ticaret malzemesini alıp yükseğe kaldırdığı için...Çok saldırı ve iftiralara maruz kalmaktadır. Ama bildiği yoldan şaşmadıkça inanıyorum ki Allah onun yardımcısıdır.
Gerçekleri yansıtan düşüncelerini, lafı hiç gevelemeden, kıvırmadan yüksek tonda haykırdığı için irtica yobazlarının, devrimbazların, bölücü ve ırkçıların kulaklarına kar suyu kaçıran gerçek bir Türk aydını.
İslamı bilmeyen birçok kişinin, cennete girmek için Hz.Muhammed(SAV) in yapacağını zannettiği torpil.
İslamda asla böyle bir şey olamaz.
Allahü Zülcelal yüce kitabı Kur'an-ı Keriminde cennete girmenin şartlarını defalarca tekrarlamıştır ve bunların arasında şefaat olmadığı gibi, şefaatla cennete girilemeyeceği de özellikle belirtilmiştir.
Ahiret gününe ve Allaha inanıp ona şirk (ortak) koşmayan herkes cennete girecektir, günahları olsa bile.
Atatürk'ün açtığı İSLAMDA YENİLENME yolunda,dinimizin özününü ve gerçeğini ortaya çıkararak, öncelikle Türk milletinin, sonra da diğer müslüman milletlerin UYANMASINI ve İLERLEMESİNİ sağlayacak büyük AYDIN DİN DİLGİNİ.
Dünya tarihine baktığımızda görüyoruz ki, gelmiş geçmiş 'istisnasız'bütün büyük insanların(ve tabii büyük peygamberlerin) başına gelen ve onların kendilerini bunun şerrinden kurtaramadıkları bir saldırı var. O saldırı onları güya 'çok sevenlerden' gelmekte ve o büyük ÖLÜMSÜZ insanları GERÇEKTEN ÖLDÜRMEKTEDİR. Nedir bu saldırı? .
Onları tanrılaştırmaktır, onlar tanrı olmadıklarına göre PUTLAŞTIRMAKTIR.
Budizmin kurucusu Buda, dinini kurarken ilk yaptığı şek 'putları ortadan kaldırmaktır'. Ama o öldükten sonra bir süre geçmiş ve onu sevenler, ona duydukları 'sevginin fazlalığından' dolayı, Buda'yı gerçekten de putlaştırıp ona tanrılık atfetmeye başlamışlardır. Atatürk için de bazı kişiler benzer şeyleri düşünüp onu tarılaştırmaya şalışmışlardır.Bu da herkesin malumu...
Hz.İsa aynı şekilde; önce 'Allahın oğlu' ilan edilmiş, sonra da hrıstiyanların kendisine yalvarıp dua ettiği, her şeyi kendisinden istediği Tanrı olup çıkmıştır, onların gözünde...
Peki son peygamber Hz.Muhammed için durum nedir, diye baktığımızda, durumun HİÇ DE FARKLI OLMADIĞINI görüyoruz.
Onu (haklı olarak) canından bile fazla seven bazı müslümanlar, daha sonra işin ölçüsünü kaçırıp ALAH'TAN DA FAZLA SEVMEYE(!) başlamışlar ve o yüce insanı Allahın SEVGİLİSİ ilan etmişlerdir. Halbuki Allahın eşi benzeri olamayacağı için, oğlu-kızı, anası-babası da olmayacağı gibi (HÂŞÂ) 'sevgilisi-karısı- kocası' da ASLA olamaz. (Bakınız İhlas suresine ve Kur'an-ı Kerim'in tamamına)
İslamı rayından çıkaran o müslümanlar(!) bu iddialarına dayanak olarak Kur'an'da hiçbir ayet bulamadıkları için işin kolayına kaçarak Yüce Peygamberimizin ağzından 'hadisler de uydurmuşlar' ve bu hadislerde onu, ' Ben Allah'ın habibiyim(sevgilisiyim) , benim şefaat etmediğim müslüman da olsa CENNETE GİREMEZ' demiş gibi göstermişlerdir.
Buna göre, demek ki insanları cennete veya cehenneme koymada asıl yetkili güç Allah değil Hz.Muhammed'dir. Onların buna gerekçeleri ise, Allah'ın (haşâ) 'bir zaafı'dır, YANİ HZ. MUHAMMED'E DUYDUĞU 'ÂŞK' TIR.
Hiç böyle bir şey olabilir mi? ....Allah (hâşâ) sapık bir varlık mı ki peygamberine âşık olsun? ..Bir müslüman nasıl böyle bir şeyi düşünebilir? ...Allahın böyle bir 'zaafı' olabilir mi? Tanrılıkla zaaf nasıl bağdaşır? Aşik bir zaaf değil midir?
Bunlar gerçek olsaydı Kur'an'ın hiç olmazsa bir tek ayetinde 'Hz.Muhammedin Allah'ın habibi olduğu ve onun şefaatı ile cennete girileceği' açıkça belirtilmez miydi? Kur'an, 'Kitab-ül Mübin' değil mi?
Ülkemiz futbol tarihinde, gelmiş geçmiş en yetenekli beş futbolusundan biri...
Bana göre Türkiye'nin bugüne kadar gelmiş geçmiş EN BÜYÜK ÜÇ FUTBOLCUSUNDAN BİRİ.
Kaçırdığı gollere rağmen...
Şeriat sözlük anlamıyla 'kanunlar' demek. Dini terminolojide ise 'dinin koyduğu kanunlar' anlamındadır..
Bu 'dini hukuk sistemi' İslamiyetin ilk yıllarında Hz.Peygamber ve Dört Halife döneminde biraz değişerek uygulanmış. Fakat daha sonraki yıllarda ve yüzyıllarda bir daha hiç bir zaman (genel anlamda) UYGULANMAMIŞTIR.
Yalnız müslüman ülkelerde her zaman bazı kanunlar bu ilk şeriat kanunlarıyla benzerlik göstermiş, çoğu uygulama ise değişen zamanın şartlarına göre yeniden ve insan aklının ürünü olarak belirlenmiştir.
GÜNÜMÜZDE DE HİÇ BİR İSLAM ÜLKESİ BU ANLAMDA GERÇEK BİR ŞERİAT ÜLKESİ DEĞİLDİR. Ve olamaz da...
İslamiyetin 'hukukla' ilgili hükümleri ŞERİATI meydana getirir. Bu hükümlerin kıyamete kadar AYNI KANUNLARLA uygulanması mümkün olmadığı gibi İSLAMIN BİR GEREĞİ DE OLAMAZ.
Bugün en iyi müslüman ŞERİATÇI DEĞİL, ÖZGÜR DÜŞÜNCEYE İNANAN, LAİK VE DEMOKRAT BİR KİŞİ OLABİLENDİR.
Eğer böyle olmasaydı, Allah, Hz Musa'ya gönderdiği TEVRAT'I BOZULMAKTAN KORUR ve 'musevilik şeriatını' kıyamete kadar geçerli kılardı.
Hiç bir din şeriatının kıyamete kadar geçerli olması AYNI GEREKÇEYLE, ilahi iradeye UYGUN DÜŞMEZ.
Allah'ın peşpeşe dinler ve kitaplar gönderirken onlardaki ESKİ ŞERİATLARI HEP GEÇERSİZ KILMASI, bunu açık bir şekilde ifade ediyor.
Benimsemdiğim bir düşünceye, Komünizm'e inanıp onu savunmuş da olsa, bu onun vatansever ve milleti için kendini adamış bir büyük Türk şairi olduğu gerçeğini değiştirmez.
Bütün Türk aydınlarına olduğu gibi Nazım Hikmet'e de saygı duyuyorum.
Allah ile kul arasında Kur'an ve peygamberden başkasını tanımayan, müslüman Türk milliyetçisi, Kur'anı anlama, anlatma ve hayatında uygulama kararlısı ve İslam alimi olanlara yakın olun. İşte onlardan biri ZEKERİYA BEYAZdır.
Ama bu yüzden çok düşman kazanmıştır. Bazılarının ellerinden ticaret malzemesini alıp yükseğe kaldırdığı için...Çok saldırı ve iftiralara maruz kalmaktadır. Ama bildiği yoldan şaşmadıkça inanıyorum ki Allah onun yardımcısıdır.
Gerçekleri yansıtan düşüncelerini, lafı hiç gevelemeden, kıvırmadan yüksek tonda haykırdığı için irtica yobazlarının, devrimbazların, bölücü ve ırkçıların kulaklarına kar suyu kaçıran gerçek bir Türk aydını.
Doğruları dobra dobra yazan ve bunu yaparken de sahte dindarlardan ve cahil yobazlardan asla korkmayıp yoluna devam eden cesur bir Türk aydını.
İslamı bilmeyen birçok kişinin, cennete girmek için Hz.Muhammed(SAV) in yapacağını zannettiği torpil.
İslamda asla böyle bir şey olamaz.
Allahü Zülcelal yüce kitabı Kur'an-ı Keriminde cennete girmenin şartlarını defalarca tekrarlamıştır ve bunların arasında şefaat olmadığı gibi, şefaatla cennete girilemeyeceği de özellikle belirtilmiştir.
Ahiret gününe ve Allaha inanıp ona şirk (ortak) koşmayan herkes cennete girecektir, günahları olsa bile.
Atatürk'ün açtığı İSLAMDA YENİLENME yolunda,dinimizin özününü ve gerçeğini ortaya çıkararak, öncelikle Türk milletinin, sonra da diğer müslüman milletlerin UYANMASINI ve İLERLEMESİNİ sağlayacak büyük AYDIN DİN DİLGİNİ.