Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • tafsîlat28.11.2006 - 09:10

    kökeni 'fasıl'..
    fasıllara ayırma, bölümlendirme, ayrıntılandırma

  • uzaktan kumandalı aşklar28.11.2006 - 09:07

    Televizyonu arasıra seyrediyorum,
    bazen bu aralık ve sıralıkta magazin haberlerine rastlıyorum herkes gibi;
    T.Vnin olmazsa olmazı zaten magazin..
    Garip olan şu ki
    geçenlerde halka mâl olmuş(?) 'sanatçı' sıfatıyla anılan bir vatandaşın
    bilmem kim ile kırıştırdığını dinlerken
    uzaktan kumandanın
    'yukarı' düğmesine bastığımda bir başkasıyla kırıştırdığını
    hatta kırıştırmaktanda öte büyük bir aşk(?) yaşadıklarını dinleyince..
    Güzel ülkemin güzel aşıklarına buradan selam ederim..

  • hafiye28.11.2006 - 09:00

    Dedektif..
    Gizli görevde olan..
    'Hafî' (gizli, saklı..)

  • enkaz28.11.2006 - 08:57

    'nakz'(yıkıntı) ın çoğulu..
    yıkıntılar..

  • veto28.11.2006 - 08:55

    Latince 'Karşıyım' anlamına gelir..
    Eski Roma'da halk tribun'unun
    bir senato kararına karşı koyma yetkisine verilen ad.

  • vıdı vıdı28.11.2006 - 08:53

    Dedikodu sesi..
    Birde bıdı bıdı var..
    Bebeklere söylenir genelde ama ne söyleyen bilir manasını ne söylenen..
    'Gıdı gıdı' yıda unutmamak gerek..
    Buda gıdıklama sesi..

  • berhudar olmak28.11.2006 - 08:48

    Farsça bir duadır aslında 'berhudâr ol' hitâbı..
    anlamını bilmiyoruz ki 'amin' diyelim..
    ama iyi bir şey dediğine eminizdir mütekellimin..
    'ber' (üzerine) + 'hûrden' (nimete kavuşmak, yemek, nasip)
    nasip senin üzerine olsun, nimete kavuşasın
    anlamına gelir..

  • dert27.11.2006 - 17:56

    İçerilerde ekili dilsiz tohumlar;
    atsan bir dert, satsan yüz dert, çeksen bin!
    Sen onu boğmazsan o seni boğacak
    Boğsan izi kalır; kanar, acıtır
    Boğsa rezil eder; kanatır, acır..
    Kalk!
    konuş! desen kalkar konuşmaz; kendini bin ile çarpar artar, artar, artar..
    Otur!
    konuşma! desen.. oturur ağlar, ağlar, ağlar..

  • cümle kapısı27.11.2006 - 16:38

    Bismihû.
    Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla.
    Önce söz vardı, hayat sonradan geldi.
    Önce çile vardı ihsan arkadan geldi.
    Önce iştiyak, arkadan sebat geldi.
    Sözün yaratılışı Züleyha’nın yaradılışından evveldi. Âdam, ki ona bütün isimler öğretildi. Yûsuf’un kaderi Züleyha’ya tecelli. Züleyha’nın kaderi Yûsuf’a tecelli. Kuyu. Zindan. Kuyu. Zindan. Önce çile arkadan ihsan. Züleyha vazgeçti mi maşukundan?

    Mülk gibi söz de, ne senin ne benim.
    Cümle gibi aşk da ne senin ne benim.
    Söz de,
    aşk da,
    ne benim ne senin.
    Bir yaz sabahına doğan ve su değdiğinde kokusunu salan kırmızı sardunya,
    ağustos göklerinde başımın üzerinden geçen bulut,
    mayıs gülü,
    ışıklı nisan yağmuru
    ne kadar Allah’tansa,
    mülk gibi söz de ve aşk da
    O’ndan.

    Nazan Bekiroğlu
    -Yusuf ile Züleyha-

  • trajedi27.11.2006 - 16:09

    Acıklı sahne oyunu..
    'tragos' yunancada (keçi)
    'oidia' (şarkı söylemek) kelimelerinin birleşiminden oluşmuş..
    Ne alaka?
    Alaka şudur ki;
    Eski Atina'da trajik aktörlerin
    yanık sesli ifade şeklinden ötürü 'keçi türküsü' diye adlandırılırmış..
    Keçilerin acıklı sesine atfen..