Annelerin evlatlarına olan sevgileri bir nebze bu 'beklentisiz'liğe örnek verilebilir.. Her anne değil tabiki; daha doğrusu her zaman değil.. Beklenti sevginin bir sonucudur insanın elinde değil bu.. belki beklentilerin asgariye indirildiği sevgiler vardır yada tek yönlü çarpık tutkular.. gerçi bu bile..
Beşir fuad... önce bileklerini kessiyor ve kalemi eline alıp neler hissettiğini yazıyor... kısa bir paragraf;
-Ameliyatı icra ettim. hiç bir ağrı duymadım.kan aktıkça biraz sızlıyor.kanım akarken baldızım aşağıya indi ' yazımı yazıyorum kapımı kapadım.' diyerek geri savdım. bereket versin içeriye girmedi. bundan daha tatlı bir ölüm tasavvur edemiyorum. kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. baygınlık gelmeye başladı...
'Sevmek, karşılığında sevilmeme riskini göze almaktır' sözünün ve sevgi üzerine yazılı bir çok eserin sahibi Leo Buscaglia intihar etmiştir.. Ve kalemlerini varolmayan, varedemiyecekleri bir dünyaya adamış nice yazarlar..
-O işi halledince bana bir alo dersin.. -Tamam ...................... zırrrrrrrr....! -efendim -alo -he hasan ne oldu -alo, alo -efendim, -alo, alo, alo...
Merak.. Hani her insanda vardır, felç olmamıştır! denilebilir fakat merak inkıtâya uğramış, kısmî felç geçiren hastalıklı bir his oldu bu zamanda.. Bilgiyi, kendini, kainatı,yaradanını merak edeceğine magazin haberlerini, bilmemne star yarışmalarını, kim kim ile kırıştırmış, kim kime madik atmış, falanca dizide kim haklı kim haksız, kim ölecek kim kalacak gibi meseleleri merâk eder olmuşuz..
Kadıköy vapurunda -Üzerimde bomba var! diye 1 Nisan şakası yaptığı söylenen ve eşeğin Niyagara şelalesi, hatta Nil'in kaynağına gönderilmesi gereken durum..
Annelerin evlatlarına olan sevgileri bir nebze bu 'beklentisiz'liğe örnek verilebilir..
Her anne değil tabiki; daha doğrusu her zaman değil..
Beklenti sevginin bir sonucudur insanın elinde değil bu..
belki beklentilerin asgariye indirildiği sevgiler vardır
yada tek yönlü çarpık tutkular.. gerçi bu bile..
Beşir fuad... önce bileklerini kessiyor ve kalemi eline alıp neler hissettiğini yazıyor... kısa bir paragraf;
-Ameliyatı icra ettim. hiç bir ağrı duymadım.kan aktıkça biraz sızlıyor.kanım akarken baldızım aşağıya indi ' yazımı yazıyorum kapımı kapadım.' diyerek geri savdım. bereket versin içeriye girmedi. bundan daha tatlı bir ölüm tasavvur edemiyorum. kan aksın diye hiddetle kolumu kaldırdım. baygınlık gelmeye başladı...
'Sevmek, karşılığında sevilmeme riskini göze almaktır'
sözünün ve sevgi üzerine yazılı bir çok eserin sahibi
Leo Buscaglia intihar etmiştir..
Ve kalemlerini varolmayan, varedemiyecekleri bir dünyaya adamış
nice yazarlar..
İngilizcede 'misafir ağırlayan kadın'
anlamına gelir imiş..
Dikkatle gözden geçirmek..
-O işi halledince bana bir alo dersin..
-Tamam
......................
zırrrrrrrr....!
-efendim
-alo
-he hasan ne oldu
-alo, alo
-efendim,
-alo, alo, alo...
'hassâs'
çok hisseden, duyarlı..
'his'(duyma) nın türevi..
Merak..
Hani her insanda vardır, felç olmamıştır!
denilebilir fakat merak inkıtâya uğramış, kısmî felç geçiren hastalıklı bir his oldu bu zamanda..
Bilgiyi, kendini, kainatı,yaradanını merak edeceğine
magazin haberlerini,
bilmemne star yarışmalarını,
kim kim ile kırıştırmış, kim kime madik atmış,
falanca dizide kim haklı kim haksız, kim ölecek kim kalacak gibi meseleleri merâk eder olmuşuz..
Kadıköy vapurunda
-Üzerimde bomba var!
diye 1 Nisan şakası yaptığı söylenen
ve
eşeğin Niyagara şelalesi, hatta Nil'in kaynağına gönderilmesi gereken durum..
Ankara Yalova telefon trafiği
-Kurbanı burada kesecen değil mi oğlum?
-Hayır baba, nasıl taşıyayım etleri?
-Taşımıyacan ki, burada bırakacaksın!
-:S şeyy.. canın sağolsun baba..