Kültür Sanat Edebiyat Şiir

zaman zaman..ama öyle bir an geliyor ki(ikili diyaloğlardaki anlamsız ve küfürlü konuşmalar) zincirlerimi kırıp,sokağa atıyorum kendimi...

'sadece susarak özlüyorum seni'...
susa-mıyorum,suyum başucumda her zaman :)))

eline,beline,DİLİNE sahip ol.
...
kadılar müftüler fetva yazarsa
işte kemend, işte boynum asarsa
işte hançer, işte kellem keserse
dönen dönsün ben dönmezem yolumdan
Pir Sultan Abdal

ilgimi çekmişti bu yıldızların neden konduğu ve hala merak konusu.'yıldız'lı dostlar açıklasa ne hoş olur :)))

Muazzez İlmiye Çığ ile söyleşilerden oluşan bir biyoğrafi kitabı.
Atatürk Türkiyesi'nde genç bir kadınının nasıl yetiştiği, Anadolu'daki memurların o dönemdeki yaşantısı ve bilime duyulan yalın aşk son derece sade bir dille, Çığ’ın sözleri ile aktarılıyor. Sadece ülkemizde değil, dünyada da arkeoloji ve tarih bilimine katkıda bulunan Çığ’ın yaşantısının, günümüz gençliğinin beklentileri ile tezatı, oldukça çarpıcı bir biçimde yansıtılmış.

sözcüklerim varmiyor uzaklarına
birer birer düşüyor bütün öpmelerim
ağır yenilgiler alarak …

terimi görünce,yaşasın renklerin uyumlu kardeşliği diyesim geldi.)))

RENGAHENK

Bir yelkenli bayrağı al
-Mor da olabilir-
Almış yaprağına rüzgarı
Rumca bir şarkı patlatıyor
denizin gözüne gözüne
Mubalağa laz oldu vre sevgilim
Aramızda bu yaz
Pontuslarını zaptetmeye birbirimizin
Selvi yeşili serenlerimizle
Beğenmediysen o yeşili
-Nefti mi? Değil-
Camgöbeği olabilir mesela
Suların postekisinde sevişmek için
Mubalağa yaz oldu bu yaz
İkimiz de ömrümüzün güzünde
Fuzuli'nin dediği Geday-ı Muhteşemler
Bitkiniz tatlı-işlemeden
Böyle böyle deryadil oluyor derya
Derunumuzdaki..
Uyuyalım mı dedin vre sevgilim?
Gaflet ki, o bayrağı al yelkenliden
-Mor da olaballir-
Dalgalarla dalga geçer geçerken
Kucağımıza atlayan bir lapindir
Menzilimiz pontus değil azrail
Ve önümüz sırf ebabil...
Lakin o da ölecek bir gün mutlak
Bizcileyin yaşarsa bir ya
Bunu Rabiş'in camına
Bayrağı al bir yelkenliyle yaz!
-Mor da olabilir ama-
Rumca bir şarkı patlataraktan
Ağaran siyaha doğru
Siya siya! ..
İki ceset ki aşktan boğulmuş
Kasımpatları gibi patlayan kulaklarıyla
Tozlarından tuzlarından donanmalar kurulmuş
Gidiyorlar Cezayir'i fethe yeni baştan
Biri erkek biri dişi
İki korsan
Güler'le Can...
İkisi de birbirinden ala
İkisi de mubalağa!
Şiirin bütün bu felaketine rağmen
İkisi de yaşıyorlar hala...
Böylece tekmil oluyor yavaş yavaş
Bütün bir sonbahar...
Can YÜCEL

gitmek çözecekse
buralar gitsin
sen gitme...
nedir'in kaliteli üyelerine ithafen yazdım bu şarkıyı.(Feridun Düzağaç söylüyor :) kalıp,kaliteyi arttırma taraftarıyım.sizlerden de bunu temenni ediyorum.sanırım mod arkadaşlarımız gereken ilgiyi göstereceklerdir(özellikle küfür konusunda) ...

hoş bir şarkı.terim bana günlük okuduğum şiir falımı hatırlattı.bir de bunun şarkı ve şiirli fal tarafı olsa ne iyi olurdu :)))

'Ey Okur

okuyalım ve okutalım ll.Dünya Savaşı üzerine yazılmış şiirleri.Necati Cumalı'yı,Rıfat Ilgaz'ı ve Nazım Hikmet'i...'teyze amca bir imza ver/çocuklar öldürülmesin'dizeleriyle yaşayalım.ey okur,sorumluluğunun bilincinde olan okur,tanıdıklarına savaşın yol açtığı yaralardan söz eden yapıtlar armağan et.ey şiir,ey roman,ey öykü...sana düşüyor savaşı önlemek; sana düşüyor barışı gönüllere kazımak! okurları,savaşla ilgili yapıtları'en çok satan kitaplar'arasına sokmaya davet ediyorum.'
Süleyman EKİM(Kitaptan Boşanıyorum adlı kitabından)