aynı sayfada görüntülenmek bile istemiyorum sizinle.. tartıştığınız kafa yorduğunuz şeyler ne de hoş.. ... olamaz çıkışlarınız ne de saçma ... oldu... da olur. ki amacı o değil. yanlısı değilim. ama size saçmalığınızı biri söylemeliydi. birbirinize destek olun. ya padişah olacağım deseydi... ve ben sizin sevginize inanmıyorum. bir büyük kıyametin kopması dileğim gözlerniz de.. kinle doldurdunuz kalbimi.. Tanrım bu ben miyim? ..
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır, Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini. Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını. Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin; Nimettensin, nimettensin! İnan bana sevgilim inan, Evimde şenliksin, bahçemde bahar; Ve soframda en eski şarap. Bırak ben söyleyeyim güzelliğini, Rüzgarlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber. Günlerden sonra bir gün, Şayet sesimi farkedemezsen Rüzgarların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini. Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede, Hatırla ki mahşer günüdür, Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
bilgiçlik taslayacaktı bilgisizin biri.. bilmemek ayıp artık! . laf aşırmayı öğrendin.. öğrenseydin ya 'misafir' i.. çok güldüm haline zavallı! .. Veli bu zurna mı? senin gibi saçmalayaydı..
çizgiler çoğalıyor bunalıyorum.. gün saymak ne acı. kalbalık üstüme bir benim üstüme.. hiç bir yüz değil senin ki. ya bir ses ver ya da ben sonsuz susuyorum..
'üzülme! mesajını okurken benim için zaman durdu'
diyordu.
benim zamanım hiç işlemiyordu halbuki..
yanına kimseyi! ..
ima sana hayranım! .. bir san'at oldun dilimde teşekkürler..
aynı sayfada görüntülenmek bile istemiyorum sizinle..
tartıştığınız kafa yorduğunuz şeyler ne de hoş..
... olamaz çıkışlarınız ne de saçma
... oldu... da olur. ki amacı o değil.
yanlısı değilim. ama size saçmalığınızı biri söylemeliydi. birbirinize destek olun.
ya padişah olacağım deseydi...
ve ben sizin sevginize inanmıyorum.
bir büyük kıyametin kopması dileğim gözlerniz de.. kinle doldurdunuz kalbimi..
Tanrım bu ben miyim? ..
'vakka-i vakvakiye' geri dönmek gerek bu güne bakarak söylüyorum..
Desem ki
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini.
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını.
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgarlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen
Rüzgarların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini.
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gök kubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür,
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
'madöm a töriça'
bilgiçlik taslayacaktı bilgisizin biri..
bilmemek ayıp artık! . laf aşırmayı öğrendin.. öğrenseydin ya 'misafir' i..
çok güldüm haline zavallı! ..
Veli bu zurna mı? senin gibi saçmalayaydı..
bir damla göz yaşıyla bir gül büyüttüm! ..
çizgiler çoğalıyor bunalıyorum.. gün saymak ne acı.
kalbalık üstüme bir benim üstüme.. hiç bir yüz değil senin ki.
ya bir ses ver ya da ben sonsuz susuyorum..