Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • aşk ı kıyamet28.05.2015 - 14:01

    Güneş...
    Batıdan doğacak
    Yüzyıllarca süre gelen
    Yalnızlık
    Son bulacak
    Yerle göğün hasreti bitecek
    Yer gök BİR olacak
    Kuşlar çoğalacak
    Kızıl bir alev göğü
    Sarmalayacak
    Gök yüzünde yıldızlar
    Kaybolacak
    Hepsi yeryüzüne konacak
    Batının rüzgarı yaman
    Eser
    Zaman duracak
    Sonsuzluk hasıl olacak
    İnanmayanlar
    Cayır cayır yanacaklar
    Bu... AŞK ATEŞİDİR
    Sevginin ateşidir
    Ve aşkın küllerinden
    Yeniden doğacaklar

    Kubilay Öğütveren

  • soğuk07.01.2011 - 18:58

    İradenin kontrol edilememesi

  • hak aramak28.01.2008 - 20:13

    Hak aramak diye birşey yok. Hak zaten var olandır. Hak insana yapılan hizmettir. Ancak çiğnenir. Yani HAK'kın çiğnenmesi olur. Bu da ÇIKAR nedeni iledir. Her türlü çıkar.

  • bir olmak05.01.2008 - 11:54

    BİR OLMAK...2

    BİR OLMAK…
    VAR OLANI açığa çıkarmaktır
    Kendi yaşamında, sana verilen
    Rolü oynamaktır.
    Ki… Bu rolü kendin seçiyorsun
    Rolünü yaşamaktır, gizlemek değil
    Kendine açık olmak, dürüst olmaktır
    Kendi söylediğini, kendine
    Uygulamaktır.
    ŞAİRİN dediği gibi…
    Ne olursan ol, kendin ol
    İster Putperest, ister Ateist
    İster Dinci, ister Ülkücü
    İster devrimci, ister Türk
    İster Kürt, ister Çerkez
    İster Laz…
    Yeter ki; KENDİN OL
    Ve kendine, yaşamına
    SAYGILI OL.
    Çevrene de.
    Tanrının sana verdiği, bu bedene
    Sahip OL
    Onu gözetle ve koru
    Çünkü o senin yuvan.
    Başkasının yuvasını da koru
    İncitme, kırma, hırpalama
    Öldürme…
    Çünkü ne edersen, kendine
    EDERSİN.

    Kubilay Öğütveren

  • bir olmak03.01.2008 - 19:13

    Bir olmak demek,
    Özgür olmak, demektir…
    Kendini, kendinde bulmak
    Kendini…
    Kendinde görmektir.
    Bütünün, ayrılmaz bir parçası
    Olduğunu… Bilmektir.
    Sevmektir… Her şeyi…
    İncitmemektir… Hiçbir şeyi
    Saygı duymaktır, her şeye
    Geçmişe, geleceğe…
    Sevgiye…

    Barışmaktır, kendinle
    Ve, herkesle… her şeyle
    Yürümektir, el ele
    Aklınla ve yüreğinle…
    Mutluluğa…
    Gerçek mutluluğa…
    Şarkılar söylemektir, dostluğa
    Ve kardeşliğe…
    Gelecek güzel günlere…
    SEVGİYE…

  • sevmek04.04.2007 - 20:45

    SEVMEK, NE DEMEKTİR?



    Sevmek, bir sevda tünelinde yürümektir
    Derin düşüncelerle
    Ve
    O’nu düşünmektir
    Her şeyle BİR olmaktır,
    Ayrılıksız Sonsuzlukta…
    Yüreğinde hissetmektir
    Taaa en derinlerde…
    Sevmek,
    O’nu bilmek, tanımak ve görmektir
    O’na gerçek değerini vermektir
    O’nu HAK edebilmektir
    O’na varmak,
    O’na ulaşmak, Emek vermek
    Çaba göstermektir
    O’nu anlamak ve saygı göstermek, büyütmektir.
    Sevmek,
    SENİ SEVİYORUM
    DİYEBİLMEKTİR.

    Endişe ve korkularımızdan,
    İyice güzelce, silinmek
    Temizlenmek
    Ve
    Arınmaktır.

    En saf,
    En temiz
    En içtenliğimizle,
    BİRLİKTE

    Hayatı doyasıya yaşamaktır


    Ve
    O’nu içmektir
    Bir bardak suyu içer gibi…
    Kana kana

    Tutkuyla,
    büyük bir çoşkuyla,
    arzuyla

    GERÇEK AŞK’ la

    Sevmek O’ nunla, gülmek birlikte …
    Yaşanan ve yaşanacak her anda, mutlu olmaktır.

    Sevmek, yüreğin susması
    dingin olma halidir.
    Rüzgarlardan…
    Fırtınalardan…
    Sarsıntı ve depremlerden…
    Sona erişi,
    karanlıktan aydınlığa geçişidir.
    Sevgi ile barışmasıdır,
    Kavgalardan ayrılıp
    Gerçek huzura erişmesidir
    O’nu sevgilinin gözünde, sevgili gibi görebilmesidir

    Sevgi ile el ele,
    gerçek mutluluğa koşmasıdır
    Kıymetini bilmektir
    her an’ın, her yaşananın
    Varlığının farkına varmak, birlikte nefes almaktır
    Sevmek, denemek ve öğrenmek
    Yeniliğe yeni yerlere, yeni sevdalara,
    Gününde,
    yelken açıp gitmektir

    Geçmişi düşünmeden,
    AMA…
    Yaşanandan,
    büyük ders alarak.
    Daima ileriye, hep ileriye bakarak
    Geleceğin, izinden yürümektir.

    Sevmek, kaybolduğunu sandığımızı
    Kendi içimizde bulup,
    arayışımızı bitirmek
    Bunu
    Yeni hayatımızda, uygulamaktır.
    Kendi doğru ilke ve prensiplerimiz içerisinde,
    Değerlerimizle
    Dürüstlük,
    Saygı ve sevecenlikle, hoşgörü ile
    Samimiyetle
    BU DEĞERLERE İNANMAKTIR.

    Sevmek her şeyi,
    En önemlisi kişinin kendisini, affetmesidir,
    Geçmişteki yanlışlarından
    Doğrulara değer verip, doğru yolda
    hizmet vermesidir.

    Özveri ve disiplin içerisinde, yılmadan bıkmadan
    Çalışmak
    Hangi yöne gittiğini bilerek
    Gerçek güzelliği kurmaktır.
    BEN’le BİR olmaktır, sonsuz olmak
    Hiçliğe varmaktır.

    Kubilay Öğütveren

  • hak15.09.2006 - 14:23

    Yaşamın bir amacı kişinin kendisini bulmasıdır. Kim olduğunun.
    Yaşamda, kişinin kendisini bulması için düşünmesi, araştırması, incelemesi, denemesi, davranışları ve olayları yaşaması, sorgulaması, yorumlaması, öğrenmesi ve anlaması gereklidir. Ki diğerlerini de anlayabilsin. Bunun için de düşüncelerin yaşama geçirilmesi gereklidir. Böylelikle duyguları tanıyacak ve hissedecektir. Farkı görecek ve eyleme geçen davranışlardan kendisine bir yorum yapıp anlam çıkarabilecektir (Düşüncenin açığa çıkması hali) . Bu bazen doğru bazen de yanlış olabilecek. Bunu belirleyen atılan adımın hangi yönde olduğudur. Ve atılan adımın kendisidir. Doğru veya yanlışın neticesinde kişinin bunu anlamasıdır. İşte kişinin veya varlığın bu davranış şekillerini uygulama yapmasına HAK denir.
    HAK; kişinin veya varlığın sadece kendisine aittir. Bir başkasının bu hak’ka karışması engellemesi, tecavüzü haksızlıktır. Hak’kın ihlalidir. Ve bu şeytanlıktır.
    İnsanın bireysel haklarının yanında toplumsal ve çevresel hakları da vardır. Yatma, kalkma, konuşma, dinleme, araştırma yapma, çalışma izleme görme v.s gibi olan bireysel hakların yanında birlikte olma, paylaşma vs gibi toplumsal haklara ilave olarak bunlardan faydalanmak için de çevrede bulunan bu özelliklerden faydalanmak da HAK’dır.
    Kişi veya varlık bu davranışları yaparken bir başkasının da HAK’kı olduğunu unutmamalıdır. Bu HAK’lar karşılaştığı zaman karşıdaki kişiden muhakkak onay (rıza) alınmalıdır. Aksi halde HAK’kın çiğnenmesi olayı yaşanmış olur. Hak’kın çiğnenmesi olayı olduğunda ortaya güvensizlik çıkar. Ve güvensizlik, huzursuzluğu ve çatışmayı ortaya çıkarır. Bu bakımdan HAK’ka saygı göstermek zorundayız.
    Kubilay Öğütveren

  • çıplaklık31.08.2006 - 14:51

    Çıplaklık:
    Çıplaklık, düşüncenin saf ve yalın halidir.
    Bedenin çıplaklığı ise düşüncenin kendisini kişide gösterdiği halidir.
    Ör: Beden yaşamasını sürdürebilmek için olması gereken durumda olmalıdır. Bu olmadığı anlarda beden bozulması ortaya çıkacaktır.
    Bedenin çekiciliği, cinselliği ve bunun gösterisi kişinin inancına göre düzenlenmiştir. Yani kişi kendi inancına göre nasıl isterse öyle yaşamalıdır. Başkasına saygı duyulmalıdır.
    Esas olan kişinin kendisini bulmasıdır. Tanrı ile olan ilişki ancak o kişiyi kapsar. Buna herhangi bir şekilde şu veya bu nedenle karışmak, Tanrı ile o kişinin arasına girmek demektir. Bu ise kendisini reddetmesi demektir. Şeytan işte budur. Üçüncü kişi budur.
    Bu yalnız bedenin cinsel çekiciliğinde değil tüm davranışlarda ve olaylarda bunun geçerliliğini görmemiz gerektirdiğidir.
    Ör: Evlilik kararında, iş tercihinde, ev, arabanın şekli, modeli, renk seçimi v.s. ‘lerde. Buna karışmak HAK’kın ihlalidir. HAK’ka saygısızlıktır. Ve bu şeytanlıktır.
    Görmemiz gereken tek şey insanın mutluluğudur. Seçim tercihi ise yalnız o insana verilmiştir. Bu HAK yalnız TANRI ile o insan arasındadır. Bu mutluluğu kendi çıkarına göre kullanamazsın(Her ne sebep olursa olsun) . Kullandığın an sen ŞEYTAN olursun. İşte mesele budur. (Çözülmesi ve bilinmesi gereken mesele budur)
    Attığın adımlar seni Sevgi’nin (Tanrı’nın) yoluna götürür veya Sevgi’nin (Tanrı’nın) yolundan uzaklaştırır.
    Bu davranışların farkında isen davranışlarına dikkat etmelisin. Etmezsen bile bile kendine zarar verirsin.(Kim kendisine bile bile zarar vermek ister)
    Davranışlarının farkında değilsen, öğren. Ödediğin veya ödeyeceğin bedel senin için hoş değil. Dertlerini ve sıkıntısını sen çekersin.
    Öğrenmemişsen; Öğrenene kadar bu olayları çeşitli şekillerde yaşarsın, ve bu hep karşına bir şekilde hep gelir.
    Ve bu olaylar senin en büyük dostundur. Onu veya onları saygı ve hoşgörü ile kucakla. Teşekkür et. Alacağın ders seni ileriye itekleyecektir (kendi yaşamında) . Anlamaya çalışmalısın. Ve bunun nedenini bulmalısın. Aksi durumda hep ayni döngüde kalırsın.
    Düşünce ne ise o’dur. Saf ve temizdir.
    Bunu örtmek, gizlemek kendini aldatmak demektir.
    Ör: Ev işi (Çamaşır yıkama,bulaşık yıkama, temizlik gibi) yapması gereken kişi, çeşitli mazaretleri öne sürerek o işi yapmaması, o işi ortadan kaldırmaz. Aksine o işin büyümesine neden olur. Sabah yıkanmayan bulaşık öğlene, öğlen yıkanmayan bulaşık akşama, akşama yıkanmayan bulaşık sabaha kalır. İşin daha güç olur. Ve her yönüyle zararı yine kendine olur. (Zamanını harcar,paranı harcar, emeğin fazlalaşır, rahatsız olursun, huzursuz olursun.Olay çok büyürse içinden çıkılmaz olur.)
    Olayları olduğu gibi kabul edip sorunları hızla çözüme kavuşturmak gerekir.
    Herkes kendi sorununu kendisi halletmeli, yardım istemesi gerektiği durumlarda yardımcının gönüllü hareketi gereklidir.Yardım zorla olmamalı içten olmalıdır.
    Ör: Bir evde bulaşık yıkama işini bulaşığı yıkayacak kişi çözmelidir. Başkasına devredemez. Yardım isterse yardım eden kendi gönül isteği ile yapmalıdır.
    Bu örnekte olduğu gibi yardım eden içten ve samimi olarak yardım etmiyorsa, bu düşüncenin gizlenmesi, örtülmesi olur ki, bu da kişinin kendi kendini aldatmış olmasını, ıkınarak, sıkılarak, istemeyerek iş yapmasını getirir ki, bu da kendi zamanını, kendi emeğini,kendi parasını hatta kendi sağlığını tehlikeye atması demektir.
    Bu yüzden düşüncenin kişide hem kendisine, hem de çevresine karşı saf ve temiz olması gerekir. Aksi halde ortaya çıkan zararı en fazla kendisi alır.
    Kubilay Öğütveren

  • tabu10.07.2006 - 21:21

    Tabu yasak olan anlamında kullanılır. Düşüncelerimizi yasak olan şeylerle doldurup kendimizi sınırlamak ve bağlamaktır.

  • aşk01.07.2006 - 21:56

    Aşk bir anahtardır. Hayatın(Yaşamın) . Onu bulursanız, hayatı anlarsınız.