Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • islamda kadın hakları17.06.2006 - 20:40

    -islamiyet, kadınlara çok geniş haklar tanımıştır.

    -ehl-i sünnet vel cemaat'in büyük imamı ebu hanife hazretlerine göre, kimse onları, istemedikleri biriyle evlendiremez. Onların rızası hilafına nikah kıyılamaz.

    -kızlar ve kadınlar da ana babalarının miraslarından pay alırlar.

    -erkekler gibi, kadınlar da ana meşru işleri kendi adına icra edebilirler. yani kadın isterse müftü olabilir, isterse ve ehilse ordulara kumandan olabilir. dokor, mühendis, avukat, hukuk alimi, noter, eczacı, kimyager, öğretmen, memur, esnaf, tüccar işçi.... olabilir. ancak hassasiyeti sebebiyle ceza hakimi, olmasına, erkeğin reislik hakkını kollamak üzere erkeklere imam olmasına izin verilmemiştir.

    -islamda kadınlar ticaret yapabilirler, mal mülk edinebilirler, mukaveme akdedebilir, senet alabilir, verebilirler, kendi mallarını kendileri yönetebilirler.

    -islam'da kadınlar, kocalarından bağımsız olarak kendi malları ve mülkleri,üzerinde idare ve tasarruf hakkına sahiptirler. kimse onları bu haklarından mahrum edemez. Erkekler, kadınlarının tam izni ve rızası olmadıkça, onların mallarına, mülklerine ve paralarına asla el süremezler.

    - şu husus çok mühimdir ki, islamda kadın ailenin iktisadi geçiminden sorumlu değildir. bu sebepten, kadın istemedikçe hiçkimse onun malını, mülkünü, parasını ve kazancını tasarruf edemez. ama kadın dilerse, kendi hür iradesi,ve gönül rızası ile ailenin geçimine destek olabilir ve kocasına yardım edebilir, borç ve hediye verebilir. bu konuda islam kadını tamamı ile bağımsızdır. koca, karısının malına, mülküne, parasına, ve kazancına, zorla veya baskı ile el koymaya kalkışırsa dinimize göre zulmatmiş olur, gasıp ve hırsız durumuna düşer. böylece yanlız günah işlemekle kalmaz, kadın, şikayetçi olursa, hukukende tecziye edilir.

    -islamda kadın ilim yapmak, dinini öğrenmek, yaşamak ve kenidini geliştirmek, kendi huzurunu temin etmek bakımından, erkekler ile aynı haklara sahip olduğundan, kocası tarafından, kendi haklarını ihmal pahasına, ev işlerini yapmaya zorlanamaz. kadın isterse, kocasına ve çocuklarına sevgisine binaenev işlerini yapabilir. aksi halde, koca, şayet maddi durumu elveriyorsa, ev işlerini görmek ve hatta çocuklara bakmak üzere, başkalarını ücretini vererekvazifelendirmek zorundadır. kadın bebeğini emzirmek üzere, kocasındansüt anne bulmasını bile isteyebilir. ancak, kocanın bu işi yapmaya gücü ve imkanı yetmiyorsa, ana kendi bebeğini kendi emzirmek zorundadır.

    -kısaca müslüman kadın, ev işlerini, bir mecburiyetle değil, tamamı ile bir ibadet zevki ile yapandır. O kendini evine, kocasına, ve çocuklarına, allah rızası için vakfederken, tam bir ibadet şuuru ve huzuru içinde hareket eden bir fazilet abidesidir. acaba islamdan başka hangi din ve ideolojide bu derece değer biçilmiştir.

    -islamda kadın, din ve dünyasını kurtarmak, her iki dünyada mesut olmak için erkeklerle aynı haklara sahiptir. bu sebepten kadın, din ve dünyası için gerekli olan meslekleri ve sanatları öğrenmek, muhtaç olduğu ilimleri elde etmek için çalışabilir. yüce peygamberimiz: ilim öğrenmek, her kadın ve erkek müslümana farzdır diye buyurmuşlardır. kadın ve erkek bütün müslümanlar, yüce ve mukaddes kitabımız kuran-ı kerim in şu ayetini sık sık tekrarlamalıdırlar:

    ben cahillerden olmaktan sana sığınırım. bakara:67

    seyyid ahmet arvasi

    islam ilm-i-hali..........
    kitabın devamında daha ayrıntılı olarak islamda kadın hakları ayrılmıştır ben bu kadar yazabildim)

  • komünizm17.06.2006 - 20:26

    boş slogancıların sık kullandığı bi söz, icraatleri olmayan, 150 yıllık ideolajilerini doğru düzgün gösterememiş, nasıllığını anlatamamış, tarihinde hep savunduğu şeylerin tersini gördüğümüz bi idoloji.
    bugüne kadar gelen, bu ideolojinin gerçekten uygulayıcısı olmuş bir tek komünist yoktur. komünizm var olamayacak boş bir hayaldir, ütopyadır. ütopya derken iyi bişey olarak düşünmeyin bazı ütopyalar sadece bazı değerleri ön planda tutar, fakat bazılarınıda unutur. komünizm, insanın iç dünyasını reddeder, ve onu bir robot gibi düşünür, insana vicdan payı bırakmaz. komünizm, temelleri olmayan, yanılgılar içerisinde kıvranan, savunduğu değerleri sadece onun yüce bir değer olduğunu anlatmak ve insanlara kazık atmak amacıyla var olan, insanlığın kafasını karıştırmak amacıyla düzenlenmiş bir ideoloji olduğunu söylemek yanlış olmaz. ona inananların akılları sağlam olabilir ama vicdanları sakattır....

  • komünist16.06.2006 - 10:50

    toplumda insanların kutsal saydığı değerlerin, gizli düşmanıdır. komünist yayın organlarında kuran-ı kerim in ayetleri yalanlanmaya çalışılır, evrim teorisini savunarak, islama ters çıkılır. o vatan millet gibi kavramları saçma sapan kabul eder, ama bu ülkenin nimetlerinden yararlandığını unutur. ona göre PKK özgürlükçüdür, haklıdır ama devletini her türlü saldırıdan korumak için her fırsatta düşmana göğüs geren bu uğurda şehit olan, haksızdır, aynı zamanda faşisttir de. o kendisi gibi olmayan herkese faşist kelimesini kullanır. o bencildir, ona göre onun gibi olmayan zavallıdan başka bişey değildir. kürt milletinin hakkını savunurken faşist olmaz ama ona göre türk milliyetçileri faşisttir. o dünyada yüz yıldan fazla bi süredir dünyada var olan ama 2-3 devlet dışında kabul görmeyen bi görüşün temsilcisidir. türkiyenin %2-3 gibi bi kısmını oluşturmalarına rağmen sesleri herkesten fazla çıkar. onlar toplumu düşündüklerini, demokrasiyi söylerler ama çoğunluğun kararına karşı saygıları yoktur. onlara göre iktidar partilerinin hepsi haksızdır ve iktidarda herkez milletin parasını sövüşler ama faşist gördükleri milliyetçilerden daha iyi milletin hakkını savunurlar! ! ! sürekli entellektüel taklidi yaparlar ama onlarınki ukalalıktan ileri gitmez. onlar ara sıra düşmanı oldukları değerleri arasıra çıkarları için kullanırlar.onlar kadıköy iskelesinde komünist dergisi satarken insanlara rahatsızlık vermediklerini düşünebilirler ama insanlar çiçek satan çingenelerden çok komünist satan gençlerden rahatsızlık duyarlar.
    türkiye'de gaspın, mafyanın, hırsızlığın, ahlaksızlığın ve maneviyatsızlığın en fazla olduğu yer onların kaleleridir. onların olduğu yerde her türlü pislik olur ama onlar temiz ve adaletli dünyadan bahsederler. onlar nizam-ı alem' in ne demek olduğunu bilmeselerde ona karşılardır, aslında onlar bilmedikleri herşeye karşılardır,
    işte komünist buna denir.

  • komünist16.06.2006 - 10:35

    okuyup araştırdık. dünyaya iki bela gelmiş, biri komünizm, ikincisi de emperyalizmin de sebebi siyonizm. herşey sebeptir. insanların duygularını sınırlayan, insanı ve evreni bir maddeden ibaret gören. insana mal mülk edindirmeyen,öldüğünde mirasını elinden alan, gerektiğinde insanları katleden, bugüne kadar savunduğu hiç bir düşünceyi fiili olarak uygulayamamış, teoride kalmış, insanın maymundan geldiğini iddia eden, islamı reddeden ve varlığı boyunca en büyük cinayetleri müslümanlar karşısında gerçekleştirmiş, emperyalizm den çok islamiyete düşmanlık kurmuş, insanların vicdani duygularını hiçe saymış, döneminde bir çok kişinin aniden ve sebepsiz zengin olmasına neden olmuş, dünyaya gelen en büyük musibete komünizm ve bangır bangır bunun iyi bişey olduğunu söyleyenlerede komünist denir.

  • hz.muhammed07.05.2006 - 21:13

    18bin alemin yaradılış sebebi. onun ahlakına, onun bilgisine, onun şahsına ulaşabilecek insan olabilir mi?
    o bir peygamber değildir. daha da ötesidir.
    Allahü tealanın yeryüzüne gönderdiği, en güzel şeydir. ne mutlu onun yolundan gidenlere, ne mutlu onu sevenlere.

  • nizam ı alem07.05.2006 - 18:01

    geçmişte anlattığım şekillerde bulunan nizam-ı alem günümüzde kullanan kişilerce şu ifadelerce anlatılmaktadır.
    Nizam-ı Âlem: Allah’ın (C.C.) insanı halife olarak yarattığı yeryüzünde, yine onun istediği gibi yaşamak isteyenlerin ölüme kadar peşinde koşmakla mükellef olduğu ulvî bir misyondur. Biraz açarsak bu dünyayı ötelerin tarlası kabul eden İslâm inancı, bu dünyayı imar vazifesini de yüklemiştir inananlara...

    Müslümanın hayatında cemiyet kaçkınlığı, ruhbanlık gibi hayat tarzları yoktur. Müslümanlar bu dünyanın hakkını, sadece ve sadece inançlarına uygun olarak vermek zorundadırlar. 'Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya, yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışmak' olarak ifade buyrulan ilahî ölçü buna işaret değil midir?

    İslâmiyet insanların vicdanına hapsedilmiş bir inanışın adı değildir. 'Siz benim namazıma-orucuma bakmayın, benim kalbim temiz. Din bir vicdan meselesidir ve Allah’la kul arasındadır.' safsataları müslümanın inançları ile bağdaşmaz. Keza 'Şeriat, yani İslâm zahire göre hükmeder' prensibini bilmeyenimiz yoktur. Din, insanların yaşamını şekillendirir. Birtakım mükellefiyetler, müeyyideler, ahlâkî prensipler içerir. Bunlar, O dine bağlanmış fertlerin uyması zorunlu olan yükümlülüklerdir. 'Ben şurasını kabul eder, burasını kabul etmem' ve 'İnancım bu meselelere karışsın ama şu şu şu meselelerden soyutlansın, müdahil olmasın' düşüncesi saçmadır ve aynı zamanda İslâm’ın kabulleriyle çelişmektedir. Çünkü bizler, müslümanlar olarak, doğumumuzdan ölümümüze, taharetlenmizden yememize, içmemize, konuşmalarımızdan sükût etmemize kadar uzanan bir hayat çizgisinde, herşeyi Allah (C.C.) ve Resulü’nden ve onun mümtaz Sahabiler kadrosundan öğrendik. Bunların zıddı bir anlayışa ve bizlere biçtiği yaşam biçimine muhalif olmak haddimize midir? İslâmiyet tam bir teslimiyet ve kabul ister. Müslümanım diyen bir şahıs, müslümanlığın gereklerini ayırıma tutma hakkına sahip değidir. Yani, ya hep, ya hiç. Konunun özü budur. Bana göreler ve ben böyle anlıyorumlar yoktur. Herşey Allah’a ve Resulü’ne göre şekillenecektir...

    İşte Nizam-ı Âlem; bütün vasıtaların, bütün kadroların, bütün anlayışların, bütün fikirlerin velhasıl yeryüzünün, İslâm’a ve onun ölçülerine göre kıvamlanması, ilahî kalıplara oturtulması ve adem-i beşerin hayatını, Hakk’ın (C.C.) tanıdığı serbestiyet ve yasaklar dahilinde idame ettirmesini sağlayacak meşru düzenin adıdır

  • muhsin yazıcıoğlu07.05.2006 - 17:33

    bir nizam ı alem ülkücüsü. ilayi kelimetullah lafzını nizam- ı aleme yaymak düşüncesini savunan biri. bu düşünceye göre sıradan ideolojilerden daha farklı bi görüşü temsil ediyor. diğerleri gibi aynı şeyleri söylemiyor.
    geçenlerde hükümete şunu dedi:
    güneydoğudaki mayınlı toprakları yahudilere ve yabancılara satacağınıza verin askeriye ye temizleyip şehit ailelerine versinler.
    yine daha önce de millet vekili bulundurduğu için aldığı seçim yardımını şehit ailelerine bağışlamıştır.
    muhsin yazıcıoğlu sıradan siyaset anlayışından farklı olarak ne din nede demokrasi tacirliği yapar. yaptığını allah rızası için yapar ama bunu kullanmaz. o 'dini kurtarmaya değil, dinle kurtulmaya bakın' diyen bir görüşü savunur.
    oda hacca gider, namaz kılar ama birileri gibi bunu malzeme yapmaz. oda demokrasiyi savunur ama halkı kandırmak için kullanmaz. o bir anadolu insanıdır ve her zaman anadolu insanı tarafından sevilen bir isim olmuştur. ona asla yanlız yürümeyeceksin gibi bir cümle kullanamazsınız, gerekirse yanlız yürür, yağmurda tek başına ıslanır, her sıkıntıya yanlız göğüs gerer, hiç bir zaman birileri gibi reklam yapmaz çektiği sıkıntıları hiç bir zaman kullanmaz. hiç bir suçu olmamasına rağmen 7 yıl hücrede işkencelerle dolu bir mahkumiyet hayatı vardır ama ülkesini ne avrupaya nede amerikaya şikayet etmiştir. çünkü sevdiği ülkesidir, ve sevgili her şeye rağmen her şeye bedeldir.
    onun gibiler az gelir,