KANMADIM AYNALARA SANA KANDIĞIM KADAR,İÇİMDE BİR BOŞLUK SANA YANDIĞIM KADAR…
'aldım çiçeğimi şurama bastım,bastım ki yalnızlığımmış.'cemal süreya
ben o zamanlar denizin köpüklerindeydimağacın yapraklarındabeni anam bir beşikte sallayıp-çocuğum, dedibu yüzden üşüdüm yalnızlıklakadın kokularını ve yumuşak şeylerihep bu yüzden sevdimgün batarken yalım olmuş akşam renginikapılarda doru atlar kişnerkenemzikli tayları ve bağbozumlarını düşündümserin ve gerçek yüzüyle korkuyuo ayrılınmaz alacakaranlıkta tanıdımdüşlerimi örgüleyen o bilinmez yerlersesten ve susmalardan beni çağırıyordizginlenmez bir attır zaman avucumda duruyorAli Püsküllüoğlu
İnsanları incitmemek için onlara gerçeğin ancak pek az bir bölümünü söyleyebilirsiniz. Çünkü gerçek çoğu zaman kırıcıdır.
Bir orman güzelliği var gözlerindeSevgili, saçlarında kuş cıvıltıları,Alır giderim onları sessizceUpuzun bir gece boyuncaUzanır dokunurum boynunun zarifliğineGecem koşan bir geyik olurSığırcıklar iner ovayaAğzından öperim upuzunIsırılmış elma kokusu var ağzındaSevgili, biçimini alır geceEkmek kesen ellerininŞimdi dünyada kim anar beni,Yaz günleri mi, kış geceleri mi? Evimiz gök sayılır sevgilimBelki güz anar adımı benimAhmet Ada
Sonsuzluk yolculuğunda Rahmet diliyorum şaire...
En sevdiğim yazarlardan biri :) Bab-ı Esrar şu an okuduğum son kitabı...
Karşılandığı zaman haz, karşılanmadığı zaman acı ve elem veren bir duygu...
Dar bir kapıdan geçip, bekleme odasına alınmak...Ve beklerken, zaman yine su gibi akarmı bilmem...
Paul Auster'in bir kitabı..Bir de Mali'nin en büyük şehri...
Son treni bekleyen yolcunun ufku gözlemesi...Önemli olan ise birinci mevkide gitmek...
'aldım çiçeğimi şurama bastım,
bastım ki yalnızlığımmış.'
cemal süreya
ben o zamanlar denizin köpüklerindeydim
ağacın yapraklarında
beni anam bir beşikte sallayıp
-çocuğum, dedi
bu yüzden üşüdüm yalnızlıkla
kadın kokularını ve yumuşak şeyleri
hep bu yüzden sevdim
gün batarken yalım olmuş akşam rengini
kapılarda doru atlar kişnerken
emzikli tayları ve bağbozumlarını düşündüm
serin ve gerçek yüzüyle korkuyu
o ayrılınmaz alacakaranlıkta tanıdım
düşlerimi örgüleyen o bilinmez yerler
sesten ve susmalardan beni çağırıyor
dizginlenmez bir attır zaman avucumda duruyor
Ali Püsküllüoğlu
İnsanları incitmemek için onlara gerçeğin ancak pek az bir bölümünü söyleyebilirsiniz. Çünkü gerçek çoğu zaman kırıcıdır.
Bir orman güzelliği var gözlerinde
Sevgili, saçlarında kuş cıvıltıları,
Alır giderim onları sessizce
Upuzun bir gece boyunca
Uzanır dokunurum boynunun zarifliğine
Gecem koşan bir geyik olur
Sığırcıklar iner ovaya
Ağzından öperim upuzun
Isırılmış elma kokusu var ağzında
Sevgili, biçimini alır gece
Ekmek kesen ellerinin
Şimdi dünyada kim anar beni,
Yaz günleri mi, kış geceleri mi?
Evimiz gök sayılır sevgilim
Belki güz anar adımı benim
Ahmet Ada
Sonsuzluk yolculuğunda Rahmet diliyorum şaire...
En sevdiğim yazarlardan biri :)
Bab-ı Esrar şu an okuduğum son kitabı...
Karşılandığı zaman haz, karşılanmadığı zaman acı ve elem veren bir duygu...
Dar bir kapıdan geçip, bekleme odasına alınmak...
Ve beklerken, zaman yine su gibi akarmı bilmem...
Paul Auster'in bir kitabı..
Bir de Mali'nin en büyük şehri...
Son treni bekleyen yolcunun ufku gözlemesi...
Önemli olan ise birinci mevkide gitmek...