bugün yolda yine onu dinledim..başım belada diyordu...arabada başı belada olmayan o kadar çok insan vardı ki.. ve o şarkıya eşlik eden o kadar çok insan vardı ki,şarkı olduğunu bilmeyenler bir milli marş veya kutsal bir dua,zannedebilirlerdi.. ..budur dedim ahmet kaya müziğiyle yorumuyla adamlığıyla kendini hem gamsızlara hemde hayatın yan çizdiklerine o kadar kabul etmş ki,
dinler arası barış melekleri gibi... nuhun ağzında Zeytin dalı taşıyan güvercini gibi...
AMA BİR ŞEY VARDIR Kİ BAZI ADAMLIKTAN NASİBİNİ ALAMAYAN HİLKAT GARİBELERİ VARDIRKİ BUNLAR ÇATAL ATANLARDIR......................AZ BUÇUK MHAFIZASI OLANLAR HATIRLAR O MAGAZİN GAZETECİLERİ DERNEĞİNDE,O ÖDÜL TÖRENİNDE,,ONA ÇATAL ATAN BİR BEYİNSİZ VARDI...O BEYİNSİZİ HATIRLADIKÇA VE AHMET KAYANIN SONUYLA KARŞILAŞTIRINCA.....
Bot ve koğuş nöbeti vardı...ha birde atakın söylediği gibi askerlik denince komutan tarafından en çok sevilenlerin yanında komutan dövecek kadar işi büyüten mizah öyküleri var...
Üniversitede bir hocamızın en yakın arkadaşı...vala o söylüyordu...çok yakın arkadaşıymış...bir de ibni haldun var o da o hocamızın en yakın arkaşıdır...onlarsız yapamıyordu...
Diyarbakıra gelmişti bir ara...Bir panelde konuşmacıydı....o zaman malum bir parti seçime gimediği için tüm belediyeleri REFAH partisi kazanmıştı..panelde hazır olan bir belediye başkanına adalet dersi verriken çok CESUR davranmıştı..Öyle katle sebep cümleler söylüyordu...sanki ipini yanında yanında getirmişti gibi bir hali vardı
adalet; görüşlerini beğenmediğimiz insanların evlerine sıtımızda un taşımaktır diyordu..o belediye başkanına...sen babası dağa çıkmış ailesi günü nasıl geceye ulaştırırım diye kaygılanan bir aileye sırtında un taşıdın mı? diye sorunca donakalmıştım
Kesinlikle bir aydında var olması gereken medeni cesarete sahip biri...
bugün yolda yine onu dinledim..başım belada diyordu...arabada başı belada olmayan o kadar çok insan vardı ki.. ve o şarkıya eşlik eden o kadar çok insan vardı ki,şarkı olduğunu bilmeyenler bir milli marş veya kutsal bir dua,zannedebilirlerdi.. ..budur dedim ahmet kaya müziğiyle yorumuyla adamlığıyla kendini hem gamsızlara hemde hayatın yan çizdiklerine o kadar kabul etmş ki,
dinler arası barış melekleri gibi...
nuhun ağzında Zeytin dalı taşıyan güvercini gibi...
AMA BİR ŞEY VARDIR Kİ BAZI ADAMLIKTAN NASİBİNİ ALAMAYAN HİLKAT GARİBELERİ VARDIRKİ BUNLAR ÇATAL ATANLARDIR......................AZ BUÇUK MHAFIZASI OLANLAR HATIRLAR O MAGAZİN GAZETECİLERİ DERNEĞİNDE,O ÖDÜL TÖRENİNDE,,ONA ÇATAL ATAN BİR BEYİNSİZ VARDI...O BEYİNSİZİ HATIRLADIKÇA VE AHMET KAYANIN SONUYLA KARŞILAŞTIRINCA.....
ÇILDIRIYORUMMMMM......
sesi güzeldir..duygusaldır..baaşkassının çöplüğünde öteen horoz olduğu söylenir ama siz inanmayın..aslında iyi insandır...
bide şöhret olmak için onun ününü kullanmak isteyenlere, ellini uzatınca HAMİLE kalıyorlar,pozitif bilime inat... :)))))))))))
adam gibi bir adam...insan ilişkilerinde insani duyguları ideolojilerin önüne çıkarmayı başarmış bir insan...
türkiyeye ve özelikle de türk soluna turnusol kağıdı gibi geldi...insanların samimiyetlerini ve maskelerini düşürdü....
hakketen nekadar çok asit görünüp te BAZ olan sahte şahsiyetler varmış bu ülkede....
birde Bülent Ecevit demiş ki
'KEMAL DERVİŞ benim en büyük pişmanlığım'...
yazık o da bazmış..
oysa güzel şiirleri vardı.....
Bot ve koğuş nöbeti vardı...ha birde atakın söylediği gibi askerlik denince komutan tarafından en çok sevilenlerin yanında komutan dövecek kadar işi büyüten mizah öyküleri var...
Üniversitede bir hocamızın en yakın arkadaşı...vala o söylüyordu...çok yakın arkadaşıymış...bir de ibni haldun var o da o hocamızın en yakın arkaşıdır...onlarsız yapamıyordu...
vallahi öyle..onlarsız yapamıyor garibim...
bağışla beni hocam...
:))))))))))
Bir mil kaç fitir(tam tersi de olabilir) diye sorulunca kendisine...BİLMİYORUM demiş
nasıl olur da koskoca albert bunu bilmez,diye sorup şaşıranlara
iki dakikada bu bilgiye ulaşabilirim.O zaman neden gereksiz yere zihnimi böylesi şeylerle doldurayım ki?
diyen bir deha...
......
the women of mystery
Diyarbakıra gelmişti bir ara...Bir panelde konuşmacıydı....o zaman malum bir parti seçime gimediği için tüm belediyeleri REFAH partisi kazanmıştı..panelde hazır olan bir belediye başkanına adalet dersi verriken çok CESUR davranmıştı..Öyle katle sebep cümleler söylüyordu...sanki ipini yanında yanında getirmişti gibi bir hali vardı
adalet; görüşlerini beğenmediğimiz insanların evlerine sıtımızda un taşımaktır diyordu..o belediye başkanına...sen babası dağa çıkmış ailesi günü nasıl geceye ulaştırırım diye kaygılanan bir aileye sırtında un taşıdın mı? diye sorunca donakalmıştım
Kesinlikle bir aydında var olması gereken medeni cesarete sahip biri...
onunla türkiye daha güzellll
bir tanesini tanırım çok güzel bir kadındı.....
istanbuldaydı ve kimseye güvenmezdi..yarınlarını; dünlerini yok etmek için uğraş veren bir ülkede geçirmek istediğini söyledi bana...
ve kesinlikle çok güzeldi...
Hepimiz kardeşiz ve sonrasında
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE