Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • sanal romantizm09.04.2006 - 14:52

    Victor Hugo'nun adsl bağlantısı olsa mümkün olabilecek şey :)

  • romantizm09.04.2006 - 14:42

    Fransa'da başladığı kabul edilen bir akımdır. Öncüsü Victor Hugo kabul edilir. Romantizm, klasisizme bir tepki olarak çıkmıştır. Kontrollü, aşırılıkları sevmeyen ve görmezden gelen, kalıplara ve geleneklere sıkı sıkıya bağlı klasisizme karşı romantizmde düşünceler aklın denetiminde sıyrılarak içgüdüsel bir şekilde kendini doğaya bırakır. Acı ve doğa en değişmez konulardandır zaten.. edebiyatta, uzun uzun tasvirler görülür, karakterler ya çok güzel ya çok çirkindir (Notre Dame'ın Kamburu) genelde hüzünlüdür, karakterlerden biri mutlaka hastalanarak ölür. Veba, verem en gözde hastalıklardandır. Kişisel çıkmazlar, topluma ayak uyduramamış insanlar, ayrı kalanlar ve dışlananlar anlatılır. Kimse eline kadeh alıp parti nasıl demez yani:D partilik hallerimi kalmış adamların..

  • adet görmek06.04.2006 - 10:36

    Metin Üstündağ'ın şöyle bir fikri vardır: Nasıl ki erkeklerin sünnet törenleri şenlik havasında geçer, kızların da ilk adet gördükleri günü aynı şenlik havasında kutlayalım!

  • taaşuk ı talat ve fitnat05.04.2006 - 23:07

    Talat ve Fitnat'ın aşkı..
    İlk romanımız olma özelliğini taşır..
    Olay örgüsü basittir.
    Acıklı biter..
    İlk aşk romanımızı yazsam mutlu bir sonla bitirirdim, şimdi o yüzden böyle hüzünlü roman tadında aşklar yaşanıyor gibi..

  • para05.04.2006 - 23:00

    Kapital

  • paris hilton05.04.2006 - 22:27

    Esasen üzerinde fazla konuşulmaya değmeğecek salak kızlardan biri ama oldukça zengin bi salak :)

  • BABALAR VE KIZLARI05.04.2006 - 22:19

    Elektra Kompleksi..

  • ahmet günbay yıldız05.04.2006 - 22:10

    Hemen hemen bütün kitapları aynı mantıkla yazılmıştır. Fakir ama gururlu (evet evet :)) dini bütün mazbut çocuklar, zengin şımarık hak yolundan çıkmış kızlar, birbirini islamiyete çağıran dürüst ahlaklı gençler,,, bana biraz fazla hayal dünyası gelen taraflar ve klişe olaylar abartılı karakterler vardır, çok keskin sınırlar çizer karakterlerine, içkici babalar, kumarbaz gençler, namussuz üniversteliler bir yanda az maaşla ailesini geçindiren abiler, başı örtülü nur yüzlü anneler, cici ev kızları, ahlaklı harama bakmayan delikanlılar bir yandadır.Çok merak edilirse bir tane kitabı alınıp okunabilir, diğerleri hakkında da bi fikre sahip olunabilir :)

  • asla05.04.2006 - 15:44

    asla asla deme!

  • Mütercim Asım04.04.2006 - 19:39

    Mütercim Asım Efendi, Gaziantep'e doğru ve doğu kültürü etkisinde yetişti.Eğitimini tamamladıktan sonra Arapça ve Farsça öğrendi. İstanbul'a gelince Burhan- Katı adlı sözlüğü Farsça'dan Türkçe'ye çevirdi ve dönemin padişahı 3. Selim'e sundu. Bundan sonra padişahın himayesine girdi. Daha sonra da sarayın tarihçisi oldu. Kamus-ül Muhiti (mekan sözlüğü) çevirdi. Çeviri hareketlerinin öncüsü olmuştur. Eserlerinde olayı anlatmaya başlamadan önce psikolojik zemini hazırlar, ağır hicivler yapardı. Avrupayla aramızda bir iki görüş ayrılığı dışında fazla bir fark olmadığını düşünürdü ancak hiç Avrupa'ya gitmemişti. Oldukça muhafazakardı. Çok sade bir dili vardı.