Dili suskun iklimlerde, Rüzgarından tanıdım seni. Nefesinin Lodosuna dediğinden bu yana dudaklarım. Ilık bir tutku kaplar içimi.Şimdi nerde bir rüzgar esse. Şehvetin ıslak yelleri dokunur tenime. Şaha kalkar hasret. Ve bir tek döşek bekler bizi...
saçlarının içinden güvercinler uçuran kadın. bütün antik acılarını gömmelisin artık tarihe. tarih ki; bütün acıları içinde barındıracak kadar arsız, ve de sadakatsizdir... avuçlarının içinde titreyen yüreğini salmalısın artık göklere. gökler ki; tüm sevgileri bağrında saklayacak kadar engin ve merhametlidir.. salmalısın artık sahiplenmeye korktuğun duygularını okyanuslara. okyanuslar ki; sevgiden coşan bütün nehirleri koynunda birleştirecek kadar, asil ve derinliklidir.- uzat ellerini avuçlarıma. -ihtiyacımız var tutuşmaya...
bir gece vakti, son ışıkları sönerken şehrin, senin ışığın dolar içime. sen nasılda bilirsin karanlığı aydınlığa çevirmeyi... akordu bozulmuşken hayatın, herkes başka telden çalarken, senin müziği başlar bende, sen nasılda bilirsin hayatı bir şarkıya çevirmeyi…en umutsuz anımda, üzerime gelirken tüm dünya, senin şefkatin dolar içime , sen nasılda bilirsin kötülükleri iyiliğe çevirmeyi…akşam olup hüzün çökünce bu şehre, hele bir de evlinin evine, köylünün köyüne gitme vakti, senin neşen başlar birden, sen nasıl da bilirsin hayatı oyuna çevirmeyi… tüm renkleri solmuşken bahçemin, kokmaz olunca artık nergisler, senin çiçeğin büyümeye başlar bende, sen nasılda bilirsin hayatı gül bahçesine çevirmeyi… tüm gücüyle canımı yakmaya başlayınca sensizlik, sen ne güzelde sarar sarmalarsın beni, İşte o zaman, yorgan istemem üzerime, Aşk’ının ateşi ısıtır beni...
saklı bir kentim ben.yitik sevdaların ülkesi, düşündeyim, bul beni koynumda nice aşıklar sevişir, yalnızım yine de, sev beni!aşk yoldaşın olsun, sevgi pusulan, yaklaş, tanı beni ılık bir rüzgarım ruhunda savrulan, ateşim, yanmaz yine de ellerin, tut beni! sınırlarım yok. şehvetin doğurgan arzusuyum ben, sundum sana kendimi, al beni!dokun bana. ağzınla dokun, parmak uçlarınla teninle, arzudan tutuşan ellerinle. iki dudak arası kadar yakınım sana.çılgın okyanus sularında yıkanmış , takipsiz bir sevdayım, yırt enginlerimi, katıl bulutuma, sor beni!lirik bir şarkıyım, kulağına fısıldanan, dinle söyle beni! arzun yarenin olsun sesim nefesin, düşüyorum sana doğru, tut beni
sana günaydın dediğimde ben çoktan gitmiş olmayacağım... böylesi bir rüyanın ardından usulca bir öpücük konduracağım dudağına, bulutlara karışacağım...
göz kırpma bana uzak yıldızlardan. senin göğün benim… sen de, ben de,yaklaşmalıyız birbirimize bir meteor olmalıyız seninle ya da bir kuyruklu yıldız bir dizin ülker olmalıyız belki desen Orion ben Scorpiusher neyse…zaman yok !Zena koşucusu gibi... koşmalıyız birbirimize Ama mutlaka olmalıyız seninle .çarpışmalıyız gökte bir yerlerde .binlerce yıldız, doğmayı bekliyor bir seremoni eşliğinde, çok gecikme, yetiş müziğe.......
sen nergis kokarsın hiç bir kitapta yoktur teninin tarifi. hiç bir şiirde anlatılmadı henüz
aşkının güzelliği. sen sevince, bir başka seversin. dokunduğun her şey güzelleşir güneşinle ısınır, erir don tutmuş kalplerin mavi buz dağı... sen sevince; kelebekler uçuşur, çiçekler açar, bir ben olurum tepeden tırnağa, bir sen olurum. sen sevince; bir başka oluyorum işte..
Baharda kuşlar gibi
Geldin kondun dalıma
Dili suskun iklimlerde,
Rüzgarından tanıdım seni.
Nefesinin Lodosuna dediğinden bu yana dudaklarım.
Ilık bir tutku kaplar içimi.Şimdi nerde bir rüzgar esse.
Şehvetin ıslak yelleri dokunur tenime.
Şaha kalkar hasret.
Ve bir tek döşek bekler bizi...
Ö. Saba
saçlarının içinden güvercinler uçuran kadın.
bütün antik acılarını gömmelisin artık tarihe.
tarih ki;
bütün acıları içinde barındıracak kadar arsız,
ve de sadakatsizdir...
avuçlarının içinde titreyen yüreğini salmalısın artık göklere.
gökler ki;
tüm sevgileri bağrında saklayacak kadar engin ve merhametlidir..
salmalısın artık sahiplenmeye korktuğun duygularını okyanuslara.
okyanuslar ki;
sevgiden coşan bütün nehirleri koynunda birleştirecek kadar,
asil ve derinliklidir.-
uzat ellerini avuçlarıma.
-ihtiyacımız var tutuşmaya...
Özlem Saba
bir gece vakti,
son ışıkları sönerken şehrin,
senin ışığın dolar içime.
sen nasılda bilirsin
karanlığı aydınlığa çevirmeyi...
akordu bozulmuşken hayatın,
herkes başka telden çalarken,
senin müziği başlar bende,
sen nasılda bilirsin hayatı bir şarkıya çevirmeyi…en umutsuz anımda,
üzerime gelirken tüm dünya,
senin şefkatin dolar içime ,
sen nasılda bilirsin kötülükleri iyiliğe çevirmeyi…akşam olup hüzün çökünce bu şehre,
hele bir de evlinin evine,
köylünün köyüne gitme vakti,
senin neşen başlar birden,
sen nasıl da bilirsin hayatı oyuna çevirmeyi…
tüm renkleri solmuşken bahçemin,
kokmaz olunca artık nergisler,
senin çiçeğin büyümeye başlar bende,
sen nasılda bilirsin
hayatı gül bahçesine çevirmeyi…
tüm gücüyle canımı yakmaya başlayınca sensizlik,
sen ne güzelde sarar sarmalarsın beni,
İşte o zaman, yorgan istemem üzerime,
Aşk’ının ateşi ısıtır beni...
Özlem Saba
saklı bir kentim ben.yitik sevdaların ülkesi,
düşündeyim,
bul beni
koynumda nice aşıklar sevişir,
yalnızım yine de,
sev beni!aşk yoldaşın olsun,
sevgi pusulan,
yaklaş,
tanı beni
ılık bir rüzgarım ruhunda savrulan,
ateşim,
yanmaz yine de ellerin,
tut beni!
sınırlarım yok.
şehvetin doğurgan arzusuyum ben,
sundum sana kendimi,
al beni!dokun bana.
ağzınla dokun,
parmak uçlarınla
teninle,
arzudan tutuşan ellerinle.
iki dudak arası kadar yakınım
sana.çılgın okyanus sularında yıkanmış ,
takipsiz bir sevdayım,
yırt enginlerimi,
katıl bulutuma,
sor beni!lirik bir şarkıyım,
kulağına fısıldanan,
dinle
söyle beni!
arzun yarenin olsun
sesim nefesin,
düşüyorum sana doğru,
tut beni
Özlem Saba
sana günaydın dediğimde
ben çoktan gitmiş olmayacağım...
böylesi bir rüyanın ardından
usulca bir öpücük konduracağım dudağına,
bulutlara karışacağım...
Özlem Saba
göz kırpma bana uzak yıldızlardan.
senin göğün benim…
sen de,
ben de,yaklaşmalıyız birbirimize
bir meteor olmalıyız seninle
ya da bir kuyruklu yıldız
bir dizin ülker olmalıyız
belki desen Orion
ben Scorpiusher
neyse…zaman yok
!Zena koşucusu gibi...
koşmalıyız birbirimize
Ama mutlaka olmalıyız seninle
.çarpışmalıyız gökte bir yerlerde
.binlerce yıldız,
doğmayı bekliyor bir seremoni eşliğinde,
çok gecikme, yetiş müziğe.......
Özlem Saba
sen nergis kokarsın
hiç bir kitapta yoktur teninin tarifi.
hiç bir şiirde anlatılmadı henüz
aşkının güzelliği.
sen sevince,
bir başka seversin.
dokunduğun her şey güzelleşir
güneşinle ısınır, erir
don tutmuş kalplerin mavi buz dağı...
sen sevince;
kelebekler uçuşur,
çiçekler açar,
bir ben olurum tepeden tırnağa,
bir sen olurum.
sen sevince;
bir başka oluyorum işte..
Özlem Saba
Aşık Veysel' e sormuşlar ;
Sevdiğine ne verebilirsin
Gözlerimi demiş..
Ama gözlerin kör demişler.
Veysel Demiş ki;
Sevgiye kalbi kör olanın
gözü görse ne olur ?
Kelimelerin Duyquları yoktur .
Onlara Duyqu katan ,
So¨yleyen Kis¸inin Hissettikleridir .