" Islak bir gün ayırdım bugün kendime Toplandı gözüme kara bulutlar Yağsın .... Ne kadar yağmuru varsa Döksün istiyorum Yağsın gözlerimden durmasınlar istiyorum Senin değdiğin ne varsa Senin iliştiğin ne varsa Senden hiç bir iz kalmasın istiyorum..."
BİR YAHUDİ, aklınca imtihan etmek gayesiyle, Hazret-i Peygamber’in yanına geldi. Elindeki yiyeceği göstererek:
“Ey İslam Peygamberi” dedi. “Bu benim rızkım mıdır?”
Dessas Yahudi, sorusuna cevap olarak, “Evet rızkındır” denirse elindekileri atacak; “Hayır rızkın değildir” denirse de, alıp yiyecekti. Böylece de aklınca Peygamber Aleyhisselam’ı güya sözünde haksız çıkaracaktı.
Allah’ın Peygamberi, hiç tereddüt etmeden Yahudiye şöyle cevap verdi:
Ah ulan ah Kafamız çalışmadı Özdil kadar olamadık 2500 e gerek yoktu 1000 liradan satsak Onbin tane On milyon eder İki villada biz yaptırdık Nede olsa aç olsada 2500 e nutuk alan çok var ülkede....
" Kim demiş ki; İnce iştir aşk.. Solgun yüzde gülüş, Tende dokunuş … Haykırışıdır Suskun dizelerin… Sayıklamasıdır Görülen en güzel düşlerin... Hatta Bir kez uyuyup Bir daha hiç uyanmamaktır aşk.."
" Islak bir gün ayırdım bugün kendime
Toplandı gözüme kara bulutlar
Yağsın ....
Ne kadar yağmuru varsa
Döksün istiyorum
Yağsın gözlerimden
durmasınlar istiyorum
Senin değdiğin ne varsa
Senin iliştiğin ne varsa
Senden hiç bir iz kalmasın istiyorum..."
BİR YAHUDİ, aklınca imtihan etmek gayesiyle, Hazret-i Peygamber’in yanına geldi. Elindeki yiyeceği göstererek:
“Ey İslam Peygamberi” dedi. “Bu benim rızkım mıdır?”
Dessas Yahudi, sorusuna cevap olarak, “Evet rızkındır” denirse elindekileri atacak; “Hayır rızkın değildir” denirse de, alıp yiyecekti. Böylece de aklınca Peygamber Aleyhisselam’ı güya sözünde haksız çıkaracaktı.
Allah’ın Peygamberi, hiç tereddüt etmeden Yahudiye şöyle cevap verdi:
“Yersen, rızkındır!”
Hepiniz kendi ayıbınızın hamalısınız...
Başkasının ayıbını kınamayın....
Şirazi
Yemyeşil saçlarını
Sarartıp
Dökünce ağaçlar
Daldaki son yaprak sen ol,
Bekle…
Yazgın benzemesin
Denize ulaşamadan
Kuruyan nehirlere.
Sevgimin uçsuz bucaksız
Çöllerinde,
Susuz bir bedevi gibi
Umuda aç ellerini,
Bekle…..
Ateşi sönse de
Umudun,
Son kıvılcımını
Saklayarak bekle beni….
Sıcaklığım
Rüzgarla yalayacak
Yüzünü önce,
Alevleyecek
Umudunun korunu.
Ay olup doğacağım
Karanlığa tutkun gecelerine….
Yitirmiş de olsan
Umutlarını,
Yine
Sana geleceğim
Beni bekle…….
G , Onay
Toprak çağırmadan gel......
Bu iyiydi
Beğendim:)......
Kenana ortaklık teklif edeyim.
O Cevşen satsın
Ben nutuk satacam..
Ah ulan ah
Kafamız çalışmadı
Özdil kadar olamadık
2500 e gerek yoktu
1000 liradan satsak
Onbin tane
On milyon eder
İki villada biz yaptırdık
Nede olsa aç olsada 2500 e nutuk alan çok var ülkede....
" Kim demiş ki;
İnce iştir aşk..
Solgun yüzde gülüş,
Tende dokunuş …
Haykırışıdır
Suskun dizelerin…
Sayıklamasıdır
Görülen en güzel düşlerin...
Hatta
Bir kez uyuyup
Bir daha hiç uyanmamaktır aşk.."
" Aşk,aşk dedim
Tutuldum
En tepesindeki meyvesine
Ağacın
Kopartamadım
Durdukça büyüdü
Ben yemeden
Dalında çürüdü..."
" Işığım düşer üstüne
Kara gecelerde..
Korkarsın karanlıktan.
Bilirim;
Hüzün keser yüreğin
Gözlerin bulutlanır
Yağdı yağacak.....
Kabuslar yoldaşın olsun istemem....
Rüzgarın sessinde
Bölerim düşlerini
Derin geceden...."