bendeki bu ateş sönmeden mevsim yazdan hazana dönmeden gözlerine uykular inmeden göğsüne yatır beni, düşlere götür beni
aşk bu cana bedenden hak ise can ne cami çeker ne kilise ten sönmeden bitmez bu hadise
beni yanlış anlama şikayetim yok ama ben aşkı böyle bildim gel merhem ol yarama
ben hem kalp hem bedenim, nefestir ruhum benim aşk şarabı içerim, tez gelse de ecelim ben hem kalp hem bedenim, ateşten ruhum benim aşk şarabı içelim, kendimizden geçelim!
bir ömür böyle geçmez ah ile ağlasan da gülsen de nafile sen dursan da yürür bu kafile
beni yanlış anlama şikayetim yok ama ben aşkı böyle bildim gel merhem ol yarama…
are you lonesome tonight, do you miss me tonight? are you sorry we drifted apart? does your memory stray to a bright summer day, when I kissed you and called you sweetheart? do the chairs in your parlour seem empty and bare? do you gaze at your doorstep and picture me there? is your heart filled with pain, shall I come back again? tell me dear, are you lonesome tonight?
I wonder if you're lonesome tonight you know someone said that the world's a stage and each must play a part. fate had me playing in love you as my sweet heart. act one was when we met, I loved you at first glance. you read your line so cleverly and never missed a cue. then came act two, you seemed to change and you acted strange and why I'll never know. honey, you lied when you said you loved me and I had no cause to doubt you. but I'd rather go on hearing your lies than go on living without you. now the stage is bare and I'm standing there with emptiness all around and if you won't come back to me then they can bring the curtain down.
Is your heart filled with pain, shall I come back again? tell me dear, are you lonesome tonight?
____________________________
bu gece yalnız mısın, bu gece beni özlüyor musun? üzgün müsün ayrıldığımız için? o parlak yaz gününü hatırlıyor musun hani seni öptüğüm ve sevgilim diye seslendiğim?
salondaki koltukların görüntüsü boş ve terkedilmiş mi? beni hayal ediyor musun eşiğine bakıp kapının? kalbin acıyla dolu mu, geri döneyim mi? söyle sevgilim, bu gece yalnız mısın?
bu gece yalnız mısın merak ediyorum. bilirsin, biri dünyanın bir sahne olduğunu söylemiş, herkesin bir bölüm oynamak zorunda olduğu. kader sana sevgilimi, bana da aşığı oynatmayı seçmiş. birinci perde karşılaştığımız andı, ilk görüşte sana aşık oldum. sen dizelerini zekice okudun, hiçbir ipucunu atlamadan. sonra ikinci perde geldi, değiştin ve farklı davrandın sen. asla bilemeyeceğim, neden? tatlım, beni sevdiğini söylediğinde yalan söyledin. ve hiçbir sebep yoktu senden şüphelenmem için. fakat zaten yalanlarını dinlemeyi tercih ederdim sensiz yaşamaktansa. şimdi sahnede kimse yok ve öyle duruyorum orada etrafım bomboş. ve eğer dönmeyeceksen bana perdeyi indirebilirler aşağıya.
kalbin acıyla dolu mu, geri döneyim mi? söyle sevgilim, bu gece yalnız mısın? ...
bendeki bu ateş sönmeden
mevsim yazdan hazana dönmeden
gözlerine uykular inmeden
göğsüne yatır beni, düşlere götür beni
aşk bu cana bedenden hak ise
can ne cami çeker ne kilise
ten sönmeden bitmez bu hadise
beni yanlış anlama şikayetim yok ama
ben aşkı böyle bildim gel merhem ol yarama
ben hem kalp hem bedenim, nefestir ruhum benim
aşk şarabı içerim, tez gelse de ecelim
ben hem kalp hem bedenim, ateşten ruhum benim
aşk şarabı içelim, kendimizden geçelim!
bir ömür böyle geçmez ah ile
ağlasan da gülsen de nafile
sen dursan da yürür bu kafile
beni yanlış anlama şikayetim yok ama
ben aşkı böyle bildim gel merhem ol yarama…
yaşlanmak istediğim yer.
are you lonesome tonight, do you miss me tonight?
are you sorry we drifted apart?
does your memory stray to a bright summer day,
when I kissed you and called you sweetheart?
do the chairs in your parlour seem empty and bare?
do you gaze at your doorstep and picture me there?
is your heart filled with pain, shall I come back again?
tell me dear, are you lonesome tonight?
I wonder if you're lonesome tonight
you know someone said that the world's a stage
and each must play a part.
fate had me playing in love you as my sweet heart.
act one was when we met, I loved you at first glance.
you read your line so cleverly and never missed a cue.
then came act two, you seemed to change and you acted strange
and why I'll never know.
honey, you lied when you said you loved me
and I had no cause to doubt you.
but I'd rather go on hearing your lies
than go on living without you.
now the stage is bare and I'm standing there
with emptiness all around
and if you won't come back to me
then they can bring the curtain down.
Is your heart filled with pain, shall I come back again?
tell me dear, are you lonesome tonight?
____________________________
bu gece yalnız mısın, bu gece beni özlüyor musun?
üzgün müsün ayrıldığımız için?
o parlak yaz gününü hatırlıyor musun
hani seni öptüğüm ve sevgilim diye seslendiğim?
salondaki koltukların görüntüsü boş ve terkedilmiş mi?
beni hayal ediyor musun eşiğine bakıp kapının?
kalbin acıyla dolu mu, geri döneyim mi?
söyle sevgilim, bu gece yalnız mısın?
bu gece yalnız mısın merak ediyorum.
bilirsin, biri dünyanın bir sahne olduğunu söylemiş,
herkesin bir bölüm oynamak zorunda olduğu.
kader sana sevgilimi, bana da aşığı oynatmayı seçmiş.
birinci perde karşılaştığımız andı, ilk görüşte sana aşık oldum.
sen dizelerini zekice okudun, hiçbir ipucunu atlamadan.
sonra ikinci perde geldi, değiştin ve farklı davrandın sen.
asla bilemeyeceğim, neden?
tatlım, beni sevdiğini söylediğinde yalan söyledin.
ve hiçbir sebep yoktu senden şüphelenmem için.
fakat zaten yalanlarını dinlemeyi tercih ederdim
sensiz yaşamaktansa.
şimdi sahnede kimse yok ve öyle duruyorum orada
etrafım bomboş.
ve eğer dönmeyeceksen bana
perdeyi indirebilirler aşağıya.
kalbin acıyla dolu mu, geri döneyim mi?
söyle sevgilim, bu gece yalnız mısın? ...
* 'yaparım! yaparım! yaparııımm! .......' (cumali- eşkıya)
**peyniri fazla kaçıran kahramanımızın feci halde midesi bulanmaktadır. erkek kahraman onu oyalamak istercesine mevzuyu değiştirmeyi istemektedir:
-heyyy şurdaki inekleri görüyor musun? ? ?
-bana inek demeeeee! az önce onlardan birini yedim beeennnn! ...tanrıııımmmm…sanırım kusucaaaaammmmm! ..... (french kiss)
***erkek ve kadın sadece arkadaş olamazlar! (when harry meet sally)
****ben de sonuçta sıradan bi kızım ve bi çocuğun önünde durmuş, O’ ndan beni sevmesini bekliyorum (anna smith – notting hill)
kız dediğin nazlı olur, erkekse aslan yürek
er kişinin yanında hatun gerek ;))
Ps: aslan yürek yerine mangal yürek olacaktı. “Barış” severler bilir. bugünlük böyle ;)
annemden sonra…bazen aynı kulvarda…
annemin olduğu her yer ;)
Türk yürüyüşü.
ve oralardan bi dost..
çıkış kapısı.
aynı anda hem türkü söyleyip hem mendil sallayıp hem de dönebiliyor! hem de mikrofonun kordonuna dolanmadan ;)))
büyük yetenek! ...