ya kahretsin.... abimden bana sıra kalmıyodu ki:((((( ben yaramazlıklara değilde sadece yaramazlık sonundaki cezalara ortak olabiliyordum:(((( zira bizim evde 'çocuklara eşit davranmak ilkesi! ! ! ' vardı:.((((( doğru dürüst yaramazlık hatırlamıyorum
en sinir olduğum tipler.... birde ağız burun bükülür, konuya göre sevimli yada entel bir hava takınılır! ! ! ! ! ! ! ne bu? ? ? ? ? ? ? hiç bişey.... türkçeyi katletmekten yada farklı olayım derken banal olmaktan baş ka ne? ? ? ? ? ?
asaleti bakışta duruşta konuşmada yansıtmaktır. bu ne bir bedendir nede görünüş. bu bir karekterdir, yaşayıştır. asaletin içten çıkıp dışarı yansımasıdır.
islam dinin temel şartlarındandır hoş görü, bunu 'elhamdülillah müslümanım' diyen herkes bilir. ancak yazılanlarda saygı ve sevgiden uzak hoşgörüden yoksun bir yaklasım görüyorum. fikirlerinize ve düşüncelerinize uymayan insanları eshef ve şiddetle kınadığınızı görüyorum. dinimizde bu yoktur. insanlara sadece doğru yol gösterilir ve gerisi onun kendi idrakine ve aklına bırakılır. kınama karşı çıkma hatta 'kafir' olarak görme diye bişey olamaz. Ve ne yazıktır ki insanlarımızı dinden soğutan uzaklaştıran da bu yapı ve yaklaşım değilmidir. bu dünyada fikir özgürlükleri düşünceleri paylaşma vardır. saygı beklerken saygıda göstermeniz gerekmektedir..... bu nedenle yazılan yazılarda herkesi saygı görebilmek için saygıya davet ediyorum. bu bir arada olmanın ve biraarada yaşamanın temel şartıdır. saygılarımla. (yazım; dini yazılar yazıpta eleştiritlere karşı sert tepki gösterenlere ithafen yazılmıştır.)
baklagiller ailesinin saygın ancak az tanınan üyelerindendir. isimleri nicedir. bundandır ki pek bilinmez. benimde bildiğim lubi, acebek, karagöz, karnıkara gibi isimleri vardır. yazın tazesinin yemeği pek bi lezzetlidir.
sen ve ben..... yani biz.... gecenin sonundaki gün, günün sonundaki gece gibi...... et ve tırmak gibiyiz...... ben cevizim sert kabuklu, çetin, sen içimsin tatlı, yumuşak, özel....... ben garip bir kırlangıç, sen benim en nadide yuvam....... ben hırçın bir tay, delidolu dolu dizgin, sen benim tek söz dinlediğim sahibim..... ben dünyayım; iyisi, kötüsü, güzeli, çirkiniyle, sen benim güneşim...... sen ve ben.... kalp ve nefes. beden ve ruh.... sen bensiz, ben sensiz anlamsız......
ya kahretsin....
abimden bana sıra kalmıyodu ki:(((((
ben yaramazlıklara değilde sadece yaramazlık sonundaki cezalara ortak olabiliyordum:((((
zira bizim evde 'çocuklara eşit davranmak ilkesi! ! ! ' vardı:.(((((
doğru dürüst yaramazlık hatırlamıyorum
en sinir olduğum tipler....
birde ağız burun bükülür, konuya göre sevimli yada entel bir hava takınılır! ! ! ! ! ! !
ne bu? ? ? ? ? ? ?
hiç bişey....
türkçeyi katletmekten yada farklı olayım derken banal olmaktan baş ka ne? ? ? ? ? ?
çok konuşuldu, daha da konuşılacak.....
ama boş konuşuldu, boşa konuşulacak....
boşluktan dolu bişey çıkmaz ki.....
asaleti bakışta duruşta konuşmada yansıtmaktır.
bu ne bir bedendir nede görünüş. bu bir karekterdir, yaşayıştır.
asaletin içten çıkıp dışarı yansımasıdır.
islam dinin temel şartlarındandır hoş görü, bunu 'elhamdülillah müslümanım' diyen herkes bilir. ancak yazılanlarda saygı ve sevgiden uzak hoşgörüden yoksun bir yaklasım görüyorum.
fikirlerinize ve düşüncelerinize uymayan insanları eshef ve şiddetle kınadığınızı görüyorum. dinimizde bu yoktur. insanlara sadece doğru yol gösterilir ve gerisi onun kendi idrakine ve aklına bırakılır. kınama karşı çıkma hatta 'kafir' olarak görme diye bişey olamaz.
Ve ne yazıktır ki insanlarımızı dinden soğutan uzaklaştıran da bu yapı ve yaklaşım değilmidir. bu dünyada fikir özgürlükleri düşünceleri paylaşma vardır.
saygı beklerken saygıda göstermeniz gerekmektedir.....
bu nedenle yazılan yazılarda herkesi saygı görebilmek için saygıya davet ediyorum.
bu bir arada olmanın ve biraarada yaşamanın temel şartıdır.
saygılarımla.
(yazım; dini yazılar yazıpta eleştiritlere karşı sert tepki gösterenlere ithafen yazılmıştır.)
eleştirirlerinizi bekliyorum.
bir yaz coşkusu.....
bir hasret türküsü.....
bir çift derin göz, çoçuksu bir gülüş.....
mutluluğumun portresi....
aşkımın memleketi.
ne yani! ! ! ! ! ! !
karşıdakinin gelmişine, geçmişine ecdadına gelişigüzel sövüp sayınca, adab-ı muhaşereti ulu orta yok sayınca, yanınızdaki sesinizi duyan bayanları utandırıp rahatsız edince içinizmi soğuyo?
mutlumu oluyosunuz?
intikamınızı almışmı oluyosunuz?
başınız göğemi eriyo? ? ?
noluyo yaaa
biri bana anlatsın?
bu terbiyesizlikten başka ne oluyo? ? ? ? ? ? ?
baklagiller ailesinin saygın ancak az tanınan üyelerindendir. isimleri nicedir. bundandır ki pek bilinmez. benimde bildiğim lubi, acebek, karagöz, karnıkara gibi isimleri vardır. yazın tazesinin yemeği pek bi lezzetlidir.
sen ve ben.....
yani biz....
gecenin sonundaki gün, günün sonundaki gece gibi......
et ve tırmak gibiyiz......
ben cevizim sert kabuklu, çetin,
sen içimsin tatlı, yumuşak, özel.......
ben garip bir kırlangıç,
sen benim en nadide yuvam.......
ben hırçın bir tay, delidolu dolu dizgin,
sen benim tek söz dinlediğim sahibim.....
ben dünyayım; iyisi, kötüsü, güzeli, çirkiniyle,
sen benim güneşim......
sen ve ben....
kalp ve nefes.
beden ve ruh....
sen bensiz, ben sensiz anlamsız......
asil, gururlu,mağrur bir baş
geniş, heybetli omuzlar üzerinde........
ışıltısı şimşek gibi gözlerden fışkıran bir zeka........
içten, derinden gelen, coşkulu, çocuksu
ama baştan çıkartıcı bir gülümseme......
bazen bahar tazeliğinde,
bazen okyanuslar derinliğinde,
hayatı herhaliyle yansıtan gözler.......
ummanlar gibi kocaman,
ama bir yaprak gibi narin nazenin bir yürek......
coşkulu, mutlu, anlamlı, güzel bir dünya.........
MÜKEMMEL BİR SEVGİLİ..........
hayata ve aşka dair herşey.....