Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • KARABÜK SAFRANBOLU ÇERÇEN KÖYÜ28.10.2009 - 11:51

    6 mahalleden olusur Cercen. Yukari Koy, Asagi Koy, Gurbetler, Karatas, Irezli, Ahcioglu Mahallesi. Biz Yukari Koyluyuz. Okula en yakin mahalledir. 22 hanelik kucuk bir yerlesim birimidir. Ozellikle de kiz aylarinda pek kimsesi yoktur, ama camisi, cesmesi, camasirligi, mezarligi, su sebekesi ve kanalizasyon sebekesi vardir. Elektirigi, telefonu da vardir. Yolu da gayet guzeldir.

    Her tarafi yemyesildir... Ve giderek de yesillenmektedir. Insansizligin verdigi bir sonuc tabii. Cocukluk donemlerimi hatirliyorum da, her evde insan vardi. Bahce sulamasi icin, koyluler birbirleriyle bazen tartisirdi. Simdi ise kimse yok koyde. Bag, bahce yapan da yok. Tarlalar giderek orman oluyor. Bu yaz Turkiye'deydim. Tapu Kadastro gorevlileri koy koy geziyordu. Bizim koye de geldiler tabii. Zamaninda dedemin, babaanemin sirtlarinda tas tasiyarak ya da agac koku falan kaziyarak falan temizledigi tarlalar, orman bolgeye yazildi hep. Insanin ici aciyor, ama olmasi gereken de bu. Sen bakmazsan eger, devlet alir, bakar...

  • KARABÜK SAFRANBOLU ÇERÇEN KÖYÜ28.10.2009 - 11:32

    Bak yaaa, burda Cercen Koyu varmis da benim haberim olmamis... OLmaz tabii. Antoloji gezgini denilen makine, bir gun icinde 33873 terim ekler ve hepsine de birer mesaj yollarsa, bu Ofli'de kizar, adamin actigi hic bir terime goz ucuyla olsa dahi bakmaz...

    Ama, bu Cercen... Tum cocuklugumu gecirdigim, ilk okul birinci sinifini okulunda okudugum yer. Okul numarami bile animsiyorm; 48'di... Ogretmenimin adi ise Riza Ozdal (Turkiye'de oldugum zamanlarda bazen gorurum kendisini. Hala daha kulagimi ceker) . Okula daha sonra o zamanlar il olmamis Karabuk'te okumus, ve tamamlamistim.

    Neyse, konumuz bu degil tabi. Koyu anlatacagim size...

    Beni izlemeye devam edin. :)

  • Eve Dönüş Yasası27.10.2009 - 02:14

    Suca karismamis olanlari kurtaralim derken, bir seyi gozden kacirmamak gerek ayni zamanda. Eger gelenlerin iclerinde suca karismis olanlari varsa, mutlaka, ama mutlaka hakettikleri cezalara carptirilmalari sart. Belki bir nebze olsun azalir acilar...

    Bu kadar doluyken bu ulke insani, bir yerlere bir sozler verildi diye (Verildiyse eger tabi) , es gecilmemeli bu. Zorla gelinilmedi bu noktaya...

  • zal oğlu rüstem27.10.2009 - 01:31

    Yanlis yazilan bir basliktir...

  • Eve Dönüş Yasası27.10.2009 - 01:24

    Bu arada, bu terimi buraya ekleyen Nusret beyi de, ayrica kutlamak ve kendisine tesekkur etmek istiyorum. Sagolsun, varolsun....

  • Eve Dönüş Yasası27.10.2009 - 01:22

    Kafami karmakaris eden yasadir. Soyle ki:

    Bu olaylarin baslangic tarihini 1984 olarak kabul edersek (Bilenler hatirlayacaktir, 15 Agustos 1984'de PKK, Semdinli Ve Eruh baskinlarini gerceklestirmisti. Boylesine toplu bir hareket ilk kez oluyordu) .\, aradan gecen ceyrek asirda, yaklasik 35.bin kisiyi kaybetmisiz. Olayin bir de ekonomik boyutu da var, ama ben insani one cikarmak istedigim icin verdim bu sayiyi.

    Baslangicta, uc bucuk eskiyaydi. Gerekli onlamleri zamaninda alamadik ve sonuc, bir ustteki pragraf... Onunu alamadigimiz gibi, her gecen gun daha da siddetlenerek bugunlere geldik. Bir turlu basaramadik. Denedigimiz yol, yol degildi belki de...

    Simdi hukumet, bir baska yolu denemeye calisiyor. Ancak korkunc bir tepki olustu bir anda. Ozellikle de basini MHP ve Sehit Yakinlari'nin cektigi bir taraf, deyim yerindeyse esip gurluyor hergun. Bunlara ana muhalefet partisi CHP de katiliyor, sokaktaki vatandas da...

    Boyle, bir tarafin yapacagiz, bir diger tarafin yaptirmam diye diretmesi, bizi nereye goturecek bakalim. Bir turlu orta yolunu bulamiyoruz bir isin. Diyalog yolu hep kapali. Zaten bizim insanimiz icin gri hic olmamistir. Bir sey ya siyahtir, ya beyaz. Ortadaki ara renkleri gormuyoruz, goremiyoruz. Ya da gormek istemiyoruz...

    Ya ne bileyim, bu kadar asiri tepki vermesek de, bu isten nasil kurtuluruz diye az biraz kafa yorsak, beyin jimnastigi yapsak, olmaz mi acaba? Ornegin, hukumetin gerceklestirmeye calistigi bu yasayla, biraz yol alinsa, hic degilse, suca bulasmamis kisiler ile orgutun arasinda bir catlak olusturmak mumkun olmaz mi? Her nereden donerlerse donsunler, iclerinde gercekten temiz olanlar ve bir sekilde bu orgute katilip, bir turlu ayrilamayanlari dahi kurtaramaz miyiz? Zararin neresinden donersek daha azzararla doneriz, denemez mi?

    Sanirim devam edecegiz bu konuya...

  • şu an ne dinliyorum27.10.2009 - 01:02

    Aysun Gultekin, 'Iste Gidiyorum Cesm-i Siyahim...

  • fıkra26.10.2009 - 13:32

    Genc kiz, annesine iki aydir adet gormedigini soyler. Annesi, cok tedirgin olur ve eczaneye bir hamilelik testi almaya gider ve sonuclar kizin hamile oldugunu gosterir. Anne cildirmistir, bagirir cagirir ve bunu yapan hangi domuz, bilmek istiyorum der. Kiz telefon acar ve yarim saat icinde bir ferrari evin onunde durur, icinden hafif kirlasmis saclari ve cok pahali bir elbisenin icinde manyak yakisikli bir adam iner ve kapidan iceri girer. Anne baba ve kizla beraber otururlar.

    Adam; 'kiziniz durumu anlatti, kisisel durumumdan dolayi kizinizla evlenemem, ancak tum sorumlulugu aliyorum der. Eger bir kız cocugu dogarsa annesine; bir ev, bir yazlik villa ve 1 milyon dolarlik bir banka hesabi, eger bir erkek cocuk olursa; birkac fabrika ve bir milyon dolarlik bir hesap, eger ikiz dogarsa her ikisine de 500 bin dolarlik hesap ve bir fabrika verecegim' der ve devam eder. 'Ancak dusuk olursa....'

    O zamana kadar sessizce bekleyen baba elini dostca adamin omuzuna koyar ve 'Ne olacak, o zaman kizimla tekrar birlikte olursunuz evladım' der.

    Yuzunuzden gulumseme hic eksilmesin efendim...

  • fıkra26.10.2009 - 13:24

    Uc arkadas tren istasyonuna gitmisler. Iclerinden biri giseye yaklasip bilet almis ve trenin kalkmasina ne kadar zaman oldugunu sormus.

    - Bir saat on bes dakika. Arkadaslarina donmus:
    - Daha cok var, hadi gidip su karsiki kafede cay icelim. Oradan buradan derken laf lafi acmis. Birden tren duduguyle kendilerine gelmisler. Kosarak disari firlamislar ama, nafile. Tren kacmis..
    sormuslar:
    - Sonraki tren ne zaman?
    - Bir bucuk saat sonra. Yine donmusler kafeye. Yine çay, yine laf ve derken yine duduk sesi. Kosmuslar ama bu defa da treni kacirmislar.

    Bir saat sonra bir tren daha varmis. Donmusler kafeye. Ama bu kez uyanik duruyorlar. Trenin sesini duyar duymaz kalkmislar ve kosmaya baslamislar. Iclerinden ikisi; biri bir vagona, digeri baska vagona zar zor yetismis. Ucuncu ise geride kalmis ve yetisememis. Bir sure dovundukten sonra baslamis katila katila gulmeye. Durumu goren istasyon memuru dayanamayip sormus:
    - Hem treni kacirdin hem guluyorsun!
    - Nasil gulmeyeyim! . Onlar beni ugurlamaya gelmisti.

    Yuzunuzden gulumseme hic eksilmesin efendim...

  • atatürkün sözleri26.10.2009 - 01:25

    'Buyukluk odur ki, hic kimseye iltifat etmeyeceksin, hic kimseyi aldatmayacaksin, memleket icin gercek ulku neyse onu gorecek, o hedefe yuruyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktir, herkes seni yolundan cevirmeye calisacaktir. Iste sen burada direneceksin. Onunde sonsuz engeller yigilacaktir. Kendini buyuk degil kucuk, aracsiz, hic telakki edecek, kimseden yardim gelmeyecegine inanarak o engelleri asacaksin. ondan sonra sana buyuksun derlerse, bunu diyenlere de guleceksin.'