faşizmin ve devlet tapınmacılığının karşısında bir özgürleşme modeli olan anarşizm,toplumsal ve tarihsel gelişme yasalarını kavrayamadığı için tarihsel ve güncel boyutta emperyalizme ve gericiliğe karşı bir alternatif oluşturamamıştır...bu yüzden sosyalizmin-komünizmin çocukluk hastalığı oarak,bir k.burjuva idolojisi olarak degerlendirilebilir....ama yinede faşist otoriter devletlere karşı eyidir.....
Devlet sınıflı topluma geçişin yaratığıdır. Ve bir sınıfın bir diğer sınıf karşı hakimiyet-baskı aracıdır. Yani sınıf çelişkilerinin bir ürünüdür. Lenin derki devlet en son ama en yüce eylemini proletarya diktatörlüğünde yapacaktır. ve devlet sönümlenmeside bununla birlikte gerçekleşecek bir süreçtir. Ama devletten iktidardan nefret edebiliriz ama iktidar olmadan dünyayı değiştirmek mümkünmü? yani devlet aygıtını proleteryanın elinde bir silaha dönüştürmek gerekir yoksa devleti yüceltme gibi bir durum söz konusu değildir. İktidar olmadan dünyayı değiştirmek' sırf 'sivil toplumun' baskısıyla burjuvazinin kendi sınıfsal özünün değiştirilebileceği düşüne denk düşer. Elementlerin özünü yapısını değiştirmek ancak onların atom çekirdeklerinin nötron bombardımanıyla dağıtılmasıyla mümkün oluyor. Burjuvazinin kendi çıkarları konusunda atom çekirdeği kadar katı olmadığını düşlemek için elde hangi kanıt var
Devlet, Marksist- Leninist öğretiye göre bir sınıfın başka bir sınıfı baskı altında tutmak için kullandığı bir araçtır. Onun icindir ki şuanki burjuva düzeni diğer sınıf olan işçi sınıfını baskı altında tutmak için devleti kullanmaktadır. tabi ki işçi sınıfı da kendi iktidarını kurduğu zaman devleti bir araç olarak kullanacaktır. çünkü yenilgiye uğrayan burjuvazi iktidarıele geçirmek için tekarar harekete geçecektir. bunu daha azgınca yapmaya başlayacaktır. onun için işçi sınıfı kendi iktidarını elinde tutmak için proletarya iktidarını elinde tutacaktır. lenin bubu gereksini mi şu şekilde açıklamaktadır; ' 'Proletaryanın, sömürücülerin direncini bastırmak için olduğu kadar, nüfusun büyük yığınını -köylülük, küçük-burjuvazi, yarı proleterler- sosyalist ekonominin 'kurulması' işinde yönetmek için de devlet iktidarına, merkezi bir güç örgütüne, bir zor örgütüne gereksinimi vardır'
Devlet sonsuza kadar bir baskı aracı olarak kalmayacaktır. Devlet, toplumun sınıflara bölünmesinin bir ürünüdür. Devlet, sınıflar yok olunca birlikte yok olacaktır. F. Engles bu durumu şöyle özetlemektedir; ' Artık baskı altında tutulacak hiçbir toplumsal sınıf kalmayınca; sınıf egemenliği ve bugüne kadarki üretim anarşisi üzerine kurulu bireysel varoluş mücadelesi, bunlardan doğan çatışma ve aşırılıklarla birlikte ortadan kalkar kalkmaz, baskı altına alınacak hiçbir şey kalmaz, özel bir baskı gücü, yani devlet zorunlu olmaktan çıkar. Devletin kendini gerçekten tüm toplumun temsilcisi olarak var ettiği ilk eylem –üretim araçlarına toplum adına el koyma–, aynı zamanda onun devlet olarak son bağımsız eylemidir. Devlet iktidarının toplumsal ilişkilere müdahalesi, birbiri ardına tüm alanlarda gereksiz hale gelir ve sonra kendiliğinden sönüp gider. Kişiler üzerinde yönetimin yerini, şeylerin yönetimi ve üretim süreçlerinin yönetimi alır. Devlet “ilga” edilmez, söner'
nazım hikmet vatansever degil,enternasyonal bir şairdir..(yurtseverlik ve enternasyonalizm diyalektik bir bütündür) pablo nerulardanjen paul sartrelara kadar filozoflar şairlerin düşün ve eylem insanlarının büyük bir coskuyla ve ölümününden sonra hüzünle bahsettiği,arkasından yazılar yazdığı,bütün dünya halklarını yasamı ve ölümüyle derinden etkilemiş olan, hiç milli sınıra sıkıştırılamayacak kadar büyük bir dünya şairidir...
terör emperyalizmdir..empryalizmin varlık zeminidir..terörün kaynagıda baskının şiddetin kaynagıda emperyalizmdir..bugünkü konjoktürde abdnin jandarmarlığı yaptığı askeri paktını natonun yaptığı sistem eli kanlı terör örgütüdür..ve buna karşı çıkmak terör degil insanlık onurudur...
türkiyedeki rejimin gerçek adı..onyıllardır türkiyedeki rejimin yönetme ve yok etme politikası..darbeler provokasyonlar,katliamlar,cezaevleri,düşünce sucları bunun en açık göstergesi... faşizm klasik tanımıyla tekelci burjuvazinin veya oligarşilerin en gerici en şovenist en kanlı en baskıcı terörist diktatörlüğü olarak tarif edilir. faşizmde burjuva demokrasisi rafa kaldırılır, var olan tüm demokratik ve siyasal haklar gasp edilir değişik ülkelerde uygulanan faşizmin genel olarak karakterleri şovenizm, ırkçılık ve devletin yüceleştirilmesidir. Halk baskı ve şiddetle devlete boyun eğmeye, köle olmaya zorlanır. Her şey devlet içindir..faşizm düşüncenin ve toplumsal gelişmenin karşısında yükselen devrimci dalgayı yok etmek burjuvazinin emek ve demokrasi karşısında son çırpınışlarıdır..
Ölümünün 42.yılında komünist şaiirimiz Nazım Hikmet'i anıyoruz. Senin gibi keşke herkes vatan haini olabilse... Sanada vatan haini demişler ya... 'nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi hikmet. nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.' bir ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla, bir ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında amiral vilyamson'un 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, amerikan amirali amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira. 'amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi hikmet. nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.' evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim. vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, vatan, amerikan üsleri, amerikan bombası, amerikan donanması, topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim. yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla: nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. Nazım Hikmet Ran
emperyalist kapitalizm karşıtı..bunun pratikteki tutarlı tek ve gerçek temsilcisi,devrimci proleterya ve devrimci marksistlerdir
faşizmin ve devlet tapınmacılığının karşısında bir özgürleşme modeli olan anarşizm,toplumsal ve tarihsel gelişme yasalarını kavrayamadığı için tarihsel ve güncel boyutta emperyalizme ve gericiliğe karşı bir alternatif oluşturamamıştır...bu yüzden sosyalizmin-komünizmin çocukluk hastalığı oarak,bir k.burjuva idolojisi olarak degerlendirilebilir....ama yinede faşist otoriter devletlere karşı eyidir.....
Devlet sınıflı topluma geçişin yaratığıdır.
Ve bir sınıfın bir diğer sınıf karşı hakimiyet-baskı aracıdır.
Yani sınıf çelişkilerinin bir ürünüdür.
Lenin derki devlet en son ama en yüce eylemini proletarya diktatörlüğünde yapacaktır.
ve devlet sönümlenmeside bununla birlikte gerçekleşecek bir süreçtir.
Ama devletten iktidardan nefret edebiliriz ama iktidar olmadan dünyayı değiştirmek mümkünmü?
yani devlet aygıtını proleteryanın elinde bir silaha dönüştürmek gerekir
yoksa devleti yüceltme gibi bir durum söz konusu değildir.
İktidar olmadan dünyayı değiştirmek' sırf 'sivil toplumun' baskısıyla burjuvazinin kendi sınıfsal özünün değiştirilebileceği düşüne denk düşer.
Elementlerin özünü yapısını değiştirmek ancak onların atom çekirdeklerinin nötron bombardımanıyla dağıtılmasıyla mümkün oluyor.
Burjuvazinin kendi çıkarları konusunda atom çekirdeği kadar katı olmadığını düşlemek için elde hangi kanıt var
Devlet, Marksist- Leninist öğretiye göre bir sınıfın başka bir sınıfı baskı altında tutmak için kullandığı bir araçtır. Onun icindir ki şuanki burjuva düzeni diğer sınıf olan işçi sınıfını baskı altında tutmak için devleti kullanmaktadır. tabi ki işçi sınıfı da kendi iktidarını kurduğu zaman devleti bir araç olarak kullanacaktır. çünkü yenilgiye uğrayan burjuvazi iktidarıele geçirmek için tekarar harekete geçecektir. bunu daha azgınca yapmaya başlayacaktır. onun için işçi sınıfı kendi iktidarını elinde tutmak için proletarya iktidarını elinde tutacaktır.
lenin bubu gereksini mi şu şekilde açıklamaktadır; ' 'Proletaryanın, sömürücülerin direncini bastırmak için olduğu kadar, nüfusun büyük yığınını -köylülük, küçük-burjuvazi, yarı proleterler- sosyalist ekonominin 'kurulması' işinde yönetmek için de devlet iktidarına, merkezi bir güç örgütüne, bir zor örgütüne gereksinimi vardır'
Devlet sonsuza kadar bir baskı aracı olarak kalmayacaktır. Devlet, toplumun sınıflara bölünmesinin bir ürünüdür. Devlet, sınıflar yok olunca birlikte yok olacaktır.
F. Engles bu durumu şöyle özetlemektedir; ' Artık baskı altında tutulacak hiçbir toplumsal sınıf kalmayınca; sınıf egemenliği ve bugüne kadarki üretim anarşisi üzerine kurulu bireysel varoluş mücadelesi, bunlardan doğan çatışma ve aşırılıklarla birlikte ortadan kalkar kalkmaz, baskı altına alınacak hiçbir şey kalmaz, özel bir baskı gücü, yani devlet zorunlu olmaktan çıkar. Devletin kendini gerçekten tüm toplumun temsilcisi olarak var ettiği ilk eylem –üretim araçlarına toplum adına el koyma–, aynı zamanda onun devlet olarak son bağımsız eylemidir. Devlet iktidarının toplumsal ilişkilere müdahalesi, birbiri ardına tüm alanlarda gereksiz hale gelir ve sonra kendiliğinden sönüp gider. Kişiler üzerinde yönetimin yerini, şeylerin yönetimi ve üretim süreçlerinin yönetimi alır. Devlet “ilga” edilmez, söner'
nazım hikmet vatansever degil,enternasyonal bir şairdir..(yurtseverlik ve enternasyonalizm diyalektik bir bütündür) pablo nerulardanjen paul sartrelara kadar filozoflar şairlerin düşün ve eylem insanlarının büyük bir coskuyla ve ölümününden sonra hüzünle bahsettiği,arkasından yazılar yazdığı,bütün dünya halklarını yasamı ve ölümüyle derinden etkilemiş olan, hiç milli sınıra sıkıştırılamayacak kadar büyük bir dünya şairidir...
yaşasın proletaryanın,ezilen dünya halklarının ögretmeni,büyük ekim sosyalist devriminin önderi vlademir ilyiç ulyanov lenin....lenin önderdir lenin insandır..lenin bilimdir lenin felsefedir..lenin sosyalizmdir...lenini savunmak sosyalizmi savunmaktır..insanlıkta ısrar sosyalizmde ısrardır...
dünya halklarının düşmanı..eli kanlı bir terör örgütü....natoya karşı çıkmak insanlığı savunmaktır
terör emperyalizmdir..empryalizmin varlık zeminidir..terörün kaynagıda baskının şiddetin kaynagıda emperyalizmdir..bugünkü konjoktürde abdnin jandarmarlığı yaptığı askeri paktını natonun yaptığı sistem eli kanlı terör örgütüdür..ve buna karşı çıkmak terör degil insanlık onurudur...
türkiyedeki rejimin gerçek adı..onyıllardır türkiyedeki rejimin yönetme ve yok etme politikası..darbeler provokasyonlar,katliamlar,cezaevleri,düşünce sucları bunun en açık göstergesi... faşizm klasik tanımıyla tekelci burjuvazinin veya oligarşilerin en gerici en şovenist en kanlı en baskıcı terörist diktatörlüğü olarak tarif edilir. faşizmde burjuva demokrasisi rafa kaldırılır, var olan tüm demokratik ve siyasal haklar gasp edilir değişik ülkelerde uygulanan faşizmin genel olarak karakterleri şovenizm, ırkçılık ve devletin yüceleştirilmesidir. Halk baskı ve şiddetle devlete boyun eğmeye, köle olmaya zorlanır. Her şey devlet içindir..faşizm düşüncenin ve toplumsal gelişmenin karşısında yükselen devrimci dalgayı yok etmek burjuvazinin emek ve demokrasi karşısında son çırpınışlarıdır..
Türkiye Komünist Partisi,
T.K.P.’em benim,
Seni düşünüyorum.
Sen dünümüz, bugünümüz, yarınımızsın,
En büyük ustalığımız,
En ince hünerimizsin.
Sen aklımız, yüreğimiz ve yumruğumuzsun.
Dünyada bir anılır şanlı soyun var:
Sen küçük kardeşisin V.K.P. (B) nin.
Sen bana bugün
Mübarek alnındaki yara yerinle
Ve işçi bileklerinde zincir izleriyle göründün,
Yürüyorsun dimdik, pırıl pırıl.
Ömrümde yalnız seninle
Ve senin safında olmakla övündüm
Ölümünün 42.yılında komünist şaiirimiz Nazım Hikmet'i anıyoruz. Senin gibi keşke herkes vatan haini olabilse... Sanada vatan haini demişler ya...
'nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi hikmet.
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.'
bir ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne,
kapkara haykıran puntolarla,
bir ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında amiral vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, amerikan amirali
amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
'amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi hikmet.
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.'
evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,
ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, amerikan üsleri, amerikan bombası,
amerikan donanması, topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Nazım Hikmet Ran