Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • kenan evren12.09.2006 - 15:27

    Bu gün 12 EYLÜL bu gün o nun bayramı 5 kişilik cuntasıyla ülke yönetimine el koyup yüzbinlere acı çektirilen insanların sorgusuz sualsiz yıllarca işkence gördüğü devrin başlangıcı.Eskiden merak ediyordum rahat uyuyabiliyor mu diye ama son açıklamalarından sonra artık merak da etmiyorum bu gün bile olsa asardım diyor insanları.
    Sen çok yaşa ressam efendi ne diyim başka

  • 12 eylül07.09.2006 - 14:13

    Beş generalden oluşan Faşist cuntanın ülkemin üzerine kabus gibi çöktüğü gün.Bu süreçte yüzbinlerce insan gözaltına alınıp işkenceden geçirildi.yüzlerce insan gözaltında ve cezaevlerinde işkence sonucu katledildi.Bir tanesi 18 yaşına bile gelmemiş (ERDAL EREN) Tam 50 kişi darağacına yollandı.
    Faşist darbeyi yapanların bir kısmı öldü ve tarihin kara sayfalarına gömüldü.Bir tanesi ise hala Marmariste NU resimler yapmakla meşgul.
    Çocuklar onu sadece resim yapan ihtiyar amca diye biliyorlar.
    Ama katledilenler unutulmadı unutulmayacak.
    ASILMAYIP BESLENENLER DE UNUTMADI VE UNUTMAYACAKLAR
    TA Kİ DARBECİLERDEN HESAP SORULANA KADAR

  • İBRAHİM KAYPAKKAYA17.05.2005 - 13:36

    18 Mayis 1972 de çektirilen onca eziyete ve iskencelere karsin Diyarbakir zindanlarinda fasizme teslim olmayarak ser verip sir vermeyen yigit önder IBRAHIM KAPAKKAYA yi saygiyla aniyoruz.
    Anisi önderimizdir

    'DEVRİM İÇİN HER ZAMAN ÖLECEKLER BULUNUR
    …gider …gider, nice koçyiğitler gider
    Senin de içinde bir oğlun varsa çok değildir
    Ey mavi gök! Ey yağız yer bilesin ki
    Yüreğimiz kabına sığmamakta
    Örsle çekiç arasında yoğrulduk
    Hıncımız derya gibi kabarmakta'

    IBRAHIM KAYPAKKAYA

  • fikri sönmez04.05.2005 - 13:30

    FİKRİ SÖNMEZ
    1938-4 MAYIS 1985

    ' BEN NE YAPTIMSA HALKIM İÇİN HALKIMLA BİRLİKTE YAPTIM' dİyen FATSA nın devrimci belediye başkanını cezaevindeki kötü şartlar nedeniyle yaşamını yitirişinin 20.yılında saygıyla anıyorum.

    Seslerimiz yeniden kuşattığında şehirleri
    söylevlerini çıkarıp
    yüreğimizin mücevher kutusundan
    şiirlerle,öykülerle meydanlara dökeceğiz
    ve O'nun
    sesizce gömüldüğü yere
    çiçeklerle,güllerle,
    çelenklerle süslenmiş
    büstünü dikeceğiz...........

  • nazım hikmet15.01.2005 - 17:06

    Bugün büyük şair Nazım Hikmet Ran ın 103.doğum günü.Yaşamı boyunca ezilen insanların kurtuluşu davasına hizmet etmiş bu uğurda yıllarca hapis yatmış ve çok sevdiği vatanından uzak kalmış olan büyük usta bu gün 103 yaşında.Ne acıdır ki bütün dünyanın ustalığını kabul ettiği bu büyük adamı biz yıllarca vatan haini belleyip mezarını bile ülkemize getirmedik.Ne zaman ki dünya Nazım a sahip çıktı bizim egemenlerimizde ellerine geçirdikleri fırsatı değerlendirip faşistinden yobazına büyük bir riyakarlık örneği göstererek sahip çıkmaya başladılar.MHP liler şiirlerinden dörtlükler okurken AKP liler mezarını ziyaret ediyorlar.
    Nazım ustayı bende OTOBİYOGRAFİ şiiriyle anmak istedim
    OTOBİYOGRAFİ..

    1902'de doğdum
    doğduğum şehre dönmedim bir daha
    geriye dönmeyi sevmem
    üç yaşımda Halep'te paşa torunluğu ettim
    on dokuzumda Moskova'da komünist Üniversite öğrenciliği
    kırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu
    ve on dördümden beri şairlik ederim

    kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
    ben ayrılıkların
    kimi insan ezbere sayar yıldızların adını
    ben hasretlerin

    hapislerde de yattım büyük otellerde de
    açlık çektim açlık gırevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir

    otuzumda asılmamı istediler
    kırk sekizimde Barış madalyasının bana verilmesini
    verdiler de
    otuz altımda yarım yılda geçtim dört metre kare betonu
    elli dokuzumda on sekiz saatta uçtum Pırağ'dan Havana'ya

    Lenin'i görmedim nöbet tuttum tabutunun başında 924'de
    961'de ziyaret ettiğim anıtkabri kitaplarıdır

    partimden koparmağa yeltendiler beni
    sökmedi
    yıkılan putların altında da ezilmedim

    951'de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün
    52'de çatlak bir yürekle dört ay sırtüstü bekledim ölümü

    sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım
    şu kadarcık haset etmedim Şarlo'ya bile
    aldattım kadınlarımı
    konuşmadım arkasından dostlarımın

    içtim ama akşamcı olmadım
    hep alnımın teriyle çıkardım ekmek paramı ne mutlu bana

    başkasının hesabına utandım yalan söyledim
    yalan söyledim başkasını üzmemek için
    ama durup dururken de yalan söyledim

    bindim tirene uçağa otomobile
    çoğunluk binemiyor
    operaya gittim
    çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanın
    çoğunluğun gittiği kimi yerlere de ben gitmedim 21'den beri
    camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye
    ama kahve falıma baktırdığım oldu

    yazılarım otuz kırk dilde basılır
    Türkiye'mde Türkçemle yasak

    kansere yakalanmadım daha
    yakalanmam da şart değil
    başbakan filân olacağım yok
    meraklısı da değilim bu işin
    bir de harbe girmedim
    sığınaklara da inmedim gece yarıları
    yollara da düşmedim pike yapan uçakların altında
    ama sevdalandım altmışıma yakın
    sözün kısası yoldaşlar
    bugün Berlin'de kederden gebermekte olsam da
    insanca yaşadım diyebilirim
    ve daha ne kadar yaşarım
    başımdan neler geçer daha
    kim bilir.

    NAZIM HİKMET

  • fatih altaylı26.12.2004 - 22:02

    Gazetecilik ve köşe yazarlığının yakışmadığı bir canlı

  • haluk kırcı25.12.2004 - 18:20

    Bahçelievler katliamının faili.Ya sev ya terket diye haykırırken birden bire Ukrayna ya iltica etti demek ki sevmiyormuş.O şimdi mülteci :))

  • 19 aralık 200017.12.2004 - 22:35

    Hollanda TAYAD Komitesi, 16 Aralık günü Lahey Parlementosu’nun önünde, Türkiye hapishanelerinde 19-22 Aralık 2000 tarihlerinde gerçekleştirilen hapishaneler katliamını protesto etti.
    Dün saat 11.00'de parlamento önünde toplanan TAYAD Komite üyeleri, neden parlamento önünde olduklarını, dağıttıkları bildirilerinde şöyle açıklıyorlardı; 'Tecrite, sansüre, katliamlara seyirci kalmak suç ortaklığıdır. Türkiye'de 19-22 Aralık 2000'de hapishanelere yapılan operasyonda 28 tutsak vahşice katledildi. İnsanlar diri diri yakıldı, işkencelerden geçirilip F-tipi hapishanelere atıldı. Şu ana kadar tecrit
    işkenceleriyle 117 insan katledildi, yüzlercesi sakat bırakıldı. İşte, AB tüm bunlara seyirci kalmakla yetinmeyip, Türkiye Devleti’nin bu katliamlarına bizzat destek vermiş ve onaylamıştır. Bu nedenle AB, Türkiye Devleti’nin işlediği bu suçların bizzat ortağıdır. Akan kandan, düşen candan sizde sorumlusunuz. Bu yüzden dayanıyoruz kapılarına...'
    Eylem sırasında '19 Aralık 2000: Türkiye Hapishanelerinde Katliam! Tecrit, Direniş Devam Ediyor! Ölümleri Durdurun! ' ve “Duydunuz mu! Türkiye Hapishanelerinde 117 İnsan Öldürüldü. Sorumlusu AB'dir' yazılı olan Hollandaca ve İngilizce pankartlar açıldı.

  • bahçelievler katliamı15.12.2004 - 16:29

    Abdullah Çatlı ve Idi Amin kod adlı Haluk Kırcı nın gerçekleştirdiği 7 TIP üyesi gencin hunharca katledildiği olay.
    Abdullah Çatlı layiğini buldu.Haluk Kırcı adlı faşist sürekli yanlışlıkla tahliye edilip duruyor.O şimdi dışarda.TC nin adaletinden kaçabildikçe kaçıyor ama halkın adaletinden kaçamayacak

  • Bülent Ecevit15.12.2004 - 16:25

    19 Aralık 2000 tarihinde yapılan Hayata Dönüş adlı cezaevi katliamının sorumlusu.Bu katliam sonucunda yirmi siyasi tutsak hayatını kaybetti yüzlercesi ağır yaralandı.Sözde hümanist ve demokratik solcu geçinen şair başbakan faşist partilerle ortaklık yapıp siyasi hayatını da bitirdi