Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı, yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu.
Aksam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe basında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı. Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki. İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını ilk defa doyurduktan sonra, bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titresen köpek yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman halkı. Anneler, babalar dumandan boğulmak üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar.
Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan bir TEBESSÜMÜN sonucuydu.
Otuz yasini gecmis bir kadin asla sizi gecenin bir yarisi uyandirip 'ne dusunuyorsun? ' diye sormaz....... Umurunda degildir cunku ne dusundugunuz.
*********************
Otuzunu asmis bir kadin TV deki maci seyretmek istemiyorsa, soylene soylene TV 'nin karsisinda yaninizda oturmaz....... Yapmak istedigi bir seyi yapar. Ve bu genellikle daha enteresan birseydir. ************************
Otuz yasini asmis bir kadin kendini yeterince iyi tanir ve kendinden emindir... Kim oldugunu, ne oldugunu, ne istedigini, ve kimden istedigini bilir. *************************
Otuzunu asmis cok az kadin onun hakkinda ya da yaptiklari hakkinda ne dusundugunuzu onemser.
************************
Otuz yas ustu kadin cogunlukla buyuk asklara, omur boyu surecek bagliliklara doymustur. Hayatinda en son ihtiyaci oldugu sey bir baska miz miz, devamli soylenen, ne yapacagina karisan, yapiskan bir asiktir. ***********************
Otuzunu asmis kadin, agirbaslidir.Bir operanin ortasinda ya da pahali bir restoranda sizinle ciglik cigliga kavga etmesi cok nadirdir... Ha tabi hakettiyseniz, sizi vururken de hic tereddut etmez, sonuclarina katlanmayi da planlayarak... *********************
Otuzunu asmis kadin ovguler yagdirmakta cok bonkordur, cogu hak edilmemis bile olsa..... cunku takdir edilmemenin ne oldugunu iyi bilir.
*********************
Otuzunu asmis kadin sizi bayan arkadaslariyla rahatlikla tanistiracak kadar kendine guvenir...... Daha genc bir kadin, en iyi arkadasini bile gormezlikten gelebilir, yanindaki adama guvenmedigi icin. ********************
Otuz yasin ustundeki kadin sizin onun arkadasina ilgi duymanizi hic sallamaz..... arkadasinin onun aldatmayacagini bilir. *********************
Kadinlar yaslari ilerledikce medyumlasirlar. Ona gunah cikarmaniza Hic gerek yoktur..... Onlar her haltinizi bilirler.
*********************
Otuz yasini asmis bir kadin Kipkirmizi bir ruj surdugunde bu ona cok yakisir. Ama daha genc kadinlarda boyle degildir. Cig durur.....
**********************
Otuz ustu kadinlar aciksozlu, dogrucu ve durustturler...... Onun icin ne anlam tasidiginizi merak etmenize gerek yoktur....... Ne kadar geri zekali oldugunuzu bir cirpida acik acik soyleyiverir....... eger bir geri zekali gibi davrandiysaniz.
Küçük kız, hüzünlü bir yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesine sebep oldu. Bu hava
içinde yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı,
yolladı. Arkadaşı bu teşekkürden o kadar keyiflendi ki, her öğlen yemek yediği lokantada garson kıza yüklü bir bahşiş
bıraktı. Garson kız ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu.
Aksam eve giderken, kazandığı paranın bir parçasını her zaman köşe basında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.
Adam öyle ama öyle minnettar oldu ki. İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını ilk defa doyurduktan sonra,
bir apartman bodrumundaki tek odasının yolunu ıslık çalarak tuttu. Öyle neşeliydi ki, bir saçak altında titresen köpek
yavrusunu görünce, kucağına alıverdi. Küçük köpek gecenin soğuğundan kurtulduğu için mutluydu. Sıcak odada sabaha
kadar koşuşturdu. Gece yarısından sonra apartmanı dumanlar sardı. Bir yangın başlıyordu. Dumanı koklayan köpek öyle
bir havlamaya başladı ki, önce fakir adam uyandı, sonra bütün apartman halkı. Anneler, babalar dumandan boğulmak
üzere olan yavrularını kucaklayıp, ölümden kurtardılar.
Bütün bunların hepsi, beş kuruşluk bile maliyeti olmayan bir TEBESSÜMÜN sonucuydu.
Benimle ölür müsün sevgilim?
Ömrünün sonbaharını bana ada
Birlikte gidelim bu sevgisiz cihandan
Birlikte uçalım gökyüzüne
Uyuyalım ebediyen yan yana
Göz-göze diz-dize…
Benden önce gitme küserim
Koca yatağımda beni tek koyma
Ağlattırma çaresizlik içinde
Koca kenti üstüme yıkma
Kimsesizler gibi beni bir başıma bırakma
Alışmalıyım sensizliğe şimdiden
Ara ara sensiz kalmalıyım
Bazen rüzgârın uğultusu
Bazen denizin maviliği
Altında düşünmeliyim bu fikri kabullenene kadar
Düşündüm-taşındım sonunda
Bir karara vardım
Benimle ölür müsün sevgilim?
Caner Yücel
Sokakta giderken, kendi kendime
Gülümsediğimin farkına vardığım zaman
Beni deli zannedeceklerini düşünüp
Gülümsüyorum.
Orhan Veli
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda.
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum.
Her şeyi söylemek mümkün,
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum...
GİDERSEN YIKILIR BU KENT
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider
bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adreslerdeydik, kimliksizdik belki
sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı
üşür müydük nar çiçekleri ürperirken
Gidersen kim sular fesleğenleri
kuşlar nereye sığınır akşam olunca
Sessizliğini dinliyorum şimdi ve soluğunu
sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
öpüştüğümüz her yer adınla anlılyor
bir de seni ekliyorum susuşlarıma
Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
adını bilmedeğimiz dostlar kalır yalnız
yüreğimize alırız onları, ısıtırız
gardiyan olmayız kendi ömrümöüze her akşam
Gidersen kar yağar avuçlarıma, üşürsün
bir ceylan sessizliği olur burada aşklar
Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
yangınları anımsatıyor genç ölüleri artık
Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere
bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
isyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
devriyeler basıyor karartılmış evleri yine
Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da ölür
bir tufan olurum sustuğun her yerde
Ahmet TELLİ
Dosta Doğru
İçimde uzayan her yol
Çıkar gider dosta doğru
Nergis, ıtır, menekşe, gül
Kokar gider dosta doğru
Gel bende gör, sen gel beni
Durduramaz engel beni
Görmediğim bir el beni
Çeker gider dosta doğru
Ne saklarım, ne gizlerim
Yalnızca O'nu özlerim
Tabutta bile gözlerim
Bakar gider dosta doğru.
............
Pia
ne olur kim olduğunu bilsem pia'nın
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam
içlenip buzlu bir kadeh gibi
buğulanıp buğulanıp durmasam
ne olur sabaha karşı rıhtımda
çocuklar pia'yı görseler
bana haber salsalar bilsem
içimi büsbütün yıldızlar basar
bir hançer gibi çıkıp giderdim
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
singapur yolunda demeseler
bana bunu yapmasalar yorgunum
üstelik parasızım pasaportsuzum
ne olur sabaha karşı rıhtımda
seslendiğini duysam pia'nın
sırtında yoksul bir yağmurluk
çocuk gözleri büyük büyük
üşümüş ürpermiş soluk
ellerini tutabilsem pia'nın
ölsem eksiksiz ölürdüm.
Atilla İlhan
İÇİN TEMİZ OLMADIKTAN SONRA
HACI HOCA OLMUŞSUN KAÇ PARA!
HIRKA TESBİH POST SECCADE GÜZEL:
AMA TANRI KANAR MI BUNLARA?
Nasılsın? İyi misin? ' diye sordu annem. 'İyiyim'
] ]dedim; adettendir
] ]ya...
] ]Kisa süren telefon konusmasinin ardindan, nereden esinlendigini
] ]bilemedigim bir düsünce huzursuzluk verici bir saplanti halinde
] ]saatlerime mal oldu.
] ]Otuz yedi yasimdayim ve bu yasima kadar bir kez olsun 'Mutlu musun? '
] ]diye
] ]sormamisti. Ne kadar düsünsem de animsayamadim. Eminim ki sormus
] ]olsaydi hatirlardim.
] ]
] ]'Iyi' olmakla 'Mutlu' olmak arasindaki fark... Meger ne büyükmüs.
] ]
] ]
] ]
] ]Tut ki üç yasinda bir çocugun var. Mesai saatlerinde
] ]ona bakabilecek
] ]bir
] ]bakici ariyorsun. Iki aday buldun. Birinci aday çok
] ]titiz. Uyku
] ]saatleri
] ]konusunda despot, yemek zamani ve dengeli beslenme
] ]konusunda ise bir
] ]uzman.
] ]Hijyen desen ondan sorulur. Ikinci bakici ise sanirim
] ]biraz zipir. Zeki
] ]bir
] ]kiza benziyor. Bebek onu daha çok sevdi. Iyi
] ]anlastilar. Hangisini
] ]tercih
] ]ederdin?
] ]
] ]
] ]
] ]Ilk bakiciyi seçersen çocugun saglikli olur. Temiz bir
] ]ortamda düzenli
] ]bir
] ]hayat sürer. Dengeli beslenir, zekâ gelisimine yarari
] ]olacak oyunlar
] ]oynar.
] ]Iyi olur yani.
] ]
] ]
] ]
] ]Ikinci bakicida ise üsüyüp hasta olabilir. Çikolata,
] ]dondurma, cips ve
] ]benzeri abur cuburla beslenme riski söz konusudur. Eve
] ]döndügünde
] ]çamurlara
] ]bulanmis, kum havuzunda tepinmekten giysileri kum
] ]içinde kalmis,
] ]paçalari
] ]islak bir çocukla karsilasabilirsin. Gün boyu çiglik
] ]çigliga kahkahalar
] ]atmaktan bitkin düsmüs yavrunu, halinin üzerinde
] ]uyumus kalmis
] ]bulabilirsin.
] ]Geçirdigi harika günün gülümsemesi, uykuya teslim
] ]olmus yüzündedir; kim
] ]bilir hangi burun üstü çakilmadan armagan alnindaki
] ]çizikler ve son
] ]çikolatanin dudaginin kenarinda kalmis lekesi de...
] ]Bebek mutludur.
] ]
] ]Bir bebek söz konusu ise eminim ki çogunluk ilk
] ]bakiciyi tercih
] ]edecektir.
] ]Peki ya bu yaziyi okuyan sen... Mutlu musun? Iyi
] ]misin? Ikisi birden
] ]olabilir misin? Iyi düsün ve kendine karsi dürüst ol.
] ]
] ]Bu aralar annem, evlenmem konusunda üzerimdeki
] ]baskilarini artirdi. Bir
] ]yigin aday bulup karsima dikiliyor. Adaylar ona göre
] ]mükemmel. Evinin
] ]kadini
] ]olabilecek, beni derleyip toparlayacak, hayatimi
] ]düzene sokacak kizlar.
] ]Tabii ki kisilikleri de aynen öyle. Hepsi öncelikle
] ]birer anne adayi.
] ]Es
] ]degil, yoldas degil. 'Keske anne olacagimiza,
] ]öncelikle bir sevgili ve
] ]bir
] ]es olabilseydik' diyecekleri yaslarina henüz
] ]gelememisler. O geri
] ]dönüsü
] ]olmayan zamana...
] ]
] ]
] ]
] ]Anneme rest çektim. Mutlulugu seçiyorum. Açliktan
] ]ölmeyecek kadar
] ]yiyecegim.
] ]Canim istediginde uyuyacagim. Ertesi gün is yerimde
] ]uykusuzluktan
] ]geberecegim. Parasiz kaldigimda raki veya bira yerine
] ]ucuz sarap
] ]içecegim.
] ]Hayatimla ilgili hiçbir plan yapmayacagim. Hafta
] ]sonlarimda ve
] ]
] ]tatillerimde sadece olmak istedigim yerde olacagim.
] ]Çocugumu ikinci
] ]bakiciya
] ]verecegim ve tekil sahis kipiyle kurdugum tüm bu
] ]cümleleri çogul
] ]yapabilecek
] ]kadina elimi uzatacagim.
] ]
] ]Iktisat teorisi: Ders 1, yas 35: Sermaye
] ]belirsizliginde, günlük kâr
] ]esasina
] ]dayali ticari yöntemler geçerlilik kazanir.
] ]
] ]
] ]
] ]Ömürden daha belirsiz bir sermaye var midir?
] ]
] ]
] ]
] ]O halde: Bu gün, yarindan arttirdigimla
] ]yetinmeyecegim; yarina,
] ]bugünden
] ]arttirdigimi birakacagim.
] ]
] ]Sorumsuz oldugumu düsünenlerle musalla tasinda dalgami
] ]geçecegim:
] ]
] ]'Nasilsin? Iyi misin? '
] ]
] ]'Iyiligin ölçütü soruyu sorana göre degisir. Sana göre
] ]iyi degilim anne
] ]ama
] ]mutluyum.'
] ]
] ]
] ]
] ]...
] ]
] ]
] ]
] ]PEKİ YA SİZ?
] ]
] ]
] ]
] ]
Otuz yasini gecmis bir kadin asla sizi gecenin bir yarisi uyandirip 'ne dusunuyorsun? ' diye sormaz.......
Umurunda degildir cunku ne dusundugunuz.
*********************
Otuzunu asmis bir kadin TV deki maci seyretmek istemiyorsa, soylene soylene TV 'nin karsisinda yaninizda oturmaz.......
Yapmak istedigi bir seyi yapar. Ve bu genellikle daha enteresan birseydir.
************************
Otuz yasini asmis bir kadin kendini yeterince iyi tanir ve kendinden emindir...
Kim oldugunu, ne oldugunu, ne istedigini, ve kimden istedigini bilir.
*************************
Otuzunu asmis cok az kadin onun hakkinda ya da yaptiklari hakkinda ne dusundugunuzu onemser.
************************
Otuz yas ustu kadin cogunlukla buyuk asklara, omur boyu surecek bagliliklara doymustur.
Hayatinda en son ihtiyaci oldugu sey bir baska miz miz, devamli soylenen, ne yapacagina karisan, yapiskan bir asiktir.
***********************
Otuzunu asmis kadin, agirbaslidir.Bir operanin ortasinda ya da pahali bir restoranda sizinle ciglik cigliga
kavga etmesi cok nadirdir...
Ha tabi hakettiyseniz, sizi vururken de hic tereddut etmez, sonuclarina katlanmayi da planlayarak...
*********************
Otuzunu asmis kadin ovguler yagdirmakta cok bonkordur, cogu hak edilmemis bile olsa.....
cunku takdir edilmemenin ne oldugunu iyi bilir.
*********************
Otuzunu asmis kadin sizi bayan arkadaslariyla rahatlikla tanistiracak kadar kendine guvenir......
Daha genc bir kadin, en iyi arkadasini bile gormezlikten gelebilir, yanindaki adama guvenmedigi icin.
********************
Otuz yasin ustundeki kadin sizin onun arkadasina ilgi duymanizi hic sallamaz..... arkadasinin onun aldatmayacagini bilir.
*********************
Kadinlar yaslari ilerledikce medyumlasirlar. Ona gunah cikarmaniza Hic gerek yoktur..... Onlar her haltinizi bilirler.
*********************
Otuz yasini asmis bir kadin Kipkirmizi bir ruj surdugunde bu ona cok yakisir. Ama daha genc kadinlarda boyle degildir. Cig durur.....
**********************
Otuz ustu kadinlar aciksozlu, dogrucu ve durustturler...... Onun icin ne anlam tasidiginizi merak etmenize gerek yoktur.......
Ne kadar geri zekali oldugunuzu bir cirpida acik acik soyleyiverir.......
eger bir geri zekali gibi davrandiysaniz.