Rothschild hanedanıyla birlikte dünyadan kazınması gereken hanedan. Beyefendilerin elleri sürekli ceplerimizi karıştırmaktadır ve bu durum bünyede şiddetli bir 'cebin astarını yırtsam mı? ' dürtüsü yaratmaktadır.
Özellikle 'Çuvala koyulup dövülesi' bir grup hanım kızımız tarafından, kullanılmasından anlaşılmaz bir haz alınarak söylenen ve her cümlelerinde ayrık otu gibi bitiveren bir terim.
'Oha falan oldum' ve 'Nassı yani falan oldum' gibi kuskunç sub-versiyonları bilinmektedir.
Alttan ittirmeli, üstten tüttürmeli çok oturgaçlı götürgeç. (TDK)
Adapazarı Ekspresini hayli kullanmışlığım vardır. Ayrıca bu ülkede Atatürkten sonra ne zaman demiryollarına yatırım yapılmaya başlansa Tren kazaları ard arda patlak verir. (Tesadüf mü?)
1903 yılında kurulan Türk Futbol tarihinin en köklü klübü Beşiktaş Jimnastik Klübü aynı zamanda ilklerin takımıdır.
Bir Yunanistan maçı öncesi Türk Milli takımını temsil etme görevi tek başına Beşiktaş Klübüne tevdi edilmiş ve bu olay sonrası ay yıldızlı bayrağımız Beşiktaş armasındaki yerini almıştır.
1975-1976 sezonunda küme düşme tehlikesi yaşayan Beşiktaşın; o tarihte liglerin ortalama seyirci rekorunu kırarak maçlarını oynaması, seyircisinin takımına bağlılığı ve 'kötü gün dostu' oluşu sebebiyle edindiği farklı bir taraftar kitlesi vardır. İnönü Stadında yaratılan sinerji ve ortaya konulan yaratıcılık başkaca hiç klüp ve stadyumda eşine rastlanmayan özelliktedir.
Türkiye de hali hazırda söylenen tezahüratların %95 inin, Beşiktaş taraftarlarının ortaya koyduğu yaratıcılığın bir ürünü olduğu bilinir. Süreç şöyledir: 'Beste yapılır, İnönü de söylenir. Cover olarak başka stadlarda haftalar sonra dinlenir.'
Uzun lafın kısası Beşiktaş Jimnastik Klubüne saygı duymak gerekir. Saygı duyma mevhumunun da ligde 8inci yada 10uncu olmakla bir ilgisi yoktur.Zira bu klubün taraftarlari: 'En çok kim şampiyon oldu? ', 'En son kim koydu olm? ' gibisinden ezikliklere ve tuttugu takımın adıyla toplumda statü edinme çabalarına acıyarak bakarlar.
Dışarıdan bakanlar için ne kadar romantizmi,ayrılığı,tutkuyu ve hüznü çağrıştırıyorsa, bir tersane yada gemi çalışanı için o derece nefreti,bıkkınlığı,öfkeyi ve isyanı temsil eder.
Gemi imal edilmek amacıyla kurulmuş; tam anlamıyla kaotik bir ortamda çalışılan ve en ufak bir kazanın ölümle sonuçlanabildiği, İşçi sağlığı ve İş güvenliği gibi konuların sallanmadığı, bayram-seyran-hafta sonu-gece-gündüz gibi mevhumlara bakılmaksızın asgari ücretli işçilerin 7/24 çalıştırılabildiği, ana üsleri Tuzla ve çevresi olan kir,pas,yağ yuvası.
Dünya filosunun yenilenme hamlesi ile son beş senede ülkemizde yıldızı parlayan (ucuz işçilik) sektörde, bir çok tersane sahibi sayılı zenginler arasına adını yazdırmıştır.
Kanımca, ÖSS tercihi yapaken Gemi İnşa Mühendisliği Bölümünü yazacakların minimum 1586 kez tekrar tekrar düşünmeleri, bir bilene sormaları daha sonra inzivaya çekilerek bir 1586 kez daha kararlarını gözden geçirmeleri gerekir.
Rothschild hanedanıyla birlikte dünyadan kazınması gereken hanedan. Beyefendilerin elleri sürekli ceplerimizi karıştırmaktadır ve bu durum bünyede şiddetli bir 'cebin astarını yırtsam mı? ' dürtüsü yaratmaktadır.
[Bknz: 'Asuucaağğn ellerim kirli cebimdeki mendili çıkarır mısın? ' numarası.]
Özellikle 'Çuvala koyulup dövülesi' bir grup hanım kızımız tarafından, kullanılmasından anlaşılmaz bir haz alınarak söylenen ve her cümlelerinde ayrık otu gibi bitiveren bir terim.
'Oha falan oldum' ve 'Nassı yani falan oldum' gibi kuskunç sub-versiyonları bilinmektedir.
'Geldim,yoktun.' yada 'Cumadayım, gelicem.' tarzıyla ilgi çeken 3661 senede bir dünyaya teğet geçen gezegen ve bu gezegen hakkında yazılmış kitap.
Rölativistik bir kavram. Dördüncü boyutun kapısı.
Alttan ittirmeli, üstten tüttürmeli çok oturgaçlı götürgeç. (TDK)
Adapazarı Ekspresini hayli kullanmışlığım vardır. Ayrıca bu ülkede Atatürkten sonra ne zaman demiryollarına yatırım yapılmaya başlansa Tren kazaları ard arda patlak verir. (Tesadüf mü?)
Play-doh.
[Bknz: Margarin = Sana yaaa]
Farklılığın ve kalabalıktan ayrılmanın diğer adı...
Tabiri caizse 'Nerde çokluk orda bokluk' felsefesini benimseyenlerin aydınlık yüzü.
1903 yılında kurulan Türk Futbol tarihinin en köklü klübü Beşiktaş Jimnastik Klübü aynı zamanda ilklerin takımıdır.
Bir Yunanistan maçı öncesi Türk Milli takımını temsil etme görevi tek başına Beşiktaş Klübüne tevdi edilmiş ve bu olay sonrası ay yıldızlı bayrağımız Beşiktaş armasındaki yerini almıştır.
1975-1976 sezonunda küme düşme tehlikesi yaşayan Beşiktaşın; o tarihte liglerin ortalama seyirci rekorunu kırarak maçlarını oynaması, seyircisinin takımına bağlılığı ve 'kötü gün dostu' oluşu sebebiyle edindiği farklı bir taraftar kitlesi vardır. İnönü Stadında yaratılan sinerji ve ortaya konulan yaratıcılık başkaca hiç klüp ve stadyumda eşine rastlanmayan özelliktedir.
Türkiye de hali hazırda söylenen tezahüratların %95 inin, Beşiktaş taraftarlarının ortaya koyduğu yaratıcılığın bir ürünü olduğu bilinir. Süreç şöyledir: 'Beste yapılır, İnönü de söylenir. Cover olarak başka stadlarda haftalar sonra dinlenir.'
Uzun lafın kısası Beşiktaş Jimnastik Klubüne saygı duymak gerekir. Saygı duyma mevhumunun da ligde 8inci yada 10uncu olmakla bir ilgisi yoktur.Zira bu klubün taraftarlari: 'En çok kim şampiyon oldu? ', 'En son kim koydu olm? ' gibisinden ezikliklere ve tuttugu takımın adıyla toplumda statü edinme çabalarına acıyarak bakarlar.
Aşağıda adı geçen Bill Clinton un soyağacı incelendiğinde durumun açıklığa kavuşturulabileceği düşünülür. İç geçirilir...
Dışarıdan bakanlar için ne kadar romantizmi,ayrılığı,tutkuyu ve hüznü çağrıştırıyorsa, bir tersane yada gemi çalışanı için o derece nefreti,bıkkınlığı,öfkeyi ve isyanı temsil eder.
Gemi imal edilmek amacıyla kurulmuş; tam anlamıyla kaotik bir ortamda çalışılan ve en ufak bir kazanın ölümle sonuçlanabildiği, İşçi sağlığı ve İş güvenliği gibi konuların sallanmadığı, bayram-seyran-hafta sonu-gece-gündüz gibi mevhumlara bakılmaksızın asgari ücretli işçilerin 7/24 çalıştırılabildiği, ana üsleri Tuzla ve çevresi olan kir,pas,yağ yuvası.
Dünya filosunun yenilenme hamlesi ile son beş senede ülkemizde yıldızı parlayan (ucuz işçilik) sektörde, bir çok tersane sahibi sayılı zenginler arasına adını yazdırmıştır.
Kanımca, ÖSS tercihi yapaken Gemi İnşa Mühendisliği Bölümünü yazacakların minimum 1586 kez tekrar tekrar düşünmeleri, bir bilene sormaları daha sonra inzivaya çekilerek bir 1586 kez daha kararlarını gözden geçirmeleri gerekir.