Kadın kalçasına gereken değeri veren, bizce de yapılması gerekeni yapan, filmlerinde erotizm unsurunu ölçülü ve bir o kadar da ustaca kullanan ünlü yönetmen. İdolümüz. :)
Yönetmen Akdeniz erkeklerinin (İtalyan,İspanyol,Türk, kısmen Yunan ve Fransız) doğuştan kalça fetişisti olduğu savını öne sürerken, bence 12 den vurmuştur. Doğru bir tespittir.
Aslında ana tema şudur: 'Erkekler evlenecekleri kızın hiç değişmeyeceğini, kadınlar ise müstakbel kocalarının zamanla değişeceğini düşünerek evlenirler.'
Sonuç ise tam bir kaos olur.
Özellikle ülkemizde 'evde kalmak' gibi saçma sapan bir mevhumla büyütülen kızlar; yaş 25-26 barajını geçince ufaktan kurdeşen dökmeye başlarlar ki, bu cihetle arkadaş sitelerine üye olmak ve 'Uzun Süreli İlişki' ile 'Evlilik' şıklarını işaretlemek ilk reaksiyonlarındandır.
Muradlarına erdiklerinde ise (özellikle cicim aylarından sonra) ortaya çıkan tablo şu şekildedir: Erkek flört döneminde buluşup sağa sola takıldığı bakımlı, güzel, özenli, taş gibi hatunu ararken kadın evde pijamasını çoraplarının içine sokmuş, üzerinde bir hırka ile saç baş dağınık telefonda annesi (yada arkadaşı ile) muhabbet halindedir. Buna gerek duyuşu da muhtemelen iddia edeceği gibi kocasının hiç konuşmamasıdır. Esasen kadınlar 'çan çan' yaparak, erkekler ise inzivaya çekilerek sorunlarını hallederler.Ana problemlerden biri de budur.
Anlaşılması gereken husus şudur: Flört döneminde muhabbet kuşları gibi hasbıhal etmeyen erkek, evlendikten sonra da etmeyecektir. Flört döneminde her hafta çiçek getirmeyen erkek, evlendikten sonra da getirmeyecektir. Flört döneminde her hafta maça giden erkek, evlendikten sonra da gidecektir.Kısacası erkek değişmeyecektir. 'Zamanla değişir umudu' ve 'evde kalma korkusu' evlilikleri dinamitleyen tehlikeli iki ritüeldir. Sonuç; Evrende herşey mutlak denge üzerine kurulduğuna göre, bu olayda benim oyum stabil olan tarafadır.
Sanırım bu terimde benden bahsediliyor. Böyle bir durumdaki insanın bu argümanla yaşamayı bilmesi gerekir. Her ne kadar etiketi havada kapıp, göğsüne gururla yapıştırmış olmasa da yadsınamaz gerçek, bayanların 'ilk görüş kriteleri' ni (ki Helsinki kriterleri gibi bişeydir) realize edemiyor oluşudur. Sorunun kabullenilmeyişi, sürekli dışa vurumu, bayanlara karşı kin gütme gibi reaksiyonlar hayatı zorlaştırmaktan başka bir işe yaramaz. Tüm bu açıklamalardan elde kalan ise: 'Yakışıklı değil ama sempatik.' klişesidir ki, Cem Yılmaz bu klişeyi yıllar önce İstanbul dan denize dökmüştür zaten.
Esasen smiley aklımıza ilk olarak, -smile kelimesine olan müthiş benzerliğiyle- gülümsemeyi ve [ :) ] ASCII karakterini getirse de bilgisayar ve chat dünyasında aşağıdaki örneklerin genel adıdır smiley:
[ :) ], [; (], [:P ], [ o<-< ], [ 8) ],.....vb...
Bu yüzden, mesela her yazdığının sonunda dil çıkarma gereği duyan [: P ] dostlarımız da bu gruba girerler.
- İnsanlar nerden geldi ato amca? - Maymunlardaaaan... - Ya maymunlar? - Primatlardan yavrucuum.. - Peekiiiii primatlar? - Daha basit organizmalardan, hücre bileşimlerinden... - Hücreler nasıl oluştu ööle 'flopppss' diye birden? - Birden olmadı evladıııım bu uzun bir süreç, Big Bang den sonra oldu bütün bunlar. Gerekli elementlerin buluşması ilk hücre ve yaşamı doğurdu. - 100 den fazla element yok mu, nasıl uygun olanlar bir araya geldiler? - Eeeeee.. Bu tesadüfen gerçekleşti yavrum, doğal bir süreç olaraktan yani.. - Elementler nerden çıktılar? - höe? - Peki şimdi biz de seninle uygun elementleri biraraya getirerekten kendimize hücre yapalım olmaz mı? Can verelim ona? Mesela ben karınca yapmak istiyom. - Ne diyon çocuk sen? Benim aklım ermez o kadarına.. - Peki aklı eren bir iradenin olması gerekmez mi kainatta? Bizden evvel boş boş duruyo muydu bööle? - Arrrrggggggghhhh. Bi rahat ver be..! - Yürü ato amca, anca gidersin...
Forum deyince aklıma ilk olarak bir grup angutun adult şifreler arayıp, sağa sola 'X in pornosu yok mu? ' diye postlar bıraktığı, diğer yandan eskiden pek bir moda olan taşlı-sopalı taraftar kavgalarının sanal ortamda ağız dalaşı olarak devam ettiği ve hatta 'Nasıl geçirdik? ' tadında düzeyli (!) futbol tartışmalarına sahne olan, vasat ve altındaki IQ ya sahip insanların klanı bir forum geldi.
Moderatörlerin Fenerbahçeli olması size büyük avantaj sağlar eğer Fenerbahçeliyseniz. Her türlü at koşturabilirsiniz!
Ayrıca Türk Adult bölümünde, gayet normal giyimli kadınların sokakta çekilmiş resimlerine salyalar akıtarak baktıkları halde 'yüzlerini kapatın,kimlikleri tanınmasın' gibi naif kurallarıyla insanı dumura uğratırlar.
Sol hükümete ayarı verirken iyi, sağcılara bindirdi mi tu kaka...
Aman efendim geçiniz,objektif olunuz!
Toplumları dolap beygirine bağlama, aynı yerde dönüp duran insanlara ne kadar yol aldık, ne kadar engel aştık palavralarını yutturma sanatı...
Başka bir deyişle beyinlere sadece düşünmesi gerekeni düşündüren, gerçek bilgi yerine olmayan bir image ı perdede gösteren istihbarat kolu.
Mezun olduğum üniversite... Niye mezun olduysam?
Kadın kalçasına gereken değeri veren, bizce de yapılması gerekeni yapan, filmlerinde erotizm unsurunu ölçülü ve bir o kadar da ustaca kullanan ünlü yönetmen. İdolümüz. :)
Yönetmen Akdeniz erkeklerinin (İtalyan,İspanyol,Türk, kısmen Yunan ve Fransız) doğuştan kalça fetişisti olduğu savını öne sürerken, bence 12 den vurmuştur. Doğru bir tespittir.
Aslında ana tema şudur:
'Erkekler evlenecekleri kızın hiç değişmeyeceğini, kadınlar ise müstakbel kocalarının zamanla değişeceğini düşünerek evlenirler.'
Sonuç ise tam bir kaos olur.
Özellikle ülkemizde 'evde kalmak' gibi saçma sapan bir mevhumla büyütülen kızlar; yaş 25-26 barajını geçince ufaktan kurdeşen dökmeye başlarlar ki, bu cihetle arkadaş sitelerine üye olmak ve 'Uzun Süreli İlişki' ile 'Evlilik' şıklarını işaretlemek ilk reaksiyonlarındandır.
Muradlarına erdiklerinde ise (özellikle cicim aylarından sonra) ortaya çıkan tablo şu şekildedir: Erkek flört döneminde buluşup sağa sola takıldığı bakımlı, güzel, özenli, taş gibi hatunu ararken kadın evde pijamasını çoraplarının içine sokmuş, üzerinde bir hırka ile saç baş dağınık telefonda annesi (yada arkadaşı ile) muhabbet halindedir.
Buna gerek duyuşu da muhtemelen iddia edeceği gibi kocasının hiç konuşmamasıdır. Esasen kadınlar 'çan çan' yaparak, erkekler ise inzivaya çekilerek sorunlarını hallederler.Ana problemlerden biri de budur.
Anlaşılması gereken husus şudur: Flört döneminde muhabbet kuşları gibi hasbıhal etmeyen erkek, evlendikten sonra da etmeyecektir. Flört döneminde her hafta çiçek getirmeyen erkek, evlendikten sonra da getirmeyecektir. Flört döneminde her hafta maça giden erkek, evlendikten sonra da gidecektir.Kısacası erkek değişmeyecektir.
'Zamanla değişir umudu' ve 'evde kalma korkusu' evlilikleri dinamitleyen tehlikeli iki ritüeldir.
Sonuç;
Evrende herşey mutlak denge üzerine kurulduğuna göre, bu olayda benim oyum stabil olan tarafadır.
Sanırım bu terimde benden bahsediliyor. Böyle bir durumdaki insanın bu argümanla yaşamayı bilmesi gerekir. Her ne kadar etiketi havada kapıp, göğsüne gururla yapıştırmış olmasa da yadsınamaz gerçek, bayanların 'ilk görüş kriteleri' ni (ki Helsinki kriterleri gibi bişeydir) realize edemiyor oluşudur.
Sorunun kabullenilmeyişi, sürekli dışa vurumu, bayanlara karşı kin gütme gibi reaksiyonlar hayatı zorlaştırmaktan başka bir işe yaramaz.
Tüm bu açıklamalardan elde kalan ise: 'Yakışıklı değil ama sempatik.' klişesidir ki, Cem Yılmaz bu klişeyi yıllar önce İstanbul dan denize dökmüştür zaten.
Esasen smiley aklımıza ilk olarak, -smile kelimesine olan müthiş benzerliğiyle- gülümsemeyi ve [ :) ] ASCII karakterini getirse de bilgisayar ve chat dünyasında aşağıdaki örneklerin genel adıdır smiley:
[ :) ], [; (], [:P ], [ o<-< ], [ 8) ],.....vb...
Bu yüzden, mesela her yazdığının sonunda dil çıkarma gereği duyan [: P ] dostlarımız da bu gruba girerler.
Ateistlerin can simidi, yareni.
- İnsanlar nerden geldi ato amca?
- Maymunlardaaaan...
- Ya maymunlar?
- Primatlardan yavrucuum..
- Peekiiiii primatlar?
- Daha basit organizmalardan, hücre bileşimlerinden...
- Hücreler nasıl oluştu ööle 'flopppss' diye birden?
- Birden olmadı evladıııım bu uzun bir süreç, Big Bang den sonra oldu bütün bunlar. Gerekli elementlerin buluşması ilk hücre ve yaşamı doğurdu.
- 100 den fazla element yok mu, nasıl uygun olanlar bir araya geldiler?
- Eeeeee.. Bu tesadüfen gerçekleşti yavrum, doğal bir süreç olaraktan yani..
- Elementler nerden çıktılar?
- höe?
- Peki şimdi biz de seninle uygun elementleri biraraya getirerekten kendimize hücre yapalım olmaz mı? Can verelim ona? Mesela ben karınca yapmak istiyom.
- Ne diyon çocuk sen? Benim aklım ermez o kadarına..
- Peki aklı eren bir iradenin olması gerekmez mi kainatta? Bizden evvel boş boş duruyo muydu bööle?
- Arrrrggggggghhhh. Bi rahat ver be..!
- Yürü ato amca, anca gidersin...
Doğum tarihim.
Forum deyince aklıma ilk olarak bir grup angutun adult şifreler arayıp, sağa sola 'X in pornosu yok mu? ' diye postlar bıraktığı, diğer yandan eskiden pek bir moda olan taşlı-sopalı taraftar kavgalarının sanal ortamda ağız dalaşı olarak devam ettiği ve hatta 'Nasıl geçirdik? ' tadında düzeyli (!) futbol tartışmalarına sahne olan, vasat ve altındaki IQ ya sahip insanların klanı bir forum geldi.
Moderatörlerin Fenerbahçeli olması size büyük avantaj sağlar eğer Fenerbahçeliyseniz. Her türlü at koşturabilirsiniz!
Ayrıca Türk Adult bölümünde, gayet normal giyimli kadınların sokakta çekilmiş resimlerine salyalar akıtarak baktıkları halde 'yüzlerini kapatın,kimlikleri tanınmasın' gibi naif kurallarıyla insanı dumura uğratırlar.
[İpucu: Dolunay, Auuuuuuuuuuw, Hayvan+İnsan]